Geçtiğimiz gün Bilkent Otel Ankara’da Havelsan tarafından ikincisi düzenlenen Havelsan İş Ekosistemi Buluştayı, ulusal siber güvenlik stratejimizle eşgüdümlü olarak sürdürülebilir işbirlikleri barındıran bir siber güvenlik ekosistemi oluşturma amacıyla tertip edildi.
İlk etkinliğin değindiği akademik boyutta davetliler çeşitli üniversiteler iken, 20 Eylül’deki buluştayda katılımcı portföyünün teknokentler düzeyine çekildiği görülmekteydi. Bu anlamda Ar-ge faaliyetleri yürüten ve siber güvenlik iş ekosisteminin küçük ve orta ölçekte paydaşı olan firmaların katılımını hedefleyen etkinlikte odak konular Havelsan’ın böyle bir ekosistem oluşturma amacı, bu ekosistemden beklentileri ve siber güvenlikte izleyeceği yol haritası olarak belirlenmişti.
NAZLI ZEYNEP BOZDEMİR’İN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN
Öğleden önceki kısımda gerçekleşen Havelsan, Bilkent Cyberpark ve ODTÜ Teknokent arasında yapılan iş ekosistemi protokolünün imzalanması, etkinliğin basına dönük yüzünün en ağır bastığı kısımdı demek yanlış olmayacaktır. Yeni uluslararası düzlemde “anayurt güvenliği” dahilinde karşımıza çıkan siber güvenlik meselesinin kritik öneme sahip alanlarda yerli hizmet ve yazılım geliştirmeden güvenceye alınamadığı düşünülürse, böyle bir ekosistemi gerek akademide gerekse iş dünyasında tetiklemek ihtiyaç duyulan bir gelişmedir. Bundan hareketle, Havelsan Teknoloji ve Akademi Direktörü Doç. Dr. Gökhan Özbilgin’in sunumunda değindiği, siber güvenlik alanında giderek artacağı bilinen Ar-ge reform paketleri ve teşviğin, özellikle küçük ve orta ölçekli firmalar tarafından anlaşılması büyük önem taşımaktadır. Yine aynı sunumda öne çıkan “teknoloji yönetimi” konusu, anlaşıldığı üzere tüm ana yüklenici kulvarında koşabilecek şirketler tarafından benimsenmesi gereken bir niteliktedir. Bu kapsamda teknoloji yol haritasıın belirlenmesi, yetkinliklerin ve eksikliklerin tespit edilmesi, en uygun yönetim araçlarının kullanıma alınması siber güvenlik projelerini optimum şekilde yönetmek açısından büyük önem arz etmektedir.
Etkinliğin ikinci kısmında bahsi geçen en önemli konu, Havelsan İş ortakları ve Tedarikçi Yönetimi Müdürü Yavuz Ekinci’nin sunumunda yer alan Siber Tatbikat Sistemi projesi dahilinde siber ortamda siber silah üretilecek olmasıdır. Konvansiyonel silahlara kıyasla denetim ve regülasyon sürecinin dışında kalan siber silah üretimi, çevre ve dünya ülkelerinin bu konuda attığı ciddi adımlar düşünüldüğünde ulusal siber güvenlik çıkarları açısından yerinde bir hamledir.
Etkinlikte yer alan panelde sıklıkla değinilen “sürdürülebilir ve dengeli iş birliği”, işler bir siber güvenlik ekosisteminin olmazsa olmazıdır. Ancak öte yandan, Havelsan gibi büyük çaplı şirketlerle iş birliği yaparken, özellikle küçük çaplı şirketlerin katkılarının büyük resimde gereken değeri görmesi gerekmektedir. Bu firmaların büyük balıkla, büyük denizde yüzerken yollarını kaybetmeden, silinip yok olmadan, kendilerine de artı değer oluşturacak şekilde büyüyüp gelişmeleri milli yazılım ve hizmet üretirken oldukça önemlidir. Aksi takdirde start-up niteliğindeki teknoloji üretmeye çalışan firmaların taşeron firmalardan farkı kalmayacaktır. Konunun bu boyutunda Havelsan’ın nasıl bir yol haritası izleyeceği önümüzdeki dönemde elbette netleşecektir, burada büyük firmaların gaddar bir abiden ziyade, yol gösterici ve akıl danışmanı rolünü benimsemeleri herhalde ulusal çıkarlarımız açısından yerinde olacaktır. Günümüz çerçevesinde Havelsan’ın siber güvenlik açılımlarının artarak devam etmesi, milli siber güvenlik projelerinin, patentlerinin, akademik çıktıların çoğaltılması ve kara geçmesi açısından fazlasıyla gereklidir.
HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ
[wysija_form id=”2″]