Etiket arşivi: beyaz saray

Beyaz Saray, çip sorunu için yeni şeffaflık yasası çıkaracak

Beyaz Saray, çip sorunu için yeni şeffaflık yasası çıkaracakABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo, Biden yönetiminin yarı iletken tedarik zincirindeki şirketleri çip envanteri ve satışı hakkında bilgi sağlamaya zorlamak için Soğuk Savaş dönemi ulusal güvenlik yasasını devreye sokmayı düşündüğünü açıkladı.

Raimondo, çıkarılması planlanan yasanın amacının ABD otomobil üretimini durduran ve elektronik ürünlerde sıkıntıya sebep olan darboğazı aşmak ve muhtemel birikmeleri önceden belirlemek olduğunu söyledi.

Bakanın ekibi son aylarda şirketlerin yarı iletken tedariklerini nasıl gerçekleştirdikleri konusunda araştırma yapıyor. Ancak farklı endüstriyel sektörlerden firmaları bir araya getiren toplantılar şeffaflığın artmasını sağlamadı. Birçok şirket iş verilerini hükümete teslim etmeyi reddetti.

Bunun üzerine Ticaret Bakanlığı şirketlerden tedarik zinciri bilgilerini içeren formları 45 gün içinde doldurmalarını istedi. Her ne kadar bakanlığın talebi gönüllülük esasına dayalı gibi görünse de, Bakan Raimondo, olumlu cevap alamamaları hâlinde firmaları zorlamak için Savunma Üretim Yasası’nı veya diğer araçları devreye sokabilecekleri uyarısında bulundu.

Bakan, şirketlere karşı tavrını şu cümlelerle özetledi: “Zoraki bir şey yapmak istemiyorum ama çağrıya cevap vermezlerse bana başka seçenek bırakmayacaklar. Onlara tüm seçeneklerimizi ve araçlarımızı değerlendirdiğimizi söyledim. Umarım o raddeye gitmem ama biraz ilerleme görmemiz gerekiyor ve kesinlikle uyum gösterilmesine ihtiyacımız var.”

ABD üretim yasası, devlet başkanına kriz anlarında endüstriyel üretimi yönlendirmek için geniş yetki tanıyor. Hem Trump hem de Biden, koronavirüs aşılarının ve pandemi ile ilgili diğer tıbbi malzemelerin üretimini ve dağıtımını hızlandırmak için bu yasadaki yetkileri kullandı.

Açıklamasında herhangi bir şirket ismi anmayan Bakan Raimondo’nun yarı iletken üreticilerinden veya müşterilerinden bilgi almak için yasayı ne şekilde kullanabileceği henüz tam olarak net değil.

ÇÖZÜM İÇİN DAHA FAZLA ŞEFFAFLIĞA İHTİYAÇ VAR

Dizüstü bilgisayarlardan otomobillere kadar sayısız üründe kullanılan çiplerde yaşanan küresel sıkıntı, birçok endüstride üretimi etkilemeye devam ediyor. Biden’ın göreve başlamasından bu yana bu konuya orta ve uzun vadeli çözümler bulmak önceliklerinden biri oldu.

ABD’li yetkililer, sık sık hükümetin söz konusu sıkıntıyı başarılı bir şekilde ele alması için özel sektörün adım atması ve daha fazla şeffaflık sağlaması gerektiğini ifade ediyor.

Ticaret şefi ve Ulusal Ekonomik Konsey Direktörü Brian Deese’nin bu noktayı tekrar vurgulamak için şirketlerle toplantılar yaptığına değinen Raimondo, ilk oturumun “çok iyi geçtiğini” ve katılımcıların “son derece yapıcı” olduğunu söyledi. Tedarik zincirindeki firmalar arasında güvensizlik olduğunu belirten Raimondo, bilgi talebinin ve muhtemel bir yaptırımın gerekli olduğunu öne sürdü.

Reagan’ın izlediği bir film ABD siber stratejisini nasıl etkiledi?

4 Haziran 1983 günü, ABD Başkanı Ronald Reagan, Camp David’de geçirdiği günlerin çoğunda yaptığı gibi birkaç rapor okuyup akşam yemeğini yedikten sonra bir film izlemeye koyuldu.
Üç ay öncesinde Star Wars programına onay vererek Sovyetler’in nükleer füzelerini uzaydan müdahaleyle imha etmeyi amaçlayan başkan, o gece izlediği WarGames filminden çok etkilendi.
Matthew Broaderick’in yönettiği filmde bir hacker, bilgisayar oyunu oynadığını zannederek ABD’nin Kuzey Amerika Uzay Savunma Komutanlığı’nın (NORAD) ağlarına sızıyor. Tesisteki silahları bilgisayarından kontrol edebilen gencin yaptıkları yüzünden ülkeler 3. Dünya Savaşı’nın eşiğine geliyor.
Reagan ertesi gün Beyaz Saray’da yaklaşık 20 üst düzey yetkiliyle toplantı yaparken hâlâ filmin etkisindeydi.  Toplantıda Sovyetler ile yapılan müzakereler ve yeni bir tip nükleer füze konuları tartışılırken, Başkan birden araya girdi ve WarGames filmini kimlerin izlediğini sordu. Kimse izlememişti. Reagan, filmin uzun bir özetini anlattı.
Genelkurmay başkanından, hazine bakanına kadar ülkeye yöneten kişilerle dolu odada sıkılanlar, göz devirenler çoktur. Muhtemelen ‘uçma başkan’ düşünceleri zihinlerden hızla geçmektedir. Çünkü Reagan 3 ay önce lazerle donatılmış silahlarla Sovyet füzelerini vurma ‘hayallerini’ paylaşmış ve fakat ulusal güvenlik elitleri tarafından ‘uçuk’ bulunmuştur.

Durum Çok Vahim

Filmin özetini bitirdikten sonra Reagan, Genelkurmay Başkanı John Vessey’e döner ve, “Böyle bir şey gerçekten olabilir mi?” diye sorar. Bu tür sorulara alışık olan Vessey, araştıralım der ve konu kapanır.
Bir hafta sonra Beyaz Saray’a gelen Vessey, Reagan’a, “Durum düşündüğünüzden de vahim” der ve hazırlıklar başlar. 15 aylık bir çalışma sonrasında National Policy on Telecommunicaitons and Automated Information Systems Security (NSDD-145) gizli belgesi ortaya çıkar. 17 Eylül 1984’de Başkan’ın onayından geçer.
Belgede, yaygınlaşmaya başlayan kişisel bilgisayarlar ve henüz piyasaya ilk kez çıkan laptopların dışarıdan müdahaleye açık olması bir tehdit olarak görülür. Düşman istihbarat servislerinin bu cihazlara izinsiz erişim sağlayarak istismar edilebileceği üzerinde durulur.

NSA Tek Yetkili Oldu

Sonuç olarak 1952’de kurulmuş olan ve Amerikan istihbarat kurumlarından en gizemlisi olarak bilinen NSA, ülkedeki tüm sunucu ve bilgisayarların güvenliğinden sorumlu hale gelir.
Reagan’ın izlediği film sonrasında zihnini kemiren garip soruyu sormasıyla başlayan olaylar zinciri ABD’nin uluslararası siber çatışmalara karşı farkındalık geliştirmesinin yolunu açarken bir siber alan stratejisinin de temellerini atmıştır.
*Reagan’ın anısı Fred Kaplan’ın Dark Territory kitabından alınmıştır.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

ABD Başkanı’nın cep telefonu Allah’a emanet

ABD Başkanı Donald Trump’ın güvenlik ekibinin tavsiyelerini dinlemediği ve hacklenme ihtimaline karşı cep telefonunun düzenli olarak kontrol edilmesi girişimlerine direndiği belirtiliyor.

Söz konusu iddia Politico’nun haberinde yer aldı. İki üst düzey yöneticinin verdiği bilgilere göre Trump, Beyaz Saray’a ait bir cep telefonu kullanıyor ve söz konusu telefon başkanın iletişim ağını koruyacak ileri teknolojili güvenlik özellikleri ile donatılmış bir cihaz değil.

Arkadaşlarına ve milyonlarca Twitter takipçisine ulaşırken cep telefonlarına itimat eden Trump, güvenlik ekibinin telefonun güvenliğini güçlendirme yönündeki çabalarına şiddetle karşı çıkıyor.

Bu, Trump’ın telefon kullanımını gündeme getiren ilk olay değil. Şubat 2017’de İç Güvenlik Komisyonu’ndan iki senatör, Başkanın hala 2012’de piyasaya çıkan Samsung Galaxy S3 kullanıyor olmasından dolayı endişelerini dile getirmişti. Ardından güvenlik odaklı düşünen uzmanlar, ABD Başkanı Trump’ın elinden bu cep telefonunu alınması, yerine de iki iPhone verilmesi için uğraşmıştı. Geçtiğimiz yıl Mayıs ayında da Başkan, dünya liderlerine çağrıda bulunarak kendisine cep telefonundan ulaşabileceklerini söylemiş, söz konusu çağrı Saray’ın güvenlik uzmanlarını alarma geçirmişti.

Trump’a verilen iPhone’lardan biri Twitter için ve önceden yüklenmiş haber sitelerine sahip. Diğer iPhone ise konuşma yapmak için. Çalışan bir kamera ve mikrofona sahip telefonun GPS’i ise hizmet dışı bırakılmış.

Politico’ya göre Trump’ın düzenli güvenlik kontrolleri yapılması için vermekten çekindiği iPhone, başkanın twit attığı telefon.

Trump, yardımcılarının kendisinden Twitter’ı kullandığı iPhone’u aylık olarak temizlemesi gerektiği yönündeki isteğini ‘fazlasıyla uygunsuz’ diyerek geri çevirmiş. 

Trump’ın beş ay boyunca telefonunu güvenlik uzmanlarınca kontrol edilmeden kullandığı biliniyor. Başkanın arama kabiliyetli telefonlarının–ki bunlar tek kullanımlık telefon olarak kullanılıyor- ne sıklıkla temizlendiği konusu ise net değil.

Trump ısrarında devam etse de risk çok uzağında değil. Geçtiğimiz yıl Beyaz Saray Genel Seketeri John Kelly’nin akıllı telefonunun gizliliği ihlal edilmişti.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Ashley Madison skandalı Beyaz Saray’a da sıçradı

Çöpçatanlık sitesi Ashley Madison’a yapılan siber saldırı sonucu üyelerinin şahsi bilgilerinin hackerların eline geçmesi, dünya medyasının yakın ilgi gösterdiği bir haber olarak öne çıktı. Sitedeki güvenlik açığından yararlanan hackerların yol açtığı sansasyon, dünyada en fazla Ashley Madison üyesinin bulunduğu Amerikan başkentinde de yankı buldu. Bunun en önemli nedeni ise, sivil ve askeri olmak üzere çeşitli devlet kurumlarında çalışan görevlilerin resmi e-mail adresleriyle siteye üye olmaları.

Salı günü yayınlanan ayrıntılı listeye göre, 15 binden fazla resmi e-mail hesabının siteye üyelikte kullanıldığı ortaya çıktı. Hükümet ve ABD ordusuna ait sunucularda bulunan bu mail hesaplarının Beyaz Saray ve Genelkurmay dahil olmak üzere üst düzey kurumlara ait olduğu belirlendi. Dışişleri Bakanlığı, Anayurt Güvenliği ve Senato’nun da  bu kurumlar içerisinde yer aldığı ifade edildi.

Konuyla ilgili yazılan bloglarda şahsi bilgileri çalınan site üyeleri arasında BM çalışanları, İngiliz hükümeti yetkilileri ve Vatikan görevlileri olduğu da iddia edildi.

HAFTALIK HABER BÜLTENİNE ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ[wysija_form id=”2″]

“Sony saldırısı ile ABD ilk siber yenilgisini aldı”

Konusu Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’a suikast girişimi olan komedi filminin gelen tehditler ve siber saldırılar sonucu Sony tarafından gösterimden kaldırılması Beyaz Saray tarafından “Gerekli yanıt verilecek” şeklinde yorumlandı. Washington saldırıların doğrudan Kuzey Kore tarafından yapıldığını söylüyor.

Röportaj (The Interview) filmi Kuzey Kore’de büyük öfkeyle karşılanmıştı.

Hemen ardından Sony yoğun siber saldırılara maruz kalmış ve şirketin bilgisayarlarından aralarında çekimine başlanmamış film senaryoları dahil pekçok gizli belge sızdırılmıştı.

Beyaz Saray sözcüsü Josh Earnest, Sony ile sürekli temas halinde olduklarını ve gerekli adımların atılacağını söylerken, “Bunlar oldukça gelişmiş saldırılar” yorumunu yaptı.

ABD Federal Araştırma Bürosu FBI ile Adalet Bakanlığı’nın konu hakkında soruşturma başlattığını söyleyen Earnest, “Şu aşamada sorumluların kim olduğunu söylememiz doğru olmaz” dedi.

Daha önce Reuters haber ajansı ABD’li yetkililere dayandırdığı bir haberde saldırıların Kuzey Kore’den geldiğinin tespit edildiğini yazmıştı.

ABD Temsilciler Meclisi’nin eski başkanı Newt Gindrich, Sony’nin kararı ile ABD’nin ilk siber savaş yenilgisini aldığını söyledi.

Hollywood’un bazı önemli isimleri de Sony’nin kararını “korkaklık” olarak değerlendirdi. Komedyen David Williams, Twitter hesabından kararı şu sözlerle eleştirdi:

“Bugün Sony Pictures’ın, kendi halkını öldüren zalim bir diktatörün baskılarına boyun eğdiği, üzücü bir gün.”

Bir diğer ünlü komedyen Ben Stiller da bu durumu “ifade özgürlüğüne bir tehdit” olarak yorumladı.