Kategori arşivi: Sektörel

Cisco 2021 Siber Güvenlik Raporu: KOBİ’ler siber güvenliğe yeterli yatırım yapmıyor

Cisco 2021 Siber Güvenlik Raporu: KOBİ'ler siber güvenliğe yeterli yatırım yapmıyorKOBİ’lerin siber güvenlik alanında daha fazla istihdam sağlaması ve siber tehditler karşısında daha ‘çevik‘ davranması gerektiği ortaya çıktı.

Cisco en önemli siber güvenlik raporu 2021 Güvenlik Sonuçları Araştırması’nın bir parçası olan 2021 KOBİ Güvenlik Sonuçları Araştırması sonuçlarını yayımladı. Araştırmada, KOBİ yöneticilerinin günümüzün sürekli değişen tehdit ortamında büyüme için neler yaptığı, önümüzdeki yılda dijitalleşme, güvenlik planlaması ve siber savunma çalışmalarını hangi alanlara yoğunlaştırmaları gerektiğine ilişkin çarpıcı bilgiler yer aldı.

Araştırma Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Rusya bölgesinden 25 ülkede yer alan küçük (50-249 çalışan) ve orta büyüklükteki (250-499 çalışan) kuruluşta, 850’den fazla bölgesel BT ve güvenlik çalışanları arasında gerçekleştirildi.

Raporda iş için gerekli koşulların sağlanmasına, gelişmiş tehditler ve hedefe yönelik saldırılarla mücadele edilmesine ve operasyon verimliliğine hangi uygulamaların katkı sağladığı incelenerek KOBİ’lerin güvenlik yöneticilerinin siber güvenlik programlarında nasıl başarıya ulaşabileceği ele alındı.

KOBİLERİN YARISI DAHA AZ KAYNAKLA İHTİYAÇLARA CEVAP VERİYOR

Anketin ortaya koyduğu diğer bir sonuç da küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin güvenlik ekiplerinin, çalıştıkları şirketlerin misyonunu gerçekleştirmesini sağlama konusunda daha iyi bir iş çıkarması oldu.

KOBİ’lerin %44’ü, güvenlik ekiplerinin daha az kaynak kullanarak şirketlerinin değişen ihtiyaçlarına ve büyümesine uyum sağladığını ortaya koyarken, büyük ölçekli şirketlerde bu oran %42.

Araştırmada, küçük şirketlerin siber güvenlik programlarında başarılı olmak için yoğunlaşması gereken üç alanın, iş için gerekli koşulların sağlanması, risk yönetimi ve operasyon verimliliği olduğu tespit edildi.

Raporla ilgili Cisco Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Siber Güvenlik Direktörü Fady Younes, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Siber güvenlik şirketleri, uygulayıcıları ve bir bütün olarak siber güvenlik sektörü her zaman daha büyük olanın daha iyi olduğunu varsaymıştır. Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin güvenlik konusuna başarılı yaklaşımlar getirecek konumda olmasını sağlayan ise çeviklik. Elde ettiğimiz bulgular, KOBİ’lerin doğru güvenlik stratejisinin uygulanmasına daha büyük önem atfettiğini ve bu etkenin, işletmelerinin dijital dönüşüm ve büyüme gündemine en iyi nasıl uyum sağlayabileceğini anlamaya çalıştıklarını ortaya koyuyor. Sağlamlık ve teknolojinin modernizasyonu için planlama, günümüzde güvenlik altyapısını güçlendirmek isteyen KOBİ’ler için kritik bir etken olmayı sürdürüyor.”

Apple’ın açığını bulan Ünüver: Elimizde henüz bildirmediğimiz zafiyet var

YETERLİ SİBER GÜVENLİK İSTİHDAMI ÖNEMLİ FAKTÖRLER ARASINDA

Araştırma, güvenlik sonuçlarının gerçekleştirilmesi için gerekli üç etken ortaya koyuyor:

  • Yeterli sayıda güvenlik personeli
  • Güvenli bir gelişim yaklaşımı
  • BT ve güvenlik iş birliği

Bu bileşenlerin her birinin denk pozisyonlar arası güven destek ile güvenlik başarısını artırdığı ortaya koyuluyor. Örneğin yeterli güvenlik personeli olan küçük işletmelerin güvenlik konusunda denk pozisyonlar arası destek elde etme başarısı %22’ye kadar yükselirken, BT ve güvenlik çalışanları iş birliği içinde çalıştığında bu oran %17,6’ya kadar yükseliyor.

KOBİ’lerin güvenlik önlemleri almasında önemli birer etken, uygunluk gereksinimleri ve artan siber saldırı tehdidi oldu. Yine de daha fazla standardın ortaya çıkması, yasal düzenlemelerin artması ve tehditlerin gelişmesiyle, asgari gereksinimler çıtası yükselmeye devam ediyor.

Araştırmanın sonuçlarına göre, sürekli değişen tehdit ortamıyla başa çıkmak için şirketler ve iş birliği yapan ekipler uygun yatırımlarla yönetmeliklere uygun hale gelip riskleri azaltabilir. Ayrıca, yeterli güvenlik bütçesi ve ekiplerin birlikte çalışmasını sağlamanın yanında, sistemlerini piyasadaki en iyi BT ve güvenlik teknolojilerine proaktif ve düzenli bir şekilde yükselten KOBİ’ler, siber güvenlik tehditlerini en aza indirme ve büyük siber güvenlik vakalarından kaçınma şansını artırıyor.

Hem büyük ölçekli hem de küçük ölçekli işletmelerin bütçe planlamasını doğru yapması ve BT süreçlerini akıcı hale getirirken güvenlik optimizasyonu sağlaması gerekli. Cisco’nun araştırmasına göre, küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin başarılı olması için ekiplerinin güvenlik konusunu iyi anlaması gerekiyor.

Güvenlik stratejisi ve planlamasının iş gerekliliklerini nasıl desteklediğinin anlaşılması, vakalara müdahaleyi daha akıcı hale getirirken, plansız çalışmaları en aza indiriyor. Bunun yanında araştırma, takım çalışmasının değerini bir kez daha vurgularken, bu etken maliyet verimliliğine de olağanüstü bir etki sağlıyor.

Raporda iyi entegre edilmiş teknoloji ve vakalara müdahale çözümlerinin, orta büyüklükteki şirketlerin operasyon verimliliğindeki rolü vurgulanıyor. Buna göre, bu iki etkenin sağlanması, plansız çalışmaların en aza indirgenmesine ve maliyet etkinliğinin artırılmasına yardımcı oluyor.

Pentagon, Microsoft’a verilen 10 milyar dolarlık ihaleyi iptal etti

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), eski başkan Donald Trump’ın görev süresinde teknoloji devi Microsoft‘a verilen 10 milyar dolarlık ihaleyi iptal ettiğini açıkladı.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Amazon’un, Microsoft’a haksız bir biçimde verildiği suçlamasıyla mahkemeye taşıdığı 10 milyar dolarlık Müşterek Savunma Altyapısı Girişimi (JEDI) ihalesini iptal etti.

Pentagon’dan yapılan yazılı açıklamada, “Bugün, Savunma Bakanlığı, Müşterek Savunma Altyapısı Girişimi Bulut ihalesini iptal etti ve sözleşme fesih prosedürlerini başlattı. Bakanlık, değişen gereksinimler, artan bulut iletişimi ve sektördeki ilerlemeler nedeniyle JEDI Bulut projesinin artık ihtiyaçlarını karşılamadığını belirledi.” ifadeleri yer aldı.

Açıklamada Pentagon’un Müşterek Muharip Bulut Kabiliyeti adında yeni bir bulut projesi için çok paydaşlı ve süresiz yeni bir ihale başlatacağı belirtilirken, bakanlığın Microsoft ve Amazon Web Services (AWS) gibi sınırlı sayıda kaynaktan teklif almayı hedeflediği belirtildi.

Bakanlığın açıklamasında ayrıca şunlara değinildi:

“Bakanlık, ABD merkezli başka herhangi bir hiper ölçekli bulut hizmeti sağlayıcısının Savunma Bakanlığı’nın gereksinimlerini karşılayıp karşılayamayacağını belirlemek için derhal sektörle ilişki kuracak ve pazar araştırmasına devam edecektir. Başka bir sağlayıcının, bakanlığın gereksinimlerini karşılayabileceği değerlendirilirse, oradan da bir teklif alacaktır.”

Projenin iptalinin ABD hükümetinin menfaatleri gereği kararlaştırıldığı belirtilen açıklamada, Microsoft’un iş ve yerleşim giderleri için ABD yönetimi ile şirket arasında bir müzakere yapılacağı ifade edildi.

İHALENİN İPTALİNE TRUMPLA YAŞANAN ANLAŞMAZLIK NEDEN OLDU

Pentagon’un bilgi altyapısının modernizasyonuna ilişkin 10 milyar dolarlık dev teknoloji ihalesini, 26 Ekim 2019’da Microsoft kazanmıştı. Amazon ise JEDI bulut ihalesinin taraflı ve hatalarla dolu bir değerlendirmeyle Microsoft şirketine verildiği gerekçesiyle mahkemeye başvurmuştu.

Amazon ayrıca eski ABD Başkanı Donald Trump ile şirketin kurucusu Jeff Bezos arasındaki anlaşmazlıktan dolayı ihalenin Amazon’a verilmediğini öne sürmüştü.

Amazon’un bu açıklamayla, Trump’ın Amazon’un aleyhine ihaleye karıştığını ima ettiği belirtilmişti. Bakanlığın gizli bilgilerini de içeren tüm verilerin kurulacak buluta taşınmasını da içeren proje 10 yılda tamamlanacaktı.

Suçlar geliştikçe, siber güvenlik sektörü istikrarlı büyümeye devam edecek

Türkiye siber güvenlik sektörü, pandemi döneminde önemli bir aktörün doğuşuna tanıklık etti. Şartlar nedeniyle sessiz sedasız bir şekilde ülkenin önde gelen güvenlik şirketlerinden üçü Cyberwise çatısı altında bir araya geldi.

Özel sermaye yatırım fonu Taxim Capital ile Biznet ve Securrent firmalarının birleşmesiyle kurulan Cyberwise, bir süre sonra Innovera’yı da bünyesine kattı. Böylece siber güvenliğin farklı alanlarında hizmet veren kurumlar Cyberwise markasında güç birliği yapmış oldu.

Sektörde daha önce benzeri görülmemiş bu birleşmenin ardından 1 sene geçti. Şirketin ilk yaş gününde Cyberwise Genel Müdürü Aret Kıllıoğlu, Cyberwise Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Eczacıbaşı ve Taxim Capital Kurucu ve Yönetici Ortağı Selahattin Zoralioğlu’nun katıldığı basın buluşmasında geleceğe yönelik şirket hedefleri paylaşıldı.

Cyberwise Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Eczacıbaşı

Etkinlikte konuşan Eczacıbaşı, siber güvenlik sektöründe büyüme öngörüsünde bulunarak, bu durumun arkasında siber saldırıların teknolojik olarak daha güçlü hale gelmesini gösterdi. Kriminalitenin dünyanın hiç bir yerinde azalmadığına dikkati çeken Eczacıbaşı, “Hatta gittikçe daha karmaşık hale gelmeye başladı. Siber güvenliğin çok büyük ve çok önemli bir geleceği olduğunu düşünüyorum.” dedi. Siber güvenlik sektörüne yaptığı yatırımlarla bilinen iş insanı gelecekte bu trendin böyle devam etmesinin güvenlik yatırımlarını da artıracağını söyledi. 

Taxim Capital Kurucu ve Yönetici Ortağı Selahattin Zoralioğlu da siber güvenliğin yatırımcılar için çekici bir alan olduğunu ifade ederek: “Taxim Capital olarak büyüme odaklı bir fonuz. Ciddi büyümenin olduğu, o fırsatı görebildiğimiz alanlara yatırım yapmak istiyoruz. Siber güvenlik de bu alanlardan biriydi.” diye konuştu. 

“BU TOPRAKLARDAN ÇIKMIŞ EN BÜYÜK SİBER GÜVENLİK FİRMASI OLACAĞIZ”

Türkiye’den çıkan bir değer olarak Cyberwise’ın bölgesel hedefleri olduğunu vurgulayan Genel Müdür Kıllıoğlu, hedeflerinin İngiltere başta olmak üzere Avrupa, Ortadoğu ve Orta Asya’daki potansiyel müşterilere ulaşarak siber güvenlik hizmeti vermek olduğunu söyledi.

Şirketin şu an Ankara, İstanbul ve İzmir olmak üzere Türkiye’de 3 ofisi bulunurken, Hollanda ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde olmak üzere iki yurtdışı ofisi bulunuyor. Kıllıoğlu, Orta Doğu’ya yönelik büyüme stratejisinde Suudi Arabistan’ın öncelikli rolüne dikkat çekerek bu ülkede inorganik büyüme faaliyetleri için adım attıklarını belirtti. 

Geçtiğimiz yıllarda petrol üretim tesisleri siber saldırıların hedefi haline gelen Suudi Arabistan, bölgede siber güvenliğe geniş bütçe ayıran ülkelerin başında geliyor. Kamuya açık kaynaklara göre, ülkedeki siber güvenlik piyasası 2018-23 yılları arasında ortalama olarak yüzde 16’nın üzerinde bir büyüme gerçekleştirecek.

Cyberwise’ın bünyesine kattığı Biznet, Türkiye’de kritik altyapıların siber güvenliği ile ilgili küresel standartlarda gerçekleştirdiği çalışmalarla biliniyordu. 

Cyberwise geçtiğimiz yıl toplam 42 milyon dolar ciro yaparak, 250 yeteneği istihdam etti. Kıllıoğlu finansal kazancın nihai hedefleri olmadığını ifade ederek “Finansal karın ötesinde, bu topraklardan çıkmış en büyük siber güvenlik firması olmak bizim en önemli kazancımız olacaktır.” ifadelerini kullandı. 

ANADOLU’DAKİ KOBİLERE SİBER GÜVENLİK HİZMETİ

Cyberwise yöneticilerinin altını çizdiği noktalardan bir tanesi firmanın ‘glokal’ bir karakterinin olması. Diğer bir deyişle Cyberwise hem yerelde hem küreselde birbirini destekleyen süreçlerle güçlü olmaya çalışıyor. Bu amaçla Türkiye’deki üçüncü ofisini İzmir’de açan şirketin Genel Müdürü Aret Kıllıoğlu, Anadolu’daki KOBİ’lerin siber güvenlik ihtiyacının sürekli arttığını, ‘yönetilen güvenlik hizmetleri’ ile bu firmalara ulaşmaya çalıştıklarını dile getirdi.

KOBİ’leri hedef alan fidye yazılım saldırılarının siber güvenlik farkındalığını artırmaya katkı yaptığını söyleyen tecrübeli yönetici şu değerlendirmelerde bulundu:

Ne yazık ki KOBİ yöneticilerinin genel anlamıyla siber güvenlik farkındalığı henüz oluşmadı. Sadece kendi sistemleri çalışmadığında ne olduğunu anlamaya başlıyorlar. Üzülerek söylemek isterim ki, çeşitli saldırılara maruz kalan KOBİ’lerin hala siber güvenlik konusunda çekimser yaklaşması durumu geçerliliğini koruyor. Ancak biz bunun değişeceğini düşünüyoruz. Bu sebeple İzmir’deki ofisimizi açtık ve Anadolu’ya da yayılmak istiyoruz. Siber güvenlik alanında direnç artırabilmek önemli önceliğimiz.” 

“YETENEKLERİ KAÇIRMAK İSTEMİYORUZ, YURT DIŞI OFİSLERİNE YÖNLENDİRİYORUZ”

Türkiye’de ve dünyada siber güvenlik sektörünün önde gelen sorunlarından bir tanesini yetişmiş eleman eksikliği oluşturuyor. Türkiye’de yetişmiş olsa dahi, siber güvenlik alanında uzmanlaşan genç yeteneklerin yurtdışından gelen tekliflere olumlu yanıt vererek Türkiye’den ayrıldığı bilinen bir gerçek. 

Bu durum hakkındaki görüşleri sorulan Kıllıoğlu, yetenekleri Türkiye’deki ekosistem içerisinde tutmak için, yurtdışına gitmek isteyen çalışanlarına Avrupa ve Orta Doğu’daki ofislere yönlendirmeyi bir çözüm olarak gördüklerini açıkladı. Kıllıoğlu sözlerine şöyle devam etti:

Bizim hedefimiz uzmanları yetiştirmek, ancak yetiştirdikten sonra onları burada tutabilmek daha zor. Ancak bu yüzden Avrupa ofislerimiz var. Yurt dışı hayali olan arkadaşlarımıza yurt dışı ofislerimizi açıyoruz. Bu anlamda karşılıklı olarak bir güven ortamı tesis etmiş oluyoruz.”

“YENİ ÜRÜNÜMÜZÜ GLOBAL PİYASAYA ÇIKARTACAĞIZ”

Siber güvenlik gibi ulusal güvenliğe entegre edilmesi amaçlanan bir alanda yabancı menşeli ürünlerin kullanılması sık dile getirilen bir sorun olsa da,  Cyberwise Yurtdışı ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Hakan Terzioğlu, Cyberwise’ın yakın zamanda yerli bir ürünü global piyasaya sürmeye hazırlandığını söyledi. 

Terzioğlu “Gelirlerimizin yüzde 70’i, yurt dışına ithal ettiğimiz ürünlerimizden geliyor. Dünyaya baktığımız zaman siber güvenlik araçlarının ABD-İsrail ekseninde döndüğünü görüyoruz. Kendimizi bu alanda geliştirmeye ve ortaya yeni araçlar koymaya çalışıyoruz. Bunun için güzel bir ekibimiz var, yakın zamanda da yeni ürünümüzü global piyasaya çıkartacağız. Umarım güzel sonuçlar elde edebiliriz.” ifadelerini kullandı. 

Fortinet’ten bulut güvenliği adımı: SD-WAN’ın Google Cloud entegrasyonu sağlandı

Fortinet güvenli SD-WAN‘ın Google Cloud Ağ Bağlantı Merkezi’yle (NCC) entegrasyonunun sağlandığını duyurdu

Bu entegrasyonla ortak müşteriler şirketin güvenli bulut bağlantısında ve bulut yolculuğunda kullanıcı deneyiminden ve uçtan uca güvenlikten faydalanabiliyor.

Entegre ve otomatik siber güvenlik çözümleri sunan Fortinet, şirketin Fortinet Güvenli SD-WAN’ın Google Cloud Ağ Bağlantı Merkezi’yle (NCC) entegre olduğunu açıkladı.

Firma güvenli SD-WAN çözümünün faydalarına Google Cloud NCC kullanıcılarının da sahip olmasını sağlıyor. Böylece kullanıcılar dağıtık alanlarda, Google Cloud iş yüklerinde ve uygulamalarında bağlantılarını kolaylaştırabiliyor ve iyileştirebiliyor. Fortinet, en kapsamlı, kolay ve güvenli bulut bağlantı deneyimini Güvenli SD-WAN çözümüyle sunuyor.

ÇOKLU VE HİBRİT BULUTU KORUMA ALTINA ALINIYOR

Kurumların yüzde 90’ından fazlası çoklu ve hibrit bulutları kullanarak uygulamalarının her yerde bulunabilmesini sağlıyor. Son kullanıcıların bu uygulamaların bulunduğu konumu görebilmesi gerekiyor. Bu da bazen güvenlik ve operasyonel verimlilik pahasına kurumları uygulamaları ve verileri bulutlar, veri merkezleri ve şubeler arasında birbirine bağlamaya itiyor.

Fortinet, Google Cloud NCC ile entegre olarak mevcut Güvenli SD-WAN ve güvenli bulut bağlantısı imkanlarını ortak müşterilere sunuyor. Bu entegrasyon sayesinde müşteriler hibrit bulut ve çoklu bulut dağıtımları için Google Cloud Platform (GCP) üzerinde çalışan uygulamaları ve iş yüklerini daha etkin bir şekilde birbirine bağlayabiliyor. Böylece GCP’nin birinci parti yerel bulut altyapısı ile Fortinet’in güvenli SD-WAN ve güvenli bulut bağlantı hizmeti bir araya gelerek iki tarafın en iyi imkanlarını sunuyor. Bu sayede bulut geçiş deneyimi daha kolay, otomatik ve operasyonel açıdan verimli hale geliyor.

Cybrary’den Ücretsiz Sertfikalı Bulut Güvenliği Uzmanlığı Programı

Fortinet, aşağıdaki kullanım durumlarını destekleyerek bulut yolculuğuna başlamış olan şirketler için uçtan uca güvenlik ve operasyonel açıdan kolaylık sunuyor:

  • Gelişmiş Kullanıcı Deneyimi için Şubeden Buluta ve Şubeden Şubeye Bağlantı: Fortinet Güvenli SD-WAN, küresel olarak dağıtılmış şubelerde ve bulut ortamlarında verimliliği sürdürmeleri için şirketlere hızlı ve güvenilir ağ bağlantısı imkanına sahip kesintisiz güvenli bulut bağlantı orkestrasyonu sunuyor.
  • Güvenli Bulut Bağlantı Koruması: Fortinet, şirketlerin güvenli bulut bağlantısı süreçlerini destekleyerek bulut kaynaklarına daha hızlı erişim ve mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunuyor. Böylece kurumlar kritik verilerin, uygulamaların ve iş akışlarının her zaman erişilebilir olmasını ve bu sırada koruma altında olmasını sağlıyor.
  • Çoklu Bulut Ortamlarında Güvenlik: Fortinet çoklu bulut ortamlarında merkezi görünürlük, kontrol ve tutarlı güvenlik politikaları ile veri merkezinden buluta güvenli uygulamalar ve bağlantı sunuyor.
  • Bulut İçinde Güvenlik: Fortinet uygulamaları, iş yüklerini ve barındırdıkları veriyi tehditlere karşı bulut içinde korumak için öncü bulut ağ güvenliği, segmentasyonu, görünürlüğü ve sınıfının en iyisi korumayı sunuyor.

 GOOGLE CLOUD TABANLI KURUMSAL GÜVENLİK İHTİYACI KARŞILANIYOR

Fortinet, daha entegre ve kolay bulut operasyonları sunmak için Adaptive Cloud Security portföyünün mevcut entegrasyonlarının kapsamını da artırıyor. Şirket, aşağıdaki mevcut entegrasyonlar aracılığıyla kullanıcılara Google Cloud tabanlı ortamlara kurumsal güvenlik sağlıyor:

  • Google Cloud’da FortiGate Yeni Nesil Güvenlik Duvarı: Google Cloud’da FortiGate Yeni Nesil Güvenlik Duvarı farklı büyüklükteki şirketlere ağ ve SD-WAN özelliklerini yeni nesil güvenlik duvarı ve/veya VPN ağ geçidi olarak kullanıma alma esnekliği ile sunuyor.
  • Hizmet olarak FortiWeb Cloud WAF: FortiWeb WAF ağ geçitleri birçok Google Cloud bölgesinde çalışabiliyor. Bu da şirketlerin uygulamalarının bulunduğu bölgedeki uygulama trafiğini ayrıştırmasına, performans ve regülasyon ilgili sorunları ortadan kaldırmasına ve trafik maliyetini minimumda tutmasına olanak tanıyor.
  • FortiCWP ile Bulut İş Yükü Koruması: FortiCWP Google Cloud yönetim ve güvenlik hizmetleriyle API seviyesindeki entegrasyonu sayesinde şirketler yapılandırmaları, aktiviteleri ve trafik akışı dahil olacak şekilde bulutun kaynaklarını gözlemleyebiliyor ve takip edebiliyor. FortiCWP’nin aynı zamanda Google Güvenlik Komut Merkezi’yle (SCC) entegrasyonu da bulunuyor.

ADAPTIVE CLOUD SECURITY’E SAHİP GÜVENLİ SD-WAN

FortiGate Güvenli SD-WAN, Adaptive Cloud Security ile birlikte şifreli veri aktarımları, detaylı segmentasyon ve gelişmiş tehditlere karşı uygulama katmanı koruması ile kullanıcılar ve şube ofisler için daha iyi ve daha güvenli uygulama deneyimi sunuyor. Fortinet aynı zamanda çoklu bulutlar arasında tek tip politikalara sahip sorunsuz bir yer paylaşımlı ağ da sağlıyor.

Fortinet Adaptive Cloud Security, çok sayıda Fortinet Fabric-Ready ekosistem iş ortağı ve entegrasyonu tarafından desteklenerek müşterilerin Fortinet’ten bulut güvenliğini herhangi bir bulut ortamına özgürce entegre etmesini sağlıyor.

Bunlara ek olarak Fortinet, GCP de dahil olmak üzere büyük bulut platformlarında sıkı entegrasyonlarla en geniş yerel bulut güvenliğini sunarak müşterilerin güvenli bağlantıyı tüm büyük genel bulut platformları, ağ sınırları ve veri merkezleri arasında otomatikleştirmesini ve güvenli bir şekilde düzenlemesini yardımcı oluyor.

Türk siber güvenlik şirketi ADEO’dan dünyada bir ilk: İleri düzeydeki ilk Microsoft iş ortağı

Türk siber güvenlik şirketi ADEO, Microsoft’un Siber Güvenlik konusundaki ileri düzey uzmanlıklarının tamamını alan dünyadaki ilk Microsoft iş ortağı oldu.

Siber güvenlik alanında yurt içi ve yurt dışında danışmanlık, siber güvenlik, kurulum, eğitim, bilişim güvenliği, siber olay müdahalesi ve yönetilen güvenlik hizmetleri alanlarında hizmet sunan Türk şirketi ADEO, Microsoft’un Siber Güvenlik konusundaki ileri düzey uzmanlıklarının tamamını alan dünyadaki ilk Microsoft iş ortağı oldu.

Microsoft altın seviye yetkinliğe sahip iş ortağı olan Adeo, Microsoft tarafından yetki verilen 3. parti denetim şirketleri tarafından yürütülen zorlu sürecin sonucunda Microsoft’un dünyadaki ilk ileri düzey yetkinliklere sahip iş ortağı olma başarısını elde etti.

Dünya çağında kazanılan bu büyük başarıyı değerlendiren ADEO CSO’su Korhan Ergönül, ancak belirli bir çözüm alanında derin bilgi, kapsamlı ve kanıtlanmış deneyim sergileyebilen bir Microsoft iş ortağının erişebileceği bu noktaya, dünyada ilk olarak bir Türk şirketinin, ADEO’nun erişmiş olmasının gurur ve sevinci içerisinde olduklarını belirtti.

Ergönül, Microsoft tarafından onaylanmış olan uzmanlıkların hangi başlıklar altında olduğunu şöyle özetledi: “Üç farklı başlık altında sunduğumuz ileri uzmanlıklar sayesinde bu unvanı aldık. Bu başlıklar; ‘Information Protection and Governance Advanced Specialization’ Microsoft’un Veri Güvenliği ve Uyumluluk çözümlerinde ‘Identity and Access Management Advanced Specialization’ Microsoft’un Kimlik ve Erişim Yönetimi Çözümlerinde, ‘Threat Protection Advanced Specialization’ da Microsoft’un Tehdit ve Saldırı Çözümlerinde ADEO’nmun en üst düzey bilgi ve tecrübe sahibi olduğu ve yüksek kaliteli hizmet almak isteyenlerin ADEO’yu tercih etmeleri gerektiği Microsoft tarafından doğrulanmış oldu.”

Hem özel hem de kamu sektörlerinde derinlemesine deneyime ve uzmanlığa sahip olduklarını kaydeden Ergönül, “ADEO olarak tamamı Türk mühendis ve teknoloji danışmanlarından oluşan, gereken tüm akreditasyon ve yeterlilik seviyelerini elinde bulunduran yüzde 80’i teknik profesyonellerden oluşan kadromuz ile Türkiye’deki bir numaralı ve MEA (Ortadoğu ve Afrika) bölgesindeki sayılı Microsoft Siber Güvenlik ve Uyumluluk iş ortaklarından birisi konumunda bulunuyoruz. Mevcut bilgi birikimimiz ile dünya çapında bir başarı yakalamak istedik ve bu zorlu süreci tamamlayarak bunu da başardık.” ifadelerini kullandı.