Etiket arşivi: pentagon

Pentagon-Silikon Vadisi işbirliğinin meyveleri: Maven ve JEDI

Hollywood filmlerine bakacak olsak ABD ordusunun muharip güçlerinde herkesin son teknolojiye sahip olduğunu düşünebiliriz. Ancak gerçekte durum hiç de öyle değil. Ülke genelindeki nükleer tesislerde, teknisyenlerin hala disket kullanması bunun en bariz örneği. ABD Deniz Kuvvetleri’nin bilgisayarların Windows XP sürümünden üst bir sürüme yükseltilmesini daha bu yaz talep etmesi de bir başka örnek.

Bu yüzden ABD Savunma Bakanlığı’nın geçtiğimiz yıl istihbarat örgütlerinden ve ordudan topladığı gizli bilgileri güvenle saklayabileceği güçte bir bulut depolaması kurma noktasında Silikon Vadisi ile ortaklık yapmak istemesi, bazı uzmanların dalga geçmesine sebep olmuştu. Amazon, Google gibi şirketler çeviklik ve yeniliğin sembolü durumunda iken Pentagon tersine hantal ve ‘riskten sakınan’ bir yapı arz ediyor.

ABD hükümetinin yirminci yüzyıldaki büyük teknolojik atılımların çoğuna öncülük etmesi, herkesin bildiği bir gerçektir. Mesela, internet yıllar önce Savunma Bakanlığı iş geliştirme merkezi olan İleri Araştırma Projeleri Ajansı ofislerinde bir bilgisayar ağı projesi olarak başlamıştı. Şu anda akıllı telefonların birçoğunda bulunan uydu navigasyon sistemleri aynı yerde tasarlandı.

Ancak 1990’lı yılların başlangıcından itibaren, askeri bütçelerin azalması ve teknoloji şirketlerine yatırımın artmasıyla, özel sektör yenilikte büyük bir avantaj elde etti. Çoğu teknoloji firması ise tüketim malları üretmeye odaklandı. Ancak, bu firmaların geliştirdikleri teknolojinin bir kısmının orduya uygulanması halinde savaşın seyrini değiştirebilecek özelliklere sahip olduğu biliniyor.

İLGİLİ HABER>> Google’da çalışanlar ayaklandı: Pentagon ile işbirliğine hayır

Pentagon’un son Ulusal Savunma Stratejisi, gelişmiş bilgisayar, büyük veri analitiği, yapay zekâ ve robotik olmak üzere ordunun kendi avantajından yararlanmak istediği sekiz teknolojiyi belirliyor. Mattis, stratejinin Ocak ayında açıklandığı sırada şunları söylemişti:  “Başarı, önce yeni bir teknoloji geliştiren ülkelerin değil, onu daha iyi entegre eden ve daha çabuk bir şekilde mücadele tarzına uyarlayan ülkelerin oluyor” dedi.

Geçtiğimiz yıla kadar savunma bakanlığı sekreteri olarak görev yapan Robert Work, Pentagon’un ticari sektörle olan ortaklıklarının ana savunucularından biri. Meslektaşlarının çoğundan daha fazla iki taraf arasında köprü olmanın zorluklarının farkında olan bir isim.

Bunun en bariz örneği de hala görevde iken hayata geçirdiği Maven Projesi. Bu proje, insansız hava aracı dronelara yönelik bir yapay zekâ programı. Google ve Pentagon’un beraber giriştiği bu projede insansız hava araçları için daha etkin bir görüntüleme teknolojisinin geliştirilmesi amaçlanıyordu.

Maven Projesi hali hazırda Ortadoğu ve Afrika’da en az 5 gizli yerde yürütülüyor. Fakat bazı yerlerde çıkmaza sürükleniyor. Geçtiğimiz nisan ayında üç binden fazla Google çalışanı, şirketin savaşla ilgili konulara dâhil olmasını protesto eden bir bildiriye imza atmıştı. Şirket ise gelecek yıl sona erecek olan anlaşmayı yenilemeyeceği sözünü vermişti. Diğer teknoloji şirketleri, şartları oldukça iyi olan anlaşmalara karşı direnmeyi oldukça zor bulurken Pentagon’un yapay zekâ ve Maven Projesine yatırımları devam ediyor.

Maven’in başarılı olması, Savunma Bakanlığının, gözetleme araçlarını ve askeri istihbarat topluluğundan aldığı bilgiler de dahil olmak üzere verilerini sağlamlaştırmasını ve bunu makine tarafından okunabilir bir formatta etiketlemesini gerektiriyor. Bu amaçla, Temmuz ayında Pentagon, JEDI (Ortak Girişim Savunma Altyapısı) kod adlı bir bulut depolama sözleşmesi için muazzam bir teklif başlattı. Hem Pentagon’da hem de Silikon Vadisi’nde, JEDI’nin başarısı ya da başarısızlığı, iki kurumun işbirliği yapıp yapamayacağı konusunda bir test niteliğinde olacak.

Program başarılı olursa, hem hükümet hem de ticari sektör için önemli avantajlar sağlayacak.  Sözleşmenin on milyar Amerikan doları değerinde olacağı beklentisi, bunu çok büyük firmalar için dahi büyük bir ödül haline getiriyor.

JEDI’yi kazanan şirket, bakanlığın bulut depolama ihtiyaçlarının karşılanması da dâhil diğer Pentagon anlaşmalarını güvence altına alıyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Pentagon’un güvenli telefonları ve tabletlerine dair 5 gerçek

ABD Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Savunma Bilgi Sistemleri Ajansı (DISA) , 100 bin servis üyesine ve sivile büyük oranda hareket kabiliyeti sağlayacak mobil çözümler sunuyor.

Askerler, federal siviller ve yüklenicilerden oluşan ve Pentagon’a muharebe desteği veren birim, ABD Başkanı’na, Başkan Yardımcısına, Savunma Bakanına, askeri servislere, muharip komutasına ve ABD’nin savunmasına katkı sağlayan herhangi bir birey ya da sisteme bilgi teknolojileri ve iletişim desteği sunuyor.

DISA, son olarak 100 bin kişiye önemli bilgilere ve uygulamalara erişim izni veren yetkiler tanımaya hazırlanıyor. Sözkonusu bilgi, DISA’nın 11 Haziran tarihli basın açıklamasında yer aldı. Bu haber, hareket kabiliyeti verilecek kullanıcıların telefon ve tablet gibi mobil cihazlardaki haber, bankacılık ve fitness uygulamalarına giriş yapabileceği anlamına geliyor.

c4isrnet.com sitesinin haberinde söz konusu hareket kabiliyeti ile Savunma Bakanlığı’nın ne tür bir ilerleme kaydedeceği beş madde ile açıklandı. Buna göre:

1) 10 bin mobil kullanıcıdan 1600’ü sınıflandırılmış hareket kabiliyetli kullanıcılar olarak nitelendiriliyor ve bu kişilere e-posta, ses ve video dosyalarına erişim izni veriliyor.

2) 100 bin cihazın 48’i çok gizli bilgilere erişebiliyor.

3) Bu hizmet için özel bir telefon bulunmuyor. Hem sınıflandırılmamış hem de sınıflandırılmış çözümler, piyasada satılan cihazlar tarafından sağlanıyor.

4)Savunma Bakanlığı merkezli uygulamaların onaylanması 5 hafta kadar sürebiliyor.

5) Takvim yılının sona ermesiyle ajans yetkilileri gizli sunuculara mobil erişim sağlayacak ve ABD dışında bir yerde konumlanacak bir sınıflandırılmış hareket kabiliyeti geçidini tamamlamak istiyor. Ajans yetkilileri Savunma Bakanlığı mobil bitiş noktası koruma prototipinin birinci aşamasının tamamlandığına dikkat çekiyorlar. İkinci aşama boyunca önerilen 25 çözümden 2 satıcı seçilmiş.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Trump yönetimi Huawei ile ZTE’ye savaş açtı

ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşları telekomünikasyon sektörüne de sıçradı. Trump yönetiminin Huawei ve ZTE şirketlerinin ürünlerinin ABD’de satılmasını daha da sınırlandıracak bir kararname yayınlamaya hazırlandığı belirtildi.

İki şirketin aleyhine, “ulusal güvenlik endişeleri” gerekçesiyle daha önce bazı adımlar atılmıştı. Söz konusu şirketler ait ürünlerin, ABD’de casusluk amacıyla kullanabileceği iddia ediliyordu. Çinli şirketler ise bu iddiaları reddediyor. AT&T, Trump yönetiminin baskıları üzerine Huawei ile akıllı telefonların ABD’de satılması konusunda yaptığı anlaşmayı iptal etmek zorunda kalmıştı.

İlgili haber>> Huawei ve ZTE telefonları kişisel bilgileri Çin’e gönderiyor

Reuters’a açıklama yapan Amerikalı bir yetkili, “Bu iki şirket, ürettikleri ekipman çeşidi ve piyasadaki hakimiyetleri dolayısıyla özellikle endişe kaynağı” dedi.

Federal İletişim Komisyonu Başkanı Ajit Pai, Mart ayında Kongre’de yaptığı konuşmada, Huawei ürünlerinden kaynaklanan casusluk tehdidine dikkat çekmişti.

Amerikan Savunma Bakanlığı da potansiyel güvenlik risklerini gerekçe göstererek, askeri tesislerdeki mağazalarda Huawei ve ZTE telefonları ve modellerinin satılmasını 25 Nisan’da durdurmuştu. Pentagon Sözcüsü Dave Eastburn, “Bu cihazlar, bakanlığı personeline ve misyonuna kabul edilemez derecede risk oluşturabilir” dedi.

Huawei’den yapılan açıklamada ise şirketin ürünlerinin “ABD dâhil tüm ülkelerde en yüksek güvenlik, gizlilik ve mühendislik standartlarına sahip olduğunu” beli”rtilerek “hiçbir hükümetin hiçbir cihaz ya da ağda güvenlik ve dürüstlükten taviz vermelerini talep etmediği” kaydedildi.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Google’da çalışanlar ayaklandı: Pentagon ile işbirliğine hayır

Teknoloji devi Google’ın binlerce çalışanı, şirketin ABD Savunma Bakanlığı Pentagon ile beraber yürüteceği projeye karşı çıkan bir kampanya başlattı.

New York Times gazetesinin haberine göre içlerinde yüksek mühendislerin de bulunduğu 3 bin 100 Google çalışanı, Google’ın CEO’su Sundar Pichai’ya hitaben yazdıkları mektupta Pentagon ile işbirliği yapılan Project Maven’da çalışmak istemediklerini belirtti.

Project Maven, insansız hava aracı dronelara yönelik bir yapay zekâ programı. Google ve Pentagon’un beraber giriştiği bu projede insansız hava araçları için daha etkin bir görüntüleme teknolojisinin geliştirilmesi amaçlanıyor.

Bu projeye karşı kaygıların dile getirildiği mektupta ise “Google’ın savaş işinde olmaması gerektiğini düşünüyoruz” ifadesi kullanıldı.

Mektupta Project Maven’ın Google’ın şirket değerleriyle çeliştiği söylenirken, “Amerikan hükümetine askeri keşif teknolojisi geliştirmenin ölümcül sonuçları olabilir ve bu kabul edilemez bir şey” ifadesi yer aldı.

Google, geçen yıl Nisan ayında başlayan projenin özünde saldırgan olmadığını öne sürüyor. Ancak Pentagon’un video analiz sisteminin geliştirilmesinin terörizmle mücadele operasyonlarında kullanılabileceği endişesi uzun zamandır dile getirilmekte.

Google’ın ana şirketi Alphabet’in yönetim kurulunda yer alan Diane Greene daha önce bu proje kapsamında bir silah geliştirilmeyeceğini ve bu teknolojinin droneların uçurulmasında kullanılmayacağını söylemişti.

Şirket içinde dolaştırılan bu mektubun ortaya çıkması üzerine direkt mektuptan bahsetmeden bir açıklama yapan Google, “makine öğreniminin herhangi bir askeri amaçla kullanılmasının endişe doğuracağını” söyledi.

Bu yüzden şirket içinde bu konunun önemle ele alınacağı ve çalışanların bu tartışmalarda yer almasının çok hayati olduğu vurgulandı.

Kaynak: BBC Türkçe

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurun

ABD, İŞİD’e karşı ‘drone-savar’ arıyor

Güvenlikten arama kurtarmaya, nakliyattan emlakçılığa kadar artık hayatın birçok alanında yer alan insansız hava araçları (drone), yeni teknolojileri cepheye adapte etme konusunda becerekli olan terör örgütü IŞİD içinse adeta hava filosu niteleğinde.

Örgüt son iki yıldır droneları Irak ve Suriye’de yaygın bir şekilde kullanıyor. İlk etapta bu küçük hava araçlarından gözetleme ve ‘düşman’ın yerini tespit etmek için istifade eden terör örgütü, geçtiğimiz kıştan bu yana giderek artan oranda hava saldırıları için kullanıyor.

Dronelara yüklenen küçük patlayıcılar ve el bombalarıyla, Irak askerleri, Suriye’deki rakip milis gruplar ve aynı zamanda bölgedeki müttefiklerine danışmanlık hizmeti veren Amerikalı askerleri hedef alıyor. Bombalar ya tespit edilen yere yukarıdan bırakılıyor ya da droneler patlayıcıyla birlikte yerde infilak ettiriliyor.

700 MİLYON DOLARLIK PROGRAM

Örgütün, düşük ücretli bir teknolojiyi etkili bir silaha dönüştürmesi ise ABD’yi alarma geçirmiş durumda. Öyle ki ABD Savunma Bakanlığı, drone tehdidine çözüm bulabilmek, yeni savunma metotları geliştirmek üzere 700 milyon dolarlık bir programı devreye soktu.

İlgili haber>> ABD, IŞİD’i sanal alemde neden yenemiyor?

Bu program kapsamında teknoloji üssü Silicon Vadisi temsilcileri, Boeing ve Raytheon gibi savunma sanayii devleri, ordunun know-how ile ilgili birimleri kafa kafaya verdi. Bu tehididi bertaraf etmek için ortak bilgi ve kaynakların kullanımı için kurulan askerî programın başında ise üst düzey iki general bulunuyor.

NEW MEXICO’DA DRONE YAKALAMA YARIŞMASI

New York Times’ın haberine göre geçtiğimiz şubat ayında startı verilen program kapsamında bu yıl başlarında New Mexico’daki 8 bin 300 kilometrekarelik ‘White Sands Missile Range’ adlı askeri test alanında bir yarışma düzenlendi.

‘Hard Kill Challenge’ (Zor Ölüm Görevi) adı verilen yarışmada yeni gizli teknolojiler ve taktikler denendi. Boeing ve BAE Systems gibi devlerin de yer aldığı beş günlük yarışmada katılımcılardan, yaklaşık 250 yard (228 metre) uzaklıkta, havadaki 30 insansız hava aracını  yok etmeleri veya etkisiz hale getirmeleri istendi. Aralarında dört tane yüksek enerji lazer silahı ile düşman hava araçlarını yakalayacak büyük ağ taşıyan bir insansız hava aracının da bulunduğu 10 sistem yarıştı.

İlgili haber>> İnsansız Hava Araçları siber saldırı için de kullanılacak

‘Drone-savar’ programının başındaki Amerikalı generallerden Michael Shields yarışmanın sonucuna dair spesifik bilgi vermeyerek, “Çeşitli teknolojilerin sınırları olduğunu öğrendik” demekle yetindi.

New York Times’ta yer alan habere göre yarışan sistemler, dronelara karşı istenilen başarıyı yakalamadı. Gazeteye konuşan konuşan Pentagon kaynakları, “Sonuç: Çoğu teknoloji henüz gelişmemiş. Ancak bazı tekonojiler çeşitli ayarlamalar ve geliştirmelerle birlikte işe yarayabilir” yorumunda bulundu.

IŞİD OPERATÖRLERİ HEDEFTE

ABD, IŞİD’in ölümcül drone filosunu yok etmek için bir taraftan etkin formüller ararken diğer yandan da cephede zayiat vermemek için tedbirler aldı. Irak, Suriye ve Afganistan’a Amerikalı askerlere yardımcı olmları ve eğitmeleri için onlarca teknik uzman gönderildi. İŞİD’in sahadaki drone mevkilerine ve bunları kullanan operatörlere karşı hava saldırıları artırıldı. ABD ordusu, droneları bozmak veya yok etmek için jammerlar, toplar ve çeşitli cihazlar da kullanıyor.

DRONELARLA NÜKLEER SANTRALE SALDIRI ENDİŞESİ

Savunma sanayinin önde gelen aktörlerinden Amerikan Raytheon’un askeri programlarının başındaki isim olan emekli general J. D. Johnson, drone tehdiyle ilgili olarak, “Bu şeyler gerçekten çok küçük ve tespit edilmesi zor. Eğer gruplar halinde akın ederlerse, hepsini birden düşürme kabiliyetimizi aşarlar” dedi.

Sorunun sadece Irak ve Suriye ile sınırlı olmadığını ifade eden General Michael Shields de problemin bölgesel ve küresel olduğunu belirtiyor.

ABD, IŞİD veya diğer terör örgütlerinin bu droneları barajlar, nükleer enerji santralleri ve diğer kritik altyapılara saldırmak için de kullanmasından endişe ediyor. IŞİD’in kullandığı insansız hava araçları şu an 4 bomba taşıyabiliyor.

Örgütün drone teknolojisinin ilerletmesi, bunlara daha fazla miktarda patlayıcı yükleme kabiliyetine ulaşma ihtimali Amerikalı yetkilileri korkutuyor.

Diğer bir endişe ise silahlı droneların ABD ve müttefiklerine karşı diğer çatışma bölgelerinde kullanılması. Örneğin İran droneları bu yıl birçok kez Basra Körfezi’ndeki Amerikan savaş gemileri üzerinde alçaktan uçuş yaptı.

Irak ve Afganistan’daki büyük ve güvenli üslerde görev yapmaya alışmış Amerikan askelerine artık, özellikle roket ve füze saldırısı gerçekleştirme kapasitesine sahip Rus dronelarına karşı yerlerini gizlemek için kamuflaj ağlar kullanma ve küçük gruplar halinde hareket etme eğitimi veriliyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için doldurunuz!