Etiket arşivi: Citizen Lab

İsrailli QuaDream casus yazılım skandalı sonrası operasyonlarını durduruyor

İsrailli QuaDream casus yazılım skandalı sonrası operasyonlarını durduruyorÜrettiği casus yazılımla birçok gazeteci, politikacı ve aktivisti hedef aldığı ortaya çıkan İsrailli gözetleme firması QuaDream, operasyonlarını durdurma kararı aldı.

Citizen Lab ve Microsoft araştırmacıları tarafından ortaya çıkarılan bu durum sonrasında şirket, fikri mülkiyetini de satacak.

CASUS YAZILIM KULLANDIKLARI ORTAYA ÇIKTI

Citizen Lab ve Microsoft araştırmacıları, gözetim firması QuaDream’in iOS 14.4 ve 14.4.2 sürümlerinde etkili olan “ENDOFDAYS” adı verilen sıfırıncı gün açığı ile casus yazılım yerleştirdiğini ortaya çıkarmıştı.

Yapılan araştırmalar sonucunda QuaDream’in, Kuzey Amerika, Orta Asya, Güneydoğu Asya, Avrupa ve Orta Doğu’daki gazeteciler, politik muhalifler ve sivil toplum çalışanlarını hedef aldığı belirlenmişti.

FAALİYETLERİN DURDURULMASI KARARI ALINDI

İsrail merkezli gözetim firması QuaDream’in, faaliyetlerini önümüzdeki günlerde durduracağı haberi çeşitli çevrelerde yankı uyandırdı. 

Citizen Lab ve Microsoft araştırmacıları tarafından ortaya çıkarılan bu durum sonrasında, İsrail gazetesi Calcalist’e göre, QuaDream’deki tüm çalışanlara işten çıkarılacakları duyuruldu.

Dünyayı sarsan siber casusluk skandalı: İsrailli Pegasus yazılımıyla yüzlerce gazeteci ve aktivist hedef alındı

FİKRÎ MÜLKİYETLERİNİ SATACAKLAR

QuaDream’in casus yazılımları etik dışı kullandığı sebebiyle şirkete yönelik artan baskılar QuaDream’in sonunu getirdi. 

Çeşitli kaynaklardan alınan bilgilere göre şirket bir süredir tam anlamıyla faal değil. Ayrıca şirket ofislerinde sadece bilgisayar ve diğer teknik ekipmanları kontrol eden iki çalışanın kaldığı belirtildi.

QuaDream’in yönetim kuruluysa şirketin fikrî mülkiyetini satmayı planlıyor. 

Son yıllarda, NSO Group ve Candiru gibi İsrail gözetim firmalarının casus yazılımlarının, totaliter rejimler tarafından gazeteciler, muhalifler ve hükûmet karşıtları üzerinde kullanıldığına dair haberlerle gündeme gelmişti. 

Bu durum, QuaDream’in fikrî mülkiyetinin kimlere ve nasıl bir amaçla satılabileceği konusunda endişeleri de beraberinde getiriyor.

Ava giden avlandı: Meta, 7 siber casusluk şirketini yasakladı

Facebook, Instagram ve WhatsApp’ın ana şirketi olan Meta, kendi platformlarının, yedi farklı siber casusluk şirketi tarafından içerisinde muhalifler, gazeteciler, aktivistler gibi çeşitli kişilere yönelik çevrimiçi saldırılar düzenlemek için kullanıldığını açıkladığı bir rapor yayımladı.

Meta, yaptığı açıklamayla birlikte yedi izleme şirketini platformlarından yasakladığını, gözetleme şirketlerinin oluşturduğu yüzlerce hesabın da askıya alındığını duyurdu.

Kaddafi’ye siber casusluk hizmeti veren firmalar topun ağzında

MUHALİFLER GAZETECİLER VE AKTİVİSTLER HEDEF ALINIYOR

Sosyal medya devi Meta, yayımladığı raporda, Facebook ve Instagram platformlarında izleme şirketleri tarafından hedeflerini gözlemlemek ve hedeflerini avlamak için açılan 1500 hesabın topluluk standartları ve hizmet şartlarını ihlal etmesi nedeniyle kapatıldığını duyurdu.

Söz konusu hesapların izleme şirketleri tarafından keşif yapmak, hedeflere ulaşmak, hedeflerini zararlı web sitelerine yönlendirmeye çalışmak, kimlik avı yoluyla bilgileri çalmak ve çeşitli güvenlik açıklarını kullanarak cihazları ele geçirmek için açıldığı belirtilirken, hesapları açan izleme şirketlerinin isimleri de paylaşıldı.

Tehdit engelleme direktörü David Agranovich ve siber casusluk soruşturmaları başkanı Mike Dvilyanski paylaştıkları blog yazısında, “Küresel gözetim endüstrisi, insanları internet üzerinden istihbarat toplamak, cihazlarını ve hesaplarını manipüle etmek ve tehlikeye atmak için hedef alıyor” dedi.

Yazıda, “Bu ‘paralı siber askerler’ genellikle hizmetlerinin yalnızca suçluları ve teröristleri hedef aldığını iddia etse de aylarca süren araştırmamız, hedef alınanlar arasında ayrım gözetilmediği ve gazetecileri, muhalifleri, otoriter rejimleri eleştirenleri, muhalefet ailelerini ve insan hakları aktivistlerini kapsadığı sonucuna vardı” açıklaması yapıldı.

ŞİRKETLERİN İSİMLERİ PAYLAŞILDI

Paylaşılan bilgilere göre Cobweb Technologies’in 200, Cognyte’in 100, Black Cube’ün 300, Bluehawk Cl’nin 100, BellTroX’un 400, Cytrox’un 300 hesap açtığı belirtilirken Çin merkezli bir şirketin de 100 hesap açtığı açıklandı. Söz konusu şirketler, Meta tarafından platformlarına yönelik hizmeti kesildi.

Meta’ya göre bu şirketler, dünya genelinde çeşitli müşterileri için 100’den fazla ülkede yaşayan binlerce kişiyi hedef aldı ve bilgi toplamaya çalıştı. Meta ayrıca, söz konusu izleme şirketleri tarafından hedef alındığını düşündüğü yaklaşık 50.000 kişiye uyarı mesajı yolladığını belirtti.

Meta güvenlik politikası başkanı Nathaniel Gleicher, yeni raporun sunumunda “İzleme ve takip endüstrisi bir şirketten çok daha büyük” dedi.

ENGELLENEN YEDİ ŞİRKETİN DÖRDÜ İSRAİLLİ 

Meta’nın yasakladığı şirketlerden CobWebs Technologies, Bluehawk CI, Cognyte ve Black Cube’in İsrail’de bulunması dikkat çekti.

Daha önce de İsrailli şirket NSO Group’un casus yazılımı Pegasus’un da WhatsApp üzerinden binlerce kişiyi hedef aldığı ortaya çıkmıştı. Facebook buna karşı yasal süreçleri başlatacağını açıklamıştı. Pegasus’un sahibi NSO Group’u ABD hükümeti kara listeye almış ve yabancı hükümetler adına bireyleri hedef almakla suçlamıştı.

ŞİRKETLERİN SABIKALARI KABARIK

Meta’nın açıkladığı şirketlerin önceki yıllarda da benzer operasyonlar yürüttüğü kamuoyunca biliniyordu. 

Raporda adı geçen şirketlerin birçoğu gizlilik skandallarına karıştı. Söz konusu şirketler arasında  İsrailli Black Cube isimli şirket, 2016 yılında Harvey Weinstein tarafından cinsel istismar mağdurlarını ve film patronu aleyhindeki iddiaları araştıran gazetecileri gözetlemek için tutulmuştu.

Meta’nın açıklamasıyla aynı gün Kuzey Makedonya merkezli diğer bir casus yazılım üreticisi şirketi Cytrox hakkında, bilgi ve iletişim teknolojileri, insan hakları ve küresel güvenlik konularında çalışan Toronto Üniversitesi’ne bağlı The Citizen Lab, şirketin NSO Group’un Pegasus casus yazılımına benzer şekilde telefonlara sızabildiği iddia edilen Predator adlı casus yazılımını detaylandırdığı bir rapor yayınladı.

Makedonya ve Etiyopya da siber casusluğa karışırsa?

Raporda, “Sürgündeki politikacı Ayman Nour ve kimliği belirsiz kalmak isteyen popüler bir haber programının sunucusu olan iki Mısırlı’nın Haziran 2021’de Cytrox’un Predator casus yazılımıyla saldırıya uğradığı” ifade edildi.

Citizen Lab araştırmacıları, casus yazılım firmalarının, ulusal ve uluslararası kurallar bu tür hizmetlere izin vermeyene kadar otokratik hükümetlerin ihtiyaçlarını karşılamaya devam edeceklerinin altını çizerken, “Uluslararası ve yerel düzenlemeler ve güvenceler olmadan gazeteciler, insan hakları savunucuları ve muhalefet grupları öngörülebilir gelecekte hacklenmeye devam edecek” dedi.

İsrail Siber Güvenlik Şirketi NSO Group, 25 ülkeye casus yazılım mı satıyor?

WhatsApp server’larına geçtiğimiz yıl zararlı yazılım yerleştirdiği iddiasıyla hakkında dava açılan İsrailli gözetleme ve takip şirketi NSO Group bir başka siber güvenlik ihlali iddiaları ile gündemde.

Geçen hafta salı günü yayınlanan bir rapor, telefon görüşmeleri, metinler ve konum verilerini takip etmek için mobil ağ güvenlik açıklarını kullanan özel bir takip-gözetleme şirketinin dünya genelinde aralarında insan hakları ihlallerinin yaşandığı ülkelerin de olduğu en az 25 hükümetle iş birliği yaptığını ortaya koydu.

Toronto Üniversitesine bağlı Citizen Lab’dan elde edilen bulgular, NSO Group’un kardeş firması Circles şirketine işaret ediyor. İnsan hakları grupları, NSO Group’u baskıcı rejimlere ekipman tedarik ettiği gerekçesiyle eleştiriyor. Şirkete geçen yıl Facebook tarafından, teknolojilerinin binlerce WhatsApp kullanıcısını gözetlemek için kullanıldığı gerekçesiyle dava açılmıştı. NSO Group ise iddiaları reddediyor.

LİSTEDE AVUSTURALYA DA VAR ZİMBABVE DE

Citizen Lab’in Circles’ın “muhtemel” müşterileri olarak tanımladığı ülkeler şunlar: Avustralya, Belçika, Botsvana, Şili, Danimarka, Ekvador, El Salvador, Estonya, Ekvator Ginesi, Guatemala, Honduras, Endonezya, İsrail, Kenya, Malezya, Meksika, Fas, Nijerya , Peru, Sırbistan, Tayland, Birleşik Arap Emirlikleri, Vietnam, Zambiya ve Zimbabve.

Citizen Lab ekibi, “Adı geçen ülkelerin bazılarının otoriter yapısı rahatsız edici, ancak şaşırtıcı değil. Geçtiğimiz on yılda, küresel gözetim endüstrisindeki patlama, casus teknolojisinin problemli rejimlere ve güvenlik hizmetlerine devasa bir şekilde transferini tetikledi.” diye yazdı.

40 dakikada Rusya’nın yapay zeka stratejisi: Putin 2030’da ne istiyor?

SS7 AÇIKLARINDAN FAYDALANIYOR

Citizen Lab’a göre, yalnızca ulus devletlere satış yaptığını söyleyen Circles, telekomünikasyon altyapısı olan ve telekominikasyon taşıyıcıları tarafından çağrıları yönlendirmek için kullanılan protokol dizisi Signaling System No. 7’deki açıklardan faydalanıyor. Citizen Lab, SS7’nin bugün sadece 2G ve 3G’de kullanılmasına rağmen bir SS7 networküne bağlı hackerların bir telefona, konum takip etmelerine, telefon çağrılarına ve iki faktörlü kimlik doğrulama metinlerine müdahale etmelerine olanak tanıyan komutlar gönderebildiğini duyurdu.

Öte yandan Circles’in herhangi bir ekipmanının bir kurbanın telefonunda olduğuna dair henüz net bir bilgi bulunmuyor. Ancak Citizen Lab, internet taraması yaparak Circles dağıtımlarında kullanılan Check Point güvenlik duvarlarının sunucu adlarıyla ilişkili benzersiz bir imza bulduklarını açıkladı. Bu tarama da Citizen Lab’i Circles’ın dağıtım yaptığı 25 ülke adına ulaştırdı.

NSO GROUP İDDİALARI REDDEDİYOR

NSO Group, Citizen Lab raporuna ilişkin yorum yapmayı reddediyor. Grup adına konuşan bir sözcü Forbes’a, raporu henüz görmediğini belirtirken her iki şirketin de yüksek etik standartlara sahip olduğunu , Circles’ın arama kurtarma ve “taktiksel jeolojik teknoloji”lere odaklı bir şirket olduğunu ifade ediyor. NSO Group, Citizen Lab raporlarında sıklıkla adı geçen bir topluluk.

Sözcü, “Citizen Lab’ın geçmiş performansı göz önüne alındığında, bunun bir kez daha yanlış varsayımlara dayandığını ve gerçeklerle ilgisi olmadığını düşünüyoruz” şeklinde bir açıklama yaptı.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

WhatsApp’ı hackleyerek telefonlara sızan NSO zor durumda: Satın alanlar hapse atıldı

İsrail merkezli NSO Group şirketinin üç farklı ülkede (ABD, Gana ve Meksika) devlet kurumları ile ilişkilerine dair haberler gün yüzüne çıktı. Motherboard’un haberine göre casus yazılım üreticisi tartışmalı şirket, yazılımlarını Amerikan polisinin kullanımına sundu. Modern Ghana’nın haberine göre ise Gana’da yüksek rütbeli eski yetkililer NSO Group’un Pegasus yazılımını gizlice satın almaktan tutuklandı. Meksika’da da hükümet, bir önceki yönetimin yazılımı satın aldığını iddia ederken mevcut yönetim konuyu araştırdığını açıkladı. Pegasus adlı yazılımı WhatsApp’taki bir açıktan yararlanarak 121 Hindistanlı kullanıcıyı takip etme amaçlı kullanılan NSO Group, yazılımlarını Amerikan polisine de sunduğu iddia edildi. Motherboard’un paylaştığı bilgilendirme broşürüne göre, yazılımlar arasında “herhangi bir akıllı telefondaki tüm verileri uzaktan ve gizlice toplayan” bir hackleme aracı olan Phantom da bulunuyordu.

NSO’nun perde arkası: WhatsApp’i hackleyen şirket hakkında bilmemiz gerekenler

Haberin ortaya çıkmasının ardından, ABD’li Demokrat Senatör Ron Wyden NSO Group’un araçlarının Amerikan polisine satılması konusunda “ciddi bir inceleme” başlatılması çağrısında bulundu. Senato’nun Finans Komitesine başkanlık eden Wyden, NSO Group ve diğer yabancı gözetim şirketlerinin ABD vatandaşlarını hackleme olasılığını araştırma çağrısında bulundu ve WhatsApp davasının ardından patlak veren bu olayın “ciddi bir ulusal güvenlik sorunu” olduğunu ileri sürdü.

NSO GROUP ABD’Lİ POLİSLERİ CASUS YAZILIM SATMIŞ

Pegasus’un ABD’deki “markası” konumunda olan Phantom, Birleşik Arap Emirlikleri, Meksika vb. ‘deki insan hakları aktivistlerini ve avukatları hedefe almak için kullanılan bir casus yazılım olduğu iddia ediliyor. NSO Group ise iddiaları reddetti. NSO sözcüsü MediaNama’ya yaptığı açıklamada şunları ifade etti: “Belirli bir devlet kuruluşunun NSO ürünlerine ait ruhsat sahibi olup olmadığı konusunda yorum yapmamızın önünde sözleşmeden kaynaklı bağlayıcı kısıtlamalar bulunmaktadır. NSO, teknolojisini yalnızca onaylı ve yetkili devlet kurumlarına sunmaktadır ve ürünlerimizin hükümetlerin hayat kurtarmasına, terörü ve ciddi suçları önlemesine yardımcı olmasından büyük gurur duyuyoruz. NSO Group ürünlerinin Amerika Birleşik Devletleri’nde siber casusluk yapmak için kullanılamayacağını ve hiçbir müşteriye ABD numaralarına sahip telefonların hedeflenmesini sağlayan teknoloji verilmediğine ilişkin önceki açıklamalarımızın arkasındayız”

NSO Group’un Asya, Afrika, Avrupa ve Latin Amerika’da “güçlü bir küresel müşteri kitlesine” sahip olduğuna işaret eden broşür, satış ekibi olmasına rağmen ürünlerini henüz ABD, Kanada ve Avustralya’da satmadığını öne sürüyor. Bununla birlikte, NSO sözcüsü MediaNama’ya yaptığı açıklamada “Daha önce de belirtildiği gibi, Westbridge Technologies NSO ile bir ana şirketi paylaşıyor, ancak ne NSO’nun yan kuruluşu ne de ‘kolu’ değil. NSO, Westbridge Technologies üzerinde kontrol sahibi değil.” dedi.

Adı geçen NSO ürünü, Nisan 2016’da Westbridge Technologies’in bir çalışanı tarafından San Diego Emniyet Müdürlüğü’ne sunuldu. San Diego Emniyet Müdürlüğü ise yorum yapmaktan kaçındı.

NSO eş kurucusu ve CEO’su Shalev Hulio (sağda)

GANA PEGASUS’U SATIN ALANLARI HAPSE ATTI

Öte yandan, Modern Ghana’nın 12 Mayıs’ta verdiği habere göre, ülkenin Ulusal İletişim Kurumu’nun üç eski müdürüne, Pegasus yazılımını NSO Group’tan “gizlice” satın almaları ve 4 milyon dolarlık devlet fonunu zimmete geçirmeleri suçlamasıyla toplam 16 yıl mahkumiyet verildi. Bu durum daha önce Facebook tarafından Ekim 2019’da NSO Group’a karşı açtığı davada, İsrailli şirketin yerel temsilcilerle (bu durumda Infraloks Development Limited gibi) nasıl çalıştığının kanıtı olarak gösterilmişti.

Sözleşme Aralık 2015’te o zamanki Ulusal İletişim Kurumu (NCA) Genel Müdürü William Tetteh Tevie ile Infraloks’un İş Geliştirme Direktörü George Derek Oppong arasında imzalanmıştı. Tevie beş yıl hapis cezasına çarptırıldı. Eski Milli Güvenlik Koordinatörü Yardımcısı Alhaji Salifu Minimina Osman da devlete kasten mali zarara uğratma, kamu ihale yasasına aykırı davranış ve kamu mallarını kasıtlı olarak kötüye kullanma suçlarından beş yıla mahkum oldu. Oppong ise kendisine yöneltilen tüm suçlamalardan beraat etti. Modern Ghana’nın haberine göre, NCA yönetim kurulu eski başkanı Eugene Baffoe-Bonnie de altı yıl hapse mahkum edildi.

MEKSİKA’DA YENİ HÜKÜMET LİSANSI YENİLEMEDİ

Meksika Savunma ve Sivil Halkı Koruma Bakanlığı, 7 Mayıs’ta, İfade Özgürlüğüne Karşı Suçlarla Mücadele Birimi özel savcısının Pegasus yazılımının satın alınıp ardından kullanımıyla ilgili iddiaları araştırdığını söyledi. Bakanlığa göre, yazılım 2014 yılında eski Cumhurbaşkanı Enrique Peña Neito’ya bağlı Araştırma ve Ulusal Güvenlik Merkezi (şimdi Ulusal Bilgi Merkezi olarak adlandırılıyor) tarafından satın alındı ve lisansı 2017’de sona erdikten sonra  yenilenmedi. Meksika Ulusal Şeffaflık, Kişisel Verilere Erişim ve Kişisel Verilerin Korunması Enstitüsü’nün (INAI) talimatları doğrultusunda, Başsavcılık Pegasus’un “isteğe bağlı kullanımı” ile ilgili şikayetler nedeniyle yazılımı kaldırmak zorunda kaldı. Haberi ilk kez, Meksika ulusal gazetesi La Jornada bildirdi. Bakanlığa göre, Başkan Andrés Manuel López Obrador liderliğindeki mevcut hükümet, “lisansı yenilememeye karar verdiği” için Pegasus’u kullanmadı. Ancak, Obrador Aralık 2018’de iktidara geldiği lisansın süresinin ise 2017’de sona erdiği biliniyor. Toronto Üniversitesi araştırma grubu Citizen Lab, kartelleri, avukatları ve politikacıları araştıran Meksikalı gazetecilerin 2017 yılında Pegasus aracılığıyla gözetlendiğini bildirmişti.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

İsrail’in gizemli NSO şirketini araştıranların peşine ‘Özel Mossad’ düştü

ABD’li teknoloji dergisi Fast Company, İsrail’in gizemli siber şirketi NSO Group’u araştıranların peşine, taciz iddiaları ile gündeme gelen ABD’li film yapımcısı Harvey Weinstein’a destek veren Black Cube’ün takıldığını iddia etti.

Aynı konuda haber yayınlayan İsrail’in Kanal 12 adlı televizyonu, Tel Aviv merkezli tartışmalı istihbarat şirketi Black Cube’un İsrailli siber silah firması NSO Group’u araştıran araştırmacıları, avukatları ve bir gazeteciyi incelemek üzere gizli ajanlarını seferber ettiğini bildirdi. Associated Press haber ajansı da bu casuslarun Kuzey Amerika ve Avrupa’da NSO Group aleyhine devam eden davalarla bağlantılı en az altı kişiyi hedef aldığını yazdı.

GİZLİ KAMERA GÖRÜNTÜLERİ SIZDI

Kanal 12’nin verdiği haberde, NSO’nun casuslarla gerçekleştirdiği iki kritik toplantısının gizli kamera görüntüleri yer aldı. TV haberi, şirkete karşı “karalama kampanyası” yapıldığını iddia ederek NSO aleyhindeki davaları eleştirdi.

İsrail’in Herzliya şehri merkezli NSO Group; muhalifleri, avukatları, gazetecileri ve diğer muhalifleri gözetlemek üzere birçok hükümet tarafından kullanılan gizli bir siber silah üretiyor. Aralık 2018’de NSO’ya açılan davalardan birinde şirketin ‘bir kişinin cep telefonundaki her şeyi silme yeteneği’ne sahip olan karmaşık bir hackleme aracının öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı izlemek için kullanıldığına ilişkin suçlamalar yer alıyordu.

Büyük kısmı Amerikan özel hisse senedi şirketi Francisco Partners’a ait olan NSO, satışlarının yasal olduğunu ve teknolojisinin terörle ve suçla mücadelede kullanılmak için tasarlandığını ileri sürüyor.

BLACK CUBE: ÖZEL MOSSAD

Merkezi Tel Aviv ve Londra’da bulunan Black Cube ise NSO‘nun “karmaşık iş ve davalara yönelik özel çözümler” sunma konusunda uzman, İsrail’in seçkin istihbarat birimlerinde görev yapmış kıdemli kişilerden oluştuğunu iddia ediyor. Kendilerini ‘Özel Mossad’ olarak tanımlayan şirket, istihbarat toplamak için sahte kimlik tasarlamak gibi taktikler kullanıyor. Film yapımcısı Harvey Weinstein’ı cinsel suiistimal ile suçlayan kadınlara yaklaşmak ve eski ABD Başkanı Barack Obama’nın ulusal güvenlik görevlilerini sorgulamak da kullandıkları yöntemler arasında.

Black Cube bağlantılı bir casus, geçen ay bir siber güvenlik araştırmacısı olan John Scott-Railton’ı New York’taki lüks bir öğle yemeğinde tuzağa düşürmeye çalışmıştı. Scott-Railton, NSO’nun casus yazılımlarıyla ilgili araştırmaları medyada ve şirket aleyhine açılan davalarda örnek gösterilen Toronto Üniversitesi’ne bağlı araştırma kuruluşu Citizen Lab’da çalışıyor.

Gizemli kişinin kimliği daha sonra New York Times ve Kanal 12 tarafından, daha önceden Black Cube ile bağlantısı olan emekli bir İsrailli güvenlik sorumlusu Aharon Almog-Assoulin olarak deşifre edildi. “Gary Bowman” ismini kullanan bir başka bilinmeyen ajan, Aralık ayında bir Citizen Lab araştırmacısını hedef almıştı.

AP’den Raphael Satter, operasyonun dört yeni hedefinin yakın zamanda AP’ye ulaşıp yardım istediğini bildirdi. Hedeflerden üçü, siber silah firmasının casus yazılımını, insan hakları ihlalleri konusunda sabıkalı olan hükümetlere sattığını iddia eden davalar üzerinde çalışan avukatlar. Dördüncü kişi ise devam etmekte olan dava üzerinde çalışan Londra merkezli bir gazeteci.

Satter, “İkisi (gazeteci ve Kıbrıs merkezli bir avukat), gizli görevlilerle görüşmeyi  gizlice kaydediyorlardı. Bunların görüntüleri, AP’nin bu haberi yayınlamaya hazırlandığı sırada İsrail televizyonunda yayınlandı. Hedefteki altı kişinin tamamı, casusların onları itibarsızlaştırmak için yürütülen koordineli bir çabanın parçası olduğuna inandıklarını söyledi.” şeklinde konuşuyor.

Black Cube, Fast Company’den gelen sorulara cevap vermedi. Ancak Kanal 12 ve AP’nin haberleri, istihbarat şirketinin NSO odaklı operasyondaki rolüne ve yalnızca istihbarat toplanmasına değil provokasyona dayanan ve gittikçe büyüyen bir casusluk endüstrisine daha fazla ışık tutuyor gibi görünüyor.

NSO’dan CEVAP: BUNLAR BOŞ PR İŞLERİ

NSO’nun büyük kısmına sahip olan San Francisco merkezli özel sermaye şirketi Fancisco Partners’ın sözcüsü, Fast Company’ye gönderdiği bir e-postada şunları kaydetti: “Bu davalar, NSO’nun dünya çapında istihbarat teşkilatlarına suç ve terörle mücadelede yardımcı olmaya yönelik çalışmalarına karşı sürdürülen boş bir PR numarasından başka bir şey değil.”

İsrail televizyonu Kanal 12, davalardan birinin kısmen Katar hükümeti tarafından finanse edildiğini iddia etti. TV kanalına göre hedefteki gazeteci Eyad Hamid, bir Black Cube ajanına NSO Group’a yönelik sürdürülen soruşturmanın kısmen, Hizbullah için casusluk yapan ve şimdilerde Katar Emirliği’ne tavsiyelerde bulunan eski bir Knesset (İsrail Meclisi) üyesi Azmi Bishara tarafından desteklendiğini söyledi.

Londra merkezli gazeteci Hamid, Katar’ın çıkarlarına yönelik direktif aldığına ilişkin iddiaları reddetti. Gazeteci, Fast Company’ye Black Cube’ün kendisini doktora çalışması ve Suriye etnik kökeni itibariyle hedef aldığını ileri sürdü. NSO Group hakkında geçen eylül ayında yazdığı bir haberin ardından, kendisini Mertens-Giraud Partners (MNG) adlı Brüksel merkezli bir varlık yönetimi şirketinin temsilcisi olarak gösteren bir kişi, Hamid’i şirketin sunduğu bir bursla ilgili görüşme bahanesiyle Londra’daki bir otele çekti. Hamid’in adamın daha ziyade haberi yazarken nasıl istihbarat topladığı ve arkasında Katar’ın olup olmadığıyla ilgilendiğini fark etmesi uzun sürmedi.

Hamid, telefon görüşmesinde şunları kaydetti: “Olayın o yönde geliştiğini anlayınca, adamdan çok şüphelendim. Arkasında daha büyük bir şey olduğunu bilmiyordum. Ancak bu tür sorular sorulduğunda, güvenli alanda kalmaya çalışıyorsunuz, bu yüzden makaledeki bilgilere dayanarak soruları cevapladım”

NSO ile bağlantılı kuruluşlara dava açan Kıbrıslı avukat Christiana Markou da Black Cube için çalışan bir kişi tarafından gizlice videoya kaydedildi. Yorumlarının birçoğunun manipüle edildiğini, videoda  söylediği sözlerin ‘NSO Grubu için hiçbir sorumluluk olmayacağı’ şeklinde lanse edildiğini gerçekte ise casusa söylediğinin NSO Grubuna bağlı iki Kıbrıslı şirketi de içeren davada casus yazılım şirketinin doğrudan sorumluluğunun bulunmayacağı olduğunu kaydetti.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz