Etiket arşivi: trol

ABD’deki orman yangını sahte hesaplarca nasıl istismar edildi?

Medium.com’da yayın yapan Digital Forensic Research Lab.  blogunda Amerika Birleşik Devletleri’nin Oregon eyaletinde yaşanan kontrolsüz yangınlarda yalan haberin etkisini ortaya koydu. 

Oregon eyaletindeki yangınlar devam ederken Twitter ve Facebook’ta ortaya çıkan sahte hesap paylaşımları yangınları politize etti. Sahte hesaplar, yangınları sol tandanslı anti faşist örgüt Antifa’nın planladığını ve kundakçılık yaptığını iddia etti.  Bir söylenti ise olayları sağ kanat militan grup Proud Boys ile ilişkilendirdi. Sahte haberlerin yayılması başarılı, etkileri yüksek oldu.  

 TROL HESAPLAR 

Sahte hesapların yarattığı belki de en büyük sorun yetkililerin işlerini hakkıyla yapmalarına engel olmaları oldu, zira yetkililer yangınlara dahale için harcayabilecekleri enerjiyi sahte hesapların yaydığı haberleri yalanlamak ve düzeltmek için harcamak zorunda kaldı. Polis ve şerif hesapları vatandaşların söylentileri yaymamaları için uyarılarda bulundu. 

@ScarsdaleAntifa adlı Twitter hesabının kundaklamaları üstlendiği bir tweetin paylaşılması üzerine Twitter, hesabın sahte olması sebebi ile hesabı kapattı. Hesap sahibinin trollük yapan bir 4chan üyesi olduğu ortaya çıktı. Fakat tweetin ekran görüntüsü hâlâ söylentilerin kanıtı olarak paylaşılmakta.  

MUHAFAZAKAR YETKİLİLERİN PAYLAŞIMLARI

Benzer haberlerin yalnızca troll hesaplar değil, muhafazakar yetkililer tarafından paylaşılması da söylentilerin ateşlenmesinde etkili oldu. Oregon eyaleti için Cumhuriyetçi senato adayı Paul J. Romero, Douglas’ta 6 Antifa üyesinin tutuklandığını, daha fazla kişinin de peşine düşülmesi gerektiğini paylaşmış, iddia Douglas Şerifi resmi hesabı tarafından yalanlamıştı. Buna rağmen senato adayı tweet %100 doğru olmasa da silmeyi düşünmediğini CNN’e açıklamıştı. Sözü geçen paylaşım doğrudan ve dolaylı yollarla 15.000’e yakın etkleşim aldı. 

Muhafazakar aktivist Katie Daviscourt ise Molalla Polis Departmanı’nın paylaştığı ve şüpheli kişilere dikkat edilmesi gerektiğini yazdığı Facebook paylaşımını Twitter hesabında paylaşmış ve bu kişileri Antifa ile ilişkilendirmişti. Molalla Polis Departmanı’nın paylaşımlarının Antifa ile alakalı olmadığını açıklaması üzerine Daviscourt düzeltme yayınlasa da orijinal paylaşımı 3.100 kere paylaşılmışken düzeltme metni yalnızca 71 kere paylaşıldı.  

Daviscourt yine aynı yöntemle Law Enforcement Today’in bir haberini almış ve başlığına bakarak yangınların “koordineli ve planlı” olduğunu iddia etmişti. Haber kanalı bunun üzerine herhangi bir aktivist grubunu yangınlar ile ilişkilendirmediklerini, yalnızca halkı uyarma amacı güttüklerini; bundan dolayı haberin başlığını değiştirdiklerini açıkladı. 

 SAĞ ÖRGÜT DE SUÇLANDI 

Sağcı bir aktivist örgüt olan Proud Boys da yalan haberlerden nasibini aldı. Yine sahte bir Facebook paylaşımında yangınlarla alakalı olarak 5 Proud Boys üyesinin tutuklandığı iddia edilmişti. İddia Medford Polis Departmanı tarafından yalanlandı ve Facebook paylaşımı kaldırdı.  

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

  

Günlüğü 10 dolar olan ‘klavyeli askerler’ demokrasiye tehdit

ABD, 2016 başkanlık yarışına Rus müdahalesini araştırırken, Washington merkezli sivil toplum kuruluşu Freedom House, seçimlere sanal sabotaj konusunda tüm ülkelere uyarı niteleğinde bir rapor yayınladı. “İnternette özgürlük: 2017” adlı rapor, özellikle sosyal medyanın insanların siyasî tercihlerine etki edecek şekilde manipüle edilerek demokratik sürecin zayıflatıldığını vurguluyor.

Rapor, sosyal medyadaki dezenformasyon bombardımanının sadece ABD başkanlık seçimlerinde değil, geçtiğimiz bir yıl içinde sandık başına gidilen Kolombiya, Ekvador, Fransa, Almanya, İtalya, Güney Kore ve İngiltere gibi ülkeler başta olmak üzere 17 ülkede daha seçimleri etkilemek üzere sistemetik olarak kullanıldığını belirtiyor.

Raporda, “Manipülasyon ve dezenformasyon taktikleri, geçtiğimiz yıl en az 17 ülkede yapılan seçimler sırasında vatandaşların liderlerini gerçekçi haberlere ve tartışmalara dayalı olarak seçme yeteneğine zarar vererek seçimlerde önemli bir rol oynadı.” deniliyor. Ancak bilgi kirliliği taktiğinin özellikle hükümetler tarafından kendi ülkelerinde kullanıldığı ifade ediliyor.

İlgili haber>> Uluslararası hukuk açısından Rusya’nın ABD seçimlerine müdahalesi

Freedom House, “Bazı hükümetler, Rusya’nın ABD ve Avrupa’da yaptığı dezenformasyon kampanyaları gibi, menfaatlerini desteklemek ve yurtdışında nüfuzlarını genişletmek için çaba sarf etseler de, çoğu durumda bu yöntemleri kendi sınırları içinde kendi iktidarlarını korumak için kullandı.” diyor. Örgüt, bu çerçevde özellikle Filipinler, Venezuela ve Türkiye’yi zikrediyor.

‘KANAAT ŞEKİLLENDİRME ORDULARI’ İŞBAŞINDA

Dünyadaki internet kullanıcılarının yüzde 87’sinin yaşadığı 65 ülkede internet üzerindeki yasakları ve kısıtlamaları inceleyen rapor, Haziran 2016- Mayıs 2017 dönemini ele alıyor. Buna göre 30 ülkede hükümetler, “seçimlere müdahale etmek, anti-demokratik gündemlerini ilerletmek ve vatandaşlarına baskı uygulamak üzere” sosyal medyayı manipüle etti. Hükümetler bunun için de Freedom House’un ifadesiyle ‘kanaat şekillendirme ordularını’ kullanıyor.

Söz konusu 30 ülkede çok sayıda kişinin, ‘para aldıklarını saklayarak, dijital bilgi platformlarını hükümete destek sağlamak için çarpıttığını, manipüle ettiğini gösteren güçlü bulgular’ mevcut.  Devletler, insanların fikirlerini şekillendirmek, rakiplerine itibar suikastı yapıp kendilerine olan desteği artırmak üzere maaşlı yorumcular ve troller çalıştırıyor, propaganda merkezleri, botlar (tek merkezden kontrol edilen hesaplar) ve yalan haber siteleri oluşturuyor.

İlgili haber>> 100 bin dolar verin, Facebook ile seçim sonucu değişsin!

Raporda, 2016’da 23 ülkede hükümetlerin ‘astroturfing’e (sahte kamuoyu oluşturma) başvurduğu, bu yöntemin son bir yılda daha yaygın hale geldiği kaydedilerek, “Son zamanlarda bu uygulama, sosyal medyayı istismar eden botlar, propaganda üreticileri ve sahte haber kanalları, yüksek görünürlük sağlayan arama algoritmaları ve güvenilir içeriğin içine kusursuz entegrasyon ile daha yaygın ve teknik açıdan sofistike hale geldi.

Bu hızla yayılmakta olan tekniklerin demokrasi ve sivil aktivizm üzerindeki etkileri potansiyel olarak yıkıcı. Yetkililer bu yolla, vatandaşların çoğunun kendi saflarında olduğu şeklindeki sahte algıyı güçlendirerek siyasi muhalefet üzerindeki baskıları meşru gösterebilir, gerçek bir tartışma yapılmaksızın yasalar ve kurumlarda anti demokratik değişiklikleri ilerletebilir.” uyarısında bulunuluyor.

GÜNLÜĞÜ 10 DOLARA KLAVYELİ ASKER

Raporda çeşitli ülkelerden manipilasyon taktiklerine yer veriliyor.  Örneğin Filipinler lideri Rodrigo Duterte’nin devlet başkanlığı seçimlerini kazandığı geçen yılki sandık yarışında “bir klavye ordusu” kurduğu aktarılıyor. Günlük 10 dolara çalışan bu klavyeli askerlerin, Duterte’nin seçimi kazanması için sosyal platformları manipüle ettiğine işaret ediliyor. Bu ‘ordu’nun, seçim sonrasında da Duterte’nin uyuşturucu satışına karşı giriştiği kanlı mücadeleye destek verdikleri  anlatılıyor.

“TÜRKİYE’DE 6 BİN KİŞİLİK MAAŞLI TROL”

Freedom House’un bir diğer örneği ise Türkiye’den. Raporda, “Türkiye’de iktidar partisi  sosyal medyada tartışmaları manipüle etmek, gündemi yönlendirmek ve muhaliflere karşılık vermek için 6 bin kişi tuttu.” deniliyor.

SUDAN’DA ‘SİBER CİHATÇI’LAR

Freedom House, Sudan’da ise hükümetin daha direkt bir yaklaşım benimsediğini söylerken, “Hükümet politikalarına destek vermek ve eleştirel gazetecileri jurnallemek için sahte hesaplar oluşturmak üzere istihbarat teşkilatı içinde özel bir birim kuruldu.” bilgisine yer veriyor. Bu birimdeki kişilere ‘siber cihatçılar’ denildiğini yazıyor.

Freedom House’un “İnternette Özgürlük” projesinin direktörü Sanja Kelly, son dönemde hükümetlerin artan oranda sosyal medyayı manipüle etmeleri konusunda önemli uyarılarda bulunuyor.

Bu tür müdahalelerin internetin ‘özgürleştirici teknoloji’ nosyonuna yönelik büyük bir tehdit olduğunu vurgulayan Kelly, “Hükümetler şimdi muhalefeti bastırmak ve anti-demokratik gündemlerini ilerletmek için sosyal medyayı kullanıyor. Zor olan sadece bu manipülasyonu algılamak değil, web sitesi engelleme gibi diğer sansür türlerine göre mücadele edilmesi de zor. Çünkü dağınık ve bunu yapmak için de çok sayıda insan ve bot istihdam ediliyor. Sosyal medya üzerinden hükümet politikalarına taban desteği sağlanması, rejimin kendisini onayladığı, bağımsız grupları ve sıradan vatandaşları dışarıda bıraktığı kapalı bir döngü oluşturuyor.” uyarısını yapıyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz