Etiket arşivi: siber sigorta

Siber sigorta piyasasında fidye yazılım krizi 

Siber sigorta piyasasında fidye yazılım krizi Fidye yazılım saldırıları, şirketler kadar sigorta firmaları için de büyük bir sorun oluşturuyor. Bazı sigorta şirketleri siber sigortayı kapsam dışı bırakırken bazıları da şirketlerin önüne limitler koyuyor. 

İki büyük sigorta devinin CEO’ları geçtiğimiz haftalarda siber sigorta primi fiyatlarında önemli bir artış olduğunu belirtti. AIG CEO’su, müşterileri için oranların yüzde 40 arttığını söylerken, Chubb CEO’su şirketin daha yüksek ücretler talep ettiğini söyledi. Eğilimi memnuniyetle karşılamak bir yana, Chubb CEO’su Evan Greenberg konuyla ilgili bir uyarıda bulundu. Greenberg, bu fiyat artışlarının, felaket niteliğindeki bir siber olayın yarattığı ciddi riski hala tam olarak yansıtmadığını söyledi.

Sektörden ve sektör dışından analistlere göre, bunlar geçen yıl fidye yazılımının geçirdiği evrimin siber sigorta sektörünü nasıl kökten değiştirdiğine dair sadece iki veri. Siber sigorta, fidye talepleri, iyileştirme çabaları ve diğer kayıplar gibi fidye yazılımıyla ilgili bir dizi maliyeti kapsıyor.

FİDYE YAZILIM, SİBER SİGORTA TALEPLERİNİN YÜZDE 75’İNİ OLUŞTURUYOR

Kredi derecelendirme kuruluşu AM Best’e göre, fidye yazılımı şu anda tüm siber sigorta taleplerinin yüzde 75’ini oluşturuyor. Bu oran 2016’da yüzde 55’ti. Haziran ayında yayınlanan bir raporda, sigorta tazminat taleplerindeki yüzdelik artışın primlerinkini geride bıraktığı belirtildi: “Siber sigorta piyasası için beklentilerin vahim olduğu sonucuna varıldı.” Nisan ayında Fitch Ratings, zararların kazanılan primlere oranının geçen yıl yüzde 73 seviyesinde olduğunu ve bunun sektörün karlılığını tehlikeye attığını tespit etmişti.

Kârlılıktaki düşüş, daha fazla prim artışına, siber sigorta pazarından kaçan sigortacılara veya daha sınırlı teminat alan poliçe sahiplerine yol açabilir. 

Krizin aşılması noktasında ne yapılabileceğine ilişkin büyük bir uzlaşma yok. Sigortacılar poliçe sahiplerine daha sıkı siber güvenlik önlemleri dayatırken veya sigorta kapsamını daraltırken, bir takım başka değişiklikler için de hazırlık yapıyor. Bu tür gereksinimler, bazı işletmelerin siber savunmalarını güçlendirmelerine yardımcı olabilir, ancak bazılarının da eşiği aşmasını zorlaştırabilir ve bu nedenle bu şirketlerin sigorta kapsamı dışında kalmasına neden olabilir. Sigorta kapsamının daraltılması fidye yazılımı mağdurları için daha yüksek maliyetler anlamına geliyor.

Bazı gözlemcilerin, zaman içinde, sigorta sektörünün risk ve maliyetlere alışacağı konusunda şüpheleri bulunuyor. Diğerleri ise sigortacıların, sunacakları sigorta kapsamlarına siber güvenliği dahil etmekten korkabileceğini öne sürüyor. Bir üçüncü grup ise devlet müdahalesinin gerekli olabileceğini öngörüyor.

SİBER SİGORTA TEMİNATI İSTEYEN ŞİRKETLER YÜZDE 46 ARTTI

Siber sigorta, sektörün felakete sürüklenmesini engelleyebilecek bir durum olarak yüksek talep görüyor. Hükümet Sorumluluk Bürosu’na göre, siber sigorta kapsamını tercih eden mevcut müşterilerin oranı — 2020’de yüzde 46 arttı.

Bununla birlikte, fidye yazılımının yükselişinden önce bile, birçok analist, siber sigortanın, sektörün tipik olarak fiyatları belirlemek için kullandığı risk tahminini karmaşıklaştıran tarihsel verilerin bulunmaması nedeniyle özellikle zor olduğunu savunuyordu. Sorun o kadar şiddetli bir hale geldi ki Haziran ayında yedi büyük sigorta şirketi veri toplama ve analiz kaynaklarını birleştirmek için Cyberacuview şirketini kurdu. 

Fidye saldırılarındaki artış siber sigorta sektörünü zora soktu

Fidye yazılım saldırıları arttıkça, oranlar da önemli ölçüde artıyor. Örneğin, Kuzey Carolina’da bir okul yönetimi kısa bir süre önce bir yıllık siber sorumluluk sigortası için 22 bin 318 dolarlık bütçeyi onayladı. Bu rakam, geçen yıl 6 bin 653 dolardı. Bu da yüzde 235’lik bir artışa denk geliyor.

Anderson, “İçinde bulunduğumuz mevcut ortamdan önce, sigortacılar neredeyse tamamen gizliliğe odaklanmıştı ve şirketlere “kaç kaydınız var, bu kayıtlar ne kadar iyi korunuyor?” gibi sorular yöneltiyorlardı. Şimdiyse iş kesintisi maliyetlerine de odaklanmaktalar.” diyor.

Sektörün gidişatını olumsuz hale getiren başka faktörler de var. AM Best, bir deprem sigortacısının farklı coğrafi bölgelerde farklı sigortalar sunmak suretiyle risklerini çeşitlendirebileceğini, ancak siber riskin böyle bir sınırı olmadığını belirtiyor. 

FİDYE YAZILIM SALDIRILARINI KISMEN DE OLSA SİGORTA SEKTÖRÜ BESLİYOR

Öte yandan fidye yazılımı ödemelerinden kaynaklanan masraflardan kısmen de olsa siber sigorta sektörünün sorumlu olduğunu iddia eden bir kesim bulunmakta. Saldırganlara ödeme yapmak, onları suça devam etme noktasında teşvik ediyor ve bu da nihayetinde potansiyel saldırıları besliyor. 

Brookings Institution gazetesinde geçen ay yayınlanan bir makalede, “Birçok durumda sigorta modeli, peşinen iyi bir güvenlik sistemine sahip olmak yerine suçlulara ödeme yapmayı teşvik ediyor.” dedi. REvil fidye yazılımı çetesinden bir temsilcisi, bağlı olduğu grubun “en lezzetli lokmalar” oldukları için “sigortası olduğu bilinen şirketleri” hedef aldığını belirtiyor.

Bir fidye yazılımcının maliyet hesabı: Fidyeyi siber sigortanın altında tut!

Uluslararası finansal yaptırımları delmek için dünyanın değişik yerlerine konuşlanmış hacker ağı ile fidye saldırılar düzenleyen ve topladıkları kripto paraları aklayarak ekonomisine sıcak para akışı sağlama yolunu seçen Kuzey Kore’nin saldırılarında talep ettiği fidye hesabıyla ilgili ilginç ayrıntılara ulaşıldı.

Kuzey Koreli hackerlar şifreledikleri dosyaları çözmek için istedikleri fidyenin bedelini, şirketlerin bu işten kurtulmak için seferber edeceği kaynakların getireceği maliyetin altında tutma yoluna gidiyor. Böylece şirketler saldırının yol açtığı sorunları kendi içlerinde halletmek yerine fidye ödemeye yöneliyor. Diğer bir deyişle fidye ödemek daha kârlı oluyor.

İnternetsiz Kuzey Kore siber saldırılar ile nasıl döviz elde ediyor?

Siber güvenlik şirketi Kaspersky Labs’e göre Kuzey Kore’nin önde gelen hacker grubu Lazarus Group, son zamanlarda hem kurbanlara saldırmak hem de onlardan para koparmak adına fidye yazılıma ağırlık vermeye başladı. Fidye yazılımlar, bulaştıkları bilgisayar sistemleri üzerindeki dosyalara erişimi engellemek suretiyle, kullanıcılardan fidye talep eden bir saldırı türü.

Aslında, fidye yazılım Kuzey Koreli hackerların çoktandır kullandığı bir saldırı türü ancak şimdilerde hackerlar taktiklerini değiştirmiş durumda. Saldırdıkları şirketten fidye koparmaya odaklanan hackerların ödeme noktasında birtakım kolaylıklar sağladıkları belirtiliyor. Kaspersky bu sonuca, son dönemde gerçekleşen fidye saldırıları analiz etmek suretiyle ulaşmış. İşte son dönemde Kuzey Koreli hackerlar tarafından gerçekleştirilen fidye yazılım saldırıları:

WannaCry ile fidye yazılımdaki cevheri keşfettiler

Lazarus Group’un fidye yazılım saldırısı gerçekleştirmesinin altına iki ana motivasyon kaynağı var: Düşmanlara saldırmak, gelir elde etmek. Diğerlerinden farklı olarak, dünya genelinde nispeten daha rastgele bir şekilde bilgisayar sistemlerini etkileyen ve 4 milyar dolarlık zarara neden olduğu tahmin edilen 2017’deki WannaCry saldırısının hackerlara kazandırdığı miktar ise yüz bin dolar civarında.

Wannacry’nin neden olduğu yıkımdan sonra, hacker grubunun bankalara ve kripto para borsalarına saldırma yoluna gittiğine inanılıyor ve bu saldırılar sonucunda Kuzey Kore’ye yaklaşık 2 milyar dolar gelir sağlanmış. Bu gelirin hackerları finansal anlamda motive ettiği, bu yüksek miktarda dönüşle birlikte grubun “büyük av” adı verilen yeni bir taktik benimsemesinden anlaşılıyor. Bu tür saldırılarda, hackerların, rastgele bireylerin aksine büyük kuruluşları hedef aldığı bilinmekte.

5 soruda Türkiye’yi de etkileyen fidye yazılımı ‘WannaCry’

Fidye ödemek hem daha basit, hem daha kârlı

Bu kuruluşlar, bir şeylerin ters gitme ihtimaline karşı, özel siber güvenlik ekiplerine ve sigortaya ayrılmış çok büyük kaynaklara sahip olsalar da bu tip büyük saldırılarda kaybedecekleri çok şey bulunmakta. Kuzey Koreli bilgisayar korsanları bunun farkına varan ilk saldırganlar değil.

Hackerların genelde birbirlerini izleyip, kendi işlerine yarayacak şeyleri taklit etme eğilimleri bulunur. ‘Büyük av’ tarzı fidye yazılımı saldırıları, siber suçlular arasında giderek daha karlı hale gelmekte. Kuzey Koreli bilgisayar korsanlarının bu alana geri dönme sebebi bu olabilir.

Bir başka sebep de şirketlerin günün sonunda kendileri için en karlı olanı seçme güdüsü. Bir hackera teslim olmak her ne kadar etik bir davranış olarak görülmese de şirketler, kendilerini bu zarardan kurtulmanın daha az maliyetli yolu olan ‘fidye ödeme’ yolunu seçerken buluyor. Kuzey Koreli hackerlar da sigorta şirketleri sayesinde büyük miktarda paralar kazanıyor. Hackerlar, şirketlerin yedeklemeleri kurtarmak ve sistemi geri yüklemek için gereken maliyetin hemen altında fiyatlandırma yapmayı öğrenmiş görünüyor.

FİDYE KARARINI SİBER SİGORTA ŞİRKETLERİ VERİYOR

Kurbanlar için fidye ödeyip ödememe kararını genellikle sigorta şirketleri veriyor. Buna en mükemmel örnek, 2019 haziranında Florida Lake City ‘de gerçekleşti. Hackerlar şehrin polis departmanına ait bilgisayarlara, sistemi şifreleyen bir zararlı yazılım yerleştirmişler. Belediye Meclisi, sigorta şirketine danışmak suretiyle sonunda 460,000 dolar fidye bedelini ödeme kararı almış. Bu, belediyede sadece 10 bin dolarlık bir kesintiye sebep olmuş. Kararın sebebini daha sonra açıklayan belediye meclisi, sigortacısının ‘şifre çözme anahtarı’ olmadan dosyaları kurtarmasının maliyetinin sigorta poliçesindeki 1 milyon dolarlık sınırı aşacağını belirlediğini söylemiş.

Bu basit bir örnek gibi görünse de hackerlar, bu yolla para kazanabildiklerini görmüş oldular. Bu durumun, fidye yazılımlarda genel bir artışa yol açacağı düşünülüyor. Fidye ödeyip ödememe noktasında kalan şirketleri zor günler bekliyor olabilir.

ABD Kuzey Kore’ye fidye ödenmesini yasaklıyor

ABD, Eylül 2019’da Lazarus Grubunu -diğer Kuzey Koreli hacker gruplarının yanı sıra- ‘Özel Olarak Belirlenmiş Vatandaşlar ve Engellenen Kişiler Listesine’ (SDN) ekledi. Bu, ABD’lilerin hükümetten açık izin almadan, hackerlara fidye ödemesini yasaklıyor. Böyle bir izin almak isteyen şirketler açısından ABD hükümetinin fidye ödemeye onay vermesi son derece düşük bir ihtimal olmakla birlikte, uygulamada bunun nasıl gerçekleşeceği de büyük bir soru işareti.

ABD hükümetinin bu kanunla yapmak istediği Kuzey Kore’ye para kaynağı sağlanmasını durdurmanın ötesinde, Lazarus’un fidye toplamasını engellemek olduğu biliniyor. Ancak Kuzey Kore’ye yapılan fidye ödemelerine karşı yaptırımların uygulanması pratikte oldukça zor.

Nitekim, siber saldırılarla ilgili temel zorluklardan biri, saldırıdan kimin sorumlu olduğunu net bir şekilde belirlenmesi. Şu an için bu hala mümkün. Kaspersky Labs’teki uzmanlara göre, Kuzey Kore ransomware konusunda kendine özgü, benzersiz birkaç zararlı yazılım araçları kullanıyor. Ancak bu, Kuzey Koreli hackerların bunu değiştirmeyeceği anlamına gelmiyor. Kuzey Kore’nin ransomware çeşitliliğini artırması ve diğer siber suçlular tarafından kullanılan teknikleri kullanmaya başlaması halinde, fidyecileri Kuzey Kore ile ilişkilendirmek kolay olmayabilir.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Aksigorta’dan ‘Siber Koruma Sigortası’

Türkiye’de tüzel kişiliklere siber sigorta sağlayan şirketlerin sayısı artıyor. Anadolu Hayat, Aon ve Alianz’ın ardından Aksigorta da veri ihlalleri ve Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında işletmelerin karşılaşabileceği yaptırımlara karşı Siber Koruma Sigortası ile güvence sunuyor. Poliçe kapsamında siber şantajdan medya sorumluluğuna, iş durmasından siber suça kadar geniş teminatlar bulunuyor.

İLGİLİ HABER: Siber sigorta pazarı 2020’ye kadar ikiye katlanacak

Siber Koruma Sigortası ile gerçekleşmiş veya gerçekleştiğinden şüphelenilen bir siber olay neticesinde; olayın sebeplerinin ve detaylarının araştırılması, saldırı sonucu itibar korunmasına yönelik danışmanlık masrafları poliçe kapsamında karşılanıyor. Ayrıca saldırının doğrudan sonucu olarak sigortalıdan yasa dışı yollarla alınan para teminatı ve siber olay sonrası kaybedilen veri ve yazılımların olay meydana gelmeden hemen önceki ya da mümkün olan en yakın haline getirmek gibi pek çok güvence de Siber Koruma Sigortası ile işletmelere sunuluyor.

İLGİLİ HABER: Siber sigorta nedir işletmenizi nasıl korur?

Aksigorta müşterileri ayrıca isteğe bağlı olarak sigortalının veya sigortalıya bir sözleşme ile bağlı olan bir hizmet sağlayıcısının bilgisayar sistemlerinin, siber olay neticesinde kısmen veya tamamen devre dışı kalmasının bir sonucu olarak yaşanan iş durması sebebiyle maruz kalınan brüt gelir kaybını da güvence altına alıyor. Aynı zamanda Siber Koruma Sigortası, sigortalının banka hesaplarından yasa dışı elektronik aktarım yapılması da sigortalının bilgisayar sistemlerindeki verilerin yasa dışı olarak değiştirilmesinin bir sonucu olarak hırsızlık teminatı da sunuyor.

Sosyal medya teminat altında

Siber Koruma Sigortası aynı zamanda işletmelerin web sitesi veya sosyal medya hesaplarından gerçekleştirilebilecek karalama, telif hakkı, unvan, slogan, ticari isim veya marka ihlali ya da gizlilik haklarının ihlali neticesinde sigortalıya yansıyabilecek tazminat talepleri ve savunma masrafları için güvence sunuluyor. Siber Koruma Sigortası’nın hem sigortalının uğrayabileceği zararlara karşı hem de 3. şahıslardan gelebilecek tazminat taleplerine karşı koruma sağlaması da dikkat çekiyor.

 

Siber sigorta şirketi 40 milyon dolar yatırım aldı

Müşterilerinin üçüncü partiden kaynaklanan hukuki sorunları yüzünden ortaya çıkan cezaları ödemeyi vaat eden siber sigorta şirketi Coalition 40 milyon dolar yatırım aldı.

Ribbit Capital’in liderlik ettiği yatırım oturumunda Greenoaks Capital ve Hillhouse Capital de yer aldı.

Coalition’ın müşterilerine sunduğu hizmetler arasında siber dolandırıcılık, veri sızıntısı ve fidye yazılım saldırılarına karşılık veren üçüncü partilerden kaynaklanan sorunların meydana getirdiği maddi zararları karşılamak da bulunuyor. Şirket ABD merkezli şirketlere “siber saldırılara ne kadar hazırlıklı olduklarına dair” bilgi vermeyi de vaat ediyor.

Siber sigorta ne kadar verimli?

Yeni gelen yatırımı veri analitiğine yatırmayı planladığını açıklayan şirket yetkilileri bu sayede şirketlerin güvenlik durumunun daha sağlıklı bir şekilde fotoğrafını çekmeyi amaçlıyor. Şirket son olarak geçen sene şubat ayında 10 milyon dolarlık değerlemeye ulaşmıştı.

Siber sigorta şirketlerine yönelik yatırımcı ilgisi son zamanlarda artmaya devam ederken, siber sigortaların ne kadar verimli olduğu tartışmaları da beraberinde geliyor. NotPetya saldırısı sırasında dünyanın önde gelen kargo firmalarından Maersk’in tüm çevrimiçi varlığının yok olması sonrasında siber sigorta yapan firmanın kaybı karşılamadığı öğrenilmişti.

Zurich Sigorta 300 milyon dolar değerindeki zararı NotPetya‘nın arkasında devletlerin olduğunu ve bu siber saldırının bir askeri eylem niteliğinde olduğunu belirterek karşılamayı reddetmişti.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Bir sigorta şirketi daha NotPetya zararını ödemeyi reddetti

Bir sigorta şirketi daha, gelmiş geçmiş en ünlü siber saldırılardan biri olan NotPetya kaynaklı zararları ödemeyi reddetti. Bu durum, siber saldırılar karşısında sigorta kalkanına güvenen şirketlerin endişelerini artırıyor.

Hedefindeki bilgisayar ağında gezinerek önüne çıkan her şeyi şifreleyen bir solucan yardımıyla siber saldırı düzenleme prensibiyle çalışan NotPetya en yüksek maliyetli saldırıların başında geliyor.

Sigorta şirketi Hiscox’un, uluslararası hukuk firması DLA Piper’ın NotPetya kaynaklı zararının ödenmesi talebini şu gerekçe ile reddettiğine inanılıyor: Saldırıya Rus hükümetinin müdahil olduğu şüphesi var ve bu ‘savaş nedeni istisnası’ sayılıyor.

Hiscox’un reddinin, Zurich Sigorta’nın Mondolez’in NotPetya zararının karşılanması talebini reddetmesinin ardından gelmesi dikkat çekici. Zurich Sigorta da benzer şekilde zarar tazmin talebini ‘savaş nedeni istisnası’ gerekçesiyle reddetmiş, Mondolez de sigorta şirketine 100 milyon dolar üzerinde bir miktarla tazminat davası açmıştı.

Toplam Maliyeti 1.2 Milyar Doları Geçti

2017’de gerçekleşen NotPetya, kurbanları Bitcoin’le fidye ödemeye zorlayan aksi halde saldırıdan etkilenen verileri kalıcı olarak kaybetmekle tehdit eden, dosya sistemlerini şifreleyen bir fidye yazılımı saldırısıydı.

NotPetya’nın başlangıçta Ukrayna ve altyapı şirketlerine yönelik dizayn edilen bir saldırı olduğuna inanılıyordu ancak son tahlilde tüm Avrupa’daki işletmeleri ve bir ölçüde ABD’yi de etkilemişti.  Saldırının iş dünyasına toplam maliyeti 1,2 milyar doları geçmişti.

Yazılım şirketi Securonix’in teknik yöneticisi Anjola Adeniyi, “geniş kapsamlı siber sigorta poliçesine sahip şirketler bile, bir siber saldırının yol açtığı zararın karşılanmasını garanti altına alamıyorlar” yorumunda bulundu ve ekledi:

“DLA Piper ve sigorta şirketi Hiscox arasındaki NotPetya saldırısının zararlarına ilişkin yaşanan bu son ihtilaf, bir sigorta anlaşmazlığının merkezinde yer alan “savaş nedeni istisnası’ gerekçesinin en yeni örneği.”

Adeniyi’ye göre bu durum, şirketlerin sigortaya güvenmesinden ziyade böylesine büyük sonuçları olabilecek saldırılardan kaçınmanın yoluna odaklanmasının daha yerinde olduğunu ortaya koyuyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz