Etiket arşivi: yapay zeka

Yapay zeka kullanarak bankadan 35 milyon dolar çaldılar

Yapay zeka kullanarak bankadan 35 milyon dolar çaldılarYapay zeka kullanan hırsızlar, bankadan 35 milyon dolarlık soygun gerçekleştirdi

Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) firma yöneticilerinin seslerini taklit eden çete üyeleri, bankalardan 35 milyon dolar çaldı.

Ülkedeki Centennial Bank’ta çalışan bir müdür geçen yılın başlarında sesini tanıdığı bir şirketin müdürü olduğunu sandığı suçlu tarafından arandı.  Şirketinin bir satın alma yapmak üzere olduğunu iddia ederek bankanın 35 milyon dolarlık bazı transferlere izin vermesini talep etti.

Prosedürleri koordine etmek için Martin Zelner adında bir avukat tutulmuştu ve banka müdürü gelen kutusunda Zelner’den gelen e-postaları görebiliyor ve ne kadar miktarda paranın gerekli olduğunu doğrulayabiliyordu. Banka müdürü, her şeyin meşru göründüğünü düşünerek transferleri yapmaya başladı.

Forbes tarafından ortaya çıkarılan bir mahkeme belgesine göre, BAE’li yetkililer, Centennial Bank’ın ABD merkezli hesaplarına giren çalıntı paranın izini sürmek için ABD polisinden yardım istedi.

Dubai Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamaya göre, soyguncular yapay zekayı sesin değiştirilmesi için kullanarak ayrıntılı bir plan yaptı. Yetkililer, bu şekilde aralarında banka müdürleri ve finans uzmanlarının bulunduğu 17 kişinin dünyadaki çeşitli hesaplara para göndermesi için aldatıldığını düşündüklerini açıkladı. Belgede, kurbanların isimlerine yer verilmedi.

Belgelerde adı geçen ABD’li avukat Martin Zelner ise konuya ilişkin yorum yapmayı reddetti. Zelner’ın şu anda soyguna yardım edip etmediği bilinmiyor. Avukatın da olayın kurbanlarından biri olabileceği değerlendiriliyor.

SES MANİPÜLE EDİLEREK YAPILAN İKİNCİ GENİŞ KAPSAMLI SALDIRI

Bununla birlikte, söz konusu olay yapay zeka ile sesi manipüle ederek gerçekleştiren ikinci geniş kapsamlı soygun vakası olarak tarihe geçti. 2019 yılında İngiltere’deki bir enerji firmasının CEO’sun sesi taklit edilerek banka hesaplarından 240 bin dolar çalınmıştı. Ancak, uzmanlar BAE’deki soygunun ilkinden çok daha detaylı ve kapsamlı bir dolandırıcılık organizasyonu olduğunu vurguladı.

Diğer taraftan, BAE’deki vaka bu tür yüksek teknoloji dolandırıcılıklarının ne kadar yıkıcı olabileceğini gösteriyor. Güvenlik kuruluşları ve bilişim şirketleri yapay zekanın siber suçlarda derin sahte görüntüler ve sesler oluşturmak için kullanılmasıyla ilgili uyarılarda bulunuyor.

Yapay zekada yeni bir dönüm noktası: Robotların ikna etme gücü seçimleri bile etkileyebilir

İngiltere’de eski bir polis memuru olan ve şu anda siber güvenlik uzmanı olarak çalışan Jake Moore, “Sesli ve görsel derin sahtekarlıklar 21. yüzyıl teknolojisinin büyüleyici gelişimini temsil ediyor, ancak aynı zamanda potansiyel olarak inanılmaz derecede tehlikeli. Bu durum kişisel ve işinizle ilgili veriler için büyük bir tehdit oluşturuyor” diye konuştu.

Moore, ayrıca son zamanlarda sahte derin görüntü ve sahte seslerle yapılan dolandırıcılıkların sayısının gittikçe arttığı konusunda uyararak, “Sesi manipüle etmek, sahta görüntülerle video yapmaktan çok daha kolay. Bu nedenle, önümüzdeki günlerde daha fazla işletmenin zarar göreceğini düşünüyorum. Özellikle, para transferleri gibi kritik işlemler için şirketler çok faktörlü kimlik doğrulaması kullanmalı ve yetki tek kişi ile sınırlanmamalı” dedi.

Öte yandan, daha önceleri 1996 yapımı “Görevimiz Tehlike” gibi kurgusal yapılarda anlatılan ve uzak bir hayalmiş gibi gelen ses değiştirme teknolojisi atık günlük hayatın içine işlemiş durumda. Londra’daki Aflorithmic’ten Ukrayna’daki Respeecher ve Kanada’daki Resemble AI’e kadar çeşitli teknoloji girişimleri, giderek daha karmaşık yapay ses teknolojileri üzerinde çalışıyor. Aynı zamanda, yapay zekanın kötü niyetli kullanım potansiyelini fark eden siber güvenlik firması Pindrop gibi bir avuç şirket, manipüle edilmiş sesleri algılayabileceklerini ve böylece sahtekarlıkları önleyebileceklerini öne sürüyor.

Kaynak: NTV

Dezenformasyon siteleri yılda 2,6 milyar dolar reklam geliri elde ediyor 

NewsGuard ve Comscore tarafından yürütülen yapay zekâ reklamcılık verilerinin analizi, yanlış bilginin yayılmasına sebep olan yayıncılarının en iyi markalardan her yıl milyarlarca dolarlık reklam geliri elde ettiğini ortaya koyuyor.

Yanlış bilgileri izlemek için eğitimli gazetecileri görevlendiren bir kuruluş olan NewsGuard ve on binlerce web sitesi için izleyici, trafik ve reklamcılık verilerini ölçen Comscore tarafından açıklanan yeni bir analiz, otomasyona dayalı reklam verenlerce gerçek dışı haberlerle kamuoyunu aldatan kaynaklara bir yılda tahminen 2,6 milyar dolarlık reklam geliri aktarıldığını ortaya koydu. Dezenformasyon kaynakları arasında aşı karşıtı bilgi yayanlar, umut tacirleri, seçim manipülasyonu yapanlar da yer alıyor.

Analiz kapsamında açıklanan veriler, reklam için büyük bütçeler ayıran önemli firmaların bilinçli bir şekilde olmasa da otomatik karar verilmesini sağlayan algoritmalar aracılığıyla yanlış bilgi ve dezenformasyon kaynaklarını reklamlarıyla fonlamış olduklarını ortaya koyuyor.

Söz konusu analiz kapsamında 7.500 site ve 6.500’den fazla haber ve bilgi web sitesinden oluşan bir veri kümesi kullanıldı. Sonuçları açıklanan çalışmada görüntülü reklam harcamalarının %1,68’inin sürekli olarak yanlış bilgi ya da yalan haber yayan kaynaklara gittiği bulgusuna ulaşıldı. Bu veri dünya genelinde 155 milyar dolarlık bir hacmi olan reklamcılık endüstrisinin tamamına uyarlandığında, toplamda 2,6 milyar dolarlık bir kaynağın dezenformasyon sitelerine gittiği tahmini yapıldı. 

Sosyal medyanın popülarite algoritması mezenformasyona yol açıyor

DEZENFORMASYON SİTELERİNDE PRESTİJLİ MARKALARIN REKLAMLARI YER ALIYOR

Rapor, Kovid-19 konusunda yanlış bilgi yayan web sitelerinde 4 binden fazla prestijli firmanın reklamının yer aldığını ortaya koydu. NewsGuard tarafından açıklanan bir diğer rapora göre ise, 6 Ocak 2021’de ABD’nin başkentinde çıkan ayaklanmanın sebeplerinden biri olarak gösterilen seçim dezenformasyonlarını içeren sitelere bin 668 prestijli markanın reklamı yerleştirildi.

Her ne kadar yapay zekâ kullanılarak pornografik, şiddet içeren ve nefret uyandıran içerikteki reklamları tespit etmek ve engellemek mümkün olsa da, yanlış bilgi ve dezenformasyonun tespit edilmesinde aynı başarının henüz elde edilememiş olduğu görülüyor.

NewsGuard, doğru bilgi üretmenin maliyetine ve zorluğuna katlanmadan sistemden gelir elde edilmesinin önüne geçmek için iki strateji öneriyor. Birincisi, reklam verilecek sitelerin seçiminde yapay zekâ algoritmaları yerine eğitimli gazetecileri, yani insan zekâsını kullanmak. İkincisi ise markaların reklam verecekleri ve güvenilir olarak addettikleri sitelerin sıralandığı listeleri genişletmesi.

Türkiye’nin Ulusal Yapay Zeka Stratejisi tanıtıldı: Kapsayıcı bir yasal uyum süreci işletilmeli

Uzun zamandır Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından üzerinde çalışılan Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi, 2021-2025 yılları arasında ülkemizin yapay zekâ (YZ) alanındaki çalışmalarını hayata geçirmek üzere 24.08.2021 tarihinde Bilişim Vadisi’nde düzenlenen toplantı ile kamuoyuna tanıtıldı.

Hazırlık aşamasında, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası organizasyon temsilcileri yanı zamanda kamu kurumları ve üniversiteler ile görüşmeler yürütülmüş ve farklı disiplinlerdeki alan uzmanlarının değerlendirmeleri alınmıştı.

Strateji belgesi incelendiğinde, genel hatlarıyla iki kısımdan oluştuğu söylenebilir: Küresel ve ülke bazındaki YZ gelişmelerinin analizi ile ülkemizin YZ alanındaki stratejik hedefleri, amaçları ve tedbirleri. Belgenin hazırlığında özellikle AB ülkelerinin strateji belgelerinden faydalanıldığı ve uluslararası kuruluşların metinlerine paralellik sağlanmaya çalışıldığı anlaşılıyor.

Diğer ülkelerin stratejileri göz önünde bulundurulduğunda ise, içeriklerin farklı kategorilerle ele alınabildiği görülüyor. Yayınlanan strateji belgesi de AB’nin kullandığı temel sınıflandırmalara paralel nitelikte olup, insan kaynağı ve eğitim, piyasa ve iş birlikleri, altyapı ve hukuk başlıkları çerçevesinde bir kapsamı bulunuyor.

Örneğin insan kaynağı yetiştirme kapsamında Fransa, örgün eğitim ve öğretim politikaları ile mesleki eğitim ve yaşam boyu öğrenmeye yönelik olarak, disiplinler arası yapay zekâ enstitülerine (Instituts Interdisciplinaires d’Intelligence Artificielle (“3IA”)) odaklanarak[1], tüm eğitim seviyelerinde YZ merkezli eğitim ve öğretim programları başlatılmasını, her vatandaşın makinelerin iç işleyişini ve yapay zekânın faydalarını daha iyi anlaması için dijital okuryazarlığın geliştirilmesini gibi hedeflere yer veriyor[2].

Almanya ise uluslararası işbirliklerinin sağlanması kapsamında özel sektör, akademi ve kamuda iş birliğini teşvik etmek için girişimlerde bulunuyor. Bu kapsamda, belirli sektörlerde (ör. sağlık hizmetleri, çevre, robotik vb.) çift taraflı yapay zekâ grupları kurulup yatırım ve eğitim programları hazırlanarak Fransız-Alman Ar-Ge ağının oluşturulması hedefleniyor[3][4].

Avrupa’da yapay zeka yarışı kızıştı: 5 ülkenin strateji karşılaştırması

 

Türkiye de bunlara paralel olarak, yayınlanan strateji belgesinde, 6 stratejik öncelik belirlenmiş durumdadır. Bunlar:

  1. YZ uzmanlarını yetiştirmek ve alanda istihdamı artırmak
  2. Araştırma, girişimcilik ve yenilikçiliği desteklemek
  3. Kaliteli veriye ve teknik altyapıya erişim imkânlarını genişletmek
  4. Sosyoekonomik uyumu hızlandıracak düzenlemeleri yapmak
  5. Uluslararası düzeyde iş birliklerini güçlendirmek
  6. Yapısal ve iş gücü dönüşümünü hızlandırmak

Belirlenen 6 önceliği ise 24 amaç ve 119 tedbir izlemektedir. Bu kapsamda, 2025 yılına kadar şu hedeflerin gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır[5]:

  • YZ alanının GSYH’ye katkısının %5’e yükseltilmesi,
  • YZ alanında istihdamın 50.000 kişiye çıkarılması,
  • Merkezî ve yerel yönetim kamu kurum ve kuruluşlarında YZ alanında istihdamın 1.000 kişiye çıkarılması,
  • YZ alanında lisansüstü düzeyde mezun sayısının 10.000 kişiye çıkarılması,
  • Yerel ekosistemin geliştirdiği YZ uygulamalarının kamu alımlarında önceliklendirilerek ticarileştirilmesinin desteklenmesi,
  • Uluslararası kuruluşların güvenilir ve sorumlu YZ ile sınır ötesi veri paylaşımı alanındaki düzenleme çalışmalarına ve standartlaşma süreçlerine aktif olarak katkı verilmesi,
  • Uluslararası YZ endekslerindeki sıralamalarda Türkiye’nin ilk 20 ülke arasında yer almasının sağlanması.

DÜNYA İLE BÜTÜNLEŞMEK İÇİN HUKUKİ DÜZENLEMELER GEREKLİ

Burada özellikle değinilmesi gereken konulardan biri de hukuki çerçevenin belirlenerek ilgili hedefler doğrultusunda ilerlenmesidir. Sosyoekonomik uyumu hızlandıracak düzenlemeleri yapma hedefi kapsamında belirlenen amaç dahilinde etik ve hukuki senaryolarının test edilmesi ve tartışılabilmesi için çevik ve kapsayıcı bir yasal uyumlanma süreci işletilmesi söz konusu olacaktır[6]. Bu durumda dünya ile bütünleşmiş bir yapay zekâ hukuk sistemine ulaşabilmesi için birçok hukuki düzenlemenin ve uygulamanın hayata geçirilmesi gerekecektir.

Meslektaşım Av. A. Kemal Kumkumoğlu ile kaleme aldığımız Yapay Zekâ Stratejileri ve Hukuk başlıklı makalemizde de bu konuyu ele alarak şunları ifade etmiştik: “(…) yapay zekâ uygulamalarının üzerinde en çok risk teşkil ettiği temel haklar olarak; adil yargılanma hakkı, ifade özgürlüğü, mahremiyetin ve kişisel verilerin korunması hakkı, ayrımcılık yasağı ve adalete erişim sıralanmaktadır. Dolayısıyla, ulusal veya uluslararası düzenleme ve uygulama çalışmalarında bu konulara ilişkin çalışmalara da özel önem atfedilmesi isabetli olacaktır. Hatta buna paralel biçimde, temel hakların özünü ortadan kaldıran, aşırı derecede müdahaleci ve ölçüsüz yüz tanıma teknolojisi gibi yapay zekâ sistemlerinin belirli kullanımlarının tamamen yasaklanması dahil, sert önlemlerin geç kalınmadan alınması çağrıları yapıldığını da hatırlatmanın da kayda değer olduğu kanısındayız.[7]”

Bu doğrultuda, eğer hedeflendiği gibi şeffaf ve çok paydaşlı bir yönetişim sağlanırsa her kesimden katılım ile YZ stratejisindeki amaçlara ulaşmak için önümüzde bir engel olmayacaktır. Bunun için ülkemizdeki uygulamanın kâğıt üzerinde kalmaması adına; ilerleyen dönemde strateji belgesinde yer alan somut hedeflerin, görev tanımları ve başarı ölçütleri ile desteklenmesi, hedeflerin periyodik olarak STK’lar dahil tüm paydaşların katılımıyla gözden geçirilmesi ve kamu dışındaki paydaşlara düşen görevlerin ve bunlara yönelik teşviklerin belirlenmesi ile uluslararası iş birliklerinin sağlanması açısından somut ve kararlı adımlar atılması gerekecektir[8].

[1] Fransa Ulusal Yapay Zekâ Strateji Belgesi, 2018, s.64. [2] Selin Çetin & A. Kemal Kumkumoğlu, Gelişen Teknolojiler ve Hukuk II: Yapay Zekâ, Oniki Levha Yayıncılık, Nisan 2021, s.37. [3] Almanya Ulusal Yapay Zekâ Strateji Belgesi, s.15. [4] Çetin&Kumkumoğlu, s.40. [5] Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, Türkiye’nin İlk Yapay Zekâ Stratejisi, https://cbddo.gov.tr/haberler/6126/turkiye-nin-ilk-yapay-zeka-stratejisi , E.T. 24.08.2021. [6] Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi, s.72, E.T. 24.08.2021 [7] Çetin&Kumkumoğlu, s.61. [8] Çetin& Kumkumoğlu, s.62.

Türkiye yapay zeka alanında ilk ulusal stratejisini açıkladı

Türkiye ulusal yapay zeka konusunda ilk ulusal stratejisini duyurdu.

Cumhurbaşkanlığından yayımlanan genelgeye göre, yapay zekanın yol haritası niteliğindeki “Ulusal Yapay Zeka Stratejisi (2021-2025)”, Türkiye’nin bu alandaki ilk ve en kapsamlı çerçeve metni olma özelliğini taşıyor.

Yapay zekâ alanının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya katkısının yüzde 5’e çıkarılması, yapay zekâ alanındaki istihdamın 50 bin kişiye yükseltilmesi, lisansüstü mezun sayısının 10 bin kişiye çıkarılması bunlardan bazıları. Yerli ve millî yapay zekâ uygulamalarının kamu alımlarında önceliklendirilmesi, uluslararası yapay zekâ endekslerindeki sıralamalarda Türkiye’nin ilk 20 ülke arasında yer alması da stratejinin hedefleri arasında yer alıyor.

Stratejiye önsöz yazan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yapay zekâ teknolojilerinin, küresel ekonomik yapı üzerinde internet devriminden daha büyük bir etki yaratmasının beklendiğini kaydetti. Yapay zekâ sistemlerinin ortak değerlere uygun olarak geliştirilmesinin önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Köklü medeniyet tecrübemizle harmanlanmış yeni bir tekno-ekonomik atılım yaparak, topyekûn insanlığa değer katma imkânımız var.” ifadelerini kullandı.

Yapay Zeka Stratejisi, 24 Ağustos’ta düzenlenecek bir tören ile kamuoyuna tanıtılacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç’ın katılacağı tanıtım toplantısı, Türkiye’nin teknoloji ve inovasyon üssü Bilişim Vadisi’nde gerçekleştirilecek.

YAPAY ZEKA KALKINMA HEDEFLERİ ARASINDA YER ALIYOR

Türkiye, yapay zekâ stratejisini hayata geçiren ülkeler arasında yerini aldı. 2021-2025 Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi, Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

11. Kalkınma Planı ile 2021 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı doğrultusunda Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan strateji belgesi, Türkiye’nin 2025 yılına kadar yapay zekâ alanında yürüteceği çalışmalar için yol haritası niteliği taşıyor.

Stratejinin öncelikleri ve bu kapsamdaki amaç ve tedbirler, Dijital Türkiye ve Millî Teknoloji Hamlesi vizyonları çerçevesinde belirlendi. Dijital Türkiye; toplumsal, ekonomik ve kamusal faaliyetlerinde; dijital teknoloji, ürün ve hizmetleri kullanarak sağladığı üretkenlik artışı ve veriden ürettiği değerle küresel ölçekte rekabetçi bir Türkiye’yi hedefliyor. Türkiye’nin yüksek teknoloji ürünlerini millî ve özgün olarak üretebilecek insan ve altyapı kapasitesinin geliştirilmesini hedefleyen Millî Teknoloji Hamlesi; ekonomik ve teknolojik bağımsızlığı güçlendirmeyi, kritik teknolojilerde atılım sağlayacak politika ve uygulamaları hayata geçirmeyi amaçlıyor.

Avrupa’da yapay zeka yarışı kızıştı: 5 ülkenin strateji karşılaştırması

6 ÖNCELİK 24 AMAÇ 119 TEDBİR

Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi 6 stratejik öncelik etrafında tasarlandı. Öncelikler; yapay zekâ uzmanı yetiştirmek ve alanda istihdamı artırmak; araştırma, girişimcilik ve yenilikçiliği desteklemek; kaliteli veriye ve teknik altyapıya erişim, sosyo-ekonomik uyumu hızlandıracak düzenlemeler yapmak, uluslararası iş birliklerini güçlendirmek ve yapısal ve işgücü dönüşümünü hızlandırmak olarak belirlendi. Stratejide bu öncelikler bağlamında 24 amaç ve 119 tedbir de bulunuyor.Stratejide belirlenen 2025 hedeflerinden bazıları şöyle:

-GSYİH’ya katkısı yüzde 5’e yükseltilecek.

-İstihdam en az 50 bin kişiye çıkarılacak.

-Merkezî ve yerel yönetim kamu kurum ve kuruluşlarında yapay zekâ alanındaki istihdam en az bin kişi olacak.

-Lisansüstü düzeyde mezun sayısı en az 10 bin kişiye ulaşacak.

-Yerel ekosistemin geliştirdiği uygulamaların kamu alımlarında önceliklendirilerek ticarileştirilmesi desteklenecek.

-Uluslararası kuruluşların güvenilir ve sorumlu yapay zekâ ile sınır ötesi veri paylaşımı alanındaki düzenleme çalışmalarına ve standartlaşma süreçlerine aktif olarak katkı verilecek.

-Uluslararası yapay zekâ endekslerindeki sıralamalarda Türkiye ilk 20 ülke arasında yer alacak.

TANITIMI BİLİŞİM VADİSİNDE YAPILACAK

Türkiye’nin ilk Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç tarafından 24 Ağustos’ta Türkiye’nin teknoloji ve inovasyon üssü Bilişim Vadisi’nde düzenlenecek tanıtım programı ile kamuoyuna açıklanacak.  Programda yapay zeka teknolojileri de kullanılacak.

Strateji, aynı gün Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisinin internet sitesinde yayımlayacak.

Arkhé Projesinden Yapay Zeka Kampı

Arkhe Projesi, 5-12 Ağustos tarihlerinde İzmir’in Selçuk ilçesindeki Şirince’de “Yapay Zeka” kampı düzenleyecek.

Daha önce felsefe, hukuk, arkeoloji gibi alanlarda etkinliklerin düzenlendiği proje kapsamında bu kez alanında uzman akademisyenlerle yapay zekaya ilişkin birçok konu derinlemesine ele alınacak.

Kampta yapay zekanın topluma sunduğu artılar ve eksiler etik ve politik açıdan değerlendirilecek.

Etkinlikte ayrıca yapay zekanın tarihi, araştırmacıların günümüzde hangi aşamada oldukları ve gelecekteki ilerlemesi, sermayenin ve şirketlerin bu teknolojiden beklentileri tartışılacak.

Etkinliğe şu adresten kayıt yaptırabilirsiniz: https://bit.ly/3l5rPbr