Etiket arşivi: siber ordu

Türk Emniyeti, binden fazla hacker alacak

Emniyet Genel Müdürlüğü, adli bilişim ve siber suçlarla mücadelede görevlendirilecek 1187 teknik personel için taşeron ihalesine çıktı.

Nisan ayından bu yana kısım kısım yapılan ve büyük bölümü sonuçlandırılan ihalelerde, 2020 yılı sonuna kadar ‘siber suçlar ve adli bilişim analizlerinde’ çalıştırılacak personel için firmalarla hizmet alımı sözleşmesi imzalandı. Taşeron çalışanlar, ilgili düzenleme Meclis’te kabul edilirse kadroya alınabilecek.

İlgili haber>> Türkiye’de Bilişim Bakanlığı kurulmalı

Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre siber orduyla ilgili ilk ihale, nisan ayında yapıldı. 19 Nisan’daki ihalenin ismi, ‘Adli bilişim incelemeleri ve siber suç analizlerinde geçici olarak çalıştırılacak 500 teknik personel temini’ oldu. 29 bölüm halinde yapılacağı duyurulan ihalenin sadece iki bölümü sonuçlandı. Pazarlık usulüyle yapılan ve bu nedenle ilana çıkılmayan ihalede, hizmet satın alınacak personelin çalışma süresi de 3.5 yıl olarak belirlendi. Mayıs ayında sonuçlanan ihalenin bir bölümü için ise 19 milyon 198 bin 296 TL’lik, diğer bölümü için de 11 milyon 703 bin 353 TL’lik sözleşme imzalandı.

İhaleyi iki ayrı firma kazanmıştı

Emniyet Genel Müdürlüğü, haziran ayında da bir ihale açtı. Yine aynı yöntemle yapılan ihale 23 ayrı bölüme ayrıldı. Taşeron personelin çalışma süresi 1 Ağustos 2017-31 Aralık 2020 olarak belirlendi. İhalenin tüm bölümlerini iki ayrı firma kazandı. Bu tekliflerin toplamı 138 milyon 403 bin 659 lira oldu. Kamu ihale platformuna da ihalenin 14 bölümü için sözleşme imzalandığı bilgisi yüklendi. Sözleşmelerin toplamı ise 55 milyon 101 bin lira olarak görünüyor.

İlgili haber>> Ulusal siber güvenlik tatbikatı: Uzun bir yola açılan dönüm noktası

Son ihale kasım ayında yapıldı

Ağustosta, aynı kapsamda 193 teknik personel alımı ihalesine daha çıkıldı. Yine 2020 sonuna kadar personel çalıştırılması işini içeren ve 7 bölüme ayrılan ihalede, tüm bölümlerle ilgili sözleşme de imzalandı. Sözleşmelerin toplam bedeli 74 milyon 860 bin TL oldu. Emniyet’in son ihalesi de kasımda sonuçlandı. Bu kez adli bilişim incelemeleri ve siber suç analizlerinde çalıştırılacak 70 teknik personel için ihale yapıldı. İhaleyi iki firma kazandı. 2020 yılı sonuna kadar geçerli olacak ihalenin toplam sözleşme bedeli de 22 milyon 667 bin lira oldu.

Kaynak: CNN TÜRK

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için doldurunuz

Rus siber ordusu süvarilerini nasıl topluyor?

Dünya güçlerinin saldırı amaçlı siber yazılımlar üretmeleri ve bulundurmalarını kabul etmeleri yeni yeni ortaya çıkıyor. Tabii bu yazılımları çalıştırmak için insan gücüne de ihtiyaç duyuluyor. Peki siber alanda adı bu kadar geçen Rusya bu işi nasıl yapıyor? Nasıl yetenekli ve tecrübeli kişileri siber ordusuna katıyor?

33 yaşındaki bilgisayar programcısı Aleksandr B. Vyarya, Rus ordusundan iş teklifi almadan önce başına geleceklerin farkında değildi.

New York Times’ın haberine göre müşterilerinin arasında muhalefet eğilimli televizyon kanalları, gazeteler ve liderler olan Vyarya, Rusya’nın ‘savaş’ kavramını yeniden tanımlaması sonucu bir iş teklifi aldı. Bu zamana kadarki kariyerinde siber saldırıların gerçekleştirilmesini önlemek için çalışan programcıya teklif edilen iş, saldırı amaçlı siber yazılımlarının kullanılmasını gerektiriyordu.

İlgili haber>> Rusya siber alanda neden saldırıyor? 

Bu işi kişisel prensiplerine aykırı ve kanun dışı olarak nitelendiren Vyarya, teklif edilen işi reddetti. Kısa süre sonra takip edilmeye başladığını farkeden usta bilgisayar programcısı ülkeden kaçarak Finlandiya’ya sığınma talebinde bulundu.

Her şey, 2015 yılında ordu için işe alım yapan Rostec şirketinin yöneticilerinden biri ile Bulgaristan’a yaptığı geziyle başladı. Vyarya’nın anlattıklarına göre Bulgar bir şirketin geliştirdiği DDoS saldırısı düzenleyen yeni bir yazılımın saldırı amaçlı testleri yapılıyordu. Rostec yöneticisi Vasily Brovko, tecrübeli programcıya bu yazılımın nasıl geliştirilebileceğini sordu ardından da 1 milyon dolara alacakları bu yazılımı çalıştırma görevini teklif etti. Rostec şirketi bu anlatılanları yalanlayarak yazılımın savunma amaçlı kullanılmak için değerlendirildiğini söyledi.

İlgili haber >> Neden İran ve Rusya’nın ABD’den daha fazla siber komandosu var?

Rusya siber savaş programını kapalı kapılar arkasında yürütse de son yıllarda hükümet Vyarya gibi profesyonelleri, üniversite öğrencilerini ve hatta kanun ile başı belada olan siber suçluları siber takımına katmak için olabildiğince büyük bir çaba gösteriyor.

Uzun süredir, Rus hükümeti sahada çalışan ordu mensuplarına bel bağlamayıp popüler sosyal medya sitelerine ilanlar vererek, üniversite öğrencilerine ve profesyonel kodlayıcılara iş tekliflerinde bulunarak binlerce programcıya ulaşıyor. Hatta 2013 yılında Moskova’da yapılan bir toplantıda Rusya Savunma Bakanı Sergei K. Shoigü üniversite rektörlerine programcı ve kodlayıcı arayışında olduğunu açıkça belirtmişti.

İlgili haber >> FBI otçu hackerlara muhtaç mı kaldı?

Ordunun bu yeni üyelerinin ‘bilim süvarileri’ olarak adlandırılan birimler oluşturması ve bu birimlerin ülkenin dört bir yanındaki askeri üslere gönderilmesi planlar arasında.

Rusya Milli Silahlı Kuvvetlerinde görev yapmak her gencin zorunlu görevi. Fakat şiddet ve fiziksel savaş ile uğraşmak istemeyen öğrenciler bu yeni birime girmeyi tercih edebiliyor. Hatta bir anket ile askere çağrılan kişilere programlama dillerinden hangilerine hakim oldukları soruluyor.

Rusya’nın siber alandaki varlığının büyüklüğü düşünüldüğünde ordunun hapishanelerdeki siber dâhileri de işe almak istemesi hiç de şaşırtıcı değil. Daha önce savunma bakan yardımcısı Gen. Oleg Östapenko oluşturulacak siber orduda sicil kaydı bulunan kişilerin de yer almasının değerlendirilebileceğini söylemişti. CrowdStrike siber güvenlik şirketinin kurucularından Dmitri Alperovitch siber suçluların yakalandığı fakat hapishaneye gitmedikleri bir çok vaka olduğunu belirtti.

Siber ordu oluşturan tek ülke Rusya değil tabii ki. Bu alanda en büyük paya sahip ülkelerden biri olan Amerika’da Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) 2015 yılında 1400 lise ve ortaöğretim öğrencisine hackleme, şifre kırma ve siber savunmanın temellerinden oluşan ücretsiz bir yaz okulu programı düzenledi. Aynı zamanda Amerika istihbarat ajanslarının üniversite kampüslerinden ise alım yaptıkları da uzun süredir bilinen bir gerçek.

İlgili haber >> ABD liselerde siber güvenlik için bu müfredatları öneriyor

Geçtiğimiz haftalarda, Obama hükümeti Rusya’yı seçimlere siber alanda karışmak ile itham etmiş ve Rusya’daki kişilere ve belirli kurumlara yaptırımlar uygulamaya başlamıştı.

Siber güvenlik uzmanları Fancy Bear adıyla tanınan Rus korsan hacker grubunun Demokratik Ulusal Komite sistemine sızdığını tespit etti. 2007 yılından beri farklı bir isimle operasyonlarını sürdüren grup istihbarat toplamak yerine saldırı yapma taktiğine yönelmiş durumda. Aynı grup, 2016 yılında Dünya Anti-Doping Ajansı’nın verilerini ele geçirip, kendi açtığı internet sitesinde yayınlamıştı. Yayınlanan veriler, ünlü tenisçi Serena Williams’ın da dahil olduğu bir çok Amerikalı sporcunun yasaklı madde testlerinden muaf tutuluğunu ortaya çıkarmıştı.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurun

Kore’nin siber ordu formülü: Bedeva eğitim 7 sene hizmet

Kuzey Kore ile teknik olarak savaşta olan Seul yönetimi, kuzeyden yükselen siber tehdide karşı kendi ordusunu yetiştiriyor.

Reuters’in haberine göre, Savunma Bakanlığı destekli programa katılan öğrenciler, bedava eğitim karşılığında yedi yıl sürecinde siber orduda hizmet verecek.

2011 yılında açılan programa katılan öğrencilerin isimleri gizli tutulurken aldıkları derslerin de sadece kodları biliniyor. Bu derslerin isimleri ve içerikleri gizli tutuluyor.

İLGİLİ HABER >> İSRAİL SİBER ORDUSUNU HARRY POTTER EĞİTİYOR!

Reuters’e konuşan 21 yaşındaki bir Koreli öğrenci, bilgisayara ve siber güvenliğe her zaman ilgisi olduğunu, bu programa da babasının desteği ile katıldığını söyledi.

Koreli öğrenci, “Siber savaşçı olmak, hayatımı bu ülkeye adamak manasına geliyor” dedi.

Teknolojik olarak ileri bir ülke olan Güney Kore’de elektrik sistemlerinden bankacılığa kadar pekçok sistem ağlar üzerinden yönetiliyor ve bu sistemler saldırılara maruz kalabiliyor.

Koreli öğrenci, ülkesinin teknolojik olarak ilerlemiş olduğundan dolayı koruması gereken çok sayıda siber nokta olduğunu ancak Kuzey Kore’de bunların çok az olduğuna dikkat çekti.

Buna karşın Kuzey Kore’nin 6 bin kadar siber savaşçısı olduğu düşünülüyor.

Kuzey Kore tehdidine karşı Güney Kore ve Amerikan yönetimi siber güvenlikte işbirliği yapmaya karar verdi.

Ayrıca Seul polis teşkilatı, siber yeteneklerini geliştirmeye de çalışıyor.

HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

[wysija_form id=”2″]

Suriye Elektronik Ordusu ile ilgili bilmemiz gereken 10 şey

Geçtiğimiz hafta Suriye Elektronik Ordusu’nun (SEO) Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere diğer bazı devlet kurumlarına ait mailleri sızdırıp yayınlaması uzun bir aradan sonra siber güvenlik konusunu gündemin ön sıralarına taşıdı. Televizyonlar güvenlik uzmanlarını canlı yayınlara çıkardı, yorumcular savaşların artık siber alana taşındığı, Türkiye’nin siber ordusu olması gerektiği gibi meselelerin üzerinde durdular.

Çoğunlukla yapılan analizler Türkiye’yi merkeze alırken, saldrıgan odaklı yorumlar pek üretilmedi. Halbuki SEO geçtiğimiz 3-4 yıl içerisinde siber kabiliyetlerini geliştirerek Türkiye’ye karşı ciddi bir stratejik tehdti haline geldi. Bu noktadan hareket ederek SEO saldırısını daha kapsamlı değerlendirebilmek için bazı önemli noktaları bir araya getirdik:

  1. Nereden çıktı bu SEO?

Tunus’ta başlayan Mısır ve Libya’dan sonra Suriye’ye sıçrayan ve kısaca ‘Arap Baharı’ olarak adlandırılan kitle hareketleri sırasında diktatör yönetimlerin internet politikası genelde ‘sınırlamacı ve reaktif’ olarak nitelendirilebilir. Sitelere erişimin engellenmesi, hesapların askıya alınması ve nihayetinde tüm ülkenin internet erişiminin kapatılması gibi yöntemler bu stratejinin taktiksel adımları olarak öne çıktı. Fakat Esad rejimi bu stratejiyi ‘müdahaleci-proaktif’ bir hale çevirdi. Suriye de Mısır ve Tunus gibi interneti kapattığı oldu fakat, Şam yönetimi siber alanı aynı zamanda bir operasyon sahası olarak da gördü. Sosyal medyada Esad yanlısı hesaplar açıldı. Şam’ı destekleyen hacktivist gruplar oluştu. 2011 Mart ayında başlayan rejime muhalif hareketlerden iki ay sonra ise siber alan SEO ile tanıştı.

  1. Kim bu adamlar?

Bu sorunun cevabı çok net olmasa da önemli ipuçları var. Bir kısmının Suriye’de olduğuna kesin gözüyle bakılsa da, ülke dışında yaşayan Suriyeli mühendislerin de yardımcı olduğuna inanılıyor. Suriye’de devlet yanlısı medyada  kahraman muamelesi görüyorlar. Televizyonlara canlı yayında bağlanıyorlar. Gazetelere demeç veriyorlar. Fakat şu ana kadar gerçek kimliği tespit edilebilen yok. Twitter hesaplarından yaptıkları eylemlerin bilgilerini paylaşıyorlar. Hepsinin Suriyeli olmadığı tahmin ediliyor. Özellikle Rus hackerlardan destek aldıkları düşünülüyor.

  1. Ne tür eylemler gerçekleştirdiler?

 SEO ilk olarak Suriyeli muhalifleri takip-izleme amaçlı çalıştı. DARKCOMET ve XTREME adlı truva  yazılımları ile muhaliflerin bilgisayarlarının kamerasını kontrol etme, bazı anti-virüs programlarını devre dışı bırakma, tuş kullanımını kaydetme, şifre çalma ve ekran görüntüsü alma gibi casusluk faaliyetleri gerçekleştirdi. Bu iki yazılımın da elde ettiği bilgileri Suriye’deki bir IP adresine gönderdikleri belirlenmiştir. BLACKSHADES isimli yazılımın da kaydettiği Skype konuşmalarını Suriye Telekomünikasyon’una gönderdiği tespit edilmiştir.

  1. Kimleri hedef aldı?

 İlk hedefleri Suriye’deki devrimi destekleyen muhalif site ve sosyal medya hesapları oldu. Daha sonra uluslararası medya organları ve küresel popülerliğe sahip kişilerin hespalarını hackleyerek rejim yanlısı mesajlar yerleştirdiler. Al Jazeera, BBC, Reuters, Al Arabia , Sky News Arbia, CNN, CBS, New York Times, Huffington Post, Washington Post, Reuters, BBC, The Guardian, The Financial Times hacklenen medya organları arasında sayılabilir. Bunların yanı sıra, Kaliforniya ve Harvard gibi üniversiteler Linkedin gibi internet platformları da saldırılardan payını almıştır. SEO en sansasyonel eylemini Associated Press (Nisan 2013) ajansının Twitter hesabından attığı ” Beyaz Saray’da iki patlama oldu. Barack Obama yaralandı.” paylaşım ile gerçekleştirmiştir.

  1. Türkiye’den başka devlete saldırdılar mı?

Suriyeli muhaliflere destek veren Türkiye’nin dışında Katar’ın devlet kurumlarından da gizli mailleri sızdırdılar. Bu mailler arasında dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun da Katarlı yetkililerle yaptığı temasların ayrıntıları mevcut. Ayrıc Suriye’ye uluslararası müdahalenin tartışıldığı günlerde ABD Deniz Kuvvetleri’nin sitesini hackleyerek müdahale karşıtı resimler konmuştu. SEO’nun saldırıları ile Suriye ile ilgili gelişmeler arasında ciddi bir parallelliğin varlığı dikkat çekiyor.

  1. Siber kapasiteleri gelişme gösteriyor mu?

Kesinlikle. 2011 yılından bu yana gerçekleştirdikleri siber saldırılar giderek daha komplike hale geliyor. SEO’nun faaliyetleri dikkatle incelendiğinde grubun kurulduğu ilk aylarda amatör hackerların kolaylıkla gerçekleştirebileceği sosyal medya hesaplarının çalınmasından, ilerleyen zamanda daha karışık bir işlem olan kullanıcı bilgileri çalma, veri kaçağı, Tango ve Viber gibi akıllı telefon uygulamalarından bilgi sızdırma gibi DNS ayarlarının exploit edilmesi gerektiren eylemlere doğru bir kayma olduğu fark edildi. 2013 Ağustos ayında düzenlenen saldırıda üçüncü taraf olarak domain ismi sağlayan şirketlerin sistemlerinin kullanması, grubun daha gelişmiş hacker yöntemlerine başvurduğunun göstergesi sayılabilir.

  1. SEO’nun küresel bilinilirliği nasıl?

Özellikle ABD’de ve Arap dünyasında Türkiye’den daha fazla popüler olduğu açık. 3 ayrı platformda 2 senedir yaptığım SEO ile ilgili konuşmalardan sadece birinde salondaki bir kişi bu grubun ismini duyduğunu söylemişti. Buna rağmen SEO 2013’ün başında gizli hacker grupları arasında yapılan bir sıralamada en etkili dördüncü grup seçildi.

  1. Dış destek alıyorlar mı?

Kısa zamanda siber kapasitelerini geliştirmelerinin arkasında Rusya, Çin ve İran gibi Şam yönetiminin arkasında duran devletlerin desteği olduğu düşünülüyor. SEO’nun saldırılarını önlemek için Network Solutions’ın Suriye’den alınan domainleri kapatmasının ardından syrianelectronicarmy.com ve sea.sy siteleri Rusya’dan verilen bir host üzerinden domain buldular. Grup üyesi olduğu iddia eden kişiler, internet üzerinden verdikleri röportajlarda herhangi bir dış destek almadıklarını öne sürdüler. Saldırı taktiklerinin Çinli hackerların siber espiyonaj operasyonlarına benzemesi bu ülkeyi ‘olağan şüpheli’ haline getiriyor. Ayrıca bugüne kadar SEO’nun kullandığı tespit edilen SQL injection yazılımı ‘Havij’in de İranlı hackerlar tarafından üretildiği biliniyor. SEO’ya Rus desteğini araştıranların karşısına ise esrarengiz bir isim çıkıyor. Andrey Nebilovich Taame adlı Suriye doğumlu Rus vatandaşı. Suriye’de yaşadığı tahmin ediliyor. 35 yaşındaki Taame akıcı şekilde İngilizce ve Rusça konuşabiliyor. FBI’ın en çok aranan hackerlar listesinde yer alıyordu. Rusya ve Güney Kıbrıs’a seyahat ettiği tespit edildi. Muhtemelen doğum yeri olan Suriye’ye de geçtiği düşünülüyor. Taame Rusya’nın siber alanda Suriye’ye desteğinde anahtar rol oynayabileceği iddia ediliyor.

  1. Suriye devleti ile nasıl bir ilişkileri var?

 Şam yönetimi de SEO için çalışan hackerlar da organik bir bağın varlığını reddediyorlar. Dijital veri kayıtları 2013 nisanına kadar SEO’nun altyapısının büyük bir kısmı Suriye’de devlete ait domain sağlayıcısı kurum tarafından yönetildiğini göstermiştir. SEO kurucuları grubun internet sitesinde kendilerini “Suriye’deki olaylarla ilgili saptırılmış gerçeklere karşı pasif kalmak istemeyen Suriyeli gönüllüler” olarak tanıtmıştır. Devlet Başkanı Beşşar Esad 2011 Haziran ayında Şam Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada SEO’ya atıf yaparak, “Sanal gerçeklikte, gerçek bir ordu gibi davranan bir Elektronik Ordu bulunuyor.” ifadelerini kullanmıştır. SEO bu övgüye karşılık olarak internet sitesinden yaptığı açıklamada Esad’ın konuşmasında kendilerinden bahsetmesinden onurlandıklarını ifade etmiş, buna rağmen rejim ile resmi bir bağlarının olmadığını tekrarlamışlardır.

        10. İyi de, Suriye gibi bir ülkede bu hackerlar nasıl çıktı?

Bu konuda ön yargılı olmamak gerekiyor. Suriye Bilgisayar Topluluğu (Syrian Computer Society) adlı devlet destekli grup 1989’da bilişim konusunda çalışmalar yapmak için kurulmuş. Kurucusu dönemin Devlet Başkanı Hafız Esad’ın oğlu Basil Esad. Basil öldükten sonra kurumun başına şimdiki Devlet Başkanı Beşar Esad geliyor. Makina mühendisi olan Basil’in şahsi merakı ile nispeten erken bir dönemde kurulan SBT’ye Esad’ın oğullarının yönetmesi bu konuya gösterilen önemin bir işareti. SBT’nin bazı eski üyelerinin SEO içerisinde aktif olduğu düşünülüyor. SBT şu anda Suriye’deki domain isimlerinin dağıtılmasından sorumlu.

Pentagon siber güvenlik pozisyonlarını yeniden düzenliyor

ABD Savunma Bakanlığı siber güvenlikte yaşanan değişimlere ayak uydurabilmek ve yeni politikalar geliştirme konusunda hızlı davranabilmek için siber güvenlikle ilgili birimlerde organizasyon değişikliğine gideceğini duyurdu. İlk gelen haberlere göre Pentagon bünyesinde bir ‘baş siber danışmanlık’ ihdas edilecek.

 

ABD Savunma Bakanlığı Enformasyon Dairesi Başkanı Terry Halvorsen 5 Aralık’ta bakanlığın yeni yönetmeliği ile ilgili verdiği demeçte, “Savunma Bakanlığı’nın yeni yönetmeliği Pentagon’un Enformasyon Dairesi Başkanı, baş siber danışman ve diğer yetkililerin bölümün siber güvenlik politikasını belirlemedeki rollerine açıklık getiriyor.” dedi.

 

Savunma Bakanlığı yardımcısı Robert Work tarafından imzalanan 21 Kasım tarihli yönetmelik bakanlık yetkililerinin görevlerini yeniden tanımlıyor. Halverson gazetecilere ‘baş siber danışmalığın’ kurulması ve ABD Siber Komutanlığı’nın (İstihbaratının) olgunlaştırılmasının bakanlıkta siber güvenlik konusunda şeffaflığı daha da gerekli kıldığını söyledi. Bu yeni oluşturulacak danışmanlığının görevi Savunma Bakan yardımcısı Eric Rosenbach’in yetki alanında bulunacak.

 

Yeni yönetmelik Enformasyon Dairesi Başkanı’nın görevini yeniden tanımlıyor. Buna göre Ulusal Güvenlik Dairesi Başkanı’na danışmanlık yapmak ve siber konularla ilgili standartları oluşturmak Enformasyon Dairesi Başkanı’nın görevleri arasında. Ancak saldırgan ve savunmacı siber manevralar geldiğinde başkanın operasyonel hiçbir yetkisi bulunmuyor. Bu yetki ABD Siber Komutanlık Başkanı Michael Rogers’a veriliyor. Rogers aynı zamanda Ulusal Güvenlik Dairesi Başkanı.

 

Yönetmelik aynı zamanda Halverson’ı Baş Yönetici Yardımcısı David Tillotson ile birlikte Savunma Satın Alma Konseyi eş başkanı olarak atıyor. Konsey aynı zamanda Savunma Bakanlığı’nın satın alma operasyonlarını kontrol ediyor.  Halverson Tillotson ile yakından çalışmanın önemini vurgulayarak eş başkan olarak atanmalarının ileriye doğru büyük bir hareket olduğunu belirtti.

 

Pentagon’un Bilişim Teknolojileri yönetiminde daha büyük değişiklikler olacak. 2015 savunma yetki tasarısı bütçesi birçok birimi Enformasyon Dairesi Başkanlığı’nın altında tek çatı altında toplayacak. Bilgi yönetimi ve işletme müsteşarlığı olarak adlandırılacak yeni pozisyon Şubat 2017’de etkin hale gelecek.