Etiket arşivi: Almanya

Rusya ve Çin Almanya’ya karşı siber operasyon düzenliyor

 

Alman iç istihbarat servisi BFV’nin başkanı Hans Georg Maassen, Almanya’daki hükümet ve işyeri bilgisayarlarının, Rusya ve Çin gibi başka ülkelerin casusluk faaliyetlerine hedef olduğunu açıkladı.

Berlin’deki siber güvenlik konferansında konuşan Maassen, her gün Alman devlet bilgisayarlarına yönelen 3.000 saldırıdan beşinin yabancı istihbarat servislerinin elinden çıktığını söyledi. Maassen’e göre bu saldırılar öylesine karmaşık ki, gözden kaçmaları mümkün.

Maassen, ‘’Gözlemlerimize göre, Alman devletinin iletişim altyapısı yabancı istihbarat servisleri tarafından artan bir sıklıkla hedef alınıyor’’ dedi.

Maassen, saldırıların çoğunlukla G20 konferansı benzeri uluslararası buluşmalardan önce, yetkililer başka bir ülkenin temsilcilerinden geliyormuş gibi görünen virüslü email yolu ile gerçekleştiğini belirtti.

Berlin’in ‘’siyasi casusluğun’’ başkenti olduğunu söyleyen Maassen, Almanya’nın savunma, ekonomik ve silah politikalarına ilaveten Alman firmalarında geliştirilen yenilikçi teknolojilerin hackerların hedefinde olduğunu belirtti.

Avrupa ekonomisinin lokomotifi konumundaki Almanya, ABD’nin ve NATO’nun müttefiki olmakla birlikte, üretici firmaları endüstrilerinde lider konumunda.

Eski ABD istihbarat çalışanı Edward Snowden’in açığa çıkardığı bilgilerde, Washington’ın Alman Şansölyesi Angela Merkel’in telefonunu dinlediği ayrıntısı yer almıştı. Almanya sıırları dahilinde geniş çaplı gözetim uygulandığını da ortaya koyan bilgiler Alman kamuoyunda büyük tepki yaratmıştı.

Almanya kamuoyu, Nazi dönemindeki ve Doğu Almanya yıllarındaki Stasi gözetim uygulamaları sebebi ile gözetim konusunda oldukça hassas.

Almanya’nın siber erken uyarı sistemi yabancı ülkeleri gözetleyecek

Almanya siber güvenlik ‘’erken uyarı sistemi’’ kurmaya hazırlanıyor. Sistemin yabancı ülkelerden gelen internet saldırılarını önceden saptaması amaçlanıyor.

Böyle bir adımın fundamentalistler, suç çeteleri, Çin ve Rusya’daki devlet destekli hacker grupları gibi potansiyel siber tehditleri önlemek amacıyla atıldığı düşünülüyor.

Planı destekleyenler, Edward Snowden tarafından gözler önüne serilen ABD dijital gözetim ağı ile paralellik imalarına karşı çıkıyor. Özellikle Angela Merkel’in telefonunun dinlendiğine ilişkin bulguların su yüzünde çıkmasının ardından, ABD’nin müttefik ülkelerde siber espiyonaj faaliyetlerinde bulunması Almanya’da büyük tepki uyandırmıştı.

Almanya’nın girişimini destekleyenler, planlananın NSA’nın toplu gözetim uygulamalarının yanında sönük kaldığını iddia ediyor.

Merkel’in sözcüsü Steffen Seibert, girişimi doğruladı. Stratejik Teknoloji Girişimi (SIT) adı verilen program hakkında konuşan Seibert, ‘’Stratejik Teknoloji Girişimi’nin ana elementi, saldırılara karşı bir erken uyarı sistemi kurulması. Böylece Almanya tarihinde ilk kez iletişim teknolojileri altyapısına yönelik saldırıları belirleyebilecek’’ dedi.

Alman hükümetinin program için 300 milyon avroluk bir bütçe ayırdığı belirtiliyor. Bu rakama önümüzdeki yıl için ayrılan 28 milyonluk bütçe dahil. Bu bütçe NSA’nın ve Britanya’nın GCHQ’sunun milyar dolarları bulan bütçelerine kıyasla mütevazi kalıyor.

NSA bulgularının gözler önüne serdiği üzere, bir çoğu Doğu Almanya gizli polisi Stasi’nin aşırılıklarına maruz kalmış olan Almanlar gizlilik konusunu önemsiyor. Heidelberg Üniversitesi’nde yapılan bir anketin sonuçlarına göre, katılımcıların yüzde 67’si yabancı ülkelerin dijital gözetim faaliyetlerini güvenliklerine yönelik en büyük tehlike olarak görüyor. Bu oran terörizmi en büyük tehlike gören yüzde 60’lık kesimden fazla.

Alman hükümeti, gizli servisi BND’nin teknik kaynaklarını artırmanın yanısıra, ekipmanlar için Alman şirketlerine başvurarak bu hasas söktördeki dışa bağımlılığını kontrol altına almayı amaçlıyor.

Steffen Seibert bu durumu, ‘’Amaçlanan yabancı üretici ve tedarikçilere bağımlılığı daha da azaltarak Almanya’nın yüksek teknoloji alanının gereksinimlerine olumlu katkıda bulunmak’’ sözleri ile açıklıyor.

Merkel iktidarının güvenlik sözcüsü Stephan Mayer, girişimin Almanya’nın internet üzerinde, sosyal ağlar da buna dahil olmak üzere, giderek artan casusluk faaliyetlerine cevap verebilmesi için gerekli olduğunu söyledi.

Mayer sözlerine, BND’nin girişimi ile NSA’nın toplu gözetimi arasında buyük bir fark bulunduğunu belirterek devam etti ve ekledi: ‘’ABD’de, teknik olarak mümkün olan her şey yapılabileceğini söyleyen bir bakış var. Biz bu görüşe katılmıyoruz. Ancak kör de olmamalıyız.’’

Mayer, sistemin belirli hedeflere yönelik hazırlanmadığını söyledi. Ancak potaniyel tehditlerin Rusya, Çin ve İslami grupları içerdiğini doğruladı. Mayer, ‘’İslami Devlet’in (ID/IŞİD) büyümesi aşırı grupların büyük ölçüde genişleyebileceğini göstermiş oldu’’ dedi.

Alman yasalarına göre, BND’nin Almanya sınırları içerisinde casusluk yapması yasak. Bu nedenle SIT programı yabancı ülkelerin gözetimi ile sınırlı.

Yurtiçinde gözetim, Amerika ve Britanya’daki muadillerine kıyasla çok daha sıkı siyasi ve hukuki denetime tabi olan Anayasanın Korunmasına İlişkin Federal Ofis’in ellerinde. Kurum geleneksel olarak aşırı sağ ve sol grupları odaklanmasına karşın son zamanlarda, BND gibi, kaynaklarını İslami tehditlerin engellenmesine ayırıyor.

Kaynak: Financial Times

Almanya’nın Yeni Siber Güvenlik Yasası Şirketlere Sorumluluk Yüklüyor

Almaya Federal İçişleri Bakanlığı, geçen ay ‘gözden geçirilmiş siber güvenlik yasa tasarısını’ yayımladı. İlk örneğinin Mart 2013’te yayımlanan taslak, etkilediği şirketler ve ajanslar için daha katı siber güvenlik şartları getiriyor.

 “Kritik Altyapı” ve Güvenlik Şartları

Yeni yasanın kabul eidlmesiyle birlikte IT güvenliği ile ilgili birkaç kanun ve hükümde değişiklik meydana gelecek.  Yasa taslağındaki hükümlere tabi olan tüm şirketler, kendi bilişim teknolojilerine yönelik gerçekleşebilecek siber saldırılar ve siber suçlardan korunmak konusunda belirli sorumluluklara sahip olacaklar.

Taslağa göre, Alman Federal Bilgi Güvenliği Ofisi’nin Federal Kanunu değiştirilecek ve kapsamı “kritik altyapıları” da içine alacak şekilde genişletilecek. Toplum hayatının işleyişi açısından stratejik öneme sahip altyapılar olarak ifade edilen bu “kritik altyapılarda” bir aksaklık veya kesinti meydana gelmesi, kalıcı kaynak açıklarına ve önemli kamu güvenliği sorunlarına yol açabilir.

Yeni taslağın tanımına göre kanundaki hükümler, “önemli alanlar” olarak ifade edilen enerji, IT, telekomünikasyon, ulaştırma, trafik, finans, sigorta, sağlık, su ve yiyecek endüstri sektörlerindeki tüm şirketler üzerinde uygulanacak. Hangi IT sistemlerinin, parçalarının ve işlemlerinin kapsam altında olduğu hakkındaki kriterler ise bir düzenleme ile belirlenecek.

Taslak, kritik altyapıları işleten şirketlerin, herhangi bir siber saldırıda mümkün olduğunca çabuk ikaz edilmeleri için her zaman ulaşılabilir olması zorunluluğunu öngörüyor. Ayrıca şirketler, hacker saldırılarını Federal Bilgi Güvenliği Ofisi’ne rapor etmek zorundalar.

Düzenlemenin kabulünden itibaren iki sene içinde, hükümlere tabi tüm operatörler, kritik altyapıların işlemesi için gereken IT sistemlerini, bileşenleri veya işlemleri korumak için uygun organizasyonel ve teknik güvenlik önlemleri almakla yükümlü olacaklar. Alınacak güvenlik önlemleri en üst düzey teknolojiye uygun olmak zorunda olacak ve bunu yanında operatörler ve endüstri ortaklıkları da belirli güvenlik standartları önerebilecek. Dahası, kritik altyapıların operatörleri, en azından iki senede bir IT güvenlik denetimlerine tabi tutulacak veya güvenlik sertifikaları almaya mecbur bırakılacak.

Federal Bilgi Güvenliği Ofisi’nin Güçleri

Yasayla birlikte, Alman Federal Bilgi Güvenliği Ofisi ülkedeki IT güvenlik vakaları için merkezi ihbar merkezi olacak. Vakanın türüne göre değişmekle birlikte, operatörün adının belirtilme zorunluluğu olmayacak. Ofis, tüm siber güvenlik ve IT güvenliği sorunları için danışman organ olarak işleyecek ve operatörleri, üçüncü şahıs konumunda olan nitelikli servis sağlayıcılarına yönlendirecek. Ayrıca Ofis, bu amaçlar doğrultusunda IT ürünlerini, sistemlerini ve servislerini değerlendirecek.

Şu Anki Durum ve Gelecek Adımlar

Bakanlık bildirisinde, “Almanya’nın IT sistemleri ve dijital altyapıları dünya çapındaki en güvenlileri olmalı” ifadesi geçiyor.

İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, yeni yasanın etkilenen şirketler için büyük idari harcamalara yol açacağı iddialarını, taslağın endüstri temsilcilerine danışıldıktan hemen sonra hazırlandığını öne sürerek reddetti.

Yasa tasarısı şu anda ekonomi, adalet, trafik bakanlıkları da dahil olmak üzere birkaç bakanlıkla birlikte bir koordinasyon süreci içerisinde yer alıyor. Bu sürecin üç veya dört ay süreceği tahmin ediliyor. Almanya’nın, Avrupa Komisyonu’nun siber güvenlik strateji taslağı hakkındaki tartışmalardaki liderlik pozisyonunu güçlendirmesi amacıyla, bu yasa tasarısı ile ilgili tartışmaları Avrupa zeminine çıkaracağı varsayılabilir.

Finlandiya Bulut Bilişim ile Jeopolitik Önemini Arttırma Peşinde

İletişim ve Internet teknolojilerinin stratejik önemi arttıkça jeopolitik önem kavramının da bir dönüşüm geçirmeye başladığı görülüyor. Bilişim sektöründeki her yeni gelişme ülkelerin stratejik çıkarlarını ve jeopolitik konumlarını yeniden gözden geçirmelerine yol açıyor.

Bu konuyla ilgili önemli  bir gelişme Finlandiya’dan geldi. Fin hükümeti ülkeden Almanya’ya gidecek olan denizaltı veri transferi kabloları için finansman ayırdığını açıkladı. Bu şekilde Alman firmalarının ve yerel hükümetlerin verilerini Finlandiya’da bulunan merkezlerde saklanması sağlanacak. ABD’nin Almanya üzerindeki casusluk faaliyetlerinin ortaya çıkmasının ardından Fin hükümetinin geniş çaplı bir altyapı girişimine başlaması dikkat çekti. Ulaştırma Bakanlığının projesiyle Finlandiya’nın ileride bulut bilişim merkezi haline getirilmesi hedefleniyor.

Finlandiya Ulaştırma Bakanı: “Jeopolitik konumumuz hem coğrafyaya hem de kendi aldığımız kararlara bağlı. Projeden önce gerçekleştirmemiz gereken hedeflerin başında Finlandiya’yı hükümetlerin ve şirketlerin bilgi güvenliği konusunda endişe etmedikleri bir ülke haline getirmek var.” dedi. 

Özellikle NSA skandalından sonra güvenli veri saklama sorunun ortaya çıkmasının oluşturduğu yeni pazarı gören Fin hükümeti, bulut bilişim firmalarını ülkeye çekerek yeni iş imkanlarının oluşturmayı planlıyor.

Almanya: Müttefikleri de dinleyeceğiz

NSA’den sızdırılan belgelerde ABD’nin Almanya’yı dinlediğinin ortaya çıkmasından sonra, Berlin hükümeti karşı önlemler almaya devam ediyor. Almanya İç İstihbarat Örgütü (Anayasayı Koruma Ajansı-BND) karşı istihbarat faaliyetlerini ciddi oranda arttıracağını ve bu faaliyetlerin içerisine dost ve müttefik ülkeleri de katacağını açıkladı. Bu adım, NSA skandalının bir sonucu olarak değerlendiriliyor.