Etiket arşivi: internet

Çocuklarını ekrandan kurtarmak isteyen baba, kasabayı internetsiz bıraktı

Çocuklarını ekrandan kurtarmak isteyen baba, kasabayı internetsiz bıraktıÇocuklarının gece geç saatlere kadar internette vakit geçirmesinden rahatsız olan bir baba, yanlışlıkla tüm kasabayı internetsiz bıraktı. Baba, hapis ve ağır para cezasıyla karşı karşıya kaldı.

Fransa’da bir baba, akıllı telefon bağımlısı hâline gelen çocuklarını kurtarmak için sıra dışı bir çözüm yoluna gitti. Online forumlardan araştırdığı çözüm yollarından birini hayat geçiren baba, bir süreliğine sorunu çözdüğünü düşündü. Ancak kesilen sinyal nedeniyle mağdur olan komşuların şikâyeti üzerine adamın jammer kullandığı ortaya çıktı.

Olay Fransa’nın Messanges kasabasında gerçekleşti. Bölge halkı, gece yarısından 3’e kadar internet hizmetinin çalışmadığını fark etti. Mobil operatörlerden birinin, yaşanan sorunu ülkenin radyoelektrik spektrumunu yönetmekten sorumlu Agence Nationale des Fréquences’e (ANFR) bildirdi. Yapılan araştırmanın sonucunda, kasabadaki radyo frekanslarını engellemek için radyo dalgalarını mobil cihazlarla aynı frekansta ileterek onların baz istasyonlarına bağlanmasını ve sinyal almasını engelleyen bir cihaz olan jammer kullanıldığı tespit edildi.

İnternetsiz Kuzey Kore siber saldırılar ile nasıl döviz elde ediyor?

ANFR tarafından hazırlanan bir rapora göre, bir teknisyen jammer sinyalini komşu bir kasabadaki bir eve kadar takip etti. Evin sahibi, sinyali kesenin kendisi olduğunu itiraf ederken, amacının çocuklarını geç saatte internete girmekten alıkoymak olduğunu ifade etti. ANFR, jammer kullanıldığını Cumhuriyet Savcılığına bildirdi. Suçu araştıran Savcılık, cihaza el koydu.

ANFR, durumu raporunda şöyle ifade etti: “Yaşanan olayın açıklaması beklenmedik derecede basit. Jammer cihazını evdeki delikanlıların uykuya dalmak yerine akıllı telefonlarıyla internete erişmelerini engellemek isteyen baba kurmuştu! Kovid-19 salgını nedeniyle uygulanan karantinadan bu yana çocukları, gerçekten de sosyal ağlara ve diğer uygulamalara bağımlı hale gelmişti. Bu aşırılıklara son vermek isteyen baba, internetteki forumlara baktıktan sonra en iyi çözümün sinyal bozucu yani jammer kullanmak olduğuna karar vermiş!”

Gerçekte kendi evinin internetini kesmek istese de bir kasabayı günlerce internetsiz bırakan Fransız baba, ciddi bir cezayla karşı karşıya. Fransız kanunlarına göre, Jammer kullananlar, 6 ay hapis ve 30 bin Euro’ya varan para cezasına çarptırılıyor.

Çocuk Kodu: Britanya’da çocukların veri güvenliğini sağlamak için 1 yıllık geçiş süreci başladı

Birleşik Krallık, 2 Eylül tarihinde çocukların verilerini korumak amacıyla yapılan Yaşa Uygun Tasarım Kodu için bir yıllık geçiş sürecini başlattı. Yaşa Uygun Tasarım Kodu veya Çocuk Kodu olarak adlandırılan düzenleme, 18 yaşına kadar olan çocuklar tarafından erişilebilecek çevrim içi hizmet ve uygulama üreten tüm kuruluşları kapsayacak. Britanya’da veri koruma yasası ve bilgi hakları yasası açısından bağımsız düzenleyici konumundaki Bilgi Komisyonu Ofisi (ICO) tarafından duyurulan Kod, irili ufaklı tüm şirketlerin, bu sürece hazır olması için bir yıllık süre içinde teknik ve yatırım desteği de sağlayacak.

“EMNİYET KEMERİ TAKMAK KADAR NORMAL OLACAK”

Düzenlemenin yürürlüğe girdiği 2 Eylül’de ICO adına açıklama yapan Elizabeth Denham, “Şu andan itibaren, çocukları çevrimiçi ortamda korumaya yönelik belirli bir düzenlemenin olmadığı durumlar hepimiz için şaşırtıcı olacak. Bu konudaki güvenlik alışkanlıklarımız emniyet kemeri takmak kadar normal olacak” dedi.

ŞİRKETLERE BİR YIL SÜRE VERİLDİ

2 Eylül’den itibaren çocuklara hizmet veren tüm şirketlerin 1 yıl süresinin olduğunu söyleyen Denham, “Şirketlerin, özellikle de küçük işletmelerin, kurallara uymak için desteğe ihtiyaç duyabileceğini biliyoruz ve bu nedenle işletmelere hazırlanmaları için bir yıl süre verme kararı aldık” şeklinde konuştu. Denham bu kodun bir tür ebeveyn kontrolü olmadığının altını çizerek, “Bu kod, çocukların yetişkinlere benzemediğini ve verilerinin daha fazla korunmaya ihtiyaç duyduğunu anlamamız sonucunda ortaya çıktı. Çocukların interneti kullanmalarını, dünyayı öğrenmelerini, oynamalarını ve deneyimlemelerini istiyoruz. Ama güvende olmalarını daha çok istiyoruz” ifadelerini kullandı.

BİLGİLENDİRME METİNLERİ ÇOCUKLARA UYGUN HALE GETİRİLECEK

Yaşa Uygun Tasarım Kodu ile yapılmak istenen şey, çocukların kullandığı tüm uygulamaların sağlayıcılarını veri güvenliğinin temel parçalarından biri haline getirmek. Çocukların verilerini korumayı klasik ebeveyn kontrolüne bırakmak istemeyen yetkililer, çocuklara yönelik hizmet ve uygulama üreten tüm şirketleri bu kod sayesinde siber güvenliğin kilit bir halkası haline getirmeyi hedefliyor.

Yaşa Uygun Tasarım Kodu’nu ve çocuklar için veri güvenliğinin önemini Siber Bülten’e değerlendiren Kavlak Avukatlık Bürosu’ndan Av. Deniz Mina Küpana, yapılan düzenlemenin tüm dünyada veri güvenliğin geleceğine önemli etkisi olacağını söyledi. Kodun Avrupa’da bir ilk olduğunu belirten Küpana, “Burada önemli olan şey sadece çocuklar için ürün/hizmet üreten şirketleri değil, aynı zamanda çocukların erişme ihtimali olan içerik ve hizmetleri üreten platformların da düzenleme kapsamına girmesi. Britanya’da yaşayan çocuklara yönelik ülke içinde veya Avrupa’dan hizmet üreten tüm şirketler buna tâbi olacak. Düzenleme, her şeyden önce çevrimiçi platformlara, çocuklara yönelik şeffaflık ve anlaşılabilirlik şartı koyuyor. Yani sizin bir yetişkine yönelik hazırladığınız bilgilendirme metnini bir çocuğun anlaması mümkün olmayabilir. Bu nedenle çocuğa uygun şekilde bir bilgilendirme metni hazırlanması ve çocuktan ne istendiğinin açık bir şekilde anlatılması gerekiyor” dedi.

ÇOCUĞUN MENFAATİ ÖN PLANDA

Kodun temel prensibinin çocuğun verilerini korumak olduğunu vurgulayan Küpana, “Kod, düzenlemede veriyi korurken aynı zamanda çocuğun bilgiyi almasını da sağlamayı ön planda tutuyor. Bu anlamda denge tutturulduğunu söylemek mümkün. Alınan veri, çocuğun menfaatini ihlal ediyorsa kod, şirkete ‘bu veriyi alma’ diyor.

ŞEFFAFLIK VE VERİ MİNİMİZASYONU

Çocuk Kodu’nun her yaş grubuna göre farklı yaklaşımları zorunlu kıldığını belirten Küpana, “Düzenleme sadece siteleri ve hizmetleri değil, çocukların çok fazla zaman geçirdikleri oyunları da kapsıyor. Oyunu yüklemek ve oynamak için sorulan sorular, çocuktan paylaşması istenen veriler, açıklıkla çocuğa anlatılmalı. Kod ile bu zorunlu tutuluyor. Tabi bu anlatım, her yaş grubu için farklılık gösteriyor. 0-5, 10-12 yaş gibi farklı yaş gruplarına anlayacakları şekilde, onlardan hangi veriyi neden istediğini anlatma zorunluluğu getiriliyor. Daha önemlisi ise veri minimizasyonunun sağlanması. Kod, çocuktan alınan veriyi hizmetin unsurlarını sağlamak için ihtiyaç duyulan miktar ile sınırlandırmayı hedefliyor” dedi.

VERİ KULLANIMI YASAKLANMIYOR

Veri koruma mevzuatları hakkında çok fazla yanlış bilginin yaygınlaştığını söyleyen Küpana, “Hiçbir veri koruma mevzuatı, şirketlerin veri kullanımını ve hareket alanlarını yasaklama üzerine kurulmaz. Özellikle de bu düzenleme ile hedeflenen şey çocukları hedef alan stratejileri ve hizmetleri engellemek değil, çocukların bu hizmetleri alırken karşılaşabilecekleri olumsuzlukları ortadan kaldırmak. Yani çocuğun oyun oynamasını engellemek bir veri koruma politikası haline gelemez. Bunu sağlamak zaten günümüz şartlarında imkânsız. Ama çocuk oyun oynarken onun konum bilgilerinin paylaşılması vb. engellenebilir. Artık çocukların çevrim içi dijital dünyada var olduğunu kabul ediyoruz. ‘Peki çocukları bu dünyada ne kadar koruyabiliriz?’ sorusundan hareketle ortaya çıkan bir düzenleme ve bu anlamda önemli” şeklinde konuştu.

ÇOCUĞU KORUMAK ONU KISITLAR MI?

ICO’nun Çocuk Kodu’nu oluştururken Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni referans aldığını hatırlatan Küpana, “Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin öncelikli hedeflerinden birisi çocuğun bilgiye ulaşmasını sağlamak. ICO da çocuğu korurken bu hakkı ihlal etmemeyi gözetiyor. Çocuklar, dijital dünya ile zaten iç içe. Buradaki sorun veri güvenliğini, hizmet sağlayıcının insafına bırakıp bırakmamak. ICO’nun bu kodla hedeflediği şey bu konuda bir standart yaratmak ve tüm hizmet sağlayıcıları, içerik üretirken veya hizmet sağlarken bu kurallar çerçevesinde hareket etmesini sağlamak” dedi.

YENİ DÜZENLEMELERİ TETİKLEYEBİLİR

Özellikle pandemi döneminde insanların ve özel olarak çocukların internette geçirdikleri sürenin uzamasının bu tarz düzenlemeleri hızlandıracağını söyleyen Küpana, “Çocuklar özelinde hazırlanmış veri koruma düzenlemeleri çok alışık olduğumuz bir durum değil. COPPA ile ABD’de geçerli çocuklara yönelik bir veri koruma düzenlemesi var. Avrupa’da ise GDPR’ın çocuklara ilişkin genel bir düzenlemesini görüyoruz. Bu nedenle Britanya’da başlatılan Yaşa Uygun Tasarım Kodu’nun önümüzdeki günlerde diğer Avrupa ülkeleri ve Türkiye için de bir örnek oluşturabileceğini söyleyebiliriz” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Çin ve Huawei’den Birleşmiş Milletler’e ‘interneti baştan yaratma’ teklifi

Telekomünikasyon devi Huawei, Çin yönetimi ve devlet destekli telekomünikasyon şirketleri ile birlikte internet altyapından radikal değişiklikler içeren öneriler sundu. Financial Times tarafından edinilen bilgiye göre Birleşmiş Milletler’e sunulan öneri, teorik olarak mevcut TCP / IP standardından daha etkili bir adres ve ağ yönetimi sunuyor ancak aynı zamanda otoriter rejimlerin vatandaşlarını   sansürlemesini ve gözetlemesini sağlayan unsurlara da sahip gibi görünüyor.

Çin, Birleşmiş Milletler’e internetin çalışma prensibine ilişkin radikal bir değişiklik önerisinde bulundu. Teklifte hologramlar ve sürücüsüz araçlar gibi ileri teknolojileri mümkün kılacak öneriler bulunuyor ancak bazı uznmanlar bunun otoriterliği güçlendireceğinden endişe ediyor.

Telekomünikasyon devi Huawei, kamu şirketleri China Unicom, China Telecom ve Sanayi ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı ile birlikte çekirdek ağ teknolojisine yönelik ‘Yeni IP’ adı verilen yeni standartlar konulması önerisinde bulundu. Söz konusu teklif Birleşmiş Milletler’in Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’ne (ITU) sunuldu. Öneri, Birleşik Krallık, İsveç ve ABD gibi batı ülkeleri arasında endişeye yol açtı. Endişenin sebebi sistemin küresel interneti paramparça edeceği ve devlet kontrolündeki internet hizmeti sağlayıcılarının, vatandaşların internet kullanımı üzerinde kontrol gücüne sahip olabileceği düşüncesi.

Birleşmiş Milletler’den “yapay zekaya” yakın mercek

Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’ne göre öneri Rusya’nın desteğini kazandı ve Suudi Arabistan’ın desteğini kazanma potansiyeline sahip görünüyor. Birliğin ismini vermek istemeyen bir Birleşik Krallık delegesi “Buzdağının altında, internetin gelecekte neye benzeyeceği konusunda yürütülen büyük bir savaş var. Bir tarafta oldukça özgür ve açık, devletin elini çektiği bir sistem, diğer tarafta hükümetler tarafından çok daha fazla kontrol edilen ve yönetilen bir ağ”

Huawei, yeni ağ mimarisine yönelik teknolojinin bölümlerinin birçok devletin ve şirketin yardımıyla halihazırda kurulduğunu, ancak bu devlet ve şirketlerin adını vermeyeceğini açıkladı. Ayrıca, bu yeni ağın unsurlarının 2021’in başlarında test edilmeye hazır olacağını söyledi.

Linus Torvalds: Linux’ın Arkasındaki Beyin

‘Mevcut internet, ileri teknolojilerin taleplerini karşılayamayacak’

Financial Times tarafından elde edilen teklifte, Huawei, TCP / IP olarak bilinen küresel ağların temelini oluşturan mevcut internet altyapısını dijital dünyanın gereksinimlerini (sürücüsüz araçlar, ‘nesnelerin interneti’ ve holo-sense ışınlanma gibi) 2030 yılına kadar karşılama noktasında “istikrarsız” ve “büyük ölçüde yetersiz” olarak tanımlıyor. Çin ise Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’ne geleceğin ağının yukarıdan aşağıya tasarımına ilişkin sorumluluğu yüklenme ve uzun vadeli bir pozisyon alma önerisinde bulunuyor.

Huawei, Yeni IP’nin sadece ve sadece hızla gelişen bir dijital dünyanın teknik gereksinimlerini karşılamak için geliştirildiğini ve tasarımına herhangi bir kontrol unsuru eklenmediğini söyledi. Bir sözcü, “Yeni IP’nin araştırılması ve inovasyonu, dünya çapında katkıda bulunacak bilim insanlarına ve mühendislere açık” dedi.

Yeni IP’nin farkı ne?

Önerilen yeni IP’nin ne gibi farklılıkları olduğunu anlamak için mevcut internet altyapısını anlamak gerekiyor. İnternetin yapısı yarım yüzyıl önce tasarlandı ve bir posta sistemi gibi çalışıyor. Mühendisler, dünyanın dört bir yanına bilgi gönderme meselesini çözmek üzere, mesajları hedeflerine ulaşana kadar bilgisayarlar aracılığıyla geçebilecek küçük paketlere böldüler. Her bir paket, ulaşmak istediği bilgisayarın adresi (veya IP) ile damgalanıyor, ve bu bilgisayarlar paketleri aldığında hepsini doğru sırada yeniden birleştiriyor. Işık hızında gerçekleşen bu prosedüre “İletim Kontrol Protokolü” veya TCP denmekte. Her bilgisayara ait bir IP adresi bulunmakta ve bunu tanımlamak için  TCP / IP kullanılıyor. John Naughton, “Geleceğin kısa bir tarihi: İnternetin Kökenleri” kitabında şu ifadeleri kullanmıştı: “DNA biyoloji dünyası için ne ise TCP / IP de internet dünyası için odur.”

Huawei firmasının yeni işletim sistemi hazır: HongMeng

Yeni internet ile kullanıcılar üzerindeki kontrol artacak

Yeni IP, Huawei tarafından “daha ​​dinamik bir IP adresleme sistemi” olarak tanımlanıyor. Huawei’in mühendisleri, internetin giderek artan bir şekilde özel iletişim ağları ve uydular tarafından ışınlanan ağlar gibi birkaç ayrı ağa ayrıldığını anlatıyor. “Bu ağlar arasındaki bağlantı, uyumsuz adresleme mekanizmaları nedeniyle büyük bir zorluğa sebep oluyor ve gelişen yeni teknolojiler için daha verimli bir adres sistemine ihtiyaç duyuluyor. Financial Times ile paylaşılan makalede Yeni IP’nin bunu sağlayarak aynı ağdaki cihazların internet üzerinden bilgi göndermek zorunda kalmadan birbirleriyle doğrudan iletişim kurmasını sağladığı belirtiliyor.

Yeni IP konusundaki endişeler, hükümetlerin veya operatörlerin IP adresleri üzerinde ne kadar kontrol sahibi olabileceği üzerine yoğunlaşıyor. Yeni IP’ye eleştirel yaklaşanlar, yeni protokolün, ağa eklenen yeni adreslerin, diğer uçtaki insanların ve web’e gönderilen bilgi paketlerinin kimlik doğrulamasından ve yetkilendirilmesinden sorumlu “izleme özellikleri” olmasını gerektireceğini söylüyor.

Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’ndeki sunumu sırasında, Huawei ayrıca, Yeni IP’nin, ağdaki merkezi bir noktanın belirli bir adrese veya belirli bir adresten iletişimi etkili bir şekilde kesebileceği bir “kapatma komutu”na  sahip olacağını belirtti.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Rusya internet için adımlarını hızlandırdı: Runet kuruluyor

Bahar ayları içerisinde kendisini küresel internet ağından çıkarma denemesi yapacağı iddia edilen Rusya’nın kendi internet ağını yani Runet’i kurmak için harekete geçtiği ortaya çıktı.

Rusya Parlamentosu’nun alt kanadı Duma, ülkede bağımsız yeni bir internet ağı oluşturulmasını öngören yasa tasarısını onayladı. Duma üyeleri, Rusya’ya yönelik herhangi bir siber saldırı ya da tüm dünyada kullanılan internetin ülkede fişinin çekilmesi halinde “hazırlıklı olacaklarını” söylüyor.

Rus Interfax Ajansı’nın haberine göre, Moskova’nın internet üzerindeki özerkliğini korumak ve yabancıların müdahalesini engellemek için parlamentoya getirilen yasa tasarısı, Duma’da 68’e karşı 307 oyla kabul edildi.

Rusya’nın Müdahelesi Kolay Olacak

Tasarının kanunlaşması için önce parlamentonun üst kanadı olan Federasyon Konseyi, sonra da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından da onaylanması gerekiyor. Önümüzdeki günlerde Federasyon Konseyi’ne gelmesi beklenen tasarı, onaylandığı takdirde 1 Kasım 2019’da yürürlüğe girecek.

Runet adı verilecek olan ülke içindeki bağımsız internet sistemine Rus yönetiminin ve devletin doğrudan müdahalesi daha kolay olacak. Rusya’nın ulusal telekom izleme örgütü Roskomnadzor’un izleyeceği Runet’teki bilgi akışı, trafik ve müşterilerin bilgisi, internet sağlayıcıları üzerinden paylaşılacak. Böylece Rus internet kullanıcılarının bilgilerinin ülke içinde kalması hedefleniyor.

2017’de, Rusya’da 2020 itibarıyla internet trafiğinin sadece ülke içinden yönlendirilmesine karar verilmişti. “Terörle mücadele adımı” olarak duyurulan yasa tasarısı, insan hakları kuruluşları tarafından eleştiriliyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Türkiye’de İnternet 26 yaşına bastı

ODTÜ’den 64 Kbps kapasiteli kiralık hat ile Türkiye’nin ilk internet bağlantısının gerçekleştirilmesinin üzerinden tam 26 yıl geçti. Bu bağlantının yapıldığı 12 Nisan tarihi, “Türkiye’de İnternetin Doğum Günü” olarak kabul ediliyor.

İnternet hız testi işleminizi gerçekleştirerek internet altyapınızın oyunlara uygun olup olmadığı hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz

Günümüzde hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olan internetin Türkiye’deki tarihi aslında yalnızca 26 yıl öncesine dayanıyor. 12 Nisan 1993’te PTT’den sağlanan 64Kbps kapasiteli kiralık hat ile ODTÜ Bilgi İşlem Daire Başkanlığı sistem salonundaki yönlendiriciler kullanılarak ABD’de NSFNet’e (National Science Foundation Network)’e ilk internet bağlantısı gerçekleştirildi.

“Türkiye’de İnternetin Doğum Günü” olarak kabul edilen bu tarihten sonra internet kullanımı da her yıl hızla arttı. Özellikle ilk dönemlerde internete bağlanmak için bilgisayar başında uzun süre beklenen dial-up / çevir sesi artık anılarda kalırken günümüzde hız büyük önem kazandı ve 2016 yılında Londra’da saniyede 1,125 terabayt veri transfer hızıyla dünya rekoru kırıldı.

We Are Social ve HootSuite tarafından her yıl yayınlanan Küresel Dijital Raporu’na göre, Türkiye’de internet kullanıcılarına yılda bir milyon yeni kişi ekleniyor. 82,44 milyon olan Türkiye nüfusunun yüzde 93’üne denk gelen 76,34 milyon mobil abonelik bulunurken internet kullanıcı sayısı ise 59,36 milyona yükseldi.

Alper Karaer: Televizyonu dahi internetten izlediğimiz bir dönemdeyiz

Beş yıl önce yüzde 50’ler civarında seyreden internet kullanımının rapora göre yüzde 84 seviyesine ulaştığına dikkat çeken Millenicom Bireysel Pazarlama Direktörü Alper Karaer, “Küresel Dijital Raporu bizlere Türkiye’deki kullanıcıların yüzde 43’ünün televizyon içeriklerini dahi internet üzerinden izlediğini gösteriyor. Bu da internetin hayatımızın ne derece içerisinde olduğunun önemli bir göstergesi. Bir başka dikkat çekici rakam ise sosyal medya kullanımına yönelik. Ülkemizde 52 milyon aktif sosyal medya kullanıcısı bulunuyor. En aktif sosyal medya platformu yüzde 92 oranıyla Youtube olurken onu yüzde 84 ile Instagram, yüzde 83 ile Whatsapp, yüzde 82 ile Facebook takip ediyor” dedi.

“AKN’nin kaldırılmasında sektöre öncülük ettik”

Sosyal medya kullanımında ilk iki sırayı video izleme ve fotoğraf paylaşım sitelerinin yer almasının kullanıcılar için hızlı, kesintisiz ve sınırsız internetin önemini ortaya koyduğunu söyleyen Alper Karaer, “Millenicom olarak tüm bu verileri göz önünde bulundurduk ve 2017 yılı itibarıyla AKN’siz paketler oluşturarak müşterilerimizi gerçek sınırsız internetle tanıştırmaya başladık. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından yapılan düzenlemeyle 2019 yılı başında iptal edilen AKN (Adil Kullanım Noktası) uygulamasını da 1 Aralık 2018 itibarıyla kaldırarak sektöre öncülük ettik. Abonelerimize hem Türk Telekom hem de Turkcell Superonline altyapısını kullanarak Türkiye çapında çok geniş kapsamlı bir fiber ağ ile hizmet veriyoruz. 35 Mbps hızında, taahhütsüz, kotasız, gerçek sınırsız interneti ayda yalnızca 69,90 TL’ye sunuyoruz” diye konuştu.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz