Dünya üzerinde sosyal medya ve çevrim içi platformların kullanımının gittikçe yaygınlaşarak popüler hale gelmesi ve artık bir gelir kapısı olması, hukuk literatürüne yeni bir kavram kazandırdı: Dijital miras.
Hukuk dilinde miras kavramı gerçek bir kişiye ait olan ve bu gerçek kişinin ölüm anı itibariyle mirasçılarına geçecek malvarlığı, hak ve yükümlülüklerinin toplamı olarak tanımlanıyor.
Mirasa konu mülkiyet kavramına da göz attığımızda geçtiğimiz on yıl içerisindeki teknolojik ve dijital gelişmeler ile birlikte konunun bir hayli değiştiği aşikar. Şöyle ki mirasa konu malvarlığında akla ilk gelecek konut vb. kadar son dönemde sosyal medya hesapları, işitsel ve görsel medya dosyaları, kripto paralar, internet siteleri, online oyun karakterleri de mülkiyete konu olarak dijital miras diye bir tanımı meydana getirmektedir.
15 YAŞINDA ÖLEN KIZININ FACEBOOK HESABINA ULAŞMAK İSTEYEN ANNE
Almanya’da 2012’de yaşanan bir metro kazasında 15 yaşındaki kızını kaybeden bir annenin kızının ölümünü araştırmak için ona ait Facebook hesabına mirasçısı olarak erişim talep etmesiyle başlayan ‘dijital miras’ konusu, Almanya Federal Mahkemesi tarafından yaşanan durumun dijital miras konusu olarak miras hakkı kapsamında değerlendirilebileceği yönünde karar vermesiyle hayatımıza girdi.
Söz konusu olayın bir benzeri ise geçtiğimiz günlerde Türkiye’de yaşandı. Eşini trafik kazasında kaybeden bir kadın, Denizli 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne verdiği dilekçede, eşine ait Apple marka cep telefonunun iCloud hesabındaki fotoğraf, video, ses kayıtları, medya dosyaları ile maillere ulaşmak için eşinin terekesinin tespitini, iCloud kimliğinin miras kabul edilerek, hesaba ulaşması için karar verilmesini talep etti. Mahkeme ise bu talebi ‘özel hayatın gizliliğini ihlal’ diyerek reddetti. Karar İstinaf Mahkemesi’ne taşındı ve mahkeme “Dijital mal varlığı inkar edilemez bir gerçeklik. Kripto paraların uluslararası ödemelerde kullanıldığı dijital sistemler var. Yine reklam gelirleri sağlayan sosyal medya hesaplarının gün geçtikçe arttığı, YouTube ve benzeri dijital platformlarda reklam geliri ve ücretli üyelik sistemi ile hizmet veren kanallar oluşturulduğu bir ortamda, dijital mal varlığı ve dijital miras ile ilgili yasal bir düzenleme bulunmamakta” diyerek emsal bir karar verdi.
Tüm bu yaşanan gelişmelerle birlikte, dijital miras hakkını, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi’nin verdiği kararı, verilen kararın önemini ve gelecekteki nelere kapı aralayabileceğini Kavlak Avukatlık Bürosu’ndan Avukat Deniz Mina Küpana ile konuştuk.
Kolay Erişim
ELEKTRONİK HAYATINIZ: DİJİTAL MAL VARLIĞINIZ
Son yıllarda ortaya çıkan emsal kararlarla beraber hukukçular cephesinde gittikçe popüler bir konu haline gelen dijital mirası kavramını ortaya çıkaranın dijital malvarlıkları olduğunun altını çizen Av. Deniz Mina Küpana, “Dijital malvarlığı kavramı, klasik malvarlığı tanımının ötesinde, şöyle ki günümüzde çevrimiçi ortamlarda sahip olduğumuz ekonomik bir değer teşkil eden fakat alışıla gelmiş malvarlığı tanımının ötesinde pek çok şey var. Bunların arasında bulut bilişim sistemleri, sosyal medya hesapları, internet siteleri, YouTube kanalları, Instagram hesaplarının yanında genel olarak video, fotoğraf, e-posta hesapları gibi elektronik olarak depolanan ve yalnızca dijital formda bulunan varlıklar söz konusu. Teknolojinin ve özellikle de sosyal medya platformlarının kişisel kullanım haricinde artık ticari kar güdülerek de kullanılması nedeniyle yaşanan tüm gelişmelerin sonucu olarak ise karşımıza dijital malvarlığı ve dijital miras kavramları çıkıyor” dedi.
“KARARIN TÜRKİYE’DEN ÇIKMASI ÖNEMLİ”
Geçtiğimiz günlerde ülkemizde yaşanan olayla ilgili Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin kararının* Türkiye’de bir ilk olduğunun altını çizen Küpana, “Yurtdışında konuya ilişkin birkaç emsal var ancak Türkiye’de ilk defa böyle bir karar verildi. Bu önemli ve geliştirici bir karar. Bu kararın önemli olmasının birkaç sebebi var. Birincisi klasik mal varlığının çehresinin değişmesi diyebiliriz. Nasıl ki fikri ve sınai hakların gelişmesi ile birlikte yalnızca menkul ve gayrimenkuller üzerinde bir mülkiyet hakkından söz edilemeyeceğini gördüysek günümüzde de dijital ortamdaki içerikler, hesaplar vb. üzerindeki mülkiyet ile klasik mal varlıklarının çehresi değişim gösterecektir. Bunlara ek olarak hukukta dijitalleşme, verilerin korunması, sosyal ağ saylayıcılar gibi son yıllarda hukukun da tartışma alanına giren konulara ek olarak dijital mal varlığı konusunun da bu karar ile altının çizilmesi önemli bir irade göstergesi olacaktır.” ifadelerini kullandı.
“YENİ DÜZENLEMELERİN ÖNÜNÜ AÇABİLİR”
Dünya üzerinde dijital miras konusunda farklı görüşler olmakla birlikte henüz mahkeme kararlar dışında yasal düzenlemelerin bulunmadığını vurgulayan Küpana, “Türkiye’de de henüz bu yönde yasal düzenlemelerin olmadığını ancak verilen kararın emsal niteliğinde olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle pandemi süreci ile daha da hız kazanan teknolojik gelişmeler ışığında kararın oldukça isabetli olduğunu ve önümüzdeki yıllarda Miras Hukuku açısından önemli düzenlemelerin önünü açabileceğini, yeni kararların ortaya çıkabileceğini ve konunun çeşitli şekillerde daha fazla tartışılabileceğini düşünüyorum” yorumunu yaptı.