Kategori arşivi: Siber Güvenlik

Siber güvenlik sosyal bilimlerin birçok alanıyla olduğu gibi strateji ve güvenlik çalışmaları ile de yakın ilişki içerisindedir. Bu bölümde ülkelerin siber güvenlik stratejileri ile ilgili izledikleri politikaları, attıkları adımları, özel sektör ile ilişkiler, faili bulma, bilgi paylaşımı gibi kritik konularda ki yasal düzenlemelerle ilgili haber ve yorumlar bulunmaktadır.

Clinton’un vaadleri arasında kritik altyapıların siber güvenliği de var!

ABD’de demokratların en güçlü başkan adaylarından olan Hillary Clinton, siber güvenliği arttırmak için elektrik şebekelerini daha iyi bir hale getirme çağrısında bulundu. Clinton seçim konuşmasında geniş kapsamlı bir şekilde enerji altyapısını ele aldı. Clinton, “Elektrik şebekelerimizin yeni teknolojiye uyumlu hale gelmesi için ve artan siber tehditlere karşı iyileştirilmesi gerekiyor. Bu şekilde enerji maliyetleri de düşecek ve müşteri tercihleri de artacaktır” dedi. Clinton’ın vaatleri arasında tehdit değerlendirmesi yapacak ve devlet kurumları ile enerji sektörü arasında çalışacak yeni bir başkanlık ekibi de bulunuyor. Clinton’ın planında aynı zamanda şebeke modernizasyonun genel stratejisinin bir parçası olarak ‘temiz enerji’ teknolojilerinin dijital savunmasının arttırılması, ayrıca yerel halka şebeke esnekliğini geliştirmek için kaynaklar sağlanması yer alıyor.

Enerji Bakanlığı’na 4 yılda 150 siber saldırı

Clinton’ın bu vaatleri, elektrik şebekesinde güvenlik açığı hakkındaki endişelerin arttığı bir zamanda geliyor. Geçen ayın başında, Bilgi Edinme Yasası kapsamında temin edilen devlet dökümanları ortaya çıkardı ki hackerlar 2010 ve 2014 yılları arasında Enerji Bakanlığının bilgisayar sistemine 150 defadan fazla sızmış. Departman ülkenin elektrik şebekesini ve nükleer silah stoğunu denetlediğinden, Enerji Bakanlığı yabancı ülkelerin siber casuslarının açıklarını ortaya çıkarmak isteyeceği çekici bir hedef oluyor. 2013’teki denetim raporunda ise Enerji Bakanlığı içinde sorumluluğun belirsizliği ve yetkililerdeki sorumluluğun farkındalık eksikliği not edildi.

İLGİLİ HABER >> ABD ENERJİ BAKANLIĞI DA HACKERLARDAN KAÇAMADI

Uzmanlar kritik önemdeki altyapı sitelerinin elektrik şebeke sisteminin ‘akıllı’ hale gelmesiyle daha da risk altında olduğunu söylüyor. Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) Başkanı Michael Roger geçen sonbaharda milletvekillerine Çin ve bir veya iki diğer ülkenin Amerika’nın kritik önemdeki altyapılarına siber atak düzenleyerek sistemi kapatabilme kapasitesi olduğunu söyledi. Araştırmacılar İran’ın da bu listede olmasından şüpheleniyor. Amerika ve Çin barış zamanında her iki ülkenin de elektrik şebekeleri veya telefon ağlarına siber saldırıyı başlatan ilk ülke olmayacaklarına dair anlaşma üzerinde çalışıyorlar. Kasım ayındai İç Güvenlik Bakanlığıi yetkililerin sistemlerinde hasar veya zarar olabilecek her hangi bir saldırı girişimini görmediklerini söylemelerine ragmen, çeşitli kritik önemdeki sektörleri Rusya’daki hackerlar tarafından gelebilecek tehlikelere karşı uyardı. Araştırmacılar, ülkenin Amerikan ağını açıkların ortaya çıkması için test ettiğini belirtiyor.

İLGİLİ HABER >> ÇİN ABD’NİN ELEKTRİĞİNİ KESEBİLİR

Demokratlar, milletvekillerini ikiye bölen Enerji ve Su Gelişimi Ödenekleri’nin bir parçası olarak, elekrik şebekesini hackerlardan korumak için daha fazla bütçe kampanyası yapıyor. Milletvekili Martin Heinrich, temmuz ayında verdiği bir demeçte, “Gerçek bu. Bu sistem olması gerektiği gibi iyi korunmuyor. Bu sistem gelişeli 100 yıl oldu ve bu sistemin büyük çoğunluğu oldukça kolay bir teknolojiye sahip” dedi. İç Güvenlik Bakanlığı ise şebeke savunmasını destekledi. Bakanlık ağustos ayında hayati öneme sahip sektörlerin tehditlere karşı ve önemli bir siber vakadan kurtarmak için hazırlıklarının ne kadar iyi olduğunun belirlenmesi ile görevli yeni bir komite oluşturduklarını duyurdu. İç Güvenlik Bakanlığı Sekreteri Jeh Johnsoni temmuz ayında Adalet Komitesi’nde, “Ağların güvenliğini sağlamak için yapılmış olan ve halen yapılan birçok şey var. Fakat daha yapılacak çok şey var” dedi.

HAFTALIK SİBER BÜTLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

[wysija_form id=”2″]

 

 

Arap sanal korsanlar saldırılarını arttırdı

Kendilerine “Gazze sanal çetesi” olarak adlandıran bir grup Arap sanal korsanın son zamanlarda saldırılarını arttırdığı, özel dosya isimleri ve domain isimleriyle kurbanlarını ağlarına düşürdükleri bildirildi.

Kaspersky Lab’ın açıklamasına göre, 2012 yılından bu yana aktif olan çete, hükümet kurumlarına ve elçiliklerine saldırı düzenliyor. Bu kurumlarda özellikle bilişim ve müdahale birimlerine saldırı düzenledikleri kaydedildi.

Bilişim bölümlerinde çalışanları özellikle ağına düşürmeye çalışan sanal korsanlar, bu şekilde operasyonlarını bilgisayar ağı içinde daha rahat gerçekleştirmeyi hedefliyor.

İLGİLİ HABER >> İLK ARAPÇA SİBER CASUSLUK OPERASYONU

Ayrıca bilgisayar müdahale birimde çalışanlar da bu grubun hedefinde. Bu hesapları ele geçirerek hassas bilgileri ulaşmayı hedefledikleri kaydedildi.

Arap korsanların, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki hükümet ve elçilikleri hedeflemelerine karşın çok temel seviyede bir saldırı taktiği izledikleri, bu yüzden çok büyük bir tehdit oluşturmadıkları da bildirildi. Ancak Arap sanal korsanları tehlikeli kılan özelliğin, domain isimleriyle kurbana gönderdikleri kötü amaçlı yazılımlara çekici isimler koymaları olduğu vurgulandı. Bu program isimlerine örnek olarak, “Suudi Arabistan ile BAE arasında anlaşmazlık belirtisi.exe,” “Bir şehye ilişkin Wikileaks belgeleri.exe” verildi.

Kaspersky Lab’dan üstdüzey yetkili Muhammed Amin Hasbini, saldırıları “siyasi güdümlü” olarak niteledi. Hasbini, “Hassas bilgileri çalmaya çalışıyorlar” diye konuştu. Saldırganların kimliklerine ilişkin bir bilgi ise bulunmuyor.

HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

[wysija_form id=”2″]

Amerika havadan siber korsanlık yapacak

Eski NSA çalışanı Edward Snowden’ın sızdırdığı belgelerle ortaya çıkan ‘ABD’nin nerdeyse tüm dünyayı dinlediği’ gerçeğinin ardından, Washington yönetimi bazı alanlarda geri adım atsa da, hackleme kapasitesini genişletmeye devam ediyor.

ABD Hava Kuvvetlerinin, düşman hatlarını üzerinde gezinen uçaklarıyla düşmanlarının bilgisayar ağlarına sızmak için hazırlık yaptığı açıklandı. Amerikalı Tümgeneral Burke Wilson, bir konferans sırasında EC-130 tip uçağın üzerinde değişikliğe giderek düşman bilgisayar ağlarına girebilecek hale getirdiklerini söyledi.

İLGİLİ HABER >> İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI SİBER SALDIRILAR İÇİN KULLANILACAK

Uçak ile yapılan denemelerde, Amerikalılar hedef ülkedeki kapalı devre bilgisayar ağlarına girmeyi başardıkları da duyuruldu. Güvenlik nedeniyle pekçok ülkenin ordusu, kapalı devre bilgisayar sistemleriyle faaliyetlerini sürdürüyor.

HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

[wysija_form id=”2″]

ABD tarihinin en büyük hacklemesinin arkasında bir Rus çıktı!

Amerikan Nasdaq borsası ile büyük perakendecilerin ödeme sistemlerini hacklemek ve 300 milyon dolar zarara sebep olmakla suçlanan bir Rus vatandaşı, Salı günü Amerikan mahkemesinde hakkındaki suçlamaları kabul etti. Savcılar 34 yaşındaki Vladimir Drinkman’ın, New Jersey federal mahkemesinde elektronik sahtekarlık ve korumalı bilgisayarla yetkisiz giriş yapmak suretiyle casusluk yaptığı suçlamalarını kabul ettiğini açıkladı.

Drinkman, 2012 yılında Hollanda’da tutuklanmış ve bu yılın Şubat ayında ABD’ye iade edilmişti.

Adalet Bakanlığı’nın verdiği bilgiye göre cezası 15 Ocak’ta kesinleşecek.

İLGİLİ HABER >> FBI OTÇU HACKERLARA MUHTAÇ MI KALDI?

Drinkman, Amerikalı yetkililerin ifadesiyle “Amerika tarihinde gerçekleşmiş en büyük hackleme ve bilgi sızdırma entrikasını” gerçekleştirmekle suçlanıyordu. Başsavcı Asistanı Leslie Caldwell, konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Bu korsan çetesinin Amerikan şirketlerine yönelik geniş çaplı saldırıları, ciddi zararlara ve ABD genelindeki kişi ve şirketlerin 300 milyon dolar kaybına neden oldu.” dedi.

Amerikan Gizli Servisi Direktörü Joseph Clancy ise davanın “Amerikan vatandaşlarını hedef alan suç girişimlerinin tespit edilmesinde ve dağıtılmasında küresel hukuki yaptırım ortaklığının etkisini gösterdiğini” söylüyor. Drinkman ve müşterek davalılar; 2005-2012 yılları arasında tahmini 300 milyon dolardan fazla zarara yol açarak Nasdaq borsasını, 7-Eleven, Carrefour, JC Penney ve diğer bazı perakendeciler gibi şirketleri hacklemekle suçlanıyorlardı.

İLGİLİ YAZI >> POLİSİN GİZLİ BİLGİLERİNİ BİR İHALE İLE TEHLİKEYE ATMAK

Drinkman ve Rus arkadaşı Alexandr Kalinin, daha önce 2009 yılında 5 farklı şirkete sızıldığı tespit edilen olayda “1 Numaraları Hacker” ve “2 Numaralı Hacker” olarak suçlanıyorlardı. 2009’daki davada hacklenenler arasında Heartland Payment Systems de bulunuyordu ve bu olay o dönemin en büyük hackleme olayı olarak kayda geçmişti.

Drinkman ve bir diğer Rus sanık Dmitriy Smilianets, ABD’nin talebiyle 28 Haziran 2012 günü seyahat ettikleri Hollanda’da tutuklanmışlardı. Smilianets bir ay sonra ABD’ye teslim edildi ve şu an gözaltında bulunuyor. Yetkililer, Kalinin ve diğer iki kişinin ise hala kaçak olduklarını belirtti.

Amerikalı yetkililer, suçlanan hackerların iadesinde Rusya ve Doğu Avrupa ülkelerinden çok az yardım alıyor; ancak şüphelilerin başka yerlere seyahat etmeleri halinde bazen başarılı olabiliyorlar. Yetkililerin açıkladığına göre bu çete, 160 milyon kredi kartı numarasını çaldı ve onları online marketlerde sattı.

İLGİLİ HABER >> SAMSUN’DA SİBER SUÇLAR İKİYE KATLANDI

Zamanında en büyük hackleme hadisesi Heartland’da yaşanmıştı, büyük bir ödeme işlemcisi kötü amaçlı yazılım ile ele geçirilmiş ve hırsızlar 130 milyon kredi kartı bilgisini çalarak 200 milyon dolarlık kayba neden olmuşlardı. Hackerlar ayrıca Dow Jones haber ve bilgi servisine de sızmışlar, 10 bin dolayında kullanıcı adı ve şifresini tehlikeye atmışlardı. Amerikan havayolu şirketi Jetblue ve diğer bazı perakendeci ve finans kurumlarının yanı sıra Fransa merkezli perakendeci Carrefoor ve Belçika’nın Dexia Bankası da kurbanlar arasındaydı.

HAFTALIK SİER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

[wysija_form id=”2″]

ABD Enerji Bakanlığı da hackerlardan kaçamadı

ABD Enerji Bakanlığı, 4 yıl içinde binden fazla siber saldırıya uğradığını açığa çıkaran rapordan sonra ABD’de siber saldırılara uğrayan kamu kurumları arasında son kurban olarak kayıtlara geçti.

Enerji Bakanlığı sözcüsü Andrew Gumbiner, verdiği demeçte 2013 yılında eski ve o zamanki bakanlık çalışanlarına ait kişi tanımlama bilgilerini kaybetmelerine yol açan iki önemli güvenlik ihlaliyle karşılaştıklarını söyledi. Gumbiner, zararlı eylemlerin muhtemel nitelikleri ile ilgili bir yorum yapmamakla birlikte devam eden bir soruşturmanın olduğunu doğruladı: “Enerji Bakanlığı zararlı siber güvenlik faaliyetlerinin tüm vakalarında erişim ihlali olup olmadığına dair araştırma yapar.”

İLGİLİ HABER >> SİBER KORSANLAR DOĞALGAZ ENDÜSTRİSİNİ TEHDİT EDİYOR

Devletin, enerji için temel bilimsel araştırma desteğinde başı çeken ve var olan 17 laboratuvarının 10’undan sorumlu olan Bakanlığın bilim ofisini hedef alan, 90’ı başarılı olmak üzere 255 siber saldırı tespit edildiği açıklandı. Bakanlığın merkez sistemlerinin ise 13’ü olarak kayda geçmiş 432 saldırıya maruz kaldığı ifade edildi.

Fakat uzmanlar bu bilgilerin saldırılar ile ilgili işe yarayan analizler yapmak için yetersiz kaldığına dikkat çekiyor. Durum raporundan herhangi bir sonuç çıkarmanın zor olduğunu belirten uzmanlar, raporun içeriğinde yer alan sadece gün ve saat, kategori, başarılı olan veya olmayan saldırı türü ve her bir saldırının durumunun yeterli olmadığını söyledi.

İLGİLİ HABER >> ALMANYA’NIN YENİ SİBER GÜVENLİK YASASI CAN YAKACAK

SurfWatch Labs. İnc. baş mimar ve kurucusu Jason Polancich, “Hangi aktörün hangi ofisi hedef aldığını bilmeden kesin bir sonuç çıkarmak mümkün değildir. Bununla beraber, bu durum muhtemelen aktörlerin farklılıklara ve her bir ofiste kaynaktan kaynağa değişen periyodlara rastladığına işaret eder.” Polancich ayrıca başarılı teşebbüslerin saldırı yapanların bildikleri veya kanıtlayabildikleri bir şey olduğunu ve bunun ancak derine inerek bulunmasının muhtemel olduğunu ekledi.

“Konu siber güvenlik uzmanlığına gelince ABD hükümeti savunma ve bütçede henüz gelişmemiştir. Diğer herhangi bir devlet birimine girebilir ve büyük olasılıkla benzer bir istatistik ya da maalesef daha kötüsüyle karşılaşabilirdik. Siber güvenlik onların esas olarak ilgilendikleri bir alan değil ve kesinlikle uzmanlık alanlarında da değil. İş dünyasından endüstriye kadar siber savunma oldukça iç karartıcı ve bu da üzücü gerçeğe işaret eden bir yığın kanıttan biri.”

HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

[wysija_form id=”2″]