Kategori arşivi: Kritik Altyapı Güvenliği

ANALİZ: Kritik Altyapıların Siber Güvenliği için Kamu-Özel İş Birliklerinin Önemi

Bilgi ve iletişim teknolojilerinde gerçekleşen küresel gelişmeler günlük yaşamdan uluslararası sisteme kadar çok geniş bir alanda birçok değişikliğe sebep olurken yaşanan gelişmelerle hizmet ve altyapı sistemlerinin dijitalleşmesi günümüz dünyasını hiç olmadığı kadar birbiriyle bağlantılı hale getirdi.

Tüm dünyayı derinden etkileyen Kovid-19 salgını süresince bilgisayar ve internet teknolojilerine duyulan ihtiyaç ve bağımlılık daha da arttı. Öte yandan bu gelişmeler ve artan bağımlılık sayısız faydanın yanı sıra birçok güvenlik açıklarını ve yeni tehdit türlerini beraberinde getirdi.

İletişim ve enerji sektörü başta olmak üzere kritik altyapı sistemlerini hedef alan siber saldırıların sayısı günümüzde hızla yükselirken, saldırılar karşısında güvenlik ve koruma girişimleri yetersiz kaldı.

Peki, kritik altyapı sistemlerinin güvenliği konusunda neler yapılabilir ya da yapılmalıdır?

İşte tam da bu noktada şu an okuduğunuz yazı, bu soruya cevaben gündeme gelen kritik altyapıların siber güvenliklerini sağlanmasında kamu-özel iş birliklerini konu ediniyor. Ancak bu iş birliklerinin önemine ve gerekliliğine yer vermeden önce gelin kritik altyapıların önemine ve neleri kapsadığına kısaca bakalım.

Kritik altyapılar, bir ülkenin ekonomisinin, güvenliğinin ve gelişmesinin temelini oluşturan ve destekleyen öncül hizmetler olarak tanımlanabilir. İletişim, ulaşım, haberleşme, bankacılık ve finans sistemleri, eğitim, sağlık, ulaşım, su, gıda ve tarım hizmetleri, trafik kontrol sistemleri, enerji, savunma ve sanayi sektörleri bu hizmetlerden bazıları.

Kritik altyapı sistemleri kentsel ekonomik faaliyetlerin bel kemiği olarak nitelendirilir. Tüm bu hizmetler doğal afetler, iklim değişikliği, enerji krizleri, siyasi istikrarsızlık, finansal krizler, gıda güvenliği ve terör saldırıları ile yakından ilişkilidir ve bölgesel veya ulusal istikrarın sağlanmasında önemli rol oynar.

Kritik altyapıların her geçen gün dijital teknolojilere daha çok bağımlı hale gelmesi, öngörülemeyen birçok güvenlik sorunlarını ve riskleri de beraberinde getirir. İçerisinde bulunduğumuz Kovid-19 krizi süresince internet ve bilişim teknolojilerinin kullanımının artması kritik altyapılara daha bağımlı bir dünyayı oluşmasına yol açarken, sistemlerin kesintisiz ve güvenli kullanımı gerekliliği kamu-özel iş birliklerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gündeme getirdi.

Türkiye’nin ilk kritik altyapılar ulusal test yatağı merkezinin mimarı Özçelik: “Hayalimiz yerli ve milli ürünlere katkı sağlamak” 

Birçok ülkede telekomünikasyon, petrol ve gaz işletmeleri, elektrik şebekeleri, kamu ve sağlık hizmetleri, iletişim, ulaşım, eğitim, bankacılık ve finans sektörleri dahil olmak üzere kritik altyapının birçoğu özel sektöre aittir ve kamu sektörü tarafından düzenlenir. Kritik altyapıların göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir kısmının özel sektörün kontrolünde olduğu düşünülürse devletler için özel sektör iş birliğinin ve kurulacak ortaklıkların önemi oldukça açıktır.

KAMU-ÖZEL İŞ BİRLİKLERİ NEDEN GEREKLİDİR?

Özel sektörün çok daha fazla faaliyet gösterdiği bir alan olmasının yanı sıra kritik altyapıların siber güvenliklerini korumadaki önemli rolü, devletler için kaçınılmaz iş birlikleri süreçlerinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Hükümetin ve endüstri liderlerinin olası tehdit ve saldırılar karşısında dayanıklılığı, hazırlığı ve karşılıklı iletişimi kritik altyapıların siber güvenliği için oldukça önemlidir. Hem fiziksel hem de dijital ağlarlarla bağlı olan bu ekosistemde her zaman güvenlik açıkları olacaktır. Ancak kritik altyapı sistemlerinde yaşanabilecek güvenlik açığı veya ihlali ya da olası başarısızlık durumu toplumsal bir krize yol açabilir, devletler ve özel şirketler için felaketle sonuçlanabilir. İşte bu nedenle gelişen tehditleri azaltmak ve ihlallere karşı dirençli olmak kritik altyapı koruması için oldukça önemli olurken, iş birlikleri gerekliliği ortaya çıkarır.

Kritik bilgilerin doğru kanallar aracılığıyla paylaşılması, altyapıların siber güvenliğinin sağlanması için iş birlikleri ihtiyacını ortaya koyan bir diğer unsurdur. Dahası iş birlikleri önemlidir çünkü devletler ulusal kritik altyapı güvenliğini ve dayanıklılığını sağlamak için özel sektörün mali ve siyasi desteğine ihtiyaç duyar, kaynakların sağlanmasına yardımcı faktör olarak sıklıkla başvurulan çözüm kamu-özel iş birlikleridir.

Diğer yandan kurulan kapsamlı iş birlikleri kritik altyapılara yönelik tehdit ve saldırılar karşısında farkındalığını artmasına ve dayanıklılığın sağlanmasında yardımcı olmaktadır. Aksi halde, yani kamu-özel sektör iş birliğinin kapsamlı ve yeterli düzeyde gerçekleşmemesi durumunda, kritik altyapıların siber güvenliklerinin sağlanmasında çeşitli sorunların ortaya çıkmasına ve sistemlere yönelik olası siber saldırılar karşısında devletleri savunmasız kalmasına neden olabilir.

Teröristler, suçlular, bilgisayar korsanları, organize suç grupları, kötü niyetli kişiler ve bazı durumlarda düşman ulus devletlerden oluşan küresel tehdit aktörleri tarafından hedeflenen kritik altyapılara yönelik saldırı ve tehditleri ele almak, kamu-özel iş birlikleri olmaksızın eksik kalacaktır.

Gelişen tehditleri azaltmak ve ihlallere karşı dirençli olmak kritik altyapıların korunması için çok önemlidir. Siber tehdit aktörleri, siber casusluk faaliyetlerinden düşmanca bir çatışma durumunda altyapı sistemlerini bozma girişimine kadar çeşitli amaçlarla tarihte birçok kez kritik sektörleri, özellikle enerji sektörünü, hedef aldığı görülürken bu tehdit günümüz ve gelecek için de devam ediyor.

Hükümetin ve özel sektörün en son ortaya çıkan virüsleri, kötü amaçlı yazılımları, kimlik avı tehditlerini, fidye yazılımlarını, içeriden gelen tehditleri, hizmet reddi saldırıları ve diğer tehdit ve saldırı türlerini takip etmesine yardımcı olan bilgi ve tecrübe paylaşımı bu nedenle önemli.

Apple’ın açığını bulan Ünüver: Elimizde henüz bildirmediğimiz zafiyet var

Tüm bunların yanı sıra tehdit ve saldırıların önlenmesi, tespiti ve yanıtlanması durumlarında veya istihbarat, veri güvenliği ve gizliliği, tarayıcı ve bulut güvenliği vb. konularda ya da siber güvenlik bilinci, farkındalık ve caydırıcılık çalışmaları gibi hususlarda kurulan iş birlikleri güvenliğin sağlanması için hayati önem taşıyor.

İŞ BİRLİKLERİ NASIL GERÇEKLEŞTİRİLMELİ?

Kritik altyapının işletilmesi ve korunmasında kamu ve özel sektör ilişkisi, güçlü bir çalışma ve ortaklığı gerektiriyor. Kritik altyapı, ulusların refahının özüdür ve buna yönelik tehditlerin ele alınması, kamu ve özel sektör ortaklıklarının da yer aldığı sağlam bir güvenlik stratejisinin ile mümkün. Bu nedenle ülkemizde de olduğu gibi birçok devlet strateji belgesinde kamu-özel sektör iş birliklerinin önemine yer verir, kurumlar oluşturur ve çalışmalar yapar. Bu bağlamda oluşturulan iş birliği süreçleri sadece kamu-özel sektörle sınırlı kalmaması, uzman grupların, araştırmacıların ve akademik çalışmalarında içerisinde olduğu çok yönlü bir koordinasyonla desteklenmesi iş birliklerini daha kapsamlı ve yararlı kılacaktır.

İş birliklerinin oluşumu kurumlar arası sağlanan bilgi paylaşımına, plan ve organizasyona, yeni teknolojilere yatırım yapmaya ve siber güvenliğe ilişkin ortaklıklarda hem kamu hem de özel sektör tarafından koordine edilen kaynakların ve sorumlulukların sağlanmasına bağlı.

İş birlikleri, altyapı sistemlerine yönelik olası tehdit durumunda direnci gerçekleştirme ve koruyucu önlemler alma, saldırılar karşısında engelleme, doğru ve kesintisiz bilgi paylaşımını sağlama, olay sonrası durum analizi ve geri dönüş kabiliyeti gibi konulardan etkin çalışmayı gerektiriyor.

FAYDALAR VE ZORLUKLAR NELER?

Gelişen tehditleri azaltmak ve ihlallere karşı dirençli olmak, kritik altyapı koruması için önceliktir ve iş birlikleri bunda önemli rol oynuyor. Devlet ve özel sektörün kendi rollerini belirleme, siber uzaydaki kritik alt yapıyı koruma ve bilgi paylaşımını artırma konusunda kaydettiği ilerleme, kritik altyapı siber güvenliğini geliştirmek için büyük verilerden yararlanma imkânı sunar. Böylelikle siber ihlallerle ilgili daha büyük hacimli verilere erişim sağlanır, kurumlar tehdit profillerini belirlemek ve tahmine dayalı modeller oluşturmak için kurulan iş birlikleri sayesinde elde edilen büyük veri analitiğini kullanabilirler.

Diğer yandan özel sektör ve hükümet kaygılar konusunda her zaman uyumlu değil. Devletler öncelikle altyapı sistemlerinin güvenliğine odaklanırken, onları işleten şirketler piyasa güçleri tarafından yönlendirilmekte ve markalarının değeri, hissedarlarına karşı sorumlulukları ve mevzuata uygunluk konusunda kaygı güderler.

Dahası her sektöre uygun kamu-özel iş birliği modeli bulunuyor. Ayrıca, hükümetin herhangi bir ticari ortakla çalışma şekli, çalıştıkları sektöre bağlı olarak da farklılık gösterir. Örneğin, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile özel sektör ve finans kurumları arasındaki ilişki, Enerji Bakanlığı ya da Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının kurduğu ilişkilerden çok daha farklı. Ancak unutulmamalıdır ki karşılaşılan tüm bu zorluklar, özel sektörün veya kamu kuruluşunun kendi başına ele alamayacağı kadar kapsamlı ve önemli.

Görüldüğü üzere tüm zorluklarına karşın kritik altyapıların çok aktörlü ve çok boyutlu yapısı, bu altyapıların siber güvenliği söz konusu olduğunda iş birliklerini zorunlu kılıyor.

KAYNAK:

Clark, Robert M. ve Hakim, Simon. (2019). Public–Private Partnerships and Their Use in Protecting Critical Infrastructure. [Elektronik Sürüm]. 1-17. Switzerland: Springer. https://doi.org/10.1007/978-3-030-24600-6

Karabacak, B. (2011a). Kritik Altyapılar: Dünya ve Türkiye Özeti [Elektronik Sürüm]. BİLGEM. 3(5), 19-31.

Karabacak, B. (2011b). Kritik Altyapılara Yönelik Siber Tehditler Ve Türkiye İçin Siber Güvenlik Önerileri [Elektronik Sürüm]. Siber Güvenlik Çalıştayı. Bilgi Güvenliği Derneği, 1-11.

https://www.forbes.com/sites/cognitiveworld/2019/05/06/public-private-partnerships-and-the-cybersecurity-challenge-of-protecting-critical-infrastructure/?sh=54a3004b5a57

http://cdn.govexec.com/media/gbc/docs/gbc_boozallen_smartdata_ib_designed_final.pdf

https://cybertheory.io/public-and-private-sector-partnerships-addressing-covid-19-are-a-model-for-cybersecurity/

https://www.eetasia.com/critical-infrastructure-cyber-attacks-on-the-rise/

ABD’de siber saldırganlar şehir suyunu zehirlemeye kalktı

Geçen Aralık ayında İsrail su şebekesine sızılmasının ardından bu kez ABD’de su şebekesine uzaktan müdahale eden saldırganlar şehir suyunu zehirlemeye kalktı.

Florida eyaletine bağlı Oldsmar kentinde, bir bilgisayar korsanının şehrin su şebekesinin kontrolünü ele geçirdiği ve suyu zehirlemeye çalıştığı açıklandı.

Kimliği tespit edilemeyen hackerın kısa bir süre sudaki sodyum hidroksit oranını artırdığı ancak durumu fark eden bir çalışanın işlemi durdurduğu belirtiliyor.

Şehir şebekelerinde asiditeyi düzenlemek için suya az miktarda sodyum hidroksit karıştırılıyor. Bu çözeltinin yüksek miktarlarda kullanılması insanlarda ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.

Oldsmar Belediye Başkanı Eric Seider, tesisin su sistemini kontrol eden bilgisayarın uzaktan ele geçirildiğini, saldırının ABD’den mi yoksa başka bir ülkeden mi gerçekleştirildiğini tespit edemediklerini söyledi.

İsrailli şirket yarışma açtı, 16 ülkeden 3500 hacker saldırdı

SU ZEHİRLENMEDEN GÖREVLİ MÜDAHALE ETTİ

Tesiste görevli bir kişi, sabah saatlerinde uzaktan sisteme girmeye çalışıldığını fark ettiğini fakat bu kişinin amiri olduğunu sandığını söyledi.

Ancak öğle saatlerinde ikinci bir girişimle sistemin hacklendiği ve sodyum hidroksit oranının 100 pmm’den 11 bin ppm’e çıkarıldığı fark edildi. Görevli derhal işlemi durdurdu.

Sodyum hidroksit lavabo açıcıların etken maddesi olarak kullanılıyor. Çok aşındırıcı bir madde olan sodyum hidroksit, ciltte ve gözlerde ciddi tahrişe ve geçici saç dökülmesine neden oluyor. Yutulması halinde ise bu kimyasal, ağız, boğaz ve mideye zarar verebiliyor, kusma, mide bulantısı ve ishale neden olabiliyor.

Pinellas Polis Müdürü Bob Gualtieri, “Ben kimyager değilim ama şunu biliyorum. İçme suyunu bu maddeden bu kadar karıştırırsanız iyi bir şey olmaz” dedi.

Gualtieri işyerlerine ve 15 bin kişiye içme suyu sağlayan tesisi hedef alan saldırıdan kimsenin zarar görmediğini açıkladı. Saldırıdan sonra sisteme uzaktan erişim geçici olarak kapatıldı.

Kaynak: BBC Türkçe

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Brezilya’da Devlet Başkanı ve üst düzey yetkililerin bilgileri sızdırıldı

Brezilya’da Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’nun aralarında bulunduğu çok sayıda kamu görevlisinin kişisel verileri internete sızdırıldı.

Sızıntıdan etkilenenler arasında Bolsonaro’nun yanısıra yedi bakan ve 17 eyaletin valisi yer alıyor. Söz konusu sızıntı, bir hastane çalışanının GitHub adlı sisteme 16 milyon kişinin kullanıcı adları, parolalar ve kritik kamu sistemlerine erişim bilgilerini içeren bir elektronik tablo yüklemesinin ardından gerçekleşti.

SIZINTIYI GitHub KULLANICISI KEŞFETTİ

Sızıntı, bir GitHub kullanıcısının Sao Paolo’daki Albert Einstein Hastanesi çalışanlarından birinin kişisel GitHub hesabında kullanıcı şifrelerini içeren elektronik tabloyu görmesi ile açığa çıktı. Kullanıcı daha sonra durumu Estado gazetesine bildirdi. Verileri analiz eden gazete de hastaneyi ve Brezilya Sağlık Bakanlığı’nı konu hakkında bilgilendirdi.

Estadao muhabirleri,  27 eyaletteki Brezilyalılara ait açığa çıkan veriler arasında Devlet Başkanı Bolsonaro, başkanın ailesi, yedi bakan ve 17 Brezilya eyaletinin valileri gibi yüksek profilli kişilerin bilgilerinin de olduğunu açıkladı. Olayın açığa çıkmasıyla elektronik tablo GitHub’dan kaldırılırken, hükümet yetkilileri sistemlerini yeniden güvence altına almak için şifreleri değiştirdi ve erişim anahtarlarını iptal etti.

Sızdırılan kimlik bilgilerinin yer aldığı sistemler arasında, COVID-19 hastalarının verilerini depolamak için kullanılan devlete ait iki veritabanı E-SUS-VE ve Sivep-Gripe bulunuyor. Hafif semptomları olan COVID-19 hastalarını kaydetmek için E-SUS-VE kullanılırken, hastanede yatan vakaları takip etmek için ise Sivep-Gripe kullanılmaktaydı. Her iki veri tabanında da hasta isimleri, adresleri, kimlik bilgileri gibi hassas bilgilerin yanı sıra hastaların tıbbi geçmişi ve ilaç kullanımları gibi sağlık kayıtlarını da içeriyordu.

Sağlık ve Veri Mahremiyeti Dengesi: HES Terazisini Nasıl Dengede Tutacağız?

 

COVID-19 VERİ TABANLARI GÜVENİLİR DEĞİL

COVID-19 salgını başladığından beri  birçok devlet ve devlet adına çalışan firma, COVID-19 ile ilgili uygulamalarını ve veri tabanlarını güvence altına alma noktasında sorun yaşıyor. Almanya, Galler, Yeni Zelanda, Hindistan ve birçok başka ülkede  kullanılan COVID-19 uygulamalarında ve sistemlerinde güvenlik açıkları ve sızıntılar ortaya çıkarıldı.

Intertrust tarafından geçtiğimiz Eylül ayında yayınlanan bir araştırmaya göre, COVID-19 temas izleme uygulamalarının yaklaşık yüzde 85’i bir şekilde veri sızdırıyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

ABD Müslümanlarını sarsan iddia: ABD Ordusu konum bilgilerini satın aldı mı?

ABD ordusunun Müslümanların sık kullandığı bazı uygulamaların konum verilerini satın aldığı öne sürüldü.

ABD merkezli Vice medya grubuna bağlı Motherboard internet sitesinde yer alan haberde, ABD Ordusunun Müslümanların  yaygın kullandığı bazı cep telefonu uygulamalarından elde edilen konum bilgilerini satın aldığını iddia etti.

Haberde ordunun simsarlar ve güvenlik şirketlerine de satılan bu yer bilgilerini özel birliklerin deniz aşırı operasyonlarında kullandığı ifade edildi.

Uygulamalar arasında yaklaşık 100 milyon kez indirilen ve namaz saatleriyle kıblenin yönünü bildiren Muslim Pro’nun yanı sıra, Müslümanların kullandığı bir evlilik sitesi, bir fırtına ve su terazisi uygulaması da var.

İddialara göre, ABD ordusu konum verilerini elde etmek için iki veri akışından faydalandı. Bunlardan biri olan Locate X için ABD Özel Operasyonlar Komutanlığı (USSOCOM) deniz aşırı operasyonlarına destek amacıyla erişim hakkı satın aldı. Diğer veri akışı ise doğrudan uygulamalardan konum bilgilerini elde eden ve bunları güvenlik şirketleri ve orduya satan X-Mode adlı bir firmadan geliyor.

X-Mode’un kullanıcıların mevcut konum bilgilerini elde ettiği “Muslim Pro”nun Google’ın uygulama mağazası Play Store’den 50 milyon kez indirildiği IOS dahil diğer işletim sistemleriyle toplam indirme sayısının 98 milyona ulaştığı belirtiliyor.

İnternetsiz Kuzey Kore siber saldırılar ile nasıl döviz elde ediyor?

ABD ORDUSU EK YAZILIM LİSANSLARINA 96 BİN DOLAR ÖDEME YAPMIŞ

Açık kaynaklardan elde edilen bilgiler, USSOCOM’un Nisan’da Locate X’den ve Babel X’ten aldığı “ek yazılım lisansı” için 96.000 dolar ödeme yaptığını gösteriyor. Locate X’den yapılan alımı doğrulayan ABD Özel Operasyonlar Komutanlığı’nın sözcüsü Tim Hawkins, “Yazılıma erişimimiz, denizaşırı operasyonlarımız için gerekli olan görevlere destek için kullanılmaktadır. Amerikan vatandaşlarının mahremiyet, yurttaşlık ve anayasal haklarını koruyan yerleşik prosedürleri ihlal etmedik.” diye konuştu..

Kaynak: BBC Türkçe

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

 

Hindistan ordusundan yerli ve ‘güvenli’ mesajlaşma uygulaması

Hindistan ordusu, “Kendi kendine yeten Hindistan” sloganıyla  yerli ‘güvenli mesajlaşma uygulaması’ geliştirdi.

“Kendi kendine yeten Hindistan” anlamına gelen ‘Atmanirbhar Bharat’ kampanyası kapsamında Hindistan ordusu “İnternet için Güvenli Uygulama (Secure Application for the Internet) adlı güvenli bir mesajlaşma uygulaması üretti.

UÇTAN UCA ŞİFRELEME ÖZELLİĞİ VAR

Hindistan Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, internet üzerinde Android platformlarda oluşturulan bu uygulamanın sesli, yazılı ve görüntülü konuşmaları uçtan uca şifrelediği belirtildi.

Açıklamada, “SAI” uygulamasının, WhatsApp, Telegram, SAMVAD ve GIMS gibi mevcut mesajlaşma uygulamalarına benzediği ve uçtan-uca şifreleme mesajlaşma protokolünü kullandığı duyuruldu. Açıklamada ayrıca, “Yerel servis sunucuları ve kodlama ile ilgili güvenlik özellikleriyle ilgili ince ayarlamalar değerlendiriliyor.” ifadelerine yer verildi.

İki yıl sonra ortaya çıktı: Apple, uçtan-uca şifrelemeden neden vazgeçti?

NEREDE KULLANILACAK?

Bu ihtiyaç ordu yetkililerinin birbirleriyle iletişim kurmak için ticari mobil uygulamaları kullanmasının, güvenliği tehlikeye atacağı endişelerinden kaynaklanıyor. 2020 yılının başlarında Hindistan Ordusu, Facebook, Truecaller, Instagram gibi popüler uygulamaları ve PUBG gibi oyunları, ordu mensuplarının cep telefonlarından silmesine yönelik 89 uygulamayı yasaklayan bir ‘emir’ yayınlamıştı. Bu yasaklamaların, hassas ulusal güvenlik bilgilerinin sızmasını engellemek için tasarlandığı söylenmişti.

Bu uygulama ise, ordu mensupları arasında güvenli iletişim için kullanılacak.

UZMAN KADRO TARAFINDAN İNCELENİYOR

Açıklamada uygulamanın, bilgisayar güvenliği olaylarını ele alan (Computer Emergency Response Team) uzman gruplardan oluşan bilgisayar acil güvenlik ekipleri ve Ordu Siber Grubu (Army Cyber Group) tarafından incelendiği bildirildi. Fikri Mülkiyet Hakları (IPR) başvurusu, altyapıyı NIC’de barındırma ve iOS platformunda çalışma sürecinin şu anda devam ettiği ifade edildi.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz