Etiket arşivi: CISA

Seçim dezenformasyonunun kurbanı olmayın!

Joe Biden, bir dizi söylenti, yalan haber ve erken zafer ilanlarıyla noktalanan Beyaz Saray yarışında Donald Trump’ı yenerek ABD’nin yeni başkanı oldu. Ancak seçimin sona ermesi, dezenformasyonun sonu anlamına gelmiyor. cnet.com seçmenleri ve internet kullanıcılarını yalan habere karşı duyarlı hale getirecek birtakım önerilerde bulundu.

Trump’ın seçimin çalındığını iddia eden sosyal medya paylaşımları internette büyük bir hıza yayıldı. Eski başkanın tartışmalı bilgiler içeren paylaşımları tweetlemeye ve retweetlemeye devam etmesi, Twitter’ın bu gönderilere uyarı etiketleri eklemesini tetikledi. Çeşitli kaynaklardan gelen ve temeli olmayan seçim dolandırıcılığı iddiaları Twitter’ın yanı sıra YouTube ve Facebook’ta da ortaya çıktı.

Arizona’nın Maricopa bölgesinden Cumhuriyetçi seçmenlere oy pusulası tarama cihazlarıyla çalışmayan Sharpie kalemleri verildiğine dair yanıltıcı haberler gelirken seçim kurulu iddiayı yalanladı. Öte yandan Michigan, Detroit’te ölü bir kişiye oy kullandırıldığına dair Facebook, Reddit ve YouTube’da yayılan bir haber, bir yetkilinin oy kullanan kişinin aynı isimle başka bir kişi olduğunu söylemesi ile yalanlandı.

ABD, İranlı dezenformasyon sitelerini tespit edip ele geçirdi

 

PAYLAŞMADAN ÖNCE DÜŞÜNÜN

Bu örnekler tek değil ve dünyanın başka yerlerinde başka seçimlerde de gelmeye devam edeceği benziyor. Peki bu dezenformasyon kampanyaları karşısında seçmenlere ne görev düşüyor?

ABD’nin üst düzey seçim güvenlik yetkilisi Chris Krebs, bir siber güvenlik konferansında “Paylaşmadan önce düşünün.” diyerek, insanları seçim haberleri konusunda dikkatli olmaya çağırdı.

SÖYLENTİ KONTROLÜ SİTESİ İLE HABERLERİN DOĞRULUĞUNU TEYİT ETMEK MÜMKÜN

Krebs’in 17 Kasım’a kadar başında bulunduğu ABD Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı (CISA) ise seçmenlerin seçim sahtekârlığı ve oy kullanma ile ilgili verilen haberlerin doğru olup olmadığını anlamalarına yardımcı olmak için Rumour Control (Söylenti Kontrolü) adlı bir web sitesi kurdu.

Seçim dezenformasyonu, önümüzdeki yıllarda da önemli bir sorun olmaya devam edecek gibi görünüyor. Peki yalan ve yanlış bilgileri tespit etmemiz ve kendimizi dezenformasyona karşı korumamızın yolları neler? Cnet.com konuyla ilgili bir haber hazırladı. İşte seçim spekülasyonlarından ve yalan haberleri doğru bilgi kaynaklarından ayırt etmenin yolları:

BİLGİNİN KAYNAĞINA ULAŞIN

Medya okuryazarlığı uzmanları, çevrim içi ortamda karşılaşılan bilgilerin doğruluğunu test etmeye yönelik bir takım tekniklerden bahsediyor. Buna göre ilk yapılması gereken şey bilginin kaynağına bakmak. Haberde yer alan olası önyargılar veya siyasi bağlantılar hakkında bilgi almak için çevrimiçi kaynaklar mevcut. AllSides, NewsGuard ve Ad Fontes Media gibi kuruluşlar haber kaynakları ve tek tek haberler için ‘önyargı derecelendirme’ ölçeği geliştirmiş durumda. Pew Araştırma Merkezi de haber okuyucularının politik eğilimlerini en çok güvendikleri mecralarla eşleştirmiş durumda. Bu durum, okuyucuya haberin içeriğinin doğruluğu noktasında daha fazla bağlam sağlayabilir.

HABERİ PAYLAŞAN DOĞRULANMIŞ BİR HESAP MI?

İkinci bir öneri ise, sosyal medyada karşılaştığınız haberlerin kaynağının bir haber ajansının veya muhabirin doğrulanmış hesabı olup olmadığını kontrol etmek. Twitter’da haber kaynağının ya da muhabirin adlarının yanında mavi tık işareti ve Facebook’ta “doğrulanmış” bir rozet olup olmadığını kontrol etmek güvenli bir seçenek. Bu, tek başına haberin doğruluğunu kanıtlamayabilir ancak içeriğin geldiği kaynağın doğru olup olmadığını göstermesi bakımından önemli.

HABERLERİ BİRKAÇ KAYNAKTAN OKUYUN

Ayrıca sadece ilk karşılaştığınız haberi değil konuyla ilgili yapılmış diğer haberleri okumak da etkili bir yöntem. Haberde verilen bilgileri başka bir yerde teyit etmek, dezenformasyon olup olmadığını anlamak bakımından iyi bir yöntem olabilir.

GOOGLE’IN GÖRSEL ARAMA ÖZELLİĞİNİ KULLANIN

İçerik, bir görsel içeriyorsa, Google’ın görsel arama özelliğini kullanabilir fotoğrafın nereden geldiği ve gerçekte ne gösterdiği hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz. Bu arama sonucunda fotoğrafın bağlam dışında çekilmiş olduğunu veya tamamen farklı bir konudaki eski bir haberden geldiği ihtimali ile karşılaşmak mümkün. Haberleri ve ‘internet meme’ denilen çeşitli göndermeler bulunan mizah yönü ağır görsel malzemeleri çürüten veya doğrulayan Snopes gibi siteler ile bir gönderi veya haberin yanlış olup olmadığını size söyleyebilecek Poynter Institute’un PolitiFact gibi politik doğrulama web sitesi de oldukça işe yarayabiliyor.

Daha ayrıntılı ve derinlemesine bilgi sahip olmak isteyenler için yaşadıkları yerin kütüphanesini ziyaret etmek de mantıklı bir seçenek olacaktır.

Dezenformasyon denilen kasıtlı yanlış bilgilendirme bu zamanlara özgü bir problem değil. Araştırmacılara ve ABD istihbarat ajanslarının verdiği bilgiye göre, hem devlet destekli aktörler hem de tık sayısının peşine düşen web siteleri bu yöntemi çok uzun zamandan beri kullanıyor. Bugün olan şey ise bunun gittikçe kötüye gitmesi. Rice Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri profesörü Dan Wallach, “En basit tahminle ileride çok daha fazla dezenformasyon göreceğimizi söyleyebilirim.” diyor ve ekliyor: “Üstelik bu kez sadece Rus hükümeti tarafından desteklenen troller olmayacak. Pek çok ülkenin bizi yanlış bilgilendirme konusunda kararlar aldığını görebiliyorum.”

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

 

Çin’in yeni hedefi Biden yönetimi

ABD’li üst düzey bir istihbarat yetkilisi, Çin’in ABD yönetimini devralacak olan Joe Biden yönetimi ile müttefiklerini hedef alan etki operasyonlarını artırdığını söyledi.

 

Ulusal Karşı İstihbarat ve Güvenlik Merkezi (NSCS) Başkanı William Evanina, Aspen Enstitüsü tarafından düzenlenen çevrimiçi bir etkinlikte, “Artık sadece seçimle iş başına gelen yeni yönetim değil, bu insanların yanında hareket edenlere de ülke çapında oyun oynandığını görüyoruz.” dedi.

 

TikTok’un sahibi Bytedance Trump’ı yalanladı: ABD’ye bağış yaptığımızdan haberimiz yok!

 

İSTİHBARAT TOPLAMA VE ABD SİYASETİNE MÜDAHALE GİRİŞİMLERİ

Evanina, Çin’in etki operasyonunun neleri kapsadığı konusunda ayrıntı vermezken başka bir ABD istihbarat yetkilisi, CyberScoop’a yaptığı açıklamada bahsi geçen operasyonun istihbarat toplamayı ve ABD politikasını şekillendirme çabalarını kapsadığını söyledi. Evanina, Çin’in Joe Biden’in seçildiği 3 Kasım tarihinden bu yana başkanın danışmanlarına odaklanan etki operasyonlarını artırdığını söyledi.

Çin’in daha önceki etki operasyonu, devlet kontrolündeki medya kuruluşlarının genişletilmesi ve yerel ABD izleyicisine ulaşmanın diğer yollarını içeriyordu. Altı yıldan fazla bir süredir NCSC’nin başında bulunan Evanina, yeni gelen Biden yönetimi yetkililerine konuyla ilgili olarak bir brifing vereceğini söyledi.

FBI VE SİBER GÜVENLİK AJANSI DA UYARMIŞTI

Evanina’nın değerlendirmeleri, FBI ve ABD Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı’nın (CISA) devlet destekli hackerların düşünce kuruluşlarını hedef aldığına dair yaptığı bir uyarının akabinde gerçekleşti.

Biden’in ulusal güvenlik ve dış politika danışmanlarının çoğu, gelecekteki ABD hükümeti politikası hakkında ipuçları alabilecek düşünce kuruluşlarından geliyor.

Tavsiye niteliğindeki rapor, operasyonun arkasında hangi ülke olduğuna dair bir bilgiyi içermiyor.

Ancak, Google’a göre, Çin devletine bağlı bilgisayar korsanları daha önce Biden’ın kampanya ekibine yönelik başarısızlıkla sonuçlanan bir phishing (şifre dolandırıcılığı) operasyonu düzenlemişti.

“BIDEN YÖNETİMİ SİBER SALDIRILARA HEDEF OLMAYA DEVAM EDECEK”

Atlantik Konseyi’nin Dijital Adli Araştırma Laboratuvarı Direktörü Graham Brookie, yeni gelen Biden yönetimindeki üst düzey yetkililerin kötü niyetli siber faaliyetlerin ve etki operasyonlarının hâlihazırda hedef olduklarını ve olmaya devam edeceklerini söyledi.

Aspen Enstitüsü’nün gerçekleştirdiği etkinlikte, ulusal güvenlikten sorumlu başsavcı yardımcısı John Demers, 2018’de Adalet Bakanlığı’nın başlattığı girişimin bir sonucu olarak, Çin ordusuna bağlı 1000’den fazla araştırmacının ABD’nin sınır dışı etmesi ve diğer nedenlerle ülkeyi terk ettiğini söyledi.

Demers, yapmaya çalıştıkları şeyin sadece o kişiyi tutuklamak değil, aynı zamanda daha geniş kapsamlı bir operasyonu sekteye uğratmak olduğunu ifade etti.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

‘Evde kal, oy verme’ çağrılarına FBI soruşturması

FBI, ABD’de seçmenlere yönelik dezenformasyonla ilgili soruşturma başlattı.

ABD İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) yetkilisi, seçmenleri oy kullanmaya gitmemeye teşvik eden otomatik çağrıların (robocalls) FBI tarafından soruşturulduğunu açıkladı.

Üst düzey bir İç Güvenlik Bakanlığı yetkilisi yaptığı açıklamada, FBI’ın ülke çapında seçmenler üzerinde baskı kurulmasına yönelik atılan otomatik mesajları araştırdığını söyledi.

Yapılan araştırmaya göre şimdiye dek insanları seçim günü “güvenli bir şekilde evde kalmaya” teşvik eden yaklaşık 10 milyon otomatik mesaj atıldı. Öte yandan Michigan’da yapılan otomatik çağrılarda seçim günü çok uzun kuyruklar olacağından çarşamba günü oy kullanılabileceği şeklinde yanlış bilgi verildiği belirtiliyor.

DHS’nin Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Dairesi’nden üst düzey bir yetkili FBI’ın “söz konusu olayı takip ettiğini” söyledi.

ABD seçimlerinin hacklenmesi iddianamesi ortaya çıktı: Ruslar hedef tahtasında

ABD’de seçimle ilgili dezenformasyon kampanyalarına rağmen son 120 yılın katılım rekoru kırıldı.

HER SEÇİM DÖNEMİNDE OLAN ŞEYLER

Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı (CISA) yetkilisi, isminin açıklanmaması şartıyla basın mensuplarıyla yaptığı görüşmede, bunun sıra dışı bir şey olmadığını belirterek, “Otomatik mesajlar her seçim döneminde olan şeyler.” diye konuştu.

FBI ise bu tür otomatik çağrılardan haberdar olduklarını ve konuyla ilgili başka bir açıklama yapmayacaklarını açıkladı. FBI olarak Amerikan halkını oy verme işlemine dair yerel seçim yetkililerinden alabilecekleri herhangi bir bilgiyi doğrulamaya teşvik ettikleri de açıklamada yer aldı.

DETROIT’TEKİ SEÇMENLERİ HEDEF ALDILAR

FBI’ın otomatik çağrılarla ilgili soruşturması bu kampanya dönemindeki tek soruşturma değil. Michigan Başsavcısı Dana Nessel geçtiğimiz günlerde muhafazakar komplocular Jack Burkman ve Jacob Wohl aleyhinde, Detroit bölgesindeki seçmenleri hedef alan bir ‘robocall’ kampanyası düzenleme suçlamasında bulundu.

Nessel konuyla ilgili attığı bir tweette Flint bölgesinde ‘robocall’ olaylarının rapor edildiğini bildirmişti. New York Başsavcısı Letitia James de bağlı bulunduğu savcılık biriminin otomatik mesajları araştırdığını söyledi.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz