Etiket arşivi: siber savaş

ABD Siber Ordusu saldırılara mı başlayacak?

Kurulduğu ilk yıllarda ABD Savunma Bakanlığı’nın ağlarını koruma misyonuyla hareket eden fakat zamanla taarruzi siber operasyonlar yapabilecek kapasiteye gelen ABD Ordusundaki Siber Komutanlığın geleceği ile ilgili tartışmalar artarak devam ediyor. Politoco dergisinde konuyla ilgili çıkan yazıda, bu ay onaylanan savunma bütçesinde siber komutanlığa ciddi şekilde yatırım yapıldığına dikkat çekildi. Bütçede 68 milyon doların gizli operasyonlara, 14 milyon doların ise Hava Kuvvetleri’nin taarruzi siber operasyonları için ayrıldığının altı çizildi. ABD’de birçok politikacının ayrılan bütçeye rağmen Siber Komutanlığın yaptığı işlerden tatmin olmadığı ve artık ordunun bilgisayar ağlarının savunmasının ötesine geçerek daha fazla operasyon yapmasını istedikleri belirtiliyor.

Fakat bu konudaki belirsizlik devam ediyor. Elindeki siber araçları nasıl kullanacağı, sadece saldırılara mı cevap vereceği yoksa ilk saldıran olmasının mümkün olup olmadığı gibi sorular henüz yanıtsız kalıyor. Politico’ya konuşan güvenlik kaynaklarına göre, Pentagon’da siber silahların kullanımına ilişkin detaylı bir angajman çalışması yapılıyor. Yazıda Keith Alexander’ın emekliliğinden sonra NSA ve CybCom’un ayrılması söz konusu olsa bile, Beyaz Saray’ın bu iki kurum arasındaki bağlantıyı tamamen kesme niyetinin bulunmadığına da yazıda değinilmiş.

 

F-35 projesinde yeni hedef ‘sinyalle hackleme’

ABD ordusunun geleceğin projesi olarak tasarladığı F-35 uçaklarında sinyal üzerinden düşman sistemlerine sızılması üzerinde çalışmalar yapıldığı öğrenildi.

Savunma sanayi haberlerinin yayınlandığı bir Amerikan internet sitesinde yer alan haberde F-35’lerin düşman kuvvetlerine ait radarlara sinyaller üzerinden sızarak karşı tarafın sistemlerini hacklemesi de hedefleniyor.

Özel sektör genel olarak kötü niyetli insanların siber alanda zararlı faaliyetler yapmasının önüne geçme konusunda alınacak önlemler üzerinde duruyor. Fakat güvenlik ile ilgili kurumlar için önleyici hamlelerden ziyade mevcut sistemlerin korunmasına önem verilmesi gerekiyor. Örneğin hava ve deniz kuvvetlerinin sinyal sistemlerinin hepsi ağlara bağlı olan bilgisayarlar ile çalışıyor. Düşmanın bilgisayarla yönetilen sinyal sisteminden diğer sistemlere yönelik virüs gönderilmesi ihtimali ortaya çıkıyor. Bu durumda sistemin internete bağlı olması gerekmiyor. Bu durumdan hareketle ABD’de geliştirilen F-35 tipi uçakların sadece füze ve bomba atması değil aynı zamanda radar sistemlerinden bilgisayar ağlarına ulaşabilecek virüs gönderme yeteneğinin de kazandırılması için çalışmalar yapılıyor.

ABD Hava Kuvvetleri siber gücünü arttırmak için gelecek yıl personel sayısını yüzde 15 üzerinde arttırmayı planlıyor. İstihdamın yüzde 20’si sadece özel sektör üzerinden karşılanacak. Hedefe ulaşılması için yeni çalışanın alınmasının yanı sıra mevcut personelin eğitilmesi de planlanıyor.

İran Siber Ordusu Komutanı Ahmedi’nin öldürülmesine dair birkaç not

 

3 Ekim Perşembe günü dünyanın saygın medya kuruluşları İran Devrim Muhafızlarının Siber Komutanı Mücteba Ahmedi’nin öldürüldüğü haberini son dakika olarak geçti. Vücudundan çıkan iki kurşun (birinin yakın mesafeden sıkıldığı belirlenmiş) olayın bir suikast olduğu şüphesini güçlendiriyor.

Konuyla ilgili dikkat çeken bir kaç not paylaşmak gerekirse, ilk olarak böyle bir hadisenin ABD ve İran arasındaki gerginliğin son yılların en düşük seviyesinde seyrettiği bir dönemde gerçekleştiğini söyleyebiliriz. İran’ın yeni ılımlı lideri Hasan Ruhani ve ABD Başkanı Barack Obama bir telefon görüşmesi yapmış ve nükleer krizin çözümü adına önemli bir adım olarak nitelenmişti.

İkinci ve bence daha önemli bir durum ise, bu suikastın aslında siber alanın tıpkı kara, hava, deniz ve uzay gibi bir savaş alanı olarak görüldüğünün tescil edilmesi ve dikkate alınmasıdır. ‘Siber dünyadaki tehditler abartılıyor mu?’ sorusu hala akademisyenler tarafından tartışılsa da, bazı güç gruplarının siber alanı ciddiye alarak operasyon yaptıkları bu suikastle en güçlü şekilde onaylanmış oldu.

Üçüncü not: Suikastla ilgili verilen haberlerde İran’ın hassas projelerde çalışan birkaç bilim adamının daha suikastla öldürüldüğü bilgisinin hatırlatıldığını gördük. Ülkenin balistik füze üretiminden sorumlu bilim adamı ile 5 nükleer uzman geçtiğimiz 6 yılda öldürüldü. Üstelik suikastların birkaçında tıpkı Ahmedi’nin öldürülmesinde olduğu gibi motosikletli saldırganlar görüldü. Fakat bu zamana kadar İran’ın üst düzey bir askeri yetkilisine yönelik başarılı bir suikast olmamıştı.

2013 yılının başında NATO tarafından hazırlanan ve siber savaşın uluslararası hukuk boyutunu ele alan Talinn Manuel’de devletlerin milli çıkarlarına zarar veren hackerları öldürmesine meşruiyet tanıyan maddeler içerdiğini de burada hatırlatmakta fayda var. Önde gelen uluslararası hukuk uzmanlarının hazırladığı bu kitabın bir bağlayıcılığı olmasa da önümüzdeki on yıllarda bu alanda siber savaşla ilgili gelişmelere yön vereceği muhakkak.

İranlı haber kaynakları olağan şüpheli olarak diğer suikastlarda olduğu gibi İsrail’i suçladılar. MOSSAD’ın Dubai’den Sudan’a kadar birçok yerde örtülü suikastlar gerçekleştirdiği bilinen bir gerçek olsa da, bir iç hesaplaşma ihtimalinin de göz ardı edilmemesi gerekiyor.

Tüm bunların yanında üst düzey bir askeri yetkilinin bu şekilde suikastla öldürülmesi İranlı komutanların nasıl korunduğu konusunda ciddi soru işaretleri doğurmakta. 2012 Ocak ayında öldürülen nükleer bilimci Mustafa Ahmedi Roşan arabasına konulan bombayla, yani daha sofistike bir şekilde, öldürülmüştü.

Bir soruyla yazımıza son verelim. Ahmedi’nin öldürülmesi son günlerde dünya çapında siber eylemlere imza atan Suriye Elektronik Ordusu’nun eylemlerini nasıl etkileyecek?