Etiket arşivi: anti-virüs

Türkiye bölgesinde en çok zararlı yazılım saldırısına uğrayan ülke oldu

Türkiye bölgesinde en çok zararlı yazılım saldırısına uğrayan ülke olduTürkiye, altı ayda 44 milyon zararlı yazılım saldırısıyla bölgesinde ilk sırada yer aldı.

Siber güvenlik firması Kaspersky’nin araştırması, kötü amaçlı yazılımların Türkiye genelinde yaygın olduğunu ortaya koydu.

Araştırmaya göre 2021’in ilk 6 ayında Türkiye’ye yönelik 44 milyon saldırı gerçekleştirken, 2020’nin ilk yarısındaki %4’lük bir düşüşe rağmen diğer bölge ülkelerine kıyasla Türkiye’nin kötü amaçlı yazılım saldırıları sayısında ilk sırada yer aldığını vurguladı.

Uzaktan çalışan ve kurumsal ağlara kişisel cihazlarından erişen bu kadar çok insanın olduğu bir ortamda, şirketlerin hızla genişleyen saldırılarla mücadele etmesi gerekiyor. Yeterli korumaya sahip olmayan cihazlarda bir kez güvenlik ihlal edildiğinde ve bir çalışan ağa giriş yaptığında, bilgisayar korsanları potansiyel olarak hassas verilere erişebilir ve kuruluşun işleyişini sekteye uğratabilir.

ZARARLI YAZILIMLARDAN KORUNMAK İÇİN 5 YÖNTEM

Güvenlik uzmanları kötü amaçlı yazılımlardan korunmak için dikkate alınması gereken önlemleri şöyle sıralıyor:

• İnternete bağlanan her cihaza anti-virüs yazılımı yükleyin.

• Yalnızca güvenilir sitelerden uygulama indirin. O zaman bile her zaman uygulama izinlerini kontrol edin ve bazı izinler mantıklı gelmiyorsa programı kurmayın.

• Özellikle şüpheli spam e-postalarından, mesajlarından veya şüpheli görünen web sitelerinden gelen doğrulanmamış bağlantılara tıklamayın.

• İşletim sistemlerini ve uygulamaları her zaman en son yamalarla güncel tutun.

• Bilgisayar korsanları korumasız cihazları hedefleyebileceğinden kafelerde, restoranlarda ve diğer yerlerde ücretsiz Wi-Fi kullanırken tedbirli olun.

Sigorta şirketlerine yönelik siber saldırılar artıyor: Peki sigorta şirketleri siber saldırılardan nasıl korunabilir?

Birçok endüstride olduğu gibi sigorta şirketleri de dijital bir dönüşüm yaşıyor. Müşteri deneyimlerini iyileştirmek ve işlerini sanal dünyadan yürütmek amacıyla yeni kanallara ve servislere entegre olmaya çalışıyorlar.

Dijitalleşme, mobil uygulamalar, Nesnelerin İnterneti bağlantısı ve üçüncü parti portallarla stratejik entegrasyonların tümü para kazanmak için veri çalmaya çalışan siber suçlular için saldırıların kapısını aralıyor.

İşlemlerini modernize etmek amacıyla Büyük Veri ve Yapay Zeka analizleri kullanmaya devam eden sigorta şirketleri, kötü niyetli veri dosyalarıyla karşılaşma riskini de artırıyor.

KİMLİK HIRSIZLARI İÇİN CAZİP BİR HEDEF

Bankacılık gibi diğer yüksek profilli sektörler daha güvenli hale geldikçe hackerlar, dikkatlerini daha savunmasız hedeflere çeviriyorlar. Bunlardan biri de sigorta şirketleri. Sigorta şirketleri kişilerin isimleri, doğum tarihleri, sosyal güvenlik numaraları, sokak ve e-posta adresleri ve gelir bilgileri dahil olmak üzere kimlik hırsızları için cazip bir hedef oluşturan poliçe sahipleri hakkında büyük bir ‘personally identifiable information (PII)’ kişisel tanımlanabilir bilgi veri tabanına sahip.

Yıllardır sigorta şirketleri ‘güvenlik’ araçlarına yatırım yapsa da anti-virüs yazılımları veya güvenlik duvarları gibi siber güvenlik araçları, gelişmiş saldırı tekniklerinden daha yavaş ilerliyor. Yapılan bir araştırmaya göre sigorta şirketlerinin yüzde 43’ü siber saldırılara karşı hazırlıklı olduğunu gösteriyor.

Her ne kadar oran yarı yarıya gibi dursa da bu durum içinde tehlikeli bir risk barındırıyor. Çünkü sigorta şirketlerine yönelik saldırılar, önemli mali zararların yanı sıra sigorta markalarının itibarını zedeleyecek ve piyasa değerlerini olumsuz etkileyecek güçte bulunuyor. Bu durum aynı zamanda sigorta şirketlerine yönelik güven kaybına da neden olacak.

SİGORTA ŞİRKETLERİNE KARŞI  SİBER SALDIRILAR NASIL GERÇEKLEŞTİRİLİYOR?

Kötü amaçlı yazılımlar, herhangi bir sigorta şirketinin ağına veya altyapısına çeşitli şekilde yerleştirilebiliyor. Bunun yanında ‘kimlik avı’ da ön plana çıkıyor. Kimlik avı, hackerların güvenlik açıklarından yararlanıp  ‘şifre’ ve ‘sosyal güvenlik numarası’ gibi hassas bilgileri çalmak için kullandıkları yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Bu yöntem, kötü amaçlı bir ‘ek’ içeren ancak alıcının bu ekin zararsız olduğunu düşündüğü e-posta iletileriyle uygulanıyor. Eğer alıcı eki açarsa, kötü amaçlı yazılım saldırıya başlıyor.

Koronavirüs pandemisi boyunca, siber suçlular muhtemelen hedeflerini ekleri açmaya ikna etmek için pandemi içerikli mesajlar kullanıyor. Bir sigorta şirketinde çalışıyorsanız ve size gelen kötü amaçlı dosyayı açtıysanız muhtemelen bütün sigorta ağını tehlikeye atmış olabilirsiniz.

Yukarıdaki senaryo sadece bir hikayeyi konu alıyor. Oysa kimlik avı saldırıları genel olarak sizin kötü amaçlı dosyayı açmanızı sağlayacak ikna edici konuları bulmakta gittikçe ustalaşıyor. FirmGuardian’a göre, sigorta şirketlerinde bir kişiyi hedef alan ‘Phishing’ saldırıları artıyor. Örneğin bir hacker, şirket yöneticisinin kimliğine bürünerek aynı şirketin finans departmanındaki belirli bir çalışandan ekteki faturayı ödemesini isteyen bir e-posta göndermesiyle daha sonra bu dosyanın çalışan tarafından açılmasıyla sigorta ağına kötü amaçlı yazılımını sokabiliyor.

Apple’ın açığını bulan Ünüver: Elimizde henüz bildirmediğimiz zafiyet var

Bunların yanı sıra sigorta şirketleri aynı zamanda çeşitli göndericilerden çok sayıda dosya kabul ediyorlar. Böylelikle poliçe formları, talep belgeleri veya teminat sertifikaları gibi dosya alışverişlerinde yer alan herhangi bir cihaz veya sistemden gelen dosya kaynaklı tehditlere de açık oluyorlar. Sigorta şirketlerini hedefleyen kötü niyetli bir yazılım olmasına gerek olmadan, örneğin bir müşterinin kişisel bilgisayarına kötü amaçlı bir yazılım bulaşmışsa, bu yazılım müşteri tarafından araba sigortası teminatı almayı umarak gönderilen bir dosyanın şirket çalışanı tarafından açılmasıyla kolayca sigorta ağına yayılabiliyor.

Diğer yandan ise üçüncü taraflarla yapılan iş birliklerinde de aynı senaryoyu görüyoruz. Bir müşteri veya satıcı, sigorta şirketinin ağına her bağlandığında yasal verilerle birlikte kötü amaçlı yazılımı bulaştırma riski barındırdığı herkes tarafından bilinen bir gerçek.

SİGORTA ŞİRKETLERİNDE YAŞANAN SİBER SALDIRI ÖRNEKLERİ

Sağlık sistemi tarihindeki en büyük veri ihlali rekorunu elinde bulundurmasıyla ünlü sağlık sigortası şirketi Anthem Healthcare’den Ocak 2015’te 78,8 milyon kaydı çalındı. Kimlik avı yöntemiyle gerçekleştirilen saldırıyla son derece hassas bilgiler hackerlarca ele geçirildi. Anthem, mahremiyet iddialarının ihlali nedeniyle bilgileri çalınan kurbanlara ödemiş olduğu 115 milyon dolarlık tazminata ek olarak yakın zamanda 40 milyon dolar daha tazminat ödemesine karar verildiği kayıtlara geçti.

ABD’deki en büyük kaza sigortası şirketlerinden olan Chubb, Mart 2020’de üçüncü parti servis sağlayıcısı tarafından tutulan verilere erişim sağlayan siber saldırının hedefi oldu. Herhangi bir resmi ayrıntı açıklanmasa da güvenlik araştırmacıları Chubb şirketinin bir fidye yazılımı saldırısına maruz kaldığını düşünüyor.

Mart 2019’da ev ve otomotiv sigortası sağlayıcısı Pacific Specialty Insurance Company’de kimlik avı saldırısının kurbanı oldu. Şirketten kişisel tanımlanabilir bilgiler çalındığı biliniyor.

Interpol uyardı: Hastaneleri hedef alan fidye yazılımlar artıyor

SİGORTA ŞİRKETLERİ NASIL ÖNLEM ALMALI?

Hub International’ın Risk Hizmetleri bölümünün başkan yardımcısı Scott Fouts, Insurance Journal TV’ye verdiği bir röportajda, koronavirüs pandemisi dolayısıyla birçok sigortacının evden çalıştığını, bu durumun da çalışanların siber saldırıya uğrama olasılığını daha yukarılara çektiğini belirtiyor. Aynı zamanda Scott Fouts, siber saldırıları önlemek için sigorta şirketlerinin önlem almak zorunda olduğunu vurguluyor.

Bir dosyanın gerçekten güvenli olduğunu anlamanın tek yolu içerik riskine ve dosya güvenliğine öncekilerden tamamıyla farklı bir açıdan yaklaşmakla mümkün olabilir.

Sigorta şirketlerinin şu anda dosyaların güvenliğini inceleme yöntemi ‘algılama’ odaklı çalışıyor. Anti-virüs yazılımları, dosyaları kötü amaçlı yazılımlara karşı tarar ve daha önceden kodu bilinen diğer saldırıların veri tabanlarıyla karşılaştırıyor. Sandbox’lar ise bir dosyanın sistem kaynaklarına erişimini kısıtlayan koruyucu bir mekanizma üstleniyor. Algılama odaklı bu mekanizmalar, sürekli gelişen siber tehditlere göre oldukça etkisiz kalıyor.

Son olarak kötüyü engellemek pek işe yarar değildir. Çünkü tüm kötülerin aslında ne olduğunu bilemezsiniz. Bunun yerine sigorta şirketleri, yalnızca bilinen ‘iyi’ içeriğe izin vermeye odaklanmalıdır.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

ABD’den veto yiyen Kaspersky, alt yapısını İsviçre’ye taşıyor

Rus menşeli anti-virüs yazılımı devi Kaspersky Lab, altyapısını ve operasyonlarını İsviçre’ye taşıma kararı aldıklarını açıkladı. ABD’li yetkililerin Kremlin’in casusluk faaliyetlerine destek verdiğinden şüphelendiği Kaspersky’nin taşıyacağı sistemler arasında çoğu bölgede geçerli olan müşteri veri depolaması ve veri işlem uygulamalarının yanı sıra tehdit saptama güncellemeleri de dâhil yazılım düzeneği bulunuyor. Bilindiği üzere Kaspersky’nin yazılımı dünya genelinde 400 milyon bilgisayarı koruyor.

AFP haber ajansının haberine göre tam bir şeffaflık ve doğruluğu sağlamak adına Kaspersky Lab, bu eylemin İsviçre merkezli bağımsız bir üçüncü tarafın denetiminde gerçekleştirileceğini açıkladı. Söz konusu taşınma, bir istihbarat ajansı ile emniyet görevlilerinin Kaspersky’nin yazılımlarının güvenliği konusunda endişe duyduklarını belirtmeleri üzerine geçtiğimiz yıl ABD’de federal hükümetin Kaspersky’yi onaylı tedarikçi listesinden çıkarması ile başlayan ihtilafın ardından gerçekleşti.

İlgili haber>> Kaspersky, Amerikalıların IŞİD operasyonuna darbe indirdi

ABD hükümeti, çalışanlarını Kaspersky’nin anti-virüs yazılımını kullanmaktan men etmişti. Kaspersky, ürünlerinin Rus istihbarat elemanlarının yazılımları kullanarak bilgisayarları takip etmelerini sağlayan bir arka kapısı olduğuna dair iddiaları reddetmişti. Şirket ayrıca ürünlerinin güvenliği konusunda müşterilerinin güvenini yeniden tazelemek için her türlü önlemi alacaklarını söyledi.

Bu yılın sonunda Kaspersky’nin anti-virüs yazılımlarının üretim Zürih’e kaydırılmış olacak ve burada önümüzdeki yıl çoğu Rus olmayan müşterilerin bilgilerinin depolanacağı bir veri merkezi kurulacak. Bir Kaspersky yöneticisinin AFP’ye verdiği bilgiye göre Rus Pazarı için veri depolama birimi Rusya’da kalmaya devam edecek.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz