2000 yılında kurumların bilgi güvenliği ihtiyaçlarına çözüm üretmek amacıyla Ankara’da kurulan Biznet Bilişim, siber güvenlik alanında yenilikçi çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Hague Security Delta (HSD)’nın ilk Türk üyesi olarak önemli bir başarının altına imza atan şirketin Genel Müdürü Neşe Sayarı, Biznet’in bilinmeyenlerini şirketin YouTube kanalında anlattı.
Sayarı öncelikle siber güvenlik alanının çok dinamik ve çoğu sektör için önemli bir alan olmasına rağmen insan kaynağı eksiğine dikkat çekiyor ve çalışanların ve bilgi birikiminin Biznet için en büyük değer olduğunun altını çiziyor:
“Şirket kültürümüz insan ve çalışan odaklı. Bizim dinamik, motivasyonu yüksek, çalışkan, öğrenmeye ve gelişmeye açık, yüksek etik değerlere sahip ve bilgili çalışanlarımız var. Çalışanlarımızın ve müşterilerimizin memnuniyetinin artması öncelikli hedefimiz. Şirket kültürümüz de bu özellikleri destekler nitelikte.”
Şirket olarak büyük siber güvenlik resminin bütün parçalarını tamamlamayı görev edinen Biznet’in geniş bir ürün ve hizmet yelpazesi bulunuyor. Sayarı, Biznet’in siber güvenlik sektöründeki öncü konumuyla ilgili şunları söyledi:
“Rakiplerimizin girmediği yeni alanlara girdik. Öncü olduğumuz; hatta tek olduğumuz alanlar var. Çalışanlarımızın da bu alandaki dinamizme ayak uydurmaları gerekiyor.”
Röportajın tamamını buradan seyredebilirsiniz
Biznet Y kuşağı için bir fırsat
Neşe Sayarı, çalışma ortamlarının ve şirket kültürünün kişisel gelişimine önem veren, emeğinin karşılığını gerçek hayatta görmek isteyen Y kuşağı için önemli bir fırsat olduğunu da sözlerine ekledi.
Şirketin öne çıkan diğer bir özelliği ise kurumsal yapıyı bozmadan şirket içindeki aile sıcaklığının korunabilmesi. Biznet Bilişim’de, çalışanlar birbirleriyle yarışmak yerine birbirlerini destekliyor. Sayarı, genel müdür olarak şirket içindeki herkesin Biznet’in hikayesine dahil olması için çabaladığını ve özellikle genç çalışanların fikirlerinden de yararlanarak yönetim sürecini yürüttüklerini söyledi.
Sayarı bilişim sektöründe çalışmak için sahip olunması gereken özelliklere de değindi. Akademik eğitimin önemli olduğunu vurgulayan Sayarı’ya göre, meraklı, teknolojiyi takip eden, dinamik ve kişisel gelişime açık insanların bu alanda şansı daha yüksek.
Biznet Bilişim bünyesinde eğitimlerini sürdüren stajyerler de çalışıyor. Şirkette bir ay gibi kısa süreli stajlardan ziyade en az 3-4 ay kesintisiz staj gerektiren okulların öğrencileri tercih ediliyor. Bazı stajyerler ise Biznet’te tam zamanlı olarak çalışmaya devam ediyor.
“Heyecan verici ve yeniliklerle dolu bir sektörde faaliyet gösteriyoruz”
Sayarı’ya göre şirket içindeki en büyük motivasyon, siber güvenliğin doğası gereği heyecan verici olması, genç çalışanların şirkette aktif bir şekilde rol alması ve ulusal siber güvenlik anlamında şirketin bulunduğu konumun önemli olması:
“Bu alan yeniliklerle dolu; bizde monotonluk ve durağanlık yok. Bunun dışında genç çalışanlarımızın ilerlemesi, her süreçte aktif roller alması ve bütün çalışanlarımızın şirket kültürünü benimsemiş olması diğer motivasyon kaynaklarımızdan. Öte yandan, siber güvenliğin Türkiye’deki oluşumuna neredeyse sıfır noktasından itibaren tanıklık ediyoruz ve şu an ulusal siber güvenlik alanındaki çalışmalara katkı sağlayacak durumdayız. Bu gerçekten çok gurur verici.”
“Yapay zekâ kötüye kullanılırsa kâbusumuz olabilir”
Sayarı, uzun zamandır birçok kitabın ya da filmin konusunu oluşturan yapay zekâyla ilgili ünlü fizikçi Stephen Hawking’in sözlerini hatırlattı. Hawking yakın bir zaman önce, “Teknoloji bir noktada insanlardan daha üstün bir noktaya gelecek ve insanları ortadan kaldıracak,” demişti. Sayarı da yapay zekânın insan zekâsını aştığı noktanın kritik olduğunu; kötüye kullanıldığı takdirde bütün insanlığı kötü anlamda etkileyeceğini söyledi. Öte yandan insanların yapay zekâyı iyilik amaçlı kullanacağına inandığını ekledi.
“Dijital dönüşüm süreci siber güvenliği hızla değiştiriyor”
Sayarı, bilişim sektöründe dijital dönüşüm süreciyle karşımıza çıkan büyük veri, makine öğrenmesi, yapay zekâ, Endüstri 4.0, nesnelerin interneti gibi teknolojilerin hayatımızı önemli ölçüde değiştireceğini; günlük hayatımıza, iş yapış şeklimize, üretim süreçlerine bambaşka bir boyut kazandırdığını söyledi. Bu teknolojilerin etkilerinin yoğun hissedildiği alanlardan biri de siber güvenlik. Sayarı, bu etkileşimin siber güvenlik alanını hızla değiştirdiğini söyledi:
“Bu teknolojilerin her biri siber güvenlik dünyasıyla çok yakın bir etkileşim içinde olacak. Zira bu gelişmeler hem saldırganlar hem savunanlar için çok yeni fırsatlar ve olanaklar sunuyor. Saldırganlar artık sadece IT sistemleriyle değil, bunun çok daha ötesinde saldırı alanlarıyla tanışacak. Bizim gibi savunan tarafında olanlarsa bu tehditleri daha erken algılamak, doğru yorumlamak ve bertaraf etmek için bu teknolojilerden yararlanacak.”
Sayarı, her ne kadar bu teknolojilerin akıllı şehirler, fabrikalar, hastaneler gibi birçok yenilikçi kullanım alanı olsa da kötüye kullanım söz konusu olduğunda çok tehlikeli durumlarla karşılaşabileceğimizi hatırlattı:
“Bu şekilde hem günlük hayatımız kolaylaşıyor hem üretim süreçlerinde verim ve hız artıyor. Bu da ekonomiye olumlu bir şekilde yansıyor. Öte yandan saldırganların bir elektrik sistemini tamamen çökertmesi ya da hastane sistemine girmesi ve hastaların bundan zarar görmesi gibi korkunç senaryolarla da karşı karşıya kalabiliriz. Siber güvenlik burada kilit öneme sahip bir alan. Biz de Biznet Bilişim olarak endüstriyel sistemlerde güvenliğe odaklanıyor; bu alanda uzman yetiştiriyoruz ve sertifikalarımızı alıyoruz. Hatta şimdiden birkaç örnek projeye imza atmış durumdayız.”
Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz