Etiket arşivi: tiktok

Tartışmaların odağındaki şirket TikTok hangi verileri topluyor?

ABD Başkanı Donald Trump’ın bir Amerikan firmasının satın almaması halinde TikTok uygulamasını ülkede yasaklayacağını duyurdu.

Peki uygulama, dünya çapında milyonlarca insanın ilgisini çekmeyi nasıl başardı?

Adele’in “Someone Like You” şarkısının kırmızı jelibon ayılara söyletildiği video dünya çapında milyonlarca insana ulaştı.

Aralık 2018’de yayımlanan aptalca, sevimli ama izlenebilir olan bu video acemi video uygulaması TikTok’a, milyonlarca pazarlama bütçesinden daha fazlasını hediye etti. Videonun diğer sosyal medya ağlarında da kısa sürede yayılması da cabası tabii.

Dünya o andan itibaren TikTok için gözlerini açtı. Ardındansa milyonlarca genç ve yaratıcı seyirci uygulamayı kullanmaya başladı.

ABD ordusunda TikTok yasağı

GARAJDA DOĞMADI

TikTok, diğer popüler sosyal medya ağlarının bilindik hikâyesinden daha farklı bir geçmişe sahip. Ebeveynlerinin garajında hayata geçirilen bir yazılımdan farklı.

Aslında hayatına üç farklı uygulama olarak başladı.

İlki Şangay’da başlatılan Musical.ly adlı bir uygulamaydı. Güçlü bir pazarda ABD’li iş bağlantıları olan ve sağlıklı bir kitleye sahip uygulamanın temelleri 2014 yılında atıldı.

2016 yılında Çinli teknoloji devi ByteDance, Çin’de Douyin adlı benzer bir hizmet başlattı. Bir yıl içinde Çin ve Tayland’da 100 milyon kullanıcıya sahip oldu.

ByteDance bu büyümeyle birlikte farklı bir marka altında genişlemek istedi. Böylece, 2018’de Musical.ly’yi satın aldı. Yeni uygulamanın adı da TikTok oldu ve uygulamanın küresel çaptaki büyüyüşünün ilk adımları atıldı.

ABD ve Çin arasında veri savaşı kızıştı: TikTok’a ulusal güvenlik soruşturması

ALGORİTMASI OLDUKÇA GÜÇLÜ

TikTok’un sırrı, müzik kullanımında ve kullanıcıların hangi içeriği görmek istediğini öğrenen olağanüstü güçlü algoritmasında yatıyor. Bu açıdan TikTok diğer pek çok uygulamaya göre daha hızlı.

Kullanıcılar videolarını çekerken geniş bir şarkı, filtre ve klip veri tabanından dudak hareketlerini uydurmaya kadar pek çok seçeneğe sahip.

TikTok, Lil Nas X’in ‘Old Town Road’ ya da Curtis Roach’un ‘Bored in the House’ gibi şarkılarına çekilen kliplerinin ilham kaynağı oldu.

Hatta BBC’nin koronavirüs haberlerinde kullandığı melodi dahi viral haline geldi.

Uygulamayı kullananlarının çoğu genellikle vaktini ‘Sizin İçin’ sayfasında geçiriyor. Bu sayfa, kullanıcı deneyimlerinden yola çıkan bir algoritma ile kullanıcıların neleri beğeneceklerini tahmin ettiği videoları gösterdiği yer.

Algoritma ayrıca viral olabileceğini düşündüğü içeriği de öne çıkarıyor. Fikir ve içerik iyi ise, içerik oluşturucunun takipçi sayısına bakmaksızın videoyu hızlı bir şekilde dolaşıma sokuyor.

Hoşlandıkları içerik türleriyle bir araya gelen TikTok toplulukları da ortaya çıktı.

LGBTİ ve fenomen olmayan içerik oluşturucuları da dahil olmak üzere pek çok kullanıcı, uygulamada kendileri gibi düşünen insanlara yönelik bilgilendirici ve eğlenceli içerikler üretiyor.

TikTok’un kardeş uygulaması Douyin de TikTok gibi hızlı bir şekilde büyüdü.

Geçen yıl Temmuz ayında iki uygulamanın da dünya çapında hali hazırda bir milyar indirme sayısı vardı. Uygulamaları indirenlerin 500 milyonu aktif kullanıcıydı.

2020’ye gelindiğinde ise iki milyar indirme ve yaklaşık 800 milyon aktif kullanıcıya ulaştılar.

Zoom, veri ihlali ve veri gizliliği açısından ne kadar güvenli?

DİPLOMASİNİN MERKEZİNE OTURDU

Uygulamanın hızlı büyümesi politikacıların da gündemine girdi. Bu gündemden çıkan soru ise “Bir Çin uygulamasının bu kadar hızlı bir şekilde modern yaşamın büyük bir parçası olması ne anlama geliyordu” oldu.

Suçlamalar doğrulanmamış olsa da, Hindistan ve ABD’nin TikTok’un, kullanıcılardan Çin hükümeti tarafından casusluk için kullanılabilecek hassas veriler topladığı konusunda endişeleri var.

İki ülke tarafından Çin menşeili büyük girişimlerin, iktidardaki Çin Komünist Partisi’ne karşı sorumlu, gizli bilgiler toplamakla görevlendirilen bir “hücre” olduğu iddia edildi.

Hindistan ilk olarak Nisan 2019’da pornografik görüntüleri yaydığı gerekçesiyle TikTok’u yasakladı. Mahkeme, AppStore ve Google Play’den TikTok’un kaldırılmasını emretse de bu karar daha sonra temyizde düşürüldü.

ABD hükümeti ise 2019’un sonlarında, Demokrat ve Cumhuriyetçi Kongre üyelerinin uygulamanın bir risk oluşturduğunu öne sürmelerinin ardından platform hakkında ulusal güvenlik incelemesi başlattı.

Daha yakın bir tarihte ise ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, TikTok’un “Çin Komünist Partisi’ne doğrudan veri aktaran” bir dizi Çinli uygulama arasında olduğunu iddia etti.

İngiltere Enformasyon Ofisi ve Avustralya istihbarat ajanslarının uygulamayı inceledikleri bilinse de söz konusu kurumların uygulamayı ne için araştırdıklarını açıklamadı.

Burada ülkeler arası diplomasilerde de her şeyin çok iyi olmadığını; ABD’nin ticari ilişkiler konusunda; Hindistan’ın sınır çatışmaları sebebiyle; İngiltere’nin ise Hong Kong’taki güvenlik yasalarına karşı çıkışı sebebiyle Çin ile ilişkilerinin kötü olduğunu hatırlatmak gerekir.

UYGULAMA HANGİ VERİLERİ TOPLUYOR?

TikTok’un verilerle tam olarak ne yaptığı bir tartışma konusu. Gizlilik politikasından, elde ettiğimiz bilgilere göre uygulamanın kullanıcılarından şu verileri topladığını biliyoruz:

  • Hangi videoların izlendiği ve yorumlandığı
  • Konum verileri
  • Telefon modeli ve işletim sistemi
  • İnsanlar yazarken tuş basışlarındaki ritimleri

Uygulamanın, tıpkı Reddit, LinkedIn ve BBC News uygulamaları gibi, kopyala yapıştır verilerini de okuyabildiği keşfedildi. Ancak buradan olumsuz bir sonuç çıkarılmadı.

Çoğu kanıt, TikTok’un veri koleksiyonunun Facebook gibi diğer veriye açık sosyal ağlarla karşılaştırılabilir olduğuna işaret ediyor.

Bununla birlikte, ABD merkezli rakiplerinin aksine, TikTok, veri toplama ve akışıyla ilgili bazı korkuları hafifletmek için benzeri görülmemiş bir şeffaflık seviyesi sunmaya istekli olduğunu söylüyor.

Kevin Mayer

Amerikalı eski bir Disney yöneticisi de olan TikTok’un yeni CEO’su Kevin Mayer, uzmanların algoritmalarının arkasındaki kodu incelemesine izin vereceğini söyledi. Bu açıklama, yazılım endüstrisinde veri ve kodun sıkı bir şekilde korunduğunu hesaba kattığımızda son derece önemli.

 

 

Tartışmalar bununla da son bulmuyor. Endişeler sadece hangi verilerin toplandığıyla ilgili değil; aynı zamanda Çin hükümetinin ByteDance’ı verileri teslim etmeye zorlayabileceği ile de bağlantılı.

Aynı endişeler Huawei için de gündeme gelmişti.

Çin’de 2017 yılında hazırlanan Ulusal Güvenlik Kanunu, herhangi bir kuruluşu veya vatandaşı “devletin istihbarat çalışmasını desteklemeye ve işbirliği yapmaya” zorlamakta.

Ancak Çinli telekom devi Huawei gibi TikTok yönetimi de böyle bir talebin gelmesi noktasında cevaplarının kesinlikle “Hayır” olacağını açıkladı.

“Uygurların toplandığı kamplarda gözetim sistemi kurdu” iddiası Huawei’nin başını derde soktu

SOSYAL AKTİVİZM VE SANSÜR

Diğer bir endişe ise sansür olasılığı üzerinde toplanıyor. TikTok, birçok gencin sosyal aktivizm içeriğini paylaşmak için başvuracağı ilk platformlardan birisi. Bu sebeple uygulamanın kamusal tartışmaları etkilemek için kullanılmasından endişe ediliyor.

TikTok, Mayıs ayında ABD’de George Floyd’un öldürülmesinin ardından dünya çapında başlayan #BlackLivesMatter (Siyahların Yaşamı Değerlidir) protestolarında bu etiketi bir trend olarak kullanıcılarına sundu. Ancak siyah kullanıcıların videolarını öne çıkarmadığı yönünde de eleştiri oklarının hedefi olmaktan kaçamadı.

TikTok’un algoritması, içeriğin seçilme şekli için ilk kez eleştirilmiyor.

The Intercept tarafından hazırlanan raporda, TikTok moderatörlerinin “çirkin ve fakir” sayılan kimselerin içeriklerinin önceliklerini azalttığını vurguladı.

Geçen yıl İngiliz Guardian gazetesi ise TikTok’un Tiananmen Meydanı protestolarının görüntüleri ve Tibet bağımsızlık talepleri de dahil olmak üzere siyasi olarak hassas kabul edilen birçok materyali sansürlediğini bildirdi.

Amerikan Washington Post gazetesi de uygulamanın Çin’deki moderatörlerin videoların onaylanıp onaylanmadığına dair nihai bir açıklama yapmasını istedi.

ByteDance, bu tür talimatların aşamalı olarak kaldırıldığını söyledi. Ve moderatörlerinin Pekin yönetiminden bağımsız olduklarının altını çizdi.

Microsoft, Uygur Türkleri için veritabanını sildi

Tüm bu tartışmaların ötesinde, Microsoft’un TikTok’un ABD operasyonlarını satın alma olasılığı üzerinde yapılan tartışmalar, uygulamanın yıllar içindeki en önemli teknoloji ürünlerinden biri olduğunu gösteriyor.

TikTok 25 yaşından küçükler için bir buluşma yeri olarak ortaya çıkarken, Twitter ve Instagram gibi uygulamalar genellikle daha yaşlı kullanıcılar için görülüyor.

Ancak seslerini duyurmak için TikTok’u kullananlar, uygulamanın ülkelerinde yasaklanma olasılığının kendileri için büyük bir kayıp olacağını söylüyor.

TikTok’un yasaklanma olasılığı kullanıcılar için TikTok’un rakipleri Byte ve Triller’a yönelik ilgiyi boş bir gemide yer kapmak için artırdı.

Ama görünüşe göre, birçok kullanıcı TikTok’ta son ana kadar devam edecek – eğer o an gelirse.

KAYNAK: BBC TÜRKÇE

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

 

Sosyal medya yasası meclisten geçti: “Dislike” atan “dislike”landı mı?

Türkiye, çevrimiçi sosyal ağlarda işlenen suçlarla mücadele amacıyla  uluslararası sosyal medya şirketlerine yönelik yeni düzenlemeler getiren yasayı 1 Ekim’de yürürlüğü koyuyor.

Twitter, Facebook gibi milyonlarca kullanıcısı olan sosyal medya şirketlerine, bir dizi yükümlülük ve yaptırım öngören yasa teklifi TBMM Genel Kurulu’nda, bazı maddelerin yürürlük tarihinin ertelenmesini meclis tatile girmeden saatler önce kabul edildi.

Sosyal medya şirketlerine benzer sorumluluklar yükleyen yasa Almanya’da da kabul edilmişti.

Kamuoyunda tartışma yaratan 9 maddelik sosyal medya düzenlemesi TBMM’de sabah 07.00’ye kadar süren görüşmelerinin ardından kabul edildi. Ardından da TBMM 1 Ekim’e kadar tatile girdi. Kamuoyu tarafından yeterince tartışılmadığı için eleştirilen yasa, Almanya’da teklif edildikten 2 sene sonra yasalaşmıştı.

TEMSİLCİLİK ZORUNLULUĞU

Yasanın sosyal ağ şirketlerine getirdiği sorumlulukların başında Türkiye’de bir temsilcilik bulundurma zorunluluğu geliyor. Temsilcinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması gerekiyor. Türkiye’de temsilci bulundurmayan şirketlere aşamalı olarak artan para cezasından, %90 oranında bant daraltmaya kadar giden cezalar verilebilecek.

KULLANICININ PORT BİLGİSİ DE İSTENECEK

Kabul edilen bir başka önergeyle de taraflara ilişkin IP adresi, verilen hizmetin başlama ve bitiş zamanı, yararlanılan hizmetin türü, aktarılan veri miktarı ve varsa abone kimlik bilgilerini içeren “trafik bilgisi” tanımına “port bilgisi” de eklendi.

Bu düzenlemeye gerekçe olarak aynı IP adresinin, aynı zaman aralığında farklı kullanıcılara tahsis edilmesi nedeniyle, kullanıcıyı ayırt edebilmek ve böylece olası mağduriyeti önlemek gösterildi. Böylece suç unsuru teşkil eden sosyal medya içeriklerini oluşturan, yayınlayan ve paylaşan internet kullanıcıların yukarıda sayılan bilgileri sosyal ağ şirketlerinden istenebilecek. Yasa da yapılan tanımlamaya göre sadece sosyal medya şirketleri değil aynı zamanda WhatsApp gibi içerik paylaşılabilen iletişim uygulamaları da bu düzenlemenin kapsamı içerisine giriyor.

HÜKÜMET MUHATAP İSTİYOR

İktidar partisi AKP, yasal düzenlemeye gerekçe olarak, internet kullanıcılarının kişisel başvurularında veya kamu kurumlarının bildirimlerinde yaşanan zorlukların aşılması için sosyal ağ sağlayıcılarla muhataplık ilişkisi kurulmasını gösteriyor.

Muhalefet partileri ise bu düzenlemeyi, sosyal medyaya yeni bir sansür amacı taşıdığını ve düşünce özgürlüğünün önüne yeni engel olarak görüyor.

YKS VİDEOSU NE KADAR ETKİLİ OLDU?

Düzenlemenin sosyal medyada yaşanan ve kontrol edilemeyen olayların ardından gelmesi dikkat çekiyor. HDP’nin eski eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’a ve birkaç gün sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni doğum yapan kızı Esra Albayrak’a yönelik çirkin ifadeler yer alan sosyal medya postları atılmıştı. Toplumun geniş kesimleri tarafından kınanan paylaşımları yapanlar gözaltına alınmıştı.

YKS öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sınava girecek gençlerle yaptığı sosyal medya yayını sırasında kullanıcıların ‘OyMoyYok’ hashtagi kısa süre içerisinde oldukça fazla sayıda kişi tarafından paylaşılmış daha sonra yayın yorumlara kapatılmıştı. Söz konusu video YouTube’da 400 binden fazla dislike almıştı.

Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, 1 Temmuz günü yazdığı yazıda “Gençler, şimdiden uyarayım dislike atan dislike’lanır” ifadesini kullanmış; bu Z kuşağının 6. duyu organı haline gelmiş sosyal medya araçlarına yönelik bir kısıtlama habercisi olarak yorumlanmıştı.

YASA KİMLERİ KAPSIYOR?

“İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Yasa’da değişiklik yapılıyor ve yasaya “sosyal ağ sağlayıcı” adı altında yeni tanım ekleniyor.

Buna göre, kullanıcıların internet ortamında sosyal etkileşim amacıyla metin, görüntü, ses, konum gibi içerikleri oluşturmalarına, görüntülemelerine veya paylaşmalarına imkan sağlayan gerçek veya tüzel kişiler, sosyal ağ sağlayıcı olarak tanımlanıyor.

Günlük yaşamda “sosyal medya” olarak adlandırılan, Twitter, Facebook, Instagram, Tiktok, YouTube, WhatsApp gibi sosyal medya kuruluşları bu kapsama giriyor.

NASIL UYGULANACAK?

Bireyler, özel yaşamın gizliliğinin ihlali, hakaret, nefret suçu, iftira gibi kişilik haklarına yönelik saldırılar nedeniyle, sosyal ağ sağlayıcılara başvurarak, sadece mağduriyetin engellenmesine dönük içeriğin kaldırılmasını veya erişimin engellenmesini isteyebilecek.

Sosyal ağ sağlayıcı 48 saat içinde bu başvurulara olumlu ya da olumsuz yanıt vermek zorunda olacak, olumsuz yanıt verilmesi halinde gerekçelerini belirtmek durumunda olacak.

UNUTULMA HAKKI DA GELİYOR

Düzenlemeyle kişilik haklarına saldırı, iftira, hakaret gibi nedenlerle içeriğin engellenmesi veya çıkarılmasının yanı sıra “unutulma hakkı” da kullanılabilecek.

Bu durumda kişilerin isminin geçtiği ve “kişilik haklarına saldırı” olarak nitelendirdiği paylaşımlar, Google gibi arama motorlarında görünmeyecek, yani tümüyle silinecek. Geçtiğimiz günlerde Kişisel Verileri Koruma Kurulu da benzer bir karar duyurusu yayınlamıştı:

UNUTULMA HAKKI İSTEYEN VATANDAŞ KVKK’YA BAŞVURABİLECEK

Temsilci bulundurmamanın yaptırımı ne olacak, nasıl uygulanacak?

Temsilci bulundurma ve bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyen sosyal ağlara, para cezası, reklam yasağından, internet hızının yüzde 90’a kadar daraltılmasıyla, “fiilen” erişilmesini engellemeye kadar kademeli yaptırımlar uygulanacak.

Buna göre temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcısına, BTK tarafından bildirimde bulunulacak. Bildirimden itibaren 30 gün içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde sosyal ağ sağlayıcıya BTK tarafından, önce 10 milyon lira idari para cezası verilecek.

Verilen idari para cezasının tebliğinden itibaren 30 gün içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde, 30 milyon lira daha idari para cezası verilecek.

İkinci kez verilen idari para cezasının tebliğinden itibaren 30 gün içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde ise Türkiye’deki gerçek ve tüzel kişilerin sosyal ağ sağlayıcılarına reklam vermesi yasaklanacak.

İnternet hızı düşürme kararı nasıl verilecek?

Reklam yasağı kararının verildiği tarihten itibaren 3 ay içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde ise BTK, sosyal ağ sağlayıcısının internet trafiği bant genişliğini önce yüzde 50 daraltacak, yani internet hızını düşürecek. Ancak 30 gün içinde yine temsilci atanmazsa, BTK, internet hızını yüzde 90’a kadar düşürme talebiyle, yasayla yetkili kılınan sulh ceza hakimliğine başvurmak zorunda.

Hakim bu başvuru üzerine, yüzde 50’den az, yüzde 90’dan fazla olmayacak şekilde internet hızını düşürme kararı verebilecek. Kararın gereği, 4 saat içinde erişim sağlayıcıları tarafından yerine getirilecek.

Cezalar nasıl kaldırılacak?

Temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünün yerine getirilmesi halinde, verilen idari para cezalarının dörtte biri tahsil edilecek, reklam yasağı kaldırılacak ve hakim kararları kendiliğinden hükümsüz kalacak.

İnternet trafiği bant genişliğine yapılan müdahalenin sona erdirilmesi için erişim sağlayıcılara, BTK tarafından bildirimde bulunulacak.

Yasada, temsilci bulundurma zorunluluğuna ilişkin yürürlük maddesi Ekim ayına ertelendiği için bu yaptırımlar da 1 Ekim’den itibaren uygulamaya konulacak.

VERİLERİN TÜRKİYE’DE DEPOLANMAMASININ CEZASI YOK

Yasanın tartışmaları maddelerinden birisi de, “Türkiye’den erişimi günlük 1 milyondan fazla olan yurtiçi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıların Türkiye’deki kullanıcıların verilerini Türkiye’de barındırma yönünde gerekli tedbirleri alır” hükmü. Ancak bu tedbirlerin ne olacağı yasada net olarak belirtilmediği gibi, verilerin getirilmemesi halinde herhangi bir yaptırım öngörülmüyor.

Ankara’dan veri yerelleştirmede önemli adım: Google sunucularını Türkiye’ye taşıyor

RAPOR ZORUNLULUĞU NEDİR?

Yasa, sosyal ağ sağlayıcılarına, özel yaşamın gizliliğini ihlal dahil, sakıncalı içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi başvurularına ilişkin, 6 ayda bir istatistiksel ve kategorik bilgileri içeren raporları 6 ayda bir BTK’ya bildirme ve sitelerinde yayınlama zorunluluğu getiriyor.

Yasa gereği ağ sağlayıcılar ilk raporu Haziran 2021’de BTK’ya bildirecek.

1 MİLYON LİRAYA KADAR PARA CEZASI

Mevcut yasada yer alan yer sağlayıcılara dönük para cezaları artırıldı. Bu kapsamda aynı zamanda birer yer sağlayıcı olan sosyal medya kuruluşlarına, yer sağlayıcılık bildiriminde bulunmamaları halinde, BTK Başkanı tarafından 100 bin liradan 1 milyon liraya kadar para para cezası verilecek.

BTK Başkanı tarafından, içeriğin yayından kaldırılması, erişimin engellenmesi, özel yaşamın ihlali nedeniyle erişimin engellenmesi yükümlülüğü başvurusunu 48 saatte yanıt vermeyen sosyal ağlara, 5 milyon lira, içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararlarını uygulamaması halinde ise 10 milyon lira idari para cezası verilecek.

Söz konusu idari para cezasını gerektiren ihlallerin bir yıl içinde her tekrarında, bir kat artırılacak.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

 

Çin’in amacı 5G’den sosyal medyaya her şeye hükmetmek, peki başarabilecek mi?

Huawei’in yükselişinin ardından TikTok ile ‘sosyal platformlarda ben de varım’ diyen Çin, teknolojide dünya lideri olma hedefine ulaşacak mı? CNET.com ‘Generation China’ adını verdiği bir haber çalışması ile Çin’in Huawei ve TikTok gibi oyuncularla teknolojinin en büyük gelişme alanlarında nasıl pozisyon belirlediğini masaya yatırıyor.

Koronavirüs’le darbe yemiş ekonomik bir güç merkezi. Önemli bir ticaret ortağı. Rekabetçi bir tehdit unsuru. Vatandaşlarını sansürlemeye ve insan haklarını ihlal etmeye girişen otoriter bir hükümet. Çin, kime veya ne zaman sorduğunuza bağlı olarak birçok etikete sahip olan bir ülke. Ancak net olan bir şey var ki, dünyanın en kalabalık ve ikinci en büyük ekonomisi olan bu ülke statükoyu arttırma potansiyeline sahip bir teknolojik güç merkezi haline gelmekte.

Pentagon’da alarm: Binlerce çalışan şüpheli Çin malı elektronik cihaz satın almış

ABD – ÇİN GERGİNLİĞİNİN MERKEZİNDE TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİ VAR

Bir zamanlar yalnızca sadece bir emtia malları üreticisi olan Çin, son yıllarda kendisini elektrikli araçlardan akıllı telefonlara ve 5G ekipmanlarına kadar her şeyin dahil olduğu yüksek teknoloji ürünleri tedarik eden bir güce dönüştürme misyonu taşıyor. Bu ‘Made in China  2025’ adını taşıyan bir planın parçası ve bu başlık diğer ülkelerde endişeye yol açtığından artık nadiren zikrediliyor. Nihai hedefin ise, Beyaz Saray’ın “sadece ABD ekonomisini değil, küresel ekonomiyi de tehdit ettiğini” öne sürdüğü bir hamle olan, çeşitli teknolojik alanlarda Batı’yı yakalamak ve sonunda onu geçmek için ülkenin tüm kaynaklarını kullanmak.” olduğu biliniyor.

REKABETİN OLDUĞU KADAR İŞBİRLİĞİNİN DE OLDUĞU ALANLAR VAR

Çin’in yükselen gücü endişe yaratıyor zira uzmanlar ülkenin Trump yönetimi ile Çin hükümeti arasında yıllardır süren ticari anlaşmazlığı körükleyen hedeflerine ulaşmak için siber casusluktan, tersine mühendisliğe ve fikri mülkiyet hırsızlığına kadar her şeye bel bağlamış durumda olduğunu söylüyor. Dünyanın en büyük akıllı telefon üreticisi Huawei’in, ABD hükümeti tarafından dışlanmasının sebebi de bu. Manşetlerde de sık sık görüldüğü üzere Huawei ve TikTok gibi Çin’e ait diğer oyuncular da ABD’nin artan incelemelerine tabi durumda.

Zoom, veri ihlali ve veri gizliliği açısından ne kadar güvenli?

Çin’in çalışmalarını sekteye uğratan şey ise, dünyanın geri kalanını tahrip etmeden önce Çin’in önemli kısımlarında hayatı durduran koronavirüs oldu. Toplam ölü sayısının 130 bine ulaştığı ABD’nin yeni vakalarla hala baş edememiş olması, önümüzdeki aylarda yeni teknolojilere yapılacak yatırımın ne şekilde olacağı konusunu gündeme getiriyor.

TikTok’un yükselişi Çin’i ilk kez sosyal medyada küresel bir oyuncu haline getirirken, ABD’nin söz konusu platformu yasaklamayı dahi düşünmesi önümüzdeki dönemi ilginç bir hale getireceği kesin.

Gartner’ın analisti Sandy Shen’e göre yapay zeka ve 5G alanlarında rekabet olduğu kesin ancak bir çok alanda da işbirliği mevcut ve çok uluslu şirketlerin yerel halkın küresel projeler katkı sağladığı Çin’de araştırma merkezleri ve laboratuvarları bulunuyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

 

ABD ve Çin arasında veri savaşı kızıştı: TikTok’a ulusal güvenlik soruşturması

ABD hükümeti dünyada her geçen gün kullanıcı sayısı artan video blog uygulaması TikTok’un sahibi ByteDance şirketine yönelik ulusal güvenlik soruşturması başlattı.
Reuters’da yer alan özel habere göre, soruşturmanın odağında ByteDance’ın 1 milyar dolar karşılığında Musical.ly adlı uygulamayı satın alması bulunuyor. Çinli şirket 1 milyar dolarlık satın almayı iki sene önce sonuçlandırmış olsa da, ABD’li siyasiler ByteDance’ın kişisel verileri nasıl muhafaza ettiği ve siyasi olarak hassas içeriklere sensor uygulayıp uygulamadığının ortaya çıkartılması için bir süredir çağrıda bulunuyordu.
Beyaz Saray, yayınladığı başkanlık emriyle Huawei’yi ABD’li şirketler için kara listeye almıştı. Böylece ABD’li şirketlerin Huawei ile iş yapması engelleniyordu. Fakat son aylarda karşılıklı atılan adımlar ile Huawei’ye yönelik sert duruşta yumuşama sinyalleri geldi.
ABD ve Çin arasında önce Çinli telekomünikasyon şirketleri ZTE ve Huawei’yi etkileyen ticaret savaşının devam ettiği bir dönemde TikTok’un sahibi olan şirkete yönelik başlatılan soruşturmayı ABD’deki Yabancı Yatırımlar Komitesi yürütecek. Kısa adı CFIOS olan komitenin görevi milli güvenlik riski taşıyan yabancı yatırımları incelemek. ByteDance’in Musical.ly satın almasında CFIOS’tan herhangi bir izin alınmadığının belirtildiği haberde, böyle bir durumda Komitenin soruşturma hakkının doğduğu ifade edildi.
TikTok’un ABD’de 26.5 milyon aktif kullanıcısı bulunuyor. Özellikle Amerikan gençliği arasında yaygın olan uygulamayı kullananların yüzde 60’ını 16-24 yaş arasındaki nüfus oluşturuyor. Konuyla ilgili bilgi sahini olan uzmanlar, CFIUS ile ByteDance arasında görüşmelerin başladığı bilgisini verdi. TikTok sözcüsü yaptığı açıklamada, Amerikan yönetici ve kullanıcılarının güvenini kazanmanın kendileri için en yüksek öncelik olduğu belirtilirken Kongre ile birlikte çalışma konusunda kararlı oldukları ifade edildi.
Geçtiğimiz hafta iki senatör, TikTok hakkında ulusal güvenlik soruşturması açılması için istihbarat yetkililerini göreve çağırmıştı. Senatörler Chuck Schumer ve Tom Cotton video paylaşım platformunun kullanıcı verilerini topladığından ve Çinli şirketin Amerikalı kullanıcıların gördüğü içerikleri sansürlemesinden endişe duyduklarını ifade etmişlerdi. TikTok ABD’li kullanıcıların verisinin ABD’de depolandığını ileri sürse de, ByteDance’in Çin yasalarına göre hareket ettiği biliniyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz