Etiket arşivi: firewall

Açık Kaynaklı Firewall’ara Seviye Atlatan Sihirbaz: Zenarmor

Ağ güvenliğinin vazgeçilmez bir parçası olan güvenlik duvarlarında açık kaynak kodlu ürünler ile ticari alternatifleri arasındaki farklar hızla kapanıyor. Açık kaynaklı firewall’ları yeni nesil güvenlik duvarı özellikleri eklenmesini sağlayan ve kurumsal çözüm seviyesine taşıyan teknolojiler her geçen gün güçleniyor.

FreeBSD tabanlı güvenlik duvarları OPNsense ve pfSense de dahil olmak üzere birçok platforma kurulabilen Zenarmor da bu teknolojik çözümler arasında yer alıyor. 

Kullanıcı dostu arayüzü ile dikkat çeken ve 147 ülkede 14 binden fazla kullanıcısı olan yeni nesil güvenlik duvarı plugin’i Zenarmor, modern siber tehditlere karşı kapsamlı koruma sağlamada, sızma önleme, uygulama kontrolü ve yapay zeka destekli web filtrelemenin de içinde bulunduğu birçok özellik ile ağlarını güvence altına almak ve verilerini korumak isteyen kuruluşlar için ideal bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor.

Zenarmor’ı ücretsiz kullanmak için tıklayın!

KURULUM DERT OLMAKTAN ÇIKIYOR

Şimdi genel hatlarıyla bahsettiğimiz Zenarmor’un özelliklerine biraz değinelim.

Öne çıkan özelliklerinden ilki kolay kurulum. OPNsense paltformunda kullanıcı arayüzünden diğer platformlarda ise sadece iki satır komut ile kolayca kurulabiliyor. Kullanılan cihazdan bağımsız olarak birçok donanım üzerinde farklı işletim sistemlerinde çalışabilen ürün, kullanıcılarına cihaz/donanım bağımlılığını azaltmada ciddi avantaj sağlıyor. Üstelik uzaktan yönetilebilen bulut yönetim arayüzü Zenconsole ile de güvenlik yöneticilerinin en büyük yardımcılarından biri olmaya aday görünüyor. 

DİNAMİK TEHDİTLERE DİNAMİK ÇÖZÜM

Siber tehditlere her geçen gün yeni bir tanesi eklenirken, siber tehdit aktörleri sistemlere sızmak için sürekli farklı yöntemler geliştirirken savunma araçlarının değişime ayak uyduramaması saldırganların bir adım öne geçmesine yol açıyor. Zenarmor’ı güçlü kılan yanlarından bir tanesi güncel siber tehditlere kolayca adapte olabilmesi. Sıfırıncı gün (zero day) saldırıları ve yeni çıkan zafiyetlere karşı seri önlemler geliştiren Zenarmor, oltalama saldırıları, key loggers, casus yazılımları, ve botnet gibi birçok tehdidi gelişmiş veri tabanı sayesinde kolayca önleyebiliyor.

Yeni nesil güvenlik duvarı plugin’i Zenarmor’ın öne çıkan diğer özellikleri ise şöyle: 

Web filtreleme: Arka planda farklı iki siber istihbarat sisteminin çalıştığı Zenarmor milyarlarca internet sitesinin kategorizasyonu ve güvenlik seviyeleri hakkında isabetli verdiği kararlarla birçok siber tehdidin önünü alıyor.

Uygulama kontrolü: Kurumsal firmaların önemli güvenlik ihtiyaçlarından biri olan ve üretkenliğe zarar veren uygulamaları filtreleme talebine karşılık verecek bu özellik Zenarmor’ın en çok tercih edilen özellikleri arasında yer alıyor. 

Ebeveyn kontrolü: Eğitim kurumları ve ebeveynlerin sıklıkla başvurduğu ebeveyn kontrol özelliği yetişkin olmayan bireylerin daha güvenli internet kullanımı için faydalı bir özellik olarak ön plana çıkıyor.

Raporlama: Kolay üretilebilen, anlaşılır ve birçok güvenlik duvarı yöneticisinin  kısa zamanda adapte olabildiği sade ve kullanışlı arayüzü raporlamada verimliliği artırıyor. Birçok raporu analitik sorgulamarla görselleştirebildiğiniz, zamanlanmış raporlarla izleyebildiğiniz ve paylaşabildiğiniz yapısı ile çoğu firewall sistemlerinde olmayan esnek raporlama özelliği dikkat çekiyor.

ZENARMOR HANGİ ORTAMLARDA KURULABİLİR?

Zenarmor yeni nesil güvenlik duvarının kolay ve neredeyse her yere kurulabiliyor olması en büyük artılarından birisi.

  • Sanal ortamlara (Vbox-Vmware-Proxmox)
  • Donanımsal sunuculara
  • Evinizdeki eski bir PC ye
  • Cloud ortamlara (Google, Amazon gibi)

kurulabiliyor olması Zenamor’u rakiplerinden ayıran en büyük özelliği. Üzerinde koştuğu ortama minimum etkisi nedeni ile fazla kaynak talep etmeyen kaynak cimrisi bir uygulama diyebiliriz.

ZENARMOR KURULUMU NASIL YAPILIR?

Zenarmor’ın web sayfasında detaylı şekilde anlatılan tüm platformlar için kurulum rehberine göz attığınızda firewall kurulumunun daha önce hiç olmadığı kadar kolay olduğunu göreceksiniz. Ülkemizde henüz çok yaygın olmasada dünyada 150 ülkede kullanılan 14 binden fazla kullanıcının güvenlik çözümü olarak ön plana çıkan Zenarmor’u siz de ücretsiz olarak kurup kullanabilirsiniz.

https://dash.zenarmor.com/register/free-edition?utm_source=form&utm_medium=web&utm_campaign=siber_bulten

Juniper veri ihlali ile ortaya çıkan ‘arka kapı’ tehlikesi

2015 yılında Noel’e sayılı günler kala teknoloji şirketi Juniper Networks Inc. verilerinin ihlal edildiği konusunda kullanıcıları uyardı. Şirket kısa bir açıklama ile ağ güvenliği ürünlerinden birinde “yetkisiz bir kod” keşfettiklerini, hackerların şifreli iletişimleri deşifre etmesine ve böylece müşterilerin bilgisayar sistemlerine üst düzey erişim kazanmasına izin verdiğini söyledi.

Konuyla ilgili daha fazla ayrıntı olmamakla birlikte Juniper saldırının ciddi sonuçları olacağını açıkça belirtti ve kullanıcıları bir an önce yazılım güncellemesi indirmeye çağırdı.

Olayın üzerinden beş yıldan uzun bir süre geçerken Juniper’de yaşanan ağ ihlali, aralarında telekomünikasyon şirketleri ve ABD askeri kuruluşlar da dahil olmak üzere son derece hassas müşterilere ait verilerin ihlal edilmesiyle sonuçlanan bir saldırı olarak hala gizemini koruyor. 

Ağa izinsiz bir şekilde giren bu saldırganların kimlikleri henüz açıklanmadı ve Juniper dışında herhangi başka bir kurban olup olmadığı henüz kesinleşmiş değil. Ancak olayla ilgili önemli bir ayrıntı uzun zamandır biliniyor. Juniper’in 2015’teki uyarısından birkaç gün sonra bağımsız araştırmacılar tarafından ortaya atılan bu ayrıntı ABD istihbarat teşkilatlarının yabancı düşmanları izlemek için kullandıkları yöntemler hakkında soru işaretleri oluşturuyor.

Hedefteki Juniper ürünü, NetScreen adlı popüler bir güvenlik duvarı cihazı. İşte bu cihaz, Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) tarafından yazılmış bir algoritma içeriyordu. Güvenlik araştırmacılarına göre algoritma kasıtlı bir kusur diğer bir deyişle bir arka kapı içermekteydi. Bu arka kapının Amerikan casuslarının Juniper’in denizaşırı müşterilerinin iletişimini dinlemek için kullanmış olabileceği düşünülüyor. NSA ise algoritma hakkındaki iddiaları reddediyor.

Juniper saldırısı Kongre’den gelen soruların muhatabı durumunda. Zira hükümetlerin teknoloji ürünlerine arka kapılar yerleştirmesinin tehlikeleri sık sık altı çizilen bir mesele. 

“ARKA KAPILAR DÜŞMAN ÜLKELER TARAFINDAN SUİİSTİMAL EDİLEBİLİR”

Oregonlu Demokrat Senatör Ron Wyden Bloomberg’e yaptığı açıklamada, “Devlet kurumları ve yozlaşmış politikacılar arka kapıları kişisel cihazlarımıza yerleştirmeye devam ettikçe, politika yapıcılar ve Amerikan halkının arka kapıların rakiplerimiz tarafından nasıl suiistimal edilebileceğini düşünmeleri gerekiyor” dedi. Wyden geçtiğimiz yıl 10’dan fazla senatörün imzasının yer aldığı bir mektupla Juniper’den ve NSA’dan olayla ilgili açıklama talep etmişti. 

SolarWinds fırtınası kasırgaya dönüştü : Rus hackerlar Microsoft’un kaynak kodlarına erişmiş

Bu çerçevede, Bloomberg bilgisayar ağı ekipmanı üreticisi California merkezli Juniper’in ilk etapta neden NSA algoritmasını kullandığı ve saldırının arkasında kimin olduğu soruları dahil olmak üzere önemli yeni ayrıntılar elde etti.

JUNIPER MÜHENDİSLERİ TEHLİKENİN FARKINDAYDI

Eski bir üst düzey ABD istihbarat yetkilisine ve üç Juniper çalışanına göre Juniper, şirketin mühendislerince bir güvenlik açığı olduğunu bilinmesine rağmen, 2008’den itibaren NetScreen cihazlarına NSA kodunu kurdu. Aynı kaynaklara göre bunun nedeni, şirketin ana müşterisi ve NSA’nın bağlı olduğu Savunma Bakanlığı’nın daha güvenilir alternatifler bulunmasına rağmen sisteme dahil edilmesinde ısrar etmesiydi. Çalışanlar, talebin bazı Juniper mühendisleri arasında endişe yarattığını, ancak nihayetinde kodun hatırı sayılır bir müşterinin gönlünü almak için eklendiğini söyledi.  Savunma Bakanlığı, Juniper ile olan ilişkisi hakkında açıklama yapmayı reddediyor.

Juniper’in soruşturmasına katılan iki kişiye ve Bloomberg’in elde ettiği bir belgeye göre, Apt 5 adlı Çin hükümetine bağlı bir hacker grubunun üyeleri 2012’de NSA algoritmasını ele geçirdi. Hackerler algoritmayı değiştirdi, böylece NetScreen aygıtları tarafından oluşturulan sanal özel ağ bağlantılarından gelen şifrelenmiş veri akışlarını deşifre edebildiler. İddialara göre 2014’te tekrar saldırdılar ve NetScreen ürünlerine doğrudan erişmelerini sağlayan ayrı bir arka kapı eklediler.   

“ARKA KAPI ÇİNLİ APT 5 GRUBU TARAFINDAN SUİİSTİMAL EDİLDİ” 

Önceki raporlar saldırıları Çin hükümetine bağlarken, Bloomberg ilk kez hacker grubunu ve taktiklerini belirledi. Siber güvenlik firması FireEye’a göre, geçtiğimiz yıl APT 5’ın düzinelerce şirkete ve devlet kurumuna sızdığından şüpheleniliyor. FireEye, hackerların uzun zamandır ABD, Avrupa ve Asya’daki savunma ve teknoloji şirketleri gibi nihai hedeflere sızılmasını sağlamak için şifreleme ürünlerine güvenlik açıkları tanımlamaya çalıştıklarını ekledi. 

Juniper, 2012 ve 2014’te gerçekleşen ağ ihlallerini tespit ettikten sonra, saldırıların ciddiyetini anlayamadı veya aralarındaki bağlantıyı fark edemedi. O dönemde şirket, hackerların e-posta sistemine eriştiğini ve virüslü bilgisayarlardan veri çaldığını tespit etti. Ancak araştırmacılar izinsiz girişlerin ayrı bir olay olduğuna ve kurumsal fikri mülkiyet hırsızlığıyla sınırlı olduğuna dair yanlış bir inanışa kapıldılar.  

Juniper, Bloomberg’den gelen sorulara cevap vermeyi reddediyor. Şirket, ScreenOS adı verilen ve Netscreen ürünleri için geliştirilen işletim sistemi hakkında 2015’ten beri dile getirdiği yorumları yineleyen bir açıklama yaptı:  “Birkaç yıl önce, dahili bir kod incelemesi sırasında Juniper Networks, ScreenOs’ta işini bilen bir saldırganın NetScreen cihazlarına idari erişim sağlamasına ve VPN bağlantılarının şifresini çözmesine izin verebilecek yetkisiz kodlar keşfetti. Bu güvenlik açıklarını tespit ettikten sonra, bir soruşturma başlattık ve etkilenen cihazlar için yamalı sürümler geliştirmek ve yayınlamak için çalıştık. Ayrıca, etkilenen müşterilere derhal ulaştık ve sistemlerini güncellemelerini ve yamalı sürümleri zaman kaybetmeden uygulamalarını şiddetle tavsiye ettik.”

Sahte Apple imzası, 11 yıldır hackerlere hizmet ediyormuş

Bilgisayar korsanlarının, zararlı yazılımları Apple tarafından imzalı gibi göstererek üçüncü taraf güvenlik araçlarını yaklaşık 11 yıldır yanılttığı ortaya çıktı.

Dijital imzalar, tüm modern işletim sistemleri için temel güvenlik fonksiyonlarından biri. Kriptografik şekilde oluşturulan imzalar, bir uygulamanın güvenilir bir hizmet sağlayıcının özel anahtarıyla onaylandığının bilinmesini sağlıyor. Fakat araştırmacılar, birçok macOS güvenlik aracı tarafından 2007 yılından bu yana dijital imzaları kontrol etmek için kullanılan mekanizmanın hileye açık olduğunu belirledi. Yani zararlı kodların, Apple tarafından onaylı bir uygulama gibi gösterilerek güvenlik duvarlarını aşması mümkün hale getirildi.

ARS Technica sitesinin haberine göre; Mac bilgisayarlar tarafından kullanılan farklı CPU’ları etkileyen bu yöntemle; VirusTotal, Google Santa, Facebook OSQuery, Little Snitch Firewall, Yelp, OSXCollector, Carbon Black’a ait db Response ve Objective-See’nin bazı uygulamaları, Apple imzalı yazılım süsü verilerek yanıltılabiliyordu. Söz konusu programlar, Apple onaylı programların yüklenebilmesi ve diğerlerinin ise engellenmesine yardımcı olması amacıyla kullanılıyordu.

Güvenilen yazılım şirketlerinin dijital imzalar kullanılarak bilgisayar sistemlerine sızma taktiği özellikle Microsoft Windows sistemlerinde çok yaygın. Örneğin, İran’ın uranyum zenginleştirme programını hedef alan Stuxnet virüsü bu yöntemi kullanmıştı. Fakat bunun için Windows’un dijital imzalarının elde etmesi yoluna gidilmişti. Apple sistemlerini hedef alan siber korsanlık faaliyetlerinde ise sertifikaların çalınması gerekmiyor.

Okta güvenlik şirketinden Joshua Pitts, söz konusu taktiği Şubat ayında tespit ettikten sonra durumu hemen Apple’a ve üçüncü taraf yazılım geliştirici şirketlere bildirmiş.

Araştırmacılar 2015 yılında da üçüncü taraf şirketlerin geliştirdiği programlarda imza kontrollerini açmanın yolunu bulduklarını açıklamıştı. Söz konusu programların, hackerler tarafından doğrudan hedef alınması durumunda kolayca aldatolabilecekleri ortaya çıkmıştı.

Uzmanlara göre bunun sebebi ise Apple’ın yazılımındaki herhangi bir açık değil. Fakat bu şirketin, üçüncü taraf şirketlere sağladığı dokümantasyonunn karmaşık olması edeniyle API’lerin bu şirketlerce yanlış bir şekilde kullanıldığı belirtiliyor.

 

Modem kurmak kadar kolay bir siber güvenlik ürünü olan firewall’u kim istemez?

Köşem Büfe sahibi Haluk usta ne yapsın? Polisler, savcılık derken gözü bedava internet hizmeti sunmaktan korkan usta, dükkânına dönünce internetin fişini çekti. Ama her müşteriye neden böyle bir karar aldığını anlatması da zor. Sonuçta Haluk usta, pide ustası… Siber güvenlik uzmanı değil.

İmdadına Siber Bülten’in berqNET haberini yetişti. Bu haber sonrası berqNET ile iletişime geçen Haluk usta, bir modem kurtarmaktan farksız olan güvenlik duvarını dükkânına koydu. Artık Haluk ustanın kafası rahat. Neden mi?

Öncelikle, berqNET’in güvenlik duvarını kurması çok kolay. Şirket, bu ürünü geliştirmek için harcadığı iki yıllık süre zarfında bu ürünün kolay kurulması ve yönetilmesi için geniş bir zaman ayırdı. Başlangıç ayarlarını yapıp bitirmek, çok hızlı yapılabilen bir süreç haline geldi. Ara yüzü Türkçe olan üründeki kurulum işlemlerini yapmak çok kısa bir vakit alıyor. Herhangi bir sorun karşısında telefonda karşısına çıkan teknik destek ekip de Türkçe konuşuyor. Ayrıca, ayrı bir sorun veya hizmet talebi ile berqNET’in kapısını çaldığında kendisi dinleyen ve bu talebe karşılık vermeye istekli bir ekibi de karşısında bulabiliyor.

berqNET’in yerel olmasının diğer bir avantajı Türk lirası üzerinden işlem yapması. Kurların hareketli olduğu bir dönemde Türk lirası ile alışveriş yapmak, bir şirketin bütçe dengeleri açısından değerli. Bu ekonomik avantajın yanı sıra berqNET mobil raporlama özelliği de sunuyor. İşverenlerin cep telefonlarına indirecekleri aplikasyon ile güvenlik duvarının verdiği uyarıların hepsi bu kişinin cep telefonuna da geliyor. Ayrıca raporlama, diğer firmalarda ayrı bir özellik olarak satılırken berqNET bunları hepsini bir ürün ile sağlıyor.

Bu yüzden berqNET güvenlik duvarını restoran ve kafelerden öğrenci yurtlarına, otellerden belediye kurumlarına, üretim tesislerinden enerji santrallerine, devlet kurumlarından özel işletmelere, küçük bir avukatlık bürosundan orta boyutlu bir müşavirlik firmasına kadar büyüyen, büyümek isteyen ve iş süreçleri içinde internet bulunan herkes kullanabiliyor.

Bu ürün ile gelen özelliklerden biri de makinenin, 5651 sayılı yasaya uygun bir şekilde kayıt tutması. Bir ofis veya işletme sorun ile karşılaştığında bu ürünün kayıtlar mahkemede delil olarak sunulabiliyor.

 

5 BİN İŞLETME KULLANIYOR

berqNET’in bu başarılı ürününü, ülke genelinde 5 binden fazla işletme kullanıyor. Ayrıca şirketin 500’den fazlada bayisi hizmet sunuyor. Şirketin sunduğu benzersiz özellikler arasında,

  • Bütünleşik Güvenlik Hizmeti
  • Basit, Anlaşılır ve Türkçe Kullanıcı Arayüzü
  • Mobil Uygulama Aracılığıyla İstenilen Her Yerden Rapor Görüntüleme ve Cihaza Uzaktan Erişim İmkânı
  • Hotspot Özelliği
  • İleri Düzey Web ve Uygulama Filtreleme Özellikleri
  • 5651 ve 6698 no’lu yasalara uygun tümleşik LOG tutma çözümü
  • VPN Hizmetleri (IPSec, SSL)
  • IPS (Saldırı Engelleme Sistemi)
  • İleri seviye raporlama özellikleri
  • Yerleşik Antivirüs Koruması
  • WAN Balancing (İnternet Yük Dengeleme Sistemi)
  • Farklı markalar ve ürünlerle hızlı entegrasyon olabilme kabiliyeti
  • Müşteriye özel teknik destek hizmeti: İster telefonla ister online yer almakta.

Siber Bülten’e konuşan berqNET Genel Müdürü Murat Apohan, bir ürün içerisinde sunulan bu özelliklerle, bütün problemlerin çözüldüğünü vurguladı. Apohan, “Tek cümleyle özetlememiz gerekirse dünyanın en kolay kurulan ve yönetilen firewall’unu geliştirdik” dedi. Bazıları Murat Apohan’a, bu güvenlik duvarını kurmayı “modem kurmak kadar kolay” olduğunu bile söylemiş.

Bu ürün berqNET’e ödüller de getirdi. Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) tarafından KOBİ Dalında Yenilikçi Ürün Ödülünün sahibi olan berqNET, BTVizyon tarafından da yılın en iyi yerli güvenlik yazılımı unvanıyla ödüllendirildi.

berqNET’in bu ürünü bağımsız analiz firmalarının testlerinde de başarı ile çıktı. Bağımsız güvenlik analizi firması Corvues Bilişim’in internet üzerinden tarama, whitebox, graybox, blackbox derin tarama yöntemleri ile test edildi ve tüm güvenlik analizlerinden başarıyla geçti.

Siz de incelemek isterseniz https://berqnet.com/ bu adrese tıklayabilirsiniz.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

 

berqNET başarılı güvenlik çözümü ile göz kamaştırıyor

berqNET Genel Müdürü Murat Apohan

Siber şubeden polisleri karşısında bulan Köşem Pide sahibi Haluk Usta şaşkındı. Cebinde sıradan bir cep telefonu olan Haluk ustanın siber suçlar diye bir kategori olduğundan bile pek haberi yoktu. O daha fazla müşteri çekebilmek için müşterilerine sadece bedava internet hizmeti sunuyordu. Bu yüzden modem şifresi de kolay tutmuştu: kosembufe

Böyle bir hizmetin başını ağrıtacağını, savcı ve mahkemeye kadar varan bir sürecin önünü açacağını bilseydi, Haluk usta böyle bir hizmet sunmazdı ya da… Böyle bir hizmeti sunarken kendisine uygun ve pratik çözüm sunan yerel bir firmadan haberi olsaydı, şu an başı ağrıyor olmazdı. Gerekli kayıtları polise verir ve işinin başına dönerdi.

İnternetin yaygınlaşması ile birlikte bu tür hikâyeler yaşanır bir hale geldi. Büyük şirketler, siber güvenlik noktasında yeterli zamanı, parayı ve insan gücünü ayırabiliyorken özellikle bunlardan mahrum olan küçük ve orta büyüklükteki işletmeler daha büyük bir tehlike altında. Bu şirketlerin yardımına, pratik ve hızlı çözümleri ile yardım eden yerel şirketler var. Bunların arasında berqNET, sunduğu ürün ile birkaç adım öne çıkıyor.

Siber Bülten’e konuşan berqNET Genel Müdürü Murat Apohan, 2013 yılında Logo Yazılım Yönetimi’nin KOBİ’lerin internette güvenlik sıkıntıları olduğunu anlatması üzerinde bu tür firmalara ürün sunmak için harekete geçtiklerini söyledi. İki yıl süren bir araştırma ve geliştirme aşamasının ardından bir UTM ürünü ile müşterilerin karşına çıktıklarını söyledi. UTM’yi, kısa bir şekilde, bütünleşik tehdit yönetimi olarak açabiliriz. İçinde bir güvenlik duvarını da barındıran çok özellikli ve kabiliyetli siber güvenlik cihazıdır.

Genel Müdür Apohan, “Güvenlik, küresel bir kavram olmasının yanı sıra kullanım kolaylığı fark yaratılan nokta. Bu noktadan hareketle başarılı bir ürün oluşturduk. Doğru ürün konumlandırma stratejimiz sayesinde satışlarımız artarak devam etmektedir. Özetle, pazardaki ihtiyacı görüp harekete geçtik” dedi. Apohan, işletmelerin kolay kurulum ve yönetim istediklerini, özellikle KOBİ’ler için bunun bir ihtiyaç olduğunu ancak kurumsal şirketlerde de bu talebin ekip yükünü ve yapılan hataları azaltmak için istenen bir özellik haline geldiğini anlattı.

Apohan, “KOBİ pazarında, bütün problemleri bir arada çözen, problemlerin tümünü halleden bir kişi var ya da bir kişi bile yok. İş yükü inanılmaz miktarda. İşler çok hızlı bir şekilde halledilmek zorunda. Burada harcanan zamanın da az olması gerekiyor. Ürünü kullanarak veya ürün üzerinden bir politika değişikliği yaparken de yine zaman kayıplarını minimize etmek gerekli… Biz, işte buna odaklandık. Tek cümleyle özetlememiz gerekirse dünyanın en kolay kurulan ve yönetilen firewall’unu geliştirdik” dedi. berqNET’in sunduğu ürünlerin bu yüzden diğer rakip ürünlerden ayrıştığına dikkat çekti.

Bunun yanı sıra berqNET’in yüzde 100 yerli AR-GE ile geliştirilmiş olmasının da getirdiği avantajlar var. Müşteri memnuniyetini ön planda tutan şirket, müşterilerden gelen geri bildirimler çerçevesinde harekete geçebiliyor. Ayrıca şirket, haftanın 6 günü 08.00 – 19.00 ücretsiz ve sınırsız teknik destek sunuyor. Müşteriler, taleplerine Türkçe karşılık veren kişiler bulabiliyor. Apohan, “Bunların yanı sıra tamamen AR-GE ile geliştirilen bir ürün yaptığımız için bizim satış rakamlarımız da Türk lirası üzerinden. İnsanlar açısından çok önemli bir konu bu. Döviz kurlarının bu kadar hareketli olduğu bir noktada, insanlara Türk lirası üzerinden ürünleri sunmak gerçekten herkes için büyük bir avantaj yaratıyor” dedi.

YEREL SORUNLARA YEREL ÇÖZÜMLER

Ayrıca berqNET, devletin yasal düzenlemelerini karşılayan bir güvenlik duvarına sahip. Apohan, “Ürünü kurduğunuz anda kolay bir şekilde gerekli yasal kayıtları tutabilir hale geliyorsunuz. Bu şekilde 5651 sayılı yasaya uygun kayıt tutma işlemi gerçekleşiyor. Yabancı ürünlerde bu yok. Bu çok ciddi bir avantaj. Tek kutuda tümleşik bir çözüm” dedi.

Genel Müdür Apohan, “Çözümlerimizi hukukçularla görüşerek geliştirdiğimizi ve yasal yükümlülükleri tam olarak karşıladığımızı söyleyebiliriz. Bu noktada, bu hassasiyeti göstermeyen çözüm ve ürünlere karşı temkinli davranılması gerekir” uyarısında bulundu.

Bu noktada, yargıya yansıyan davalar ve basına çıkan haberler yüzünden işletmeler, siber güvenlik sorunları noktasında daha bir farkındalık geliştirmiş durumda. Murat Apohan, “Çok küçük yerlerden bile talep gelmeye başladı. Bu çok enteresan. Bir enerji santralinin bu ürünü istemesi çok normal fakat kafe gibi yerlerin istemesi çok daha enteresan. Çünkü basın bunu ana haber olarak sunuyor. Bilgisayarların şifrelenmesi ve insanların verilerini kurtarmak için para ödemesi hikâyesi çok sık görülüyor. Ayrıca adli vakalar var. ‘Birisi benim hattıma girip olmadık bir mesaj atmış. Ne yapacağız?’ diye bize geliyor insanlar. Bunun karşısında bir çözüm arıyorlar. Çok bariz şekilde artan bir farkındalık var” diye konuştu.

İNSAN KAYNAĞI ÇOK ÖNEMLİ BİR PROBLEM

berqNET Genel Müdürü Apohan, insan kaynağının önemli bir ihtiyaç olduğunu da anlattı. Siber güvenlik konusunun son yıllarda popüler bir hale geldiğini ancak herkesin bu soruna durduğu noktadan baktığını vurguladı. Sızma testleri, güvenlik analizleri veya güvenlikle ilgili süreçlerde belli bir insan kaynağı oluşmaya başladığını ancak ürün geliştirmede çok kısıtlı bir insan kaynağı olduğunu vurguladı. Apohan, “Çok iyi bir düzeyde ağ yapılarını ve yazılım teknolojilerini bilen ve bu alanın dinamiklerine hâkim insanlara ihtiyaç var ” dedi.

KUZEY AFRİKA, ORTA DOĞU VE TÜRKİ CUMHURİYETLER PLANDA

Murat Apohan, şirketin yurtdışına açılım planı olduğunu, hatta bazı iş ortakları aracılığıyla ürünleri yurtdışına sattıklarını söyledi. Apohan, “Türkiye’de büyük bir iş ortağı ağımız var. Bunlardan bazıları yurtdışı ile de iş yapıyor. Kuzey Afrika ve Ortadoğu’ya satış yaptılar. Türki cumhuriyetlerden de talepler var. Orada kullanmak istiyorlar. Hatta Hollanda’ya da ürünlerimiz gönderildi, test edildi ve başarıyla bu testlerden geçti. Şimdi bir adım sonrasını düşünmek gerekiyor. Bunları yapmak istiyoruz. Talep de bu doğrultuda. Yakın zamanda bu çalışmalara gireceğiz” ifadelerini kullandı.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurun