Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile ocak 2017’de kurulan ve aynı yılın haziran ayında karar verme sürecine geçen Kişisel Verileri Koruma Kurumu geçtiğimiz aylar boyunca kanuna aykırılık nedeniyle birçok şirkete ceza kesti.
KVKK’nın karar vermeye başlayıp 2019 yılının sonuna kadar geçen süre boyunca 14 milyon 100 bin lira para cezası kestiği belirlendi.
Kurul, veri sorumlularının kanuna uygun şekilde faaliyet göstermelerini sağlamak amacıyla kişisel verileri işlenen şahısların şikayetleri üzerine inceleme başlatırken gerekli hallerde resen inceleme yaptı.
Kişisel Verileri Koruma Kurulu, 2019 sonu itibarıyla “veri güvenliğine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemek”, “ihlalleri belirlenen 72 saat içinde bildirmemek” gibi nedenlerden dolayı toplam 14 milyon 100 bin lira idari para cezası uyguladı.
Bu süre boyunca Microsoft ve Facebook gibi uluslararası teknoloji şirketlerine de para cezaları kesildi. Facebook geride kalan 30 ay boyunca iki kez ‘çarpıldı’.
KVKK, yasa gereği en fazla 1 milyon lira ceza kesebiliyor. Yasanın AB’deki muadili GDPR’da verilen cezalar çok daha ağır. Fakat cezaların şirketleri kişisel veri mahremiyeti konusunda ne kadar caydırıcı olduğu ise tartışmalı
Facebook’un tüm dünyada erişilebilir hale getirdiği ‘Off-Facebook Activity’ aracı, internet kullanıcılarına reklam amaçlı olarak haklarında kullanılan verileri silme imkanı sunarken, bir yandan da kullanıcısı olmasak bile Facebook tarafından nasıl stalk’landığımızı gözler önüne serdi.
Washington Post’ta yer alan bir haberde söz konusu uygulama anlatılırken şu ifade kullanıldı: “Yeni ‘Off-Facebook Activity’ aracı, kameraların her zaman kayıtta olduğu bir reality show’da yaşadığımızı bizlere hatırlatmış oldu”
Geçtiğimiz salı günü, uzun zamandır beklenen Off-Facebook Activity’ aracını 2 milyar üyesinin kullanımına sunan Facebook aynı zamanda kardeş uygulamaları Instagram ve Messenger ile birlikte kullanıcı verilerini toplama noktasında ne kadar ileriye gittiklerini de açığa vurmuş oldu. Off-Facebook Activity, söz konusu sosyal medya platformlarının ürkütücü bir şekilde nokta atışı reklamlarla ve postlarla sizi hedefe almak için mikrofona ihtiyaç duymadığını gösterdi.
Buna göre, Facebook telefonunuzda kapalı durumdayken bile, örneğin Peet’s Coffee uygulamasını kullandığınızda sosyal ağ bilgilendiriliyor. Başkan adayı Pete Buttigieg’in web sitesini ne zaman açtığınızı veya The Atlantic’in haberlerini ne zaman görüntülediğinizi de biliyor. Facebook, ayrıca Home Depot alışveriş sepetine ne zaman tıkladığınızdan ve akıllı kapı zili uygulaması Ring’i ne zaman açtığınızdan da haberdar durumda.
Söz konusu araç sayesinde Facebook’un sizi nasıl takip ettiğini de görebilirsiniz. Off-Facebook Activity iz sürücüsü, size Facebook’un kendisi ile iş birliği halinde olan birçok kuruluştan ve reklam verenden topladığı 180 günlük verileri gösterecek. Birçok ayarlar menüsünün arasında gizlenmiş durumda olan yeni Facebook aracının arkasında, Mark Zuckerberg’in 2018’de Cambridge Analytica skandalının zirvede olduğu bir dönemde verdiği şeffaflık vaadi bulunuyor. Zuckerberg şirketi zor durumda bırakan skandalla ilgili tartışmaların sürdüğü bir sırada ‘Geçmişimizi temizleyebiliriz’ şeklinde bir söz vermişti.
Washington Post köşe yazarı Geoffrey A. Fowler, bilgilerini kontrol etmeyi düşünenleri baştan uyarıyor: “Gördükleriniz karşısında şok olabilir hatta yer yer utanabilirsiniz.” Bir meslektaşının Facebook’un hakkında bildikleri karşısında büyük şaşkınlık yaşadığını belirten Fowler durumu şöyle özetliyor: “Facebook’un haberdar oldukları arasında meslektaşımın bir sperm ölçüm hizmetini ziyaret etmesi, sağlık sigortasına giriş yapması ve hatta Equifax veri ihlali uzlaşması için kaydolması da bulunuyor. Geoffrey A. Fowler’a göre telefonunuz tamamen kapalıyken dahi şirketler, mağazadan satın alma işlemi gerçekleştirdiğinizle ilgili bilgileri yükleyebilir.
Facebook, uzun zamandır müşterileri izlemek ve reklam hedef kitlesi olarak belirlemek için web siteleri, uygulamalar ve mağazalarla iş ortaklığı yapıyor. Üstelik bu konuda yalnız değil. Birçok şirket hakkımızdaki bilgileri veri ve reklam şirketlerine gönderiyor.
Fowler’a göre Facebook’un kullanıcıları manipüle ederek seçim sonuçlarının seyrini değiştirdiğine ilişkin iddialarının nereden kaynaklandığını görmek için sosyal medya devinin kullanıcıları nasıl takip ettiğine bakmak yeterli. Washington Post köşe yazarı şöyle diyor: “Zuckerberg’in gizlilik ihlaline ilişkin yaptığı özür açıklamaları ve aldıkları cezaları düşünerek olan biteni unutmak kolay. Ancak şu da unutulmamalı ki, Facebook her geçen gün hakkımızda daha fazla veri topluyor ve bunu sınırlandıran tek şey birkaç tane yasadan ibaret.”
2019’da yayınlanan bir Pew araştırması, ABD’li Facebook kullanıcılarının yüzde 74’ünün sosyal ağın ilgimizi çekeceğini düşündükleri reklamları göndermek için her birimize özel dosya oluşturduğundan habersiz olduğunu ortaya koydu. Fowler, ilginç bir noktaya da değiniyor: “Facebook, izleme sistemlerini o kadar dolambaçlı ve sıkıcı bir hale getiriyor ki itiraz etme isteğimiz bile kalmıyor”
Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz
ABD’de başkanlık seçimleri yaklaşırken adaylar kadar sosyal medya şirketleri de seçim süreci için ter dökmeye başladılar. 2016’da yapılan başkanlık seçimlerine siber operasyonlar ile yabancı müdahalesinde ismi en sık geçen şirketlerin başında gelen Facebook seçimler öncesi önlemlerini sıkılaştırıyor.
Facebook yaptığı açıklamada “deep fake” (yapay zeka sahteciliği) olarak adlandırılan yapay zekayla oluşturulmuş kurmaca video ve fotoğrafların yayınlanmasına yasak getirdiğini duyurdu. Küresel İlke Yönetimi Başkan Yardımcısı Monika Bickert’in yazdığı blog yazısında toplum için ileride bir tehdit oluşturabileceği için yasak kararını aldıklarını söyledi.
TARTIŞMALI YASAK
Deep fake yasağı, Amerika Birleşik Devletleri Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin konuşmasının yavaşlatılarak alkollüymüş gibi gösterildiği videosunun geçen yaz sosyal medya platformlarında viral olmasından sonra gündeme gelmişti. Video Facebook’ta hızla yayılmış ve o sırada Facebook, bu videonun şirket ilkelerinden herhangi birini ihlal etmediğini açıklamıştı. Hafta başında açıklanan yasağın, bu tür videoları kapsamadığı ifade ediliyor. Pelosi’nin videosunun yapay zeka tarafından oluşturulmamasının bu yasağın kapsamına girmediği belirtiliyor.
Öte yandan Kasım ayında, Twitter kendi deep fake politikasını hazırlamaya başlamış ve platformun gelecekteki kuralları ile ilgili kullanıcılardan geri bildirim göndermelerini istemişti.
https://www.youtube.com/watch?v=EfREntgxmDs
REUTERS İLE İŞ BİRLİĞİNE GİDİYOR
Manipülatif ve sahte içeriklerin önüne geçmek isteyen Facebook dünyanın önde gelen medya kuruluşlarıyla da iş birliği geliştiriyor. Bu kapsamda Reuters ile gazetecilere değiştirilmiş görsellerin ayırt edilmesinde yardımcı olması amacıyla ücretsiz bir eğitim hazırladı.
Şirket eylül ayında da dep fake videolarını tespit etmek edecek projeleri fonlamak için 10 milyon dolar ayırdığını duyurmuştu.
Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz
Dünyanın en geniş sosyal ağı Facebook’a yönelik eleştiriler hız kesmeden devam ediyor. Uluslararası Af Örgütü’nün Facebook ve Google’ın insanlık suçu işlediğine dair raporunun ardından dünyaca ünlü film yıldızı Sacha Baron Cohen, ABD’de Yahudi lobisinin önde gelen kuruluşlarından Anti-Defamation League’in bir etkinliğinde yaptığı konuşmada Facebook’a ağır eleştirilerde bulundu.
Cohen, Facebook’un reklam içeriklerinin doğruluğuna dair herhangi bir araştırma yapmadan yayınlamasını sorumsuzluk olarak değerlendirerek, sosyal medya platformunun 1930’larda var olması durumunda Hitler tarafından kullanılacağını öne sürdü.
“Eğer onlara ödeme yaparsanız, Facebook yalan olsa bile istediğiniz “politik ”reklamı yayınlar. Üstelik, bu yalanlarda maksimum etkiyi elde etmeniz için kullanıcıları mikro hedeflemenize bile yardımcı olacaklar. Bu çarpık mantık altında, eğer Facebook 1930’larda buralarda olsaydı, Hitler’in ‘Yahudi sorununa’ çözümüne dair 30 saniyelik reklamlar yayınlamasına izin verirdi.”
FACEBOOK’TAN CEVAP GECİKMEDİ
Facebook yayın ilkelerine göre, nefret, şiddet ve toplu cinayeti savunan fikirleri içeren yayınlar engelleniyor. Şirket, Cohen’e verdiği cevapta da nefret suçunun platformda yasaklandığını hatırlattı.
2020 Amerikan Başkanlık Seçimleri öncesinde, sosyal medya platformları siyasi reklam konusunda tavırlarını netleştiriyor. Twitter, siyasi reklam almayacağını duyurmuştu. Twitter’ın terör örgütlerine farklı yaklaşımı da kamuoyunda gündem oluşturmuştu.
Son yıllarda tüm dünyada artan şekilde Facebook ve Google’a bir tepki de Uluslararası Af Örgütü’nden (Amnesty International) geldi. Kuruluş yayınladığı raporda iki şirketi ‘gözetime dayalı iş modelini’ terk etmeye çağırarak bu iş modelinin ‘insan haklarına aykırı olduğunu’ ifade etti.
60 sayfalık raporda kurum, “Kullanıcılara ücretsiz çevrimiçi hizmetler sunup onlar hakkında bilgi toplayıp bunu pazarlamanın, düşünce ve ifade özgürlüğü dahil olmak üzere çok sayıda insan hakkını ihlal ettiğini” savundu.
“Google ve Facebook verdikleri hizmetlerin değerlerine rağmen, bu platformlar sistemik bir maliyetle geliyorlar.” ifadelerinin yer aldığı raporda Uluslararası Af Örgütü, reklam işini beslemek için kişisel verilerin toplanmasıyla iki firmanın mahremiyet haklarına eşsiz bir saldırı yürüttüğünü iddia etti.
Kullanıcılar ve bu iki şirket arasındaki veri değiş tokuşunu Faustçu olarak niteleyen raporda, “kullanıcıların verilerini ve kişisel bilgilerini Google ve Facebook hizmetlerine ulaşmak için paylaştıkları” kaydedildi. Uluslararası Af Örgütü’ne göre, Google ve Facebook kullanıcılar ile kurdukları bu ilişkiyle insanların dijital dünyaya bağlanmasında ve birbirleriyle etkileşim kurmasında neredeyse bütün hakimiyeti ele geçirmiş oluyor. Böyle bir ilişki de insanların hayatları üzerinde eşsiz bir güç sağlıyor.