Etiket arşivi: 5G

6. Siber Güvenlik Eko Sisteminin Geliştirilmesi Zirvesi: Keepnet LABS’e ihracat ödülü

6. Siber Güvenlik Eko Sisteminin Geliştirilmesi Zirvesi: Keepnet LABS'e Siber Güvenlik Ürünü İhracat ÖdülüTürkiye Bilişim Derneği öncülüğünde, Bilişim Vadisi, Kaspersky ve Keepnet LABS sponsorluğunda yürütülen 6. Siber Güvenlik Ekosisteminin Geliştirilmesi Zirvesi yerli ve millilik vurgusu ön plana çıktı. Etkinlikte Keepnet LABS’e siber güvenlik ihracat ödülü verildi.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) ev sahipliğinde gerçekleştirilen zirvede, “Siber Güvenliğin Yeni Yüzyılında Politika ve Stratejiler” ve “Afet Döneminde Dijital Güvenlik Teknolojilerinin Önemi” adlı oturumlar düzenlendi.

Zirvede düzenlenen oturumlarda, devlet haberleşme alt yapı sistemlerine ve kritik alt yapılara yönelik siber saldırıların önemi vurgulandı.

Yeni Yüzyılda Türkiye’nin siber dayanıklılığının arttırılmasına yönelik politika, strateji ve eylem planlarının belirlenmesi ve uygulanmasına yönelik hususların tartışıldığı oturumda, “milli ve yerli” ürünlere dikkat çekildi.

Oturumda konuşan KVKK Veri Güvenliği ve Bilgi Sistemleri Dairesi Başkanı Ersin Can, bilişimin mühendisler ve hukukçularla mesafe almasının önemine değindi.

Ersin Can, bireysel, kurumsal ve silsile yoluyla farkındalık konusunda adımlar atılması gerektiğini belirterek, Bilgi İletişim Rehberi kapsamında bilinçlenmenin gerekliliğini dile getirdi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Ulaştırma ve Haberleşme Uzmanı Dinçer Dikici ise ulusal ve uluslararası alanda ülkemizin marka haline gelmesi için yerli ve milli üretimin önemli olduğunun altını çizdi.

NATO, AB, BM, G20 gibi birçok uluslararası iş birliği içerisinde siber güvenlik konusundaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini bildiren Dinçer Dikici, Dünya Siber Güvenlik Endeksi’nde Türkiye’nin daha üst sıralara çıkması için çaba gösterdiklerini kaydetti.

Dikici, “Yeni nesil haberleşmede özellikle yapay zekayı pozitif kullanıp sisteme entegre edilmesi aynı zamanda yapay zekadan kaynaklanan tehditlerin de engellenecek şekilde gündemimizde tutmalıyız. Halen siber saldırılara yönelik müdahalede bulunan 2 bin 145 ekip var, 6 bin 800 uzmandan oluşuyor” diye konuştu.

GENÇLERE YAPAY ZEKA UYARISI

Ulak A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Aziz Sever, gündelik yaşamda artık 5G’nin kullanılmaya başlandığını, 6G’de ise mesafe alındığını belirterek, “Geldiğimiz nokta fena değil ancak yeterli de değil.” dedi.

Oturumu izleyen gençlere “yapay zekaya eğilin” tavsiyesinde bulunan Sever, “Biz Ulak olarak 6G ile ilgili 15 kişilik Ar-Ge kurduk. Sadece 6G ile ilgileniyorlar. Gençleri de buradan davet ediyorum. Doktora yapmak isteyen, kariyer yapmak isteyen varsa bizlere başvursun. Türkiye’nin yerli ve milli ürünlere ihtiyacı var. Ülkemizin dünyaya öncülük etmesini istiyorsak, farkımızı ortaya koymalıyız.” diye konuştu.

TÜRKSAT Kurumsal Bilgi ve Siber Güvenlik Yönetimi Direktörü Mehmet Ali Erkul ise her türlü kişisel verilerin ve istihbarat bilgilerinin dahi güvende olmadığını, riskleri bertaraf edecek tedbirlerin alınması gerektiğine dikkati çekti.

Erkul, kavram ve fikir üretilerek, bunların ürüne dönüştürülmesi gerektiğini, güvenlik risklerini bertaraf edecek uygulamaların geliştirilmesi gerektiğini söyledi.

GENÇLERDEN KEEPNET LABS’A YOĞUN İLGİ

Zirve kapsamında ayrıca BTK Konferans salonunda spoNsor firmaların standları kuruldu. Standlarda yerini alan Keepnet LABS, ziyaretçilerine The Art of Human Hacking kitabını ücretsiz hediye etti.

Kitabın Yazarı Dr. Erdal Özkaya, Keepnet LABS’ın standına gelerek gençlere hediye edilen kitapları imzaladı.Yoğun bir ilgiyle karşılaşan Özkaya, gençlerle sohbet edip fotoğraf çektirdi.

Huawei ‘sattım’ dediği şirketler üzerinden ambargoyu delmeye devam etmiş

ABD’nin Çin ile sürdürdüğü soğuk savaşta gittikçe genişleyen bir cephe olan Huawei’yi Washington karşısında zor durumda bırakan bir takım iş bağlantıları ortaya çıktı.

Çinli teknoloji devi Huawei’nin aralarında finans müdürünün de yer aldığı üst yöneticilerine karşı ABD’de açılan davada şirketin Hong Kong’da bazı şirketler üzerinden ambargoyu delici bir takım iş bağlantıları kurduğu iddia edildi.  

ABD’li yetkililer dev teknoloji üreticisinin bu firmayı 2007-2014 yılları arasında İran’a yönelik Amerikan ekonomik yaptırımlarını delmek için kullandığını iddia etmişti. Huawei ise iddiaları reddederken söz konusu şirketi 2007 yılında sattığını ileri sürmüştü. 

Birleşik Arap Emirlikleri, Huawei’de ne görüyor?

Reuters haber ajansı, ise Çinli teknoloji devinin sattığını ileri sürdüğü şirketler üzerinden iş yapmaya devam ettiğini ortaya koyan bağlantıları açığa çıkardı. Bunlar Huawei ile Skycom Tech Co Ltd şirketi arasında Brezilya’da daha önce bildirilmeyen ve ABD’nin teknoloji devi ile finans müdürü ve kurucusunun kızı Meng Wanzhou’ya karşı açtığı davaya destek sağlayabilecek bağlantılar. Brezilya’nın Sao Paulo eyaletine sunulan kurumsal belgeler, Huawei’nin 2007 yılında Skycom’daki hisselerini elden çıkarmasının ardından beş yıl boyunca Huawei ve Skycom’un iş yapmaya devam ettiğini gösteriyor.

Brezilya ve Hong Kong’daki şirket kayıtlarına göre, 2007’nin sonlarına kadar diğer iki üst düzey Huawei yöneticisinin de Skycom ile yakın bağları bulunmaktaydı. Her iki isim de – Ken Hu ve Guo Ping – şu anda Huawei’nin başkan yardımcısı ve dönüşümlü olarak şirketin yönetim kurulu başkanı olarak görev yapıyor. Guo şu anda yönetim kurulu başkanlığı görevini yürütüyor.

HUAWEI KÖŞEYE SIKIŞTI

ABD’de görülen dava, Amerika’nın Çin ile sürdürdüğü soğuk savaşta gittikçe genişleyen bir cephe olan Huawei’nin gücünü kontrol etmek için Washington tarafından yürütülen çok yönlü, küresel bir kampanyanın parçası olarak düşünülüyor. Amerika Birleşik Devletleri, 5G olarak bilinen yeni nesil mobil telekomünikasyon sistemlerinde Huawei ekipmanlarını kullanmaktan kaçınmaları için müttefiklerine lobi yapıyor. Washington, Çin’in bu teknolojiyi kritik altyapılara saldırmak ve istihbarat paylaşımını tehlikeye atmak için kullanabileceğini savunuyor. Huawei ve Çin ise bu iddiaları şiddetle reddediyor.

Huawei’nin Skycom ile olan ilişkisi, ABD’de açılan davanın merkezinde yer alıyor. İddianameye göre Huawei Skycom’u İran’da ambargolu ABD bilgisayar donanımını elde ederek Amerikan yaptırımlarını delmek için kullanıyor. Huawei ve Meng, Huawei’nin bir zamanlar Skycom’un sahibi olmakla birlikte şimdilerde aralarında mesafeli bir ilişki olduğunu ileri sürüyor. Ancak Meng’in avukatları, davayla ilgili yakın tarihli bir mahkeme dosyasında Huawei’nin “Skycom üzerinde belli bir düzeyde kontrol sahibi olduğunu” kabul etti.

5G ve Huawei neden teknolojik soğuk savaşın merkezinde?

REUTERS’E GÖRE İŞ BAĞLANTILARI SÜRÜYOR

Reuters tarafından yeni ortaya çıkarılan bilgiler ise Huawei’nin Skycom üzerindeki kontrolünün Amerikalı savcıların iddia ettiğinden daha da güçlü olduğunu ortaya koymuş oldu. Kurumsal kayıtlar, savcılar tarafından adı geçen tek yönetici olan Meng’in yanı sıra iki Huawei yöneticisinin daha Skycom’a ait bir şirketi yönettiğini gösteriyor. Kayıtlar ayrıca Huawei’nin Skycom üzerindeki kontrolünün sadece İran’a değil Brezilya’ya kadar uzandığını ve Çinli teknoloji devinin %100 hissesini sattığını iddia etmesinden çok sonra uzun bir dönem sürdüğünü gösteriyor.

Huawei’den henüz konuyla ilgili bir açıklama gelmiş değil. Şimdiye kadar sadece Skycom’un İran’daki ticari faaliyetleri kamuoyunun dikkatini çekmişti. Ancak Sao Paulo’daki şirket kayıtları, Skycom’un 2002-2012 yılları arasında Brezilya’da da az bilinen bir varlığı olduğunu gösteriyor.

Belgeler, Skycom Huawei Brezilya’nın küçük bir hissesini satın aldığı Mayıs 2002’de Hu’nun Sao Paulo’da bulunduğunu ve o sırada burada yönetici olduğunu gösteriyor. Hu’nun LinkedIn profilinde o sıralarda Huawei’nin Latin Amerika bölgesinin başkanı olduğu da belirtiliyor.

Hu daha sonra Brezilya’dan ayrılıyor, ancak Skycom ile başka bir bağlantı daha kuruyor. Hong Kong şirket kayıtları, Hu ve Guo’nun 2007 yılında Skycom’un sahibi olan Huawei iştiraki Hua Ying Management Co Ltd’nin yöneticileri olduğunu gösteriyor. Hua Ying, Skycom’daki hisselerini o yıl başka bir şirkete devretmiş. Meng’in o dönemde Hua Ying’in kurumsal sekreteri olarak adı geçiyor. 

ABD ceza davasında Amerikalı yetkililer tarafından sunulan belgeler, hisse devrini esasen sahte bir işlem olduğunu ve Huawei’nin Skycom’u “resmi olmayan bir yan kuruluş” olarak kontrol etmeye devam ettiğini ortaya koyuyor.

Geçtiğimiz yıl ABD Ticaret Bakanlığı Huawei’yi ve Hua Ying de dahil olmak üzere çok sayıda bağlı kuruluşunu “Liste”ye ekledi. Bu hamle, ABD mallarının ve teknolojisinin Huawei’ye satışını kısıtlamış oldu. Washington, bağlı kuruluşların “ABD’nin ulusal güvenliğine veya dış politika çıkarlarına aykırı faaliyetlerde bulunma noktasında önemli bir risk teşkil ettiğini” söyledi.

Birleşik Arap Emirlikleri, Huawei’de ne görüyor?

En gelişmiş Amerikan savaş uçakları veya Çin’in 5G teknolojisi arasında seçim yapmak söz konusu olduğunda, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) seçimini 5G’den yani Çin’den yana kullandı. 

BAE’den bir yetkiliye göre, ABD’nin teknik şartlar ve “egemen operasyonel kısıtlamalar” konusunda hareket etmeyi reddetmesinin ardından, 50’ye yakın F-35’e ilişkin anlaşma Aralık 2021’de iptal edildi.

Ülkenin konumu, ABD ile Çin arasında sıkışan küçük güçler için karar vermenin güçleştiğini ortaya koyar nitelikte. Bu güçler, üst düzey askeri, iletişim ve sağlık teknolojileri de dahil olmak üzere yirmi birinci yüzyılın altın değerindeki yatırımlarına odaklanırken BAE gibi ülkeler iki farklı ülke tarafından satılan son teknoloji ekipmanları arasında seçim yapmak zorunda kalacaklar.

F-35 anlaşmasının sonucunun gösterdiği gibi, ABD veri gizliliği konusunda çok titiz. Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde kıdemli bir araştırmacı olan Emily Harding, C4ISRNET’e yaptığı açıklamada “F-35’in kendisi bu 5G ağını kullanmıyor olsa bile, BAE’nin Huawei 5G teknolojisini benimsemesi ve onu yer istasyonları, iletişim kuleleri için üslerde kullanması Çin’in F-35’in çalışma şekli hakkında çok fazla istihbarat çekmesi için bir fırsat olabilir. Bu endişe verici çünkü Çin gibi bir rakibe en yüksek işlevli uçağımız hakkında çok fazla fikir veriyor.” dedi. 

5G ve Huawei neden teknolojik soğuk savaşın merkezinde?

Pentagon basın sekreteri John Kirby de aralık ayında gazetecilere verdiği demeçte, “Bu son kullanıcı gereksinimleri ve ABD savunma teçhizatının korunması evrensel, pazarlık edilemez ve BAE için spesifik değildir.” dedi.

BAE, AMERİKA’YA MUHTAÇ DEĞİL BAŞKA SEÇENEKLER DE VAR

Şimdilik F-35 anlaşmasını rafa kaldıran BAE, ABD’den başka ortakları olduğunu göstermek için yola çıktı. Şubat ayında, ülke Çin’den 12 adet L15 hayalet savaşçısı satın aldı. BAE ayrıca, son dönemde Fransa’dan 80 Rafale F4 savaş uçağı teslimatını bekliyor. Tabii ki, her iki teknoloji de F-35 kadar iyi değil, ancak mesaj verilmiş oldu: BAE’nin Çin de dahil olmak üzere başka seçenekleri var.

BAE telekomünikasyon sektörü ile Huawei arasındaki iş birliği çok derin. Du şirketinin Baş Teknoloji Sorumlusu Saleem Alblooshi’ye göre, Emirati telekom şirketi Du, Ekim 2019’da 5G ağ hizmetleri sunmak için Huawei ile bir anlaşma imzaladı. Huawei, geçen yıl BAE Başkanının Bisiklet Kupası’nı 5G kullanarak yayınladığında Du ile iş birliği içinde yeteneklerini ortaya koydu.

Juniper Networks’ün haberine göre, sadece birkaç hafta önce İspanya’daki Mobil Dünya Kongresi’nde Huawei, hem Du hem de Emirati telekom firması Etisalat ile “veri trafiğini ve hizmetleri merkezi bir buluttan ağın uç noktasına ve müşteriye yaklaştırmayı” öngören 5G edge bilişim hizmetlerini ortaklaşa sağlamak için bir anlaşma imzaladı. Etisalat ve Huawei, Şubat ayında çok katlı bir binada oteller ve işletmeler için fiber optik tabanlı bir ağ çözümü olan fiber-to-the-room’u da başarıyla test etti.

ÇİN İLE ORTAKLAŞA YAPAY ZEKA LABORATUVARI KURDU

Teknolojik ortaklık burada bitmiyor. İki ülke, 5G ve Nesnelerin İnterneti (IoT) Ortak Açık Laboratuvarı ve Çin-Emirates Bilim ve Teknoloji İnovasyon Laboratuvarı (CSET) dahil olmak üzere telekomünikasyon ve yapay zekayı araştırmak için ortak laboratuvarlar kurdu.

CSET laboratuvarı geçtiğimiz günlerde Çin’in Golden Eagle CR500 helikopter drone’larını ve MR40 insansız uçaklarını gösterdi. BAE, başlangıçta Amerikan MQ-1 Predator drone’una dayanan mevcut Wing Loong I ve II uçağı filosuna en az on CR500 ve yirmi MR40 eklemeyi planlıyor.

BAE, Huawei’yi kendi yüksek teknolojili, yerli telekomünikasyon hizmetlerini oluşturmak için kullanıyor. 5G edge bilgi işlem anlaşması imzalandıktan sonra yapılan bir teste değinen Etisalat teknoloji ve bilgi sorumlusu Halid Murshed, “Bu test faaliyetinin başarısı, BAE endüstrilerini ve hükümet sektörünü dijital dönüşüm hedeflerine ulaşmada destekleyecektir.” dedi.

Etisalat ayrıca “petrol ve gaz, üretim ve lojistik dahil olmak üzere kilit ekonomik sektörlerde dijitalleşmeye yönelik artan talebi ele almak üzere Amazon Web Services ile olan ortaklığını genişletiyor.” Kısa süre önce “amacı ülkenin ulusal endüstriyel özerklik geliştirme isteklerini desteklemek olan yüzde yüz BAE orjinli bir şirket kuran Fransız Thales Grubu, kendisini “BAE silahlı kuvvetlerinin uzun vadeli bir ortağı” olarak nitelendiriyor.” Thales Group’un ayrıca Emirlik üniversiteleri ile çeşitli eğitim ortaklıkları bulunuyor.

BAE’nin Huawei ile iş birliği, diğer uluslararası firmalarla olan ilişkisi gibi, sonuca giden bir yol. Bu, veri güvenliği ile ilgili endişelerin önemli olmadığı anlamına gelmiyor. Zira son derece küreselleşmiş bir dünyada, veri güvenliği asla garanti değil. Bir noktada, Amerika Birleşik Devletleri ya F-35’in verilerinin Çin’in eline geçemeyecek kadar değerli olduğuna karar verecek ve Emirlikleri daha düşük seviyeli ürünlerle sınırlamaya karar verecek ya da bir uzlaşmaya varacak. 

ABD havaalanlarında 5G endişesi: Uçuşlarda gecikme yaşanabilir

ABD’de 5G teknolojisine ilişkin alt yapılar yenilenirlen, güvenlik kaygıları da artmaya başladı. Havaalanlarında 5G hizmetinin uçuşlarda aksamaları beraberinde getirebileceği belirtiliyor.

Amerikan cep telefonu şirketleri AT&T ve Verizon, bazı havaalanlarını da içine alacak şekilde genişletmeyi tasarladıkları 5G hizmetini bir kez daha ertelemeyi kabul etti.

Bugünden itibaren daha fazla yerde kullanılması beklenen 5G hizmetinin devreye alınması, daha önce de iki kez ertelenmişti.

Erteleme kararı, havayolu şirketlerinin 5G teknolojisi ile ilgili kaygılarını dile getirmelerinin ardından geldi.

ABD’nin önde gelen 10 havayolu şirketi, hemen 5G teknolojisine geçmenin felaket olabileceği uyarısında bulunuyor.

Havayolu şirketi yetkilileri, yeni teknolojinin binlerce uçak seferinin gecikmesine yol açabileceğini ve Amerikan uçaklarının büyük bir bölümünün havalanmasını önleyebileceğini söylüyor.

5G KULLANIMINDAN KAYNAKLI PARAZİTLER UÇUŞLARI AKSATABİLİR

Yeni nesil kablosuz internet bağlantısı olarak nitelenebilecek olan 5G, telefonlardan veri indirmeyi ve yüklemeyi son derece hızlandırıyor ve daha çok cihazın aynı anda internete bağlanmasına olanak tanıyor.

5G bunun için radyo sinyallerinden yararlanıyor. ABD’de 5G için kullanılan radyo frekansları, C Bandı olarak bilinen dalga aralığının bir parçası.

C Bandı, uçaklarda bulunan ve uçağın yerden yüksekliğini ölçerken, aynı zamanda güvenlik ve navigasyon sistemleri için de veri toplayan cihazların kullandığı frekanslara yakın.

NATO 5G’yi askerler için güvenli hale getirme amacıyla çalışma başlattı

HAVACILIK OPERASYONLARI CİDDİ ORANDA ETKİLENEBİLİR

5G kullanımından kaynaklanan parazitlerin bu cihazların çalışmasını etkilemesinden ve özellikle iniş sırasında sorunlara yol açmasından kaygı duyuluyor.

Havacılıkla ilgili teknik konularda rehberlik hizmeti sunan Amerikan RTCA şirketi, 2020’nin sonlarına doğru konuyla ilgili bir rapor yayımladı.

Raporda 5G’ye geçişin ABD’deki havacılık operasyonlarını büyük oranda etkileyebileceği ve önlem alınmazsa ölüm olaylarıyla sonuçlanabilecek feci arızalara yol açabileceği belirtildi.

ABD Havacılık Düzenleme Kurumu (FAA) da kısa süre önce 5G frekansındaki dalgaların Boeing 787 Dreamliner uçaklarındaki sistemleri etkileyebileceğini bildirdi. FAA, bu nedenle iniş için yavaşlaması zorlaşan uçakların pistten çıkabileceğine işaret etti.

Kaynak: BBC Türkçe

İngiltere Başbakanı Johnson’dan 5G itirafı: “Teknolojiyi geliştirmemenin bedelini ödedik”

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, “5G‘yi geliştirmek için özel bir çaba göstermedik ve bunun bedelini ödedik.” dedi.

Daily Telegraph gazetesine bir makale yazan Johnson, “Yapmazsak, yapacak başkaları da var. Örneğin 5G’yi geliştirmek için özel bir çaba göstermedik ve bunun bedelini ödedik. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez, en büyük Batılı demokrasiler önemli bir yeni iletişim teknolojisi yarışında geride kaldı. Bu, düzeltilmesinin pahalı olduğu kanıtlanan bir hataydı ve bunun gibi bir tane daha yapmak istemiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Johnson ayrıca “Kovid deneyimi bize bir şey öğrettiyse, o da hükümetin talepte bulunmada, bilimin karşılayabileceğini umduğumuz zorlukları açıkça ortaya koymada bir rolü olduğudur.” ifadelerini kullandı.

Hükümetin baş bilim danışmanı Patrick Vallance ise, yeni kurulacak Bilim ve Teknoloji Stratejisi Ofisi’nin bilim ve teknolojiyi karar alma mekanizmasının tam merkezine” koyacağını söyledi.

STRATEJİK AVANTAJ İÇİN TEKNOLOJİ KULLANILACAK

Vallance, “İngiltere için stratejik avantaj sağlayan en son araştırma ve teknolojilerin” belirlenmesine yardımcı olmayı dört gözle beklediğini de sözlerine ekledi.”

NATO 5G’yi askerler için güvenli hale getirme amacıyla çalışma başlattı

 

Johnson, araştırma bütçesinin kamu yararı için nasıl kullanılacağına dair strateji belirlemek üzere kurulacak olan Ulusal Bilim ve Teknoloji Konseyi’ne başkanlık edecek.

Vallance ise yeni Bilim ve Teknoloji Stratejisi Ofisi’ne liderlik ederek, şu anki görevinin yanı sıra ulusal teknoloji danışmanı rolünü de üstelenecek.

Kaynak: BBC Türkçe