Kategori arşivi: Sektörel

Covid-19 sonrası için bir zorunluluk: Siber güvenlik okul müfredatlarına girmeli

Sonuçlarını kimsenin önceden kestiremediği Covid-19, sadece sağlık alanındaki yıkıcı etkisiyle değil ekonomik anlamda da dünya çapında büyük bir etki yarattı. Şirket çalışanları neredeyse bir gecede uzaktan çalışmaya başladı. Bu durum benzeri görülmemiş değişiklikleri zorunlu kıldı ve binlerce kuruluşu açmaza soktu.

Ülkeler arasında, kurumsal ağlara bağlanmak için binlerce uç noktaya ihtiyaç duyuldu. Bu talep artışı ise uzaktan çalışanları çok daha büyük bir risk grubuna soktu. Birleşik Krallık’ta yapılan bir araştırmada işletmelerin %92’si siber saldırı yaşadığını ve saldırılarda bir artış olduğunu söyledi.

SİBER ZAFİYETLERİ ÖNLEMENİN YOLU

Peki salgın döneminde ve daha sonrasında oluşacak siber güvenlik zafiyetlerini önlemenin yolu nedir? Yeni nesil siber güvenlik uzmanlarının yarının zorluklarını ele alması için nasıl bir hazırlık yapmaları gerekir? Bu tarz soruların cevabı ise eğitim sisteminde yatmakta. Yapabileceğimiz en iyi şey, okullarda ve üniversitelerde gençlere Covid-19 salgını sonrasındaki dünyada gerekli olacak teknik becerileri vermektir.

https://siberbulten.com/haber/veri-bilimine-giris-icin-aradiginiz-her-sey-5-saatlik-ucretsiz-egitimde/

DAHA ÇOK SİBER GÜVENLİK UZMANI YETİŞTİRMELİ

Avrupa ve ABD’de siber güvenlik uzmanı eksikliği olduğu biliniyor. Mevcut siber güvenlik personelleri üzerindeki iş yükü ise gün geçtikçe artıyor. Çoğu şirket siber güvenliği yabana atsa da Covid-19’la beraber artan siber saldırılar, siber güvenliği bir kenara bırakan şirketleri hedefliyor. Böylece ne kadar büyük olursa olsun güvenlik açığı bulunan şirketler mali zarar ve itibar kayıplarıyla yüzleşmek zorunda kalıyor.

Pandemi süreci tekrar gösteriyor ki siber güvenlik alanına yatırım yapmak hem kısa hem de uzun vadede kar sağlıyor. Ancak bu açmazı çözmek için daha fazla siber güvenlik uzmanını yetiştirmek gerekiyor. Bu açıdan değerlendirildiğinde üniversite müfredatlarına siber güvenlik alanının eklenmesi ve bu alandaki çalışmaların geliştirilmesi bir gereklilik olarak karşımıza çıkıyor.

MÜFREDATA SİBER GÜVENLİK EKLENMELİ

Önceki nesillerin aksine günümüz öğrencileri dijital dünyada doğmuş gençlerden oluşmaktadır. Dijital dünyaya erişim şimdiki nesil için bu kadar kolayken aynı gençlerin siber güvenlik becerilerini geliştirmek ise bu alana dair bir sistem geliştirmedikçe zor. Ulusal Siber Güvenlik İttifakı ve Microsoft tarafından ABD’de yapılan bir anket, öğretmenlerin %91’inin siber güvenliğin öğretilmesi gerektiğine inandığını ortaya koyuyor. Siber güvenliğin okul müfredatlarına girmesi ise konuya dair ilginin artmasına ve daha fazla öğrencinin bu alanda istihdam edilmesine yol açabilir.

İşletim sistemlerini, veri merkezlerini, kodlamayı ve diğer birçok konuyu içinde barındıracak bir eğitim, siber güvenlik adaylarının teknik alanda gelişmesini sağlayabilir. Ancak “sosyal beceriler” de unutulmamalıdır. Güvenlik uzmanları, karmaşık konuları çok fazla teknik geçmişi olmayan insanlara iletmek zorunda oldukları için bu eğitim sosyal alanı da kapsamalıdır.

Siber güvenliğe ilgi duyanların olabildiğince çok “gerçek dünya” deneyimi kazanma fırsatına sahip olmalarını sağlamak da önemlidir. Pek çok farklı güvenlik alanı olmakla beraber geleceğin uzmanları da en çok hangi alanlarla ilgilendiklerini ancak farklı güvenlik alanlarını deneyerek anlayabilirler. Geleceğin siber güvenlik uzman adaylarına bu konularda deneyim kazandırmak, önlerini açmak ve yol göstermek de bu müfredatın içermesi gereken bir konu olmalıdır.

https://siberbulten.com/sektorel/trky/iste-turkiyedeki-siber-guvenlik-yuksek-lisans-programlari/

YENİ NORMALE ALIŞMAK

Covid-19 salgınıyla beraber “yeni normal” koşulları birçok alanın çalışma düzenini değiştirmekle beraber geleneksel mesai düzenini de değiştirdi. Evden çalışma ortamı esnek çalışmayı da beraberinde getirdi. Bu zorlu koşullara adapte olabilecek teknik becerilere sahip, var olduğu koşulları değiştirebilecek kapasitesi olan yeni siber güvenlik uzmanlarına ihtiyaç var. Öğrencilere bu yeni normal koşullarını öğretmek de gelecekte oluşabilecek risklerin de önüne geçebilir.

GELECEĞE BAKMAK

Zaman geçtikçe ve tehdit ortamı geliştikçe, siber güvenlik sektörü katlanarak büyümeye devam edecek. Önemli olan şirketleri, kurumları, kişileri siber güvenlik alanında eğitmek, önemini anlatabilmek. Eğitim sisteminde siber güvenlik konusunu müfredata sokabilmek. Bunları yapabildiğimiz takdirde gelecekte karşımıza çıkacak saldırılara karşı daha tedbirli olabilir, yaşadığımız dünyayı daha güvenli bir yer haline çevirebiliriz.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

  

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin E-Mahremiyet Raporu yayınlandı!

İstanbul Bilgi Üniversitesi hafta başında E-Mahremiyet Raporu’nu yayınladığını duyurdu.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilgi Güvenliği Teknolojisi Hukuk Fakültesi’nin hazırladığı, yazarları arasında Leyla Keser BERBER, Ayça ATABEY ve Ezgi EREN’in bulunduğu E-Gizlilik Raporu, üniversitenin internet sitesi üzerinden yayınlandı.

VERİ KORUMA VE MAHREMİYET IŞIĞINDA AVRUPA VE TÜRKİYE

Raporda, günümüzde internetin her yerde var olması ve gelişen teknolojilerle beraber veri koruma ve mahremiyete ilişkin temel hakların yeni boyut kazandığı belirtilirken Avrupa’daki veri koruma ve E-Gizlilik yasaları hakkındaki son gelişmeler ve Türkiye’deki E-Gizlilik yasalarıyla alakalı olan düşünceler paylaşıldı.

İnternet sitesi üzerinden yayınlanan haberde “E-Gizlilik Raporu: Avrupa Deneyimlerinden Çıkarılan Dersler ve Türkiye’deki E-Gizlilik Yasalarına İlişkin Düşünceler” başlıklı Birinci Bölümün yayınlandığını duyurmaktan mutluluk duyuyoruz” denildi.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

BTK’dan itiraf gibi açıklama: Şebeke yetersiz, umudumuz 5G

Tüm dünyada pandemiyle birlikte artan internet kullanımı internet servis sağlayıcılar başta olmak üzere internet altyapı paydaşlarını zorlu bir süreç ile karşı karşıya bıraktı. Çevrimiçi geçirilen zamanın artışı ile internet ağ trafiğindeki yükselmenin Türkiye’deki şebekeyi yetersiz bıraktığı ortaya çıktı.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Bilgi Teknolojileri Kurumu (BTK), “Bu talep artışı şebeke altyapısını yetersiz bıraktı. Ancak ülkemizde de çalışmalarını sürdürdüğümüz 5G teknolojileri ile bu alanda hızlı bir gelişim ve değişim yaşanacak.” ifadelerini kullandı.

https://siberbulten.com/uncategorized/btknin-yeni-baskani-belli-oldu-omer-abdullah-karagozoglu/

“1999 KİŞİDEN ‘5G ZARARLI DİLEKÇESİ”

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı (BTK), pandemi sürecinin internet ağ trafiğinde talep artışına sebep olduğunu, eğlence ve internet uygulamalarına olan talebin şebeke altyapısını yetersiz bıraktığını belirtti. TBMM Dilekçe Komisyonu’na, “Sağlığa zararlı olması nedeniyle 5G teknolojisinin ülkeye gelmesinin engellenmesi” talebiyle 1999 kişiye ait 52 dilekçe gönderildi. Dilekçeleri işleme alan Komisyon konuyu BTK Başkanlığı’na sordu. BTK, geniş bir bilgilendirme notuyla 5G kapsamında yapılan çalışmaları şöyle aktardı:

“Pandemi sürecinde okullarda uzaktan eğitim sistemine geçiş yapılması, çoğu işyerinin çevrimiçi uzaktan çalışması ve evde geçirilen zamanda artış yaşanması beraberinde internet ağ trafiğinde talep artışına sebep oldu. Sabit altyapının ve mobil şebekelerin hız ve kapasite açısından son kullanıcıların taleplerini kesintisiz karşılayabilmesinin önemi bu süreçte bir kez daha ortaya çıkmıştır. Son kullanıcılar daha düşük gecikme ve yüksek hız ihtiyaç ve taleplerini ortaya koymaktadır. Ayrıca tüketiciler tarafından eğlence ve internet uygulamalarına olan talep ve teknolojinin hızlı gelişimi halihazırda kullanılan şebeke altyapısını yetersiz bırakmaktadır. Örneğin; uzaktan ameliyat, otonom sürüş ve milyarlarca bağlı nesneden bahsedildiğinde güvenilir ultra düşük gecikmelere gereksinim duyulmakta ve mevcut 4G şebekeleri yetersiz kalmaktadır.

https://siberbulten.com/haber/twitter-koronavirusu-5gye-baglayan-haberleri-yasakladi/

MOBİL SEKTÖRÜNÜN ODAK NOKTASI 5G

2019 son çeyreğine göre mobil abone sayıları 2G için 1.8 milyon, 3G için 4.8 milyon, 4.5G için 74.2 milyon olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’de akıllı telefon sayısı 2018 yılı sonunda 61.4 milyon iken bu sayı 2019 yılında yüzde 11.3 artarak 68.3 milyona ulaşmıştır. Küresel mobil sektörü son yıllarda 5G teknolojisine odaklanmıştır. 5G’nin yüksek veri hızı, düşük gecikme süreleri, daha fazla veri kapasitesi unsurları ile enerji, otomotiv, sağlık, enerji, kentleşme, tarım ve eğlence gibi endüstrilerde ciddi değişimlerin yaşanmasına olanak sağlaması beklenmektedir. Özel cerrahi işlemlerden, otonom araçlara kadar 5G, bu sektörlerin tümünde birkaç adım daha ilerlemeyi vadetmekte. 5G’nin tamamen mobil ve bağlantılı bir topluma olanak sağlaması ve sosyo-ekonomik dönüşümleri desteklemesi beklenmekte.”

HABERLEŞME TEKNOLOJİLERİ KÜMELENMESİ

130’dan fazla Türk üreticinin bir araya gelmesi ile Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi’nin kurulduğunu aktaran BTK, şu ifadelere yer verdi: “HTK üyesi firmalar farklı projeler kapsamında 5G ve ötesi teknolojilere geçişte mobil işletmecilerin ihtiyaç duyacağı donanım ve yazılım ürünlerini yerli ve milli imkanlar ile üretebilmek için çalışmalarına devam etmektedir. HTK üyesi firmaların yürütmekte olduğu ve TÜBİTAK tarafından finansal destek sağlanan ‘Uçtan Uça Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi’ ile, 5G baz istasyonları, 5G çekirdek şebeke, 5G İş-Destek (OSS) yazılımları, 5G sanallaştırma platformu gibi 5G teknolojisine özel kritik şebeke donanım ve yazılımları geliştirilmesi hedeflenmektedir. Ülkemizde 5G teknolojisine yönelik halihazırda işletmeciler tarafından bir takım test ve deneme faaliyetleri yürütülmektedir.”

https://siberbulten.com/uluslararasi-iliskiler/ingiltere/ingiltere-huaweiyi-yasakliyor-5g-agindan-cikartilacak/

HARİKA HABER: 39 ARAŞTIRMACI ÖĞRENCİ DESTEKLENİYOR

Bu konuda çalışan araştırmacıların desteklendiği belirtilirken “5G Vadisi Açık Test Sahası faaliyetleri kapsamında 5G ve Ötesi konularında ihtiyaç duyacağı nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesine katkı sağlamak üzere 5G Vadisi tarafları olan BTK, Hacettepe, ODTÜ, Bilkent Üniversiteleri, Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone işbirliği ile ‘5G ve Ötesi Ortak Lisansüstü Destekleme Programı’ uygulamaya geçirilmiştir. 5G ve Ötesi konularda Hacettepe, Bilkent ve ODTÜ’de yüksek lisans ve doktorasını yapan 39 araştırmacı öğrenci mobil işletmeciler tarafından desteklenmekte” denildi.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

  

Kritik gelişme: Huawei, ABD ambargosunu delmek için paravan şirket kullanmış

ABD’nin Çinli teknoloji devi Huawei’e ve şirketin finans müdürü aleyhine açtığı davanın tam kalbinde Hong Kong merkezli bir şirket yer alıyor.

ABD’li yetkililer, dev telekomünikasyon donanımı üreticisinin, söz konusu firmayı 2007 ile 2014 yılları arasında Amerika’nın İran’a yönelik ekonomik yaptırımlarını aşmak için kullandığını iddia ediyordu. Huawei, şirketi 2007’de sattığını belirterek suçlamaları reddediyordu.

Reuters ise Huawei ile Skycom Tech Co Ltd şirketi arasında Brezilya’da, gizli bağlantıları ortaya çıkardı. Reuters’ın bu ifşası, teknoloji devine ve aynı zamanda kurucusunun kızı olan şirketin finans müdürü Meng Wanzhou’ya karşı açılan davada ABD’nin elini güçlendireceğe benziyor. Brezilya’nın Sao Paulo eyaletinde kayıtlı olan kurumsal belgeler,  Huawei ve Skycom’un ilişkilerinin, Huawei’nin 2007’de Skycom’daki hisselerini elinden çıkardıktan sonraki beş yıl boyunca da devam ettiğini ortaya koyuyor.

Facebook bir Afrika diktatörünün rüyasını mı gerçekleştiriyor?

Brezilya ve Hong Kong’da kayıtlı kurumsal belgelere göre,  Huawei’in diğer iki üst düzey yöneticisinin de 2007’nin sonlarına kadar, Skycom ile yakın bağları bulunmaktaydı. Ken Hu ve Guo Ping adlı her iki yönetici, hâlihazırda Huawei’in başkan yardımcılığını yapmakta. Ayrıca dönüşümlü olarak şirket başkanı olarak hizmet vermekteler. Şu anda Guo şirketin genel başkanlığını yapıyor.

Dava, Amerika’nın Çin ile genişleyen soğuk savaşında bir cephe olan Huawei’nin gücünü kontrol altına almak adına Washington’un yürüttüğü çok yönlü, küresel kampanyanın bir parçası. Amerika Birleşik Devletleri, 5G olarak bilinen yeni nesil mobil telekomünikasyon sistemlerinde Huawei ekipmanlarını kullanmamaları için müttefiklere lobi faaliyetleri yürütüyor. Washington, Çin’in bu teknolojiyi kritik altyapıya saldırmak ve istihbarat paylaşımını tehlikeye atmak için kullanabileceğini düşünüyor. Huawei ve Çin ise bu iddiaları şiddetle reddediyor.

ŞİRKET İLE İLİŞKİMİZ BİTTİ DEMİŞLERDİ

Huawei ile Skycom arasında olduğu iddia edilen ilişki, yüksek öneme sahip davanın tam merkezinde yer almakta. İddianamede, Huawei’in Skycom’u kontrolü altında tuttuğu ve İran’da ambargolu bir ABD bilgisayar ekipmanı elde etmek suretiyle Amerikan yaptırımlarını ihlal etmek üzere söz konusu şirketi kullandığı iddia ediliyor.

Huawei ve Meng, Huawei’in bir zamanlar Skycom’a sahip olmakla birlikte, şirketin daha sonraki süreçte mesafeli bir iş ortağı haline geldiğini iddia ediyorlar. Bununla birlikte, davaya ilişkin yakın tarihli bir mahkeme dosyasında, Meng’in avukatlarının Huawei’in “Skycom üzerinde belli düzeyde kontrol uyguladığını” kabul ettiği belirtiliyor.

Siber diplomaside sürpriz ittifak: AB ve Brezilya’nın beklenmeyen yakınlaşması

TEK BAĞLANTI İRAN ÜZERİNDEN DEĞİL, BREZİLYA DA VAR

Reuters’ın yeni ortaya çıkarttığı bilgiler ise Huawei’in Skycom üzerindeki denetiminin Amerikalı savcılarının iddia ettiğinden daha fazla olduğunu ileri sürüyor. Kurumsal  belgelere göre Skycom’un sahibi olduğu bir şirketi yalnızca savcıların ‘tek yönetici’ olarak tespit ettiği Meng’in değil, iki ilave Huawei yöneticisinin yönettiğini gösteriyor. Kayıtlar ayrıca, Huawei’nin Skycom üzerindeki kontrolünün sadece İran’a değil Brezilya’ya uzandığını ve Çinli teknoloji devinin şirketin hisselerinin tamamını sattığını iddia ettikten çok sonra da yaptırım ihlallerinin devam ettiğini gösteriyor.

Şimdiye kadar, Skycom’un yalnızca İran’daki ticari faaliyetleri kamuoyunun dikkatini çekmişti. Ancak Sao Paulo’da kayıtlı şirket belgeleri, Skycom’un 2002 ve 2012 yılları arasında Brezilya’da da az bilinen bir varlığının olduğunu gösteriyor.

Belgeler, Hu’nun  o zamanlar yönetici olduğu Skycom’un  Huawei Brezilya’da küçük bir hisse satın aldığı Mayıs 2002’de Sao Paulo’da olduğunu gösteriyor. Hu’nun LinkedIn profilinde, o sıralarda Huawei’nin Latin Amerika bölgesinin başkanı olduğu da belirtiliyor.

Hu daha sonra Brezilya’dan ayrılıyor ancak Skycom ile başka bir şekilde bağlantısı devam ediyor. Hong Kong şirket kayıtları, 2007 yılında Hu ve Guo’nun Skycom’un sahibi olduğu Huawei iştiraki Hua Ying Management Co Ltd’nin müdürleri olduklarını gösteriyor. Hua Ying, o yıl Skycom’daki hisselerini başka bir şirkete devretmiş. Meng ise o sırada Hua Ying’in kurumsal sekreteri olarak zikredilmişti.

Intel çiplerde zafiyet ortaya çıktı, yama performansı %19 düşürüyor

HİSSE SATIŞI GÖSTERMELİK

ABD’de devam eden davada Amerikalı yetkililer tarafından kayıt altına alınan belgeler, hisse devrini sahte bir işlem olarak tanımlamakta ve Huawei’in Skycom’u “resmi olmayan bir yan kuruluş” olarak kontrol etmeye devam ettiğini iddia etmekte.

Hu, Guo ve Meng halihazırda Hong Kong şirket sicil kayıtlarında Hua Ying’in üç yöneticisi zikrediliyor. Hu Houkun olarak da bilinen Hu ve Guo’nun isimleri ABD’de devam eden davada geçmiyor. Zira, bu isimlerin Skycom ile bağlantıları ve Brezilya’daki faaliyetleri daha önce rapor edilmemişti. Huawei’in 2007’deki sözde hisse satışından sonra da devam eden İran’daki Skycom ile olan yakın bağlantıları daha önce Reuters tarafından belgelenmişti. Sao Paulo şirket sicil kayıtlarında yer alan Brezilya belgeleri, Huawei ve Skycom’un da Brezilya’da beş yıl daha yakın bağlantıda kalmaya devam ettiğini gösteriyor.

Örneğin, Temmuz 2008’de, Huawei Brezilya’nın o zamanki iki hissedarı olan Skycom ve Huawei Tech Investment Co Ltd.’nin her biri kendilerini Huawei Brezilya’da temsil etmesi için aynı Çinli kişiyi atadı. Belgeler ayrıca, o sırada her iki hissedar şirketin yönetim kurullarında görev yapan Meng’in atamalara izin verdiğini gösteriyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

  

Harvard Üniversitesi’nde verilen bilgisayar bilimine giriş kursu artık Türkçe! Ücretsiz kaydolun

‘Hayalindeki yazılım kariyerine ilk adımı at’ parolasıyla yola çıkan Kodluyoruz insiyatifi Türkiye’de bilgisayar bilimlerine yönelik bilgi birikiminin artması için çok önemli bir işe imza attı.

Türkiye’yi teknolojide bir yetenek merkezine dönüştürmeyi amaçlayan Kodluyoruz.org, ,Harvard Üniversitesi Profesörü David J. Malan tarafından verilen efsanevi bilgisayar bilimlerine giriş kursunun Türkçeleştirdi.

‘CS50x Kodluyoruz’ koduyla açılan ders ücretsiz ve herkese açık. Dersi almak için herhangi bir ön şart bulunmuyor.

Ders ile ilgili ayrıntılara ulaşmak ve derse kaydolmak için:

https://courses.kodluyoruz.org/courses/course-v1:Kodluyoruz+CS50x+2020/about

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz