Etiket arşivi: siber güvenlik istihdamı

Siber Savaş Akademisi uzun dönem staj programı başvuruları açıldı

Siber Savaş Akademisi uzun dönem staj programı başvuruları açıldıSiber Savaş Akademisi uzun dönem staj programı başvuruları açıldı.

Siber güvenlik alanında kariyer yapmak isteyen üniversite öğrenciler için Türk siber güvenlik firması Privia Security tarafından düzenlenen staj programıyla sektöre nitelikli uzman yetiştirilmesi amaçlanıyor.

Sektörede yetişmiş insan kaynağı sorununa çözüm olabilmek adına her yıl birçok öğrenciyi “mutfak” programıyla eğiten firma, siber güvenlik alanında kariyer yapmak isteyen öğrenciler için hazırladığı Siber Savaş Akademisi Staj programını başvurulara açtığını duyurdu.

https://www.youtube.com/watch?v=Pog-W_Ca0dg

Firmanın PriviaHub Cyber Range ürünü, dünyada birçok ordunun siber savunma kuvvetlerine eğitim, simülasyon ve tatbikat ortamı sağlıyor. Siber Savaş Akademisi’nde öğrencilerin eğitimi; kurumsal altyapı topolojilerini barındıran sistemler üzerinde gerçekleşmekte ve gerçeğe yakın simülasyon ortamlarında pratiklik kazanmasını sağlıyor.

GERÇEK HACKING DENEYİMİ SUNULUYOR

Staj programında uygulamalı eğitimler sunuluyor ve öğrencilere simülasyon ortamlarında gerçek hacking deneyimi yaşatılıyor.

Staj programı 3 farklı aşamadan oluşuyor:

  • Birinci aşama 3 aylık temel staj
  • İkinci aşama 6-12 aylık derinlemesine eğitim
  • Üçüncü aşama eğitim hayatı tamamlanıncaya kadar yarı zamanlı çalışma fırsatı.

Ukrayna’nın “Teknoloji Ordusu” siber savaşta önemli rol oynuyor

BAŞVURU İÇİN ÖN GEREKSİNİMLER

  1. Başvurular yalnızca Office 365 Forms üzerinden alınacak.
  2. Adaylar bölüm fark etmeksizin üniversitelerin 1, 2 ve 3. sınıflarından seçilecek.
  3. Başvuru yapan adaylar PriviaHub üzerinde verilen 2 adet makine üzerinde sızma testi gerçekleştirecek ve buldukları zafiyetleri sızma testi formatında raporlaması beklenecek.
  4. Başvuru yapan adayların verilen bir konu üzerinde maksimum 2 sayfalık makale yazısı yazmaları isteniyor.
  5. Adayların GBT, Arşiv ve İstihbarat sorgularında herhangi bir problemi olmaması gerekiyor.
  6. Son aşamadaki adaylarla ise yüz yüze mülakat yapılacak.

Programa başvurmak isteyenler, aşağıdaki bağlantı üzerindeki formu doldurabilir:

https://forms.office.com/pages/responsepage.aspxid=hA4fGi_rzUWwph54RLUO46LHozUWBTRHn2jz_rFqOgdUODRINURGQ0lEN1QxUk5CRUZGRVoxS0dBUC4u

2022’de daha kötüsüne hazır mısınız?

İnternet ve akıllı telefonlar bir yandan hayatı kolaylaştırırken öte yandan da en büyük kâbusumuz haline gelebiliyor. Örneğin, 30 milyon kullanıcısı olan yemeksepeti.com’un sistemine sızılması, kullanıcının müşteri ve kimlik bilgilerinin çalınması yüzünden kim bilir kaç kişi geceleri uykusuz geçirdi? Ya da bazı bankaların siber saldırılar yüzünden saatlerce hizmet vermemesi yüzünden kaç kişi ciddi paralar kaybetti? Hal böyle olunca siber güvenlik alanında yaşanan gelişmeler sıradan insanlardan, üst düzey yöneticilere kadar herkesi yakından ilgilendiriyor.

Bu gerçekten hareketle Siber Bülten, dünyada ve Türkiye’de yaşanan son gelişmelerin şirketlerin siber güvenlik politikalarını nasıl etkilediğini sektöre yön veren isimlerle birlikte masaya yatırdı.

Keepnet Labs sponsorluğunda ve Siber Bülten Koordinatörü Minhac Çelik’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen webinara Mastercard Siber Güvenlik Direktörü Yaşar Yüzer, Trendyol Bilgi Güvenliği Takım Lideri Sibel Akay ve Keepnet Labs Eş Kurucusu Ozan Uçar katıldı. Alanında uzman isimler sektörün dününü ve geleceğini farklı bakış açılarıyla değerlendirirken, çok önemli bilgileri paylaştı.

SİBER GÜVENLİKTE YENİ RİSKLER NELER?

Mastercard Siber Güvenlik Direktörü Yaşar Yüzer, siber güvenlik suç pazarının toplam büyüklüğünün 6 trilyon dolara ulaştığını belirterek, “Bu da sektörü ABD ve Çin’in ardından dünyanın üçüncü büyük ekonomisi haline getiriyor.” dedi. Siber saldırıların sadece ekonomik kazanç elde etmek için gerçekleştirilmediğini politik ve ideolojik çıkarlar için de kullanıldığına işaret eden Yüzer, bu nedenle tehditlerin doğru analiz edilmesinin önemine dikkat çekti. Sanal dünyadaki tehditlerin sürekli biçim değiştirdiğini vurgulayan Yüzer, “Biz bu dönemin en önemli sorununun üçüncü parti saldırıları olduğunu düşünüyoruz. Şirketler artık sadece kendi veri ve altyapı güvenliğinden değil, birlikte iş yaptığı, çalıştığı veya hizmet aldığı kurumların da güvenlik zafiyetlerini önemsemek ve ciddiye almak zorunda.” dedi.

Trendyol Bilgi Güvenliği Takım Lideri Sibel Akay ise siber saldırganların sürekli yeni taktikler geliştirdiğine dikkat çekerek, “ Örneğin bu yıl alışık olmadığımız türden bir saldırı çeşidiyle karşı karşıyayız. DDoS fidyeciliği adını verdiğimiz bu yeni nesil siber saldırılarda saldırganlar, bir e-ticaret platformuna Ddos saldırısı düzenliyor sonra saldırıyı durdurmak için fidye talep ediyor. E-ticaret sitelerinin bir dakikalık işlem yapamama maliyetinin milyonlarca dolara ulaştığı bir dönemde bu saldırılara anında yanıt vermeniz hayati önem taşıyor” bilgisini paylaştı.

 

KORSANLAR ŞİRKETLERE NASIL SIZIYOR?

Keepnet Labs Eş Kurucusu Ozan Uçar, şirketlerin müşteri bilgilerini hedef alan saldırıların %97’sinin yemleme ya da bilinen adıyla ‘Phishing’ yoluyla gerçekleştiğine dikkat çekerek, şirket olarak bu alanda güvenlik çözümleri ürettiklerini anlattı.

2021 yılında ek BT harcamaları tavan yaptı

Bilgisayar korsanlarının hedef aldıkları kişi veya kurumlara hediye, indirim ve benzeri cezbedici sahte iletiler göndererek parola, kimlik bilgisi veyahut benzeri verilerini çalmaya çalıştıklarını anlatan Uçar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kullanıcı dikkatsiz ve eğitimsiz ise gelen dosyayı açıyor ve sonrasında sızıntı süreci başlıyor. Ardından şirketlerin siber güvenlik uzmanları saldırının meydana getirdiği zararı minimize etmek için geceli-gündüzlü büyük bir mücadele veriyor. Biz her bir bireyin bir siber güvenlik ajanı gibi hareket etmesini, güvenlik kültürünün tüm şirket çalışanları tarafından benimsenmesini ve bu sayede siber güvenlik birimlerinin iş yükünün azalması ve olası risklerin erkenden bertaraf edilmesi konularında hizmetler veriyoruz.”

SİBER GÜVENLİK UZMANI SAYISI YETERSİZ 

Trendyol Bilgi Güvenliği Takım Lideri Akay, şirket olarak siber güvenlik alanına ciddi yatırımlar yaptıklarını ve 60 kişilik bir ekiple hizmet verdiklerini aktardı. Türk ekonomisinin hızla dijitalize olduğunu buna karşın siber güvenlik alanında ciddi bir nitelikli iş gücü açığı olduğunun altını çizen Mastercard Siber Güvenlik Direktörü Yüzer, bu alanda çalışacak kişilerin farklı disiplinleri doğru analiz etme yeteneğine sahip olmasının şart olduğunu söyledi. 

KEEPNET’TEN DİKKAT ÇEKEN BÜYÜME

Farkındalık ve zararlı e-posta tespiti konusunda çalışmalar yapan Keepnet Labs‘in kurucu ortağı Ozan Uçar da şirket açısından 2021 yılının çok iyi geçtiğini belirtti. Yüzde 200’ün üzerinde bir büyüme yakaladıklarına dikkat çeken Uçar, ABD, İngiltere ve Türkiye’deki çalışan sayısını da genişletmeyi başardıklarını söyledi.

Cisco 2021 Siber Güvenlik Raporu: KOBİ’ler siber güvenliğe yeterli yatırım yapmıyor

KOBİ’lerin siber güvenlik alanında daha fazla istihdam sağlaması ve siber tehditler karşısında daha ‘çevik‘ davranması gerektiği ortaya çıktı.

Cisco en önemli siber güvenlik raporu 2021 Güvenlik Sonuçları Araştırması’nın bir parçası olan 2021 KOBİ Güvenlik Sonuçları Araştırması sonuçlarını yayımladı. Araştırmada, KOBİ yöneticilerinin günümüzün sürekli değişen tehdit ortamında büyüme için neler yaptığı, önümüzdeki yılda dijitalleşme, güvenlik planlaması ve siber savunma çalışmalarını hangi alanlara yoğunlaştırmaları gerektiğine ilişkin çarpıcı bilgiler yer aldı.

Araştırma Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Rusya bölgesinden 25 ülkede yer alan küçük (50-249 çalışan) ve orta büyüklükteki (250-499 çalışan) kuruluşta, 850’den fazla bölgesel BT ve güvenlik çalışanları arasında gerçekleştirildi.

Raporda iş için gerekli koşulların sağlanmasına, gelişmiş tehditler ve hedefe yönelik saldırılarla mücadele edilmesine ve operasyon verimliliğine hangi uygulamaların katkı sağladığı incelenerek KOBİ’lerin güvenlik yöneticilerinin siber güvenlik programlarında nasıl başarıya ulaşabileceği ele alındı.

KOBİLERİN YARISI DAHA AZ KAYNAKLA İHTİYAÇLARA CEVAP VERİYOR

Anketin ortaya koyduğu diğer bir sonuç da küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin güvenlik ekiplerinin, çalıştıkları şirketlerin misyonunu gerçekleştirmesini sağlama konusunda daha iyi bir iş çıkarması oldu.

KOBİ’lerin %44’ü, güvenlik ekiplerinin daha az kaynak kullanarak şirketlerinin değişen ihtiyaçlarına ve büyümesine uyum sağladığını ortaya koyarken, büyük ölçekli şirketlerde bu oran %42.

Araştırmada, küçük şirketlerin siber güvenlik programlarında başarılı olmak için yoğunlaşması gereken üç alanın, iş için gerekli koşulların sağlanması, risk yönetimi ve operasyon verimliliği olduğu tespit edildi.

Raporla ilgili Cisco Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Siber Güvenlik Direktörü Fady Younes, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Siber güvenlik şirketleri, uygulayıcıları ve bir bütün olarak siber güvenlik sektörü her zaman daha büyük olanın daha iyi olduğunu varsaymıştır. Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin güvenlik konusuna başarılı yaklaşımlar getirecek konumda olmasını sağlayan ise çeviklik. Elde ettiğimiz bulgular, KOBİ’lerin doğru güvenlik stratejisinin uygulanmasına daha büyük önem atfettiğini ve bu etkenin, işletmelerinin dijital dönüşüm ve büyüme gündemine en iyi nasıl uyum sağlayabileceğini anlamaya çalıştıklarını ortaya koyuyor. Sağlamlık ve teknolojinin modernizasyonu için planlama, günümüzde güvenlik altyapısını güçlendirmek isteyen KOBİ’ler için kritik bir etken olmayı sürdürüyor.”

Apple’ın açığını bulan Ünüver: Elimizde henüz bildirmediğimiz zafiyet var

YETERLİ SİBER GÜVENLİK İSTİHDAMI ÖNEMLİ FAKTÖRLER ARASINDA

Araştırma, güvenlik sonuçlarının gerçekleştirilmesi için gerekli üç etken ortaya koyuyor:

  • Yeterli sayıda güvenlik personeli
  • Güvenli bir gelişim yaklaşımı
  • BT ve güvenlik iş birliği

Bu bileşenlerin her birinin denk pozisyonlar arası güven destek ile güvenlik başarısını artırdığı ortaya koyuluyor. Örneğin yeterli güvenlik personeli olan küçük işletmelerin güvenlik konusunda denk pozisyonlar arası destek elde etme başarısı %22’ye kadar yükselirken, BT ve güvenlik çalışanları iş birliği içinde çalıştığında bu oran %17,6’ya kadar yükseliyor.

KOBİ’lerin güvenlik önlemleri almasında önemli birer etken, uygunluk gereksinimleri ve artan siber saldırı tehdidi oldu. Yine de daha fazla standardın ortaya çıkması, yasal düzenlemelerin artması ve tehditlerin gelişmesiyle, asgari gereksinimler çıtası yükselmeye devam ediyor.

Araştırmanın sonuçlarına göre, sürekli değişen tehdit ortamıyla başa çıkmak için şirketler ve iş birliği yapan ekipler uygun yatırımlarla yönetmeliklere uygun hale gelip riskleri azaltabilir. Ayrıca, yeterli güvenlik bütçesi ve ekiplerin birlikte çalışmasını sağlamanın yanında, sistemlerini piyasadaki en iyi BT ve güvenlik teknolojilerine proaktif ve düzenli bir şekilde yükselten KOBİ’ler, siber güvenlik tehditlerini en aza indirme ve büyük siber güvenlik vakalarından kaçınma şansını artırıyor.

Hem büyük ölçekli hem de küçük ölçekli işletmelerin bütçe planlamasını doğru yapması ve BT süreçlerini akıcı hale getirirken güvenlik optimizasyonu sağlaması gerekli. Cisco’nun araştırmasına göre, küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin başarılı olması için ekiplerinin güvenlik konusunu iyi anlaması gerekiyor.

Güvenlik stratejisi ve planlamasının iş gerekliliklerini nasıl desteklediğinin anlaşılması, vakalara müdahaleyi daha akıcı hale getirirken, plansız çalışmaları en aza indiriyor. Bunun yanında araştırma, takım çalışmasının değerini bir kez daha vurgularken, bu etken maliyet verimliliğine de olağanüstü bir etki sağlıyor.

Raporda iyi entegre edilmiş teknoloji ve vakalara müdahale çözümlerinin, orta büyüklükteki şirketlerin operasyon verimliliğindeki rolü vurgulanıyor. Buna göre, bu iki etkenin sağlanması, plansız çalışmaların en aza indirgenmesine ve maliyet etkinliğinin artırılmasına yardımcı oluyor.

Suçlar geliştikçe, siber güvenlik sektörü istikrarlı büyümeye devam edecek

Türkiye siber güvenlik sektörü, pandemi döneminde önemli bir aktörün doğuşuna tanıklık etti. Şartlar nedeniyle sessiz sedasız bir şekilde ülkenin önde gelen güvenlik şirketlerinden üçü Cyberwise çatısı altında bir araya geldi.

Özel sermaye yatırım fonu Taxim Capital ile Biznet ve Securrent firmalarının birleşmesiyle kurulan Cyberwise, bir süre sonra Innovera’yı da bünyesine kattı. Böylece siber güvenliğin farklı alanlarında hizmet veren kurumlar Cyberwise markasında güç birliği yapmış oldu.

Sektörde daha önce benzeri görülmemiş bu birleşmenin ardından 1 sene geçti. Şirketin ilk yaş gününde Cyberwise Genel Müdürü Aret Kıllıoğlu, Cyberwise Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Eczacıbaşı ve Taxim Capital Kurucu ve Yönetici Ortağı Selahattin Zoralioğlu’nun katıldığı basın buluşmasında geleceğe yönelik şirket hedefleri paylaşıldı.

Cyberwise Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Eczacıbaşı

Etkinlikte konuşan Eczacıbaşı, siber güvenlik sektöründe büyüme öngörüsünde bulunarak, bu durumun arkasında siber saldırıların teknolojik olarak daha güçlü hale gelmesini gösterdi. Kriminalitenin dünyanın hiç bir yerinde azalmadığına dikkati çeken Eczacıbaşı, “Hatta gittikçe daha karmaşık hale gelmeye başladı. Siber güvenliğin çok büyük ve çok önemli bir geleceği olduğunu düşünüyorum.” dedi. Siber güvenlik sektörüne yaptığı yatırımlarla bilinen iş insanı gelecekte bu trendin böyle devam etmesinin güvenlik yatırımlarını da artıracağını söyledi. 

Taxim Capital Kurucu ve Yönetici Ortağı Selahattin Zoralioğlu da siber güvenliğin yatırımcılar için çekici bir alan olduğunu ifade ederek: “Taxim Capital olarak büyüme odaklı bir fonuz. Ciddi büyümenin olduğu, o fırsatı görebildiğimiz alanlara yatırım yapmak istiyoruz. Siber güvenlik de bu alanlardan biriydi.” diye konuştu. 

“BU TOPRAKLARDAN ÇIKMIŞ EN BÜYÜK SİBER GÜVENLİK FİRMASI OLACAĞIZ”

Türkiye’den çıkan bir değer olarak Cyberwise’ın bölgesel hedefleri olduğunu vurgulayan Genel Müdür Kıllıoğlu, hedeflerinin İngiltere başta olmak üzere Avrupa, Ortadoğu ve Orta Asya’daki potansiyel müşterilere ulaşarak siber güvenlik hizmeti vermek olduğunu söyledi.

Şirketin şu an Ankara, İstanbul ve İzmir olmak üzere Türkiye’de 3 ofisi bulunurken, Hollanda ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde olmak üzere iki yurtdışı ofisi bulunuyor. Kıllıoğlu, Orta Doğu’ya yönelik büyüme stratejisinde Suudi Arabistan’ın öncelikli rolüne dikkat çekerek bu ülkede inorganik büyüme faaliyetleri için adım attıklarını belirtti. 

Geçtiğimiz yıllarda petrol üretim tesisleri siber saldırıların hedefi haline gelen Suudi Arabistan, bölgede siber güvenliğe geniş bütçe ayıran ülkelerin başında geliyor. Kamuya açık kaynaklara göre, ülkedeki siber güvenlik piyasası 2018-23 yılları arasında ortalama olarak yüzde 16’nın üzerinde bir büyüme gerçekleştirecek.

Cyberwise’ın bünyesine kattığı Biznet, Türkiye’de kritik altyapıların siber güvenliği ile ilgili küresel standartlarda gerçekleştirdiği çalışmalarla biliniyordu. 

Cyberwise geçtiğimiz yıl toplam 42 milyon dolar ciro yaparak, 250 yeteneği istihdam etti. Kıllıoğlu finansal kazancın nihai hedefleri olmadığını ifade ederek “Finansal karın ötesinde, bu topraklardan çıkmış en büyük siber güvenlik firması olmak bizim en önemli kazancımız olacaktır.” ifadelerini kullandı. 

ANADOLU’DAKİ KOBİLERE SİBER GÜVENLİK HİZMETİ

Cyberwise yöneticilerinin altını çizdiği noktalardan bir tanesi firmanın ‘glokal’ bir karakterinin olması. Diğer bir deyişle Cyberwise hem yerelde hem küreselde birbirini destekleyen süreçlerle güçlü olmaya çalışıyor. Bu amaçla Türkiye’deki üçüncü ofisini İzmir’de açan şirketin Genel Müdürü Aret Kıllıoğlu, Anadolu’daki KOBİ’lerin siber güvenlik ihtiyacının sürekli arttığını, ‘yönetilen güvenlik hizmetleri’ ile bu firmalara ulaşmaya çalıştıklarını dile getirdi.

KOBİ’leri hedef alan fidye yazılım saldırılarının siber güvenlik farkındalığını artırmaya katkı yaptığını söyleyen tecrübeli yönetici şu değerlendirmelerde bulundu:

Ne yazık ki KOBİ yöneticilerinin genel anlamıyla siber güvenlik farkındalığı henüz oluşmadı. Sadece kendi sistemleri çalışmadığında ne olduğunu anlamaya başlıyorlar. Üzülerek söylemek isterim ki, çeşitli saldırılara maruz kalan KOBİ’lerin hala siber güvenlik konusunda çekimser yaklaşması durumu geçerliliğini koruyor. Ancak biz bunun değişeceğini düşünüyoruz. Bu sebeple İzmir’deki ofisimizi açtık ve Anadolu’ya da yayılmak istiyoruz. Siber güvenlik alanında direnç artırabilmek önemli önceliğimiz.” 

“YETENEKLERİ KAÇIRMAK İSTEMİYORUZ, YURT DIŞI OFİSLERİNE YÖNLENDİRİYORUZ”

Türkiye’de ve dünyada siber güvenlik sektörünün önde gelen sorunlarından bir tanesini yetişmiş eleman eksikliği oluşturuyor. Türkiye’de yetişmiş olsa dahi, siber güvenlik alanında uzmanlaşan genç yeteneklerin yurtdışından gelen tekliflere olumlu yanıt vererek Türkiye’den ayrıldığı bilinen bir gerçek. 

Bu durum hakkındaki görüşleri sorulan Kıllıoğlu, yetenekleri Türkiye’deki ekosistem içerisinde tutmak için, yurtdışına gitmek isteyen çalışanlarına Avrupa ve Orta Doğu’daki ofislere yönlendirmeyi bir çözüm olarak gördüklerini açıkladı. Kıllıoğlu sözlerine şöyle devam etti:

Bizim hedefimiz uzmanları yetiştirmek, ancak yetiştirdikten sonra onları burada tutabilmek daha zor. Ancak bu yüzden Avrupa ofislerimiz var. Yurt dışı hayali olan arkadaşlarımıza yurt dışı ofislerimizi açıyoruz. Bu anlamda karşılıklı olarak bir güven ortamı tesis etmiş oluyoruz.”

“YENİ ÜRÜNÜMÜZÜ GLOBAL PİYASAYA ÇIKARTACAĞIZ”

Siber güvenlik gibi ulusal güvenliğe entegre edilmesi amaçlanan bir alanda yabancı menşeli ürünlerin kullanılması sık dile getirilen bir sorun olsa da,  Cyberwise Yurtdışı ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Hakan Terzioğlu, Cyberwise’ın yakın zamanda yerli bir ürünü global piyasaya sürmeye hazırlandığını söyledi. 

Terzioğlu “Gelirlerimizin yüzde 70’i, yurt dışına ithal ettiğimiz ürünlerimizden geliyor. Dünyaya baktığımız zaman siber güvenlik araçlarının ABD-İsrail ekseninde döndüğünü görüyoruz. Kendimizi bu alanda geliştirmeye ve ortaya yeni araçlar koymaya çalışıyoruz. Bunun için güzel bir ekibimiz var, yakın zamanda da yeni ürünümüzü global piyasaya çıkartacağız. Umarım güzel sonuçlar elde edebiliriz.” ifadelerini kullandı. 

Siber dünyanın yetişmiş eleman sorununa çözüm Lostar’dan: ‘Bırakın açığı stajyerler kapatsın’

Siber güvenlik pazarı, bilişim sektörüyle aynı ivmede büyümeye devam ederken bu büyümeyi aynı hızla karşılayacak yetişmiş eleman açığı, Türkiye dahil bir çok ülkenin sorunu olmaya devam ediyor.

Sektörün yetişmiş kalifiye çalışan açığını gidermek amacıyla geçtiğimiz yıl Lostar ve Bilgi Üniversitesi işbirliği ile başlatılan Bilgi Güvenliği Teknolojisi Ön Lisans Programı’nda yeni akademik yıl yeni öğrencilerle başladı.

Program, teorik bilgi ile sektör tecrübesini aynı çatı altında buluşturarak sektörün ihtiyacı olan iş gücünü yetiştirme motivasyonu ile oluşturulmuş.

Siber Bülten’e konuşan Lostar’ın CEO’su Murat Lostar’a göre asıl heyecan verici olan projenin ikinci yılında sektöre kazandırılmayı bekleyen bir çok stajyerin olması.

“Dönem başladı, yeni arkadaşlar aramıza katıldı, daha önemlisi şimdi ikinci sınıfların artık stajyer olarak çalışabilme imkanı var.” diyor Lostar.

İlgili haber >> Siber Güvenlik alanında istihdam sıkıntısı sürüyor

Yetişmiş eleman ihtiyacı ve bir yöntem olarak stajyer alımı

Eğitim süresi iki yıl olan program, standart ön lisans programlarından farklı olarak daha fazla staj yapma fırsatı sunuyor.

Program dahilinde, eğitimin ikinci yılı boyunca öğrencilerin staj yapma zorunluluğu var. İlk dönem haftada iki güne karşılık gelen staj süresi, ikinci dönem haftada üç gün olarak belirlenmiş.

Lostar’a göre staj ağırlıklı program, “ağaç yaşken eğilir” mantığı ile hazırlanmış.

“Ağaç yaşken eğilir modelinin bir parçası olarak şirketler çalışanlarını henüz stajyerken alıp yetiştirecekler. Piyasada yetişmiş eleman sıkıntısı çok ve kurumlar bu konuda farklı alternatifler yaratmak zorunda.”

“Artık insanlar birbirlerine ‘senin güvenlik ekibin kaç kişi?’ demiyor, ‘senin güvenlik ekibin bugün kaç kişi?’ diyor. Eğitim programı bu sorunu çözmeye yönelik.” diye ifade ediyor tecrübeli CEO.

Lostar aracı şirket konumunda

Lostar’ın programa en büyük katkısı staj süreci ve mezuniyet sonrasında öğrencilerin doğru kurum ve kuruluşlarla çalışmasını sağlayan aracı şirket konumunda olması.

Şirket bunu program kapsamında staj için oluşturulan lostar.com.tr/stajyer sayfası üzerinden yapıyor.

Sayfa üzerinden stajyer arayan kurumlar bu web sayfasını ziyaret edip, gerekli formları doldurabiliyorlar.

“Lostar’ın burada amacı sektöre eğitimli ve deneyimli eleman kazandırmak.” şeklinde konuşan CEO Lostar’a göre öğrenciler yoğun eğitim ve staj programı sonrasında siber güvenlik endüstrisini çok iyi öğrenmiş bir şekilde sektörde çalışmaya hazır hale gelmiş olacak.