Etiket arşivi: siber kariyer

İsrail’den yapay zekâ atağı

İsrail’de bulunan Tel Aviv Üniversitesi’ndeki araştırmacılar makine öğrenimi ve yapay zekâ çalışmalarına hız kazandırdı. Jerusalem Post’un haberine göre üniversitede bu konulara son zamanlarda önemli ölçüde ağırlık verilmeye başlandı.

Üniversitenin bilgisayar bilimi bölümünde öğretim görevlisi olan Prof. Amir Globerson, yapay zekanın sadece sürücüsüz araç ya da robot gibi icatlardan ibaret olmadığını; bu alanların günlük hayatımızı kolaylaştıracak ileri düzeyde görevleri yerine getirebilen ve güvenliği arttıran makineleri kapsayacağını söyledi.

Globerson yapay zekâ ve makine öğreniminin teknoloji dünyasının küresel düzeyde en parlak alanları olduğunu söyledi ve önümüzdeki 10 yıl içinde yeni teknolojilerin çoğunda önemli bir rol oynayacağını sözlerine ekledi.

Globerson, şu anda Yandex’in makine öğrenimi üzerine yürütülen bir projenin başkanlığını yürütüyor.

İlgili haber>> Yapay zekaya ağırlık veren firmalar gözünü üniversitelere dikti

Makine öğreniminin alt dallarından olan ve beyin yapısından esinlenen algoritmalarla ilgilenen derin öğrenme de üniversitedeki derslerde ve araştırmalarda üzerinde durulan alanlardan.

Globerson’a göre, tıpkı insan gibi davranan; hatta insanları aşabilecek makineler üretmek artık çok uzak bir hayal değil.

Üniversitenin son zamanlarda en çok ses getiren çalışmalarından biri Stanford Üniversitesi ile ortak yürütülen “Akıllı Şehirler ve Dijital Yaşam” adlı proje.

Jerusalem Post’un haberine göre, hayat kalitesini arttırmayı ve şehirlerin güvenliği ile elverişliliğini güçlendirmeyi hedefleyen proje hem Tel Aviv Üniversitesi hem de Stanford Üniversitesi’nin öncü araştırmacılarını bir araya getiriyor.

Elektrik mühendisliği bölümü öğretim üyesi olan Raja Giryes yapay zekanın günlük hayatımıza oldukça dramatik değişiklikler getirebileceğini söyleyenlerden: “Örneğin şu an trafikteki ihlaller sadece polislerin ve kameraların görüntüledikleriyle sınırlı. Makine öğrenimiyle her türlü ihlali ve bu ihlallerin kimler tarafından nerede gerçekleştiğini gözlemleyebilir; hatta gerçekleşecek ihlalleri önceden tahmin edebiliriz.”

Giryes, makine öğrenimi ve yapay zekanın yaşamamıza olan asıl etkilerini henüz tamamen görmediğimizi söyledi.

Giryes ayrıca, Tel Aviv Üniversitesi’nin teori ve uygulama arasında kurduğu denge; İsrail gibi teknolojiye yatırım yapılan bir ülkede bulunması ve disiplinlerarası bir yaklaşıma sahip olması gibi sebeplerden dolayı bu alanlarda öncü olduğunu ekledi.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

 ‘Türkiye, siber güvenlik konusunda icraata odaklanmalı’

Türkiye’nin önde gelen bilgi güvenliği şirketlerinden Biznet’in İç Girişimcilik Direktörü Hakan Terzioğlu’nun hazırladığı podcast serisinin son bölümünde Türkiye’nin siber güvenlik yönetişimi ve kümelenme gibi konularda geldiği nokta konuşuldu.

Serinin son bölümünde Biznet iş geliştirme direktörü Eser Ateş’i ağırlayan Terzioğlu siber güvenliğin altın çağını yaşadığını belirterek, uluslararası boyutta çeşitli kümelenmelerin oluşmasını bu durumun bir göstergesi olduğunu söyledi. 2003 yılından bu yana Biznet’te çalışan tecrübeli yönetici kümelenme ve ekosistem alanlarında Türkiye’nin gelişimini değerlendirdi: “Biznet’te bu alanın öncülerindeniz. Ama Türkiye’de konunun stratejik olarak ele alınması 2011’e dayanıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 2011’de siber güvenliği bir çalışma sahası olarak belirlemesiyle çalışmaların ilk tohumları atılıyor.”

TSK’daki faaliyetlerin başlamasından bir sene sonra ulusal siber güvenlik çalışmalarının yürütülmesi için Bakanlar Kurulu kararı ile sivil alanda da düğmeye basıldığına değinen Ateş, “O zamandan beri çok şey değişti. Ulaştırma, Denizcilik ve Habercilik Bakanlığı koordinasyon görevi üstlendi. 2012’de üst düzey katılımla siber güvenlik koordinasyon kurulu toplantılarına başladı. Ancak şu an bu kurul hala toplanıyor mu bilmiyoruz” dedi.

Daha sonra 2013-14 Siber Güvenlik Eylem Planının yayınlanması, siber olaylara müdahale ekiplerinin kurulması gibi çok hızlı ve birbirini takip eden adımlar atıldığını anlatan Ateş, bu dönemin konunun üst düzeyde ele alındığını hissettikleri, hareketli bir dönem olduğunu söyledi. Bu dönemdeki dinamizmi umut verici bulan Eser Ateş, “Her ne kadar başlangıçta çok katkı yapabildiğimizi hissetmesek de sonraki dönemin stratejik plan hazırlıklarında kamu, akademi ve özel sektörün içinde olduğu bir çalıştay gerçekleştirildi. Bu da bizi umutlandıran önemli bir çıkıştı,” şeklinde konuştu.

‘Siyasi dalgalanma çalışmaları duraksattı’

Biznet yöneticisi, siber güvenlik ile ilgili adımların etkili şekilde atıldığı bir dönemden sonra Türkiye’nin siyasi anlamda yaşadığı çalkantılı dönemi, yakalanan ivmenin düşüşe geçmesinde ana faktörlerin başında gördüğünü dile getirdi ve ekledi: “Hazırladığımız eylem planını 2015-2017 dönemi için yaptığımızı düşünüyorduk. Fakat planın pratiğe geçmesi siyasi hareketlilikten dolayı sekteye uğradı. Bir senelik bir boşluk oluştu.”

Ateş, siyasi dalgalanmaların yanı sıra süreçteki en önemli eksiğin yapılan stratejik planlarda yer alan aksiyonların ne kadarının tamamlandığının ya da bu aksiyonlarda hangi noktaya gelindiğinin şeffaf bir şekilde takip edememeleri olduğunu belirtti. Terzioğlu da hedeflere yönelik ilerleme sağlanabilmesi için sadece vizyon olarak iyi bir yerde olmanın yetersiz olduğunu; vizyon ve icra dengesinin siber güvenlik alanında kritik olduğunu söyledi.

Ateş, siber güvenlik gibi önemli bir konunun siyasi gelişmelerden etkilenmeden sürekli olarak gündemde olması gerekliliğini de sözlerine ekledi: “Örneğin darbeden sonra duraksama yaşandı. Seçimler yaklaşıyor. Önümüzdeki yıl yeni stratejik plan için hazırlıkların başlaması gerekiyor. Merak ediyorum bu yeni plan bu arada 2020 yılını kapsayacak mı? Yoksa yine bir sene duraksama yaşayacak mıyız? Siber güvenlik ara verebileceğimiz bir konu değil.”

Siber güvenlik alanındaki duraksamalara rağmen, Siber Olaylara Müdahale Ekibi (SOME) sayısının 850’ye ulaşması ve KAMUNET’in kurulması gibi olumlu gelişmelerin yaşandığına da podcast’te dikkat çekildi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı müsteşar yardımcısı Galip Zerey’in açıklamasına göre, bugüne kadar 73 kamu kurumu KAMUNET’e dahil oldu. Eser Ateş, siber güvenlik altyapısının güçlendirilmesi ve bilincin artması için KAMUNET’i iyi bir motivasyon aracı olarak değerlendirdiğini ifade etti.

“2017 yılındaki bir tebliğ ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın koordinasyonunda kamu kurumlarının güvenli bir ağ üzerinden haberleşmesi için KAMUNET kuruldu. Tebliğin sonuçlarını gördük. ISO 27001 sertifikası alabilmek için ciddi bir hareketlenme yaşandığını gözlemledik. Sadece sertifikayı alıp yola devam etmekten ziyade altyapıyı güvenli yönetmek için bilinç arttı.”

EKS güvenliği için EPDK ve Enerji Bakanlığı kritik kurumlar

Podcast’te siber güvenlik alanındaki regülasyonlar hakkındaki görüşlerini de paylaşan Ateş, şunları söyledi: “Endüstriyel kontrol sistemleri ve kritik altyapıların güvenliğinden 2017’deki SOME tebliğinde bahsedilmişti. EKS güvenliğiyle ilgili Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ve Enerji Bakanlığı önemli adımlar atıyor. Örneğin, EPDK hem kendi SOME’sini kurdu hem de kendi denetimine tabii firmaları çıkardığı regülasyonlarla konuyu belli bir olgunluğa eriştirmeye çalışıyor.”

Ateş, EPDK’nın aynı zamanda EKS güvenliği için risk analizini zorunlu hale getirmesi, rehber hazırlaması, tebliğe göre düzenli denetimler yapılması gibi milli güvenlik açısından önemli adımlar attığına değindi. “Enerji Bakanlığı da yine kritik altyapı olarak nitelendirebileceğimiz kurumların güvenlik seviyesini arttırmak için çalışmalarını hızla yürütüyor.”

Kümelenme en büyük eksiklerimizden

Eser Ateş’in altını çizdiği noktalardan bir diğeriyse kümelenme, ekosistem ve siber güvenlikte yerli ve milli çözümlerin üretimi gibi konularda Türkiye’nin yol alamıyor olması: “Aynı alanda çalışıyor, ürünler geliştiriyoruz. Ama bilgi paylaşımı ve iş birliği eksikliği sebebiyle sürekli rekabet ortamında yerimizde sekiyoruz. Bu da yerli ürün konusunda kurumlarda çekince oluşturuyor. Ürünün devamı gelmiyor. Siber güvenlikte yerlilik ve millilik önemli. Bunun için el ele bir şeyler yapmamız lazım. Kümelenme bu yüzden önemli,” dedi.

Çeşitli kamu kurumları, teknokentler ve sivil toplum kuruluşlarının kümelenme çabalarının sonuçsuz kaldığına değinen Ateş, hedefin niş alanlarda herkesin tek tek çaba gösterdiği çalışmaları birleştirerek dünyaya açılmak olması gerektiğini söyledi.

Terzioğlu da kümelenme konusunda yurtdışındaki modellere değindi ve özellikle sarmal yapıdaki iş birlikleri sayesinde önceliklendirilmiş alanların çok daha rahat ortaya çıktığını, böylece sınırlı sayıda kaynakla daha efektif çözümler geliştirilebildiğini söyledi

“Rekabet aslında iyi bir şey ama bir alan üzerinde 10 firma birden kafa yoruyorsa ve asıl proje yerine tek bir konu üzerine 10 firma uğraşıyorsa çaba ve zaman kaybı söz konusu oluyor. Halbuki güvenlik konusunda çok niş alan var. Kümelenme tam olarak burada işe yarıyor, çünkü ortaya bir harita çıkıyor.”

Türkiye’de siber güvenliğin gelişimi için kümelenmenin çok önemli bir yer tuttuğuna değinen Terzioğlu, yurtdışında uluslararası çapta kümelenmelerin senkronizasyonun bile tartışıldığını söyledi.

“Mesela Global Epic programı buna bir örnek. Biznet’in de üyesi olduğu Hague Security Delta (HSD), Global Epic’in bir parçası. Farklı ülkelerdeki kümelenmelerle iş birliği yapılarak çalışma alanları çok daha rahat belirleniyor, ilerleme daha hızlı sağlanıyor.”

Terzioğlu aslında siber güvenlikte yerli kümelenmeyi ateşleyecek kurumun Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) olduğunu ve bu konuda halihazırda önemli adımlar atıldığını ekledi. Ateş de SSM’nin iyi bir vizyona sahip olduğunu ve güzel çalışmalar yürüttüğüne değindi. “Özel sektör, kamu ve akademi temsilcileriyle çalışmalar yaptılar. Somut adımlar atıldı ve bunlar, kamuoyuna duyuruldu. Her ne kadar eksikliklerimize değinmiş olsam da bu konuda ciddi ilerlemeler olduğuna söylemem lazım. SSM’nin büyük gelişmelerin yolunu açacağını düşünüyorum.”

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Türkiye’deki internetin kalbinden, siber güvenlik programı

İnternetin Türkiye’deki merkezinden siber güvenlikte yetkinlik için iki günlük bir program düzenleniyor. 12-13 Mayıs tarihleri arasında Business Management Institute ve ODTÜ işbirliğinde “Siber Güvenlik Eğitim Programı” düzenleniyor.

Bilgileri izinsiz ele geçirme yöntemleri değişen dünya ve gelişen teknoloji sayesinde boyut değiştirirken son dönemlerde artan siber saldırılar özellikle kurumların ticari yapısını tehdit ediyor ve muhtemel siber saldırıların nerelerden geleceği konusunda kurumların tedbir alması bir ihtiyaç haline geliyor. Bu ihtiyaç göz önünde bulundurularak güncel bilgi birikimi ve deneyimiyle Business Management Institute (BMI)  ve ODTÜ işbirliğiyle tasarlanan “Siber Güvenlik Eğitim Programı”  12-13 Mayıs’ta Ankara’da düzenleniyor.

ODTÜ-Bilgisayar Mühendisliği Anabilim Dalı akademisyenlerinin liderliğinde gerçekleşen eğitim katılımcılarına güvenlik açıklarını tespit etmek ve tedbir almak,  saldırıları savuşturmak ve acil durumlara müdahale etmek için gerekli olan bilgi ve donanımı katmayı amaçlıyor.

Teorik ve Pratik Bilgi Birikimi

İki gün sürecek olan eğitimde Tehditler, Saldırılar ve Açıklar, Siber Güvenlik Teknolojileri ve Araçları, Kriptolojiye Giriş, Siber Güvenlik Mimarisi ve Tasarımı, Yönetimsel, Operasyonel ve Teknik Kontrol, Fiziki ve Altyapısal Güvenlik, Felaket Yönetimi ve Acil Müdahale, Sertifikasyon ve Süreçler, Etik ve Yasal Mevzuat, Risk yönetimi, Kimlik Yönetimi ve Erişim kontrolü, İnsan Kaynakları Güvenlik Eğitimi ve Güvenlik Denetimi konu başlıkları hakkında teorik bilgi aktarılırken yakın geçmişte yaşanmış olan siber ataklar ele alınıyor.

Katılımcılarına ODTÜ-Sürekli Eğitim Merkezi tarafından katılımcı belgesi düzenlenen eğitimin katılımcı profilini bu alanda bilgi sahibi olmak isteyen yöneticiler ve firma sahipleri, firmaların bilgi teknolojileri ve bilişim departmanı çalışanları, siber güvenlik uzmanları ve bu alana ilgi duyanlar oluşturuyor.

Eğitim hakkında daha detaylı bilgi almak ve kayıt olmak için web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

ODTÜ “Siber Güvenlik Eğitim Programı” düzenliyor

Her gün hayatımızı daha fazla etkileyen siber tehditlere yönelik olarak Business Management Institute ve ODTÜ işbirliğinde “Siber Güvenlik Eğitim Programı” düzenleniyor.

Bilgileri izinsiz ele geçirme yöntemleri değişen dünya ve gelişen teknoloji sayesinde boyut değiştirirken son dönemlerde artan siber saldırılar özellikle kurumların ticari yapısını tehdit ediyor ve muhtemel siber saldırıların nerelerden geleceği konusunda kurumların tedbir alması bir ihtiyaç haline geliyor. Bu ihtiyaç göz önünde bulundurularak güncel bilgi birikimi ve deneyimiyle Business Management Institute (BMI)  ve ODTÜ işbirliğiyle tasarlanan “Siber Güvenlik Eğitim Programı”  12-13 Mayıs’ta Ankara’da düzenleniyor.

ODTÜ-Bilgisayar Mühendisliği Anabilim Dalı akademisyenlerinin liderliğinde gerçekleşen eğitim katılımcılarına güvenlik açıklarını tespit etmek ve tedbir almak,  saldırıları savuşturmak ve acil durumlara müdahale etmek için gerekli olan bilgi ve donanımı katmayı amaçlıyor.

Teorik ve Pratik Bilgi Birikimi

İki gün sürecek olan eğitimde Tehditler, Saldırılar ve Açıklar, Siber Güvenlik Teknolojileri ve Araçları, Kriptolojiye Giriş, Siber Güvenlik Mimarisi ve Tasarımı, Yönetimsel, Operasyonel ve Teknik Kontrol, Fiziki ve Altyapısal Güvenlik, Felaket Yönetimi ve Acil Müdahale, Sertifikasyon ve Süreçler, Etik ve Yasal Mevzuat, Risk yönetimi, Kimlik Yönetimi ve Erişim kontrolü, İnsan Kaynakları Güvenlik Eğitimi ve Güvenlik Denetimi konu başlıkları hakkında teorik bilgi aktarılırken yakın geçmişte yaşanmış olan siber ataklar ele alınıyor.

Katılımcılarına ODTÜ-Sürekli Eğitim Merkezi tarafından katılımcı belgesi düzenlenen eğitimin katılımcı profilini bu alanda bilgi sahibi olmak isteyen yöneticiler ve firma sahipleri, firmaların bilgi teknolojileri ve bilişim departmanı çalışanları, siber güvenlik uzmanları ve bu alana ilgi duyanlar oluşturuyor.

Eğitim hakkında daha detaylı bilgi almak ve kayıt olmak için web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

 

Lostar: Kişisel Veri Güvenliği Rehberi tavsiye niteliğinde önemli bir doküman

Bilgi teknolojilerinin sosyal, ticari ve kurumsal her alanda artan önemi ve beraberinde getirdiği siber tehditler, ülkeleri kişi hak ve özgürlüklerini korumaya yönelik yasal düzenlemeler yapmaya zorluyor.

Türkiye’de bu alanda atılan en önemli yasal adımlardan biri yaklaşık iki yıl önce yürürlüğe giren Kişisel Verileri Koruma Kanunu (KVKK) olmuştu.

KVKK sonrası uyum sürecini kolaylaştırmak için geçtiğimiz aylarda Kişisel Verileri Koruma Kurumu tarafından “veri sorumlularının alması gereken teknik ve idari tedbirlere” ilişkin ‘Kişisel Veri Güvenliği Rehberi’ yayımlandı.

Rehberi ve beraberinde getirdiklerini Siber Bülten’e değerlendiren Lostar Bilgi Güvenliği’nin Kurucu Genel Müdürü Murat Lostar’a göre, kurul tarafından yayınlanan bu dokümanın ve ilgili maddelerinin en önemli özelliği yasal bir yaptırım gücünün olmaması.

“Bu rehber, bizim tavsiye niteliğinde diyebileceğimiz, herhangi bir yaptırımı olmayan, tek tek her satırı yapmak zorunda olmadığımız ama ‘acaba biz bu işi nasıl yaparız’ diye düşündüğümüzde bize yanıt veren dokümanlardan bir tanesi,” diyor Lostar.

KVKK’ya göre, verilerin teknik olarak depolanması, korunması ve yedeklenmesinden sorumlu olan veri sorumlusu, kişisel verilerin erişilemez ve tekrar kullanılamaz olması için gerekli her türlü “teknik ve idari” tedbirleri almakla yükümlüdür.

“Peki ama ‘kurum bu verilerin güvenliğini sağlarken neler yapabilir, nedir bu teknik ve idari adımlar?’ sorusunu cevabını bu dokümanda buluyoruz,” şeklinde konuşuyor Lostar.

CEO’ya göre, banka, sigorta şirketi ya da sağlık kuruluşlarının bilgi işlem altyapılarındaki kişisel verileri korumak için neler yapılabileceklerine ilişkin idari ve teknik adımlar bu rehber doküman sayesinde daha net olarak belirtiliyor.

“Aslında bu rehber, şirketlerin yüzde 99’unu çok güzel bir şekilde kapsıyor ve çok güzel yol gösteriyor. Kurumlar ne yapacağını anlamak için bu rehbere bakıyor olacak.”

 

-Mağduriyetleri giderebilecek bir rehber

Lostar’a göre Verileri Koruma Rehberi’nin şöyle bir yararı daha var.

“Biz güvenlik camiasında biliriz, yüzde yüz güvenlik olmaz diye. Mükemmel güvenli önlemleri altında bile saldırıya uğrayabilirsiniz. Bu durumda Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun sizlerin bu konuda bir kusurunuz olup olmadığını değerlendirme durumu söz konusu olacaktır,” diye belirtiyor Lostar ve ekliyor:

“Böyle bir mağduriyet durumunda, eğer siz bu rehber dâhilindeki maddeleri uygulamış olduğunuzu ve gerekli önlemleri aldığınız gösterebilirseniz, yaşamış olduğunuz veri çalınması olayının aslında sizin kusurunuzdan değil de karşı taraftan kaynakladığını ispatlama olasılığınız artıyor.”

Lostar’a göre raporda siber saldırılara karşı kişisel veri güvenliğini sağlamak için çalışan eğitiminin önemi de ciddi şekilde vurgulanıyor.

Rehberin dokümanın “Çalışanların Eğitilmesi ve Farkındalık Çalışmaları” adlı maddesinde, kişisel veri güvenliğini zedeleyecek saldırılar ile siber güvenliğe ilişkin, çalışanların sınırlı bilgileri olsa dahi ilk müdahaleyi yapmalarının, kişisel veri güvenliğinin sağlanması için hayati önem taşıdığı özellikle belirtiliyor.

 

-Siber güvenlik şirketleri için yeni rehberlik hizmeti

KVKK yayınlandığından beri kurumlar kanunla uyumlu hale gelebilmek için birçok çalışma yapıyor.

Lostar’a göre bu çalışma farklı yollardan geçerek mümkün ve bu yollardan bir tanesi içeride tutulan verileri daha güvenli hale getirmek.

“Bizim için bu doküman son derece değerli. Resmi bir kurum tarafından yayınlanmış olmasının da çok ciddi bir anlamı var,” diyor tecrübeli CEO.

Murat Lostar’a göre yayınlanan rehber, kurumların veri güvenliği ile ilgili yapmış oldukları çalışmaları inceleyip, idari ve teknik anlamda almaları gereken başka ne gibi veri güvenliği önlemleri olduğunu ve bunların nasıl gerçekleştirebileceklerini ayrıntılı ve düzgün bir raporla sunabilecekleri bir hizmet de başlattı: “Bu veri güvenliğini yeterince sağlıyor muyum sorusunun cevabını veren bir hizmet.”

Lostar’a göre bu hizmet kapsamında güvenlik şirketi, hizmet alan kurumun bilgi güvenliği ile ilgili almış olduğu farklı idari ve teknik önlemleri değerlendiriyor ve rehber doküman ile kıyaslıyor.

“Bu alınan önlemlerin bu rehber dokümanın hangi maddelerine nasıl uyduğunu ya da uymayan yerlerin neler olduğunu ortaya koyuyoruz.”

Ayrıca, bu değerlendirme sonucunda kurumun hangi maddelerle ilgili hiç çalışma yapmamış olduğu ortaya çıkıyor.

“Ve bu eksilerin tamamlanması için neler yapması gerektiğini bir rapor haline getirip, bir yol haritasıyla beraber müşterimize teslim ediyoruz,” diye ekliyor Lostar.

Lostar Bilgi Güvenliği’nin kurumlar için hazırlamış olduğu “Güvenlik Rehberi” yazısına aşağıdaki link üzerinden ulaşabilirsiniz:

https://lostar.com.tr/2017/08/sirketler-icin-guvenlik-rehberi.html

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz