Etiket arşivi: siber saldırı

2019’da dikkat edilmesi gereken 5 siber tehdit

Küresel antivirüs yazılım kuruluşu ESET, merakla beklenen 2019 Siber Tehdit Öngörüleri’ni duyurdu. “Küresel köyde gizlilik ve ihlal” adını taşıyan raporda, kripto paraların değer kaybetmesine rağmen, geniş çaplı üretim hedefleyen yasa dışı kripto madencilik çiftliklerinin artmaya devam edeceği bildiriliyor. Siber suçlular, bu amaçla akıllı ev cihazlarına yönelecek.

Dünya çapında görev yapan ESET güvenlik araştırmacılarının hazırladığı “ESET Cybersecurity Trends 2018 – Privacy and intrusion in the global village” raporuna, göre siber güvenlik ve siber tehditlerle ilgili 2019’da şu başlıklar öne çıkacak:

Trend #1: Kripto para madenciliği yükselişini sürdürüyor.

ESET Kıdemli Güvenlik Araştırmacısı David Harley’e göre, bir cihazın yasa dışı yollarla ele geçirildiği ve ‘cryptojacking’ olarak tanımlanan kripto para madenciliği, hiçbir yavaşlama belirtisi göstermiyor.

Harley, “İşleme pastasından daha yüksek kalorili pay elde etmek için rakip kripto para madencilerinin, ele geçirilmiş sistemlerde yer alan diğer kripto para madenciliği yazılımlarını kaldırmaya çalıştığını göreceğiz” tespitini yaptı.

Trend #2: Siber saldırganlar, kripto para üretimi için akıllı ev cihazlarını kullanarak kripto madencilik çiftlikleri oluşturacak.

Kripto paralar, oluşturulmaları için yüksek işlem gücüne ve yoğun enerjiye ihtiyaç duyuyor. Siber saldırganlar, zararlı yazılımlarla başkalarının sistemlerine yasa dışı şekilde girerek bu ihtiyacı gidermeye odaklanıyor. Bu amaçla oluşturulan büyük boyutlu ağlar, kripto maden çiftlikleri (cryptomining farms) olarak tanımlanıyor.

Kripto paraların genişleyen kullanım alanları ve internete bağlı cihazların sayısındaki artış, akıllı ev aletlerinin 2019’da kripto madencilik çiftlikleri inşa etmeleri için saldırganların giriş noktası halini alacağı anlamına gelebilir. Siber saldırganlar, akıllı ev cihazlarının güvenlik açıklarını tespit ederek bunları ayrıca dolandırıcılık faaliyetleri ve fidye yazılımları için de kullanmaya devam edeceklerdir.

Trend #3: Siber saldırılarda otomasyon daha üst seviyeye çıkacak.

ESET uzmanları, 2019’da gerçekleşecek veri toplama girişimlerinde siber suçluların otomasyon ve makine öğrenimi kullanımında artış görüleceğini, böylece daha kişiselleştirilmiş ve sofistike kimlik avı kampanyalarının ortaya çıkacağını öngörüyor.

Siber suçlular, insanların düzenli alışveriş alışkanlıkları gibi üreticiler tarafından depolanan zengin verilere erişemeyecek olsalar da, web siteleri arasında kurbanları takip eden web izleyicileri kullanabilir veya profil oluşturmak için veri aracılarından bilgi toplayabilirler.

ESET Kıdemli Güvenlik Araştırmacısı Lysa Myers’e göre “makine öğrenimi bu alandaki etkinliğin artmasına yardımcı olabilir.”

Trend #4: Veri gizliliği, şirketleri oluşturacak veya dağılmalarına neden olacak.

2018’de veri gizliliği ve korumasıyla ilgili sorunlar tüm dikkatlerin odağı haline geldi.

Yıl içinde pek çok yüksek profilli veri ihlali meydana geldi. ESET, veri gizliliğini doğru şekilde yönetme yeteneğinin 2019’da hangi şirketlerin iş dünyasında hayatta kalacağını belirleyeceğini düşünüyor.

ESET Araştırmacıları Stephen Cobb ve Lysa Myers, Cambridge Analytica gibi olayların ışığında, şu anda hakim olan Facebook gibi platformlara alternatif arayışlarını göreceğimizi söylüyor.

Trend #5: Küresel gizlilik yasasına doğru bir adım mı?

Avrupa Birliği bünyesinde Genel Veri Koruma Regülasyonu (GDPR), 2018’de yürürlüğe girdi. ESET, özellikle Kaliforniya, Brezilya ve Japonya’da da benzer modellerin ortaya çıkmasının ardından, AB uygulamasının küresel bir gizlilik yasasına geçişin ilk adımı olup olmadığını sorguluyor. Müşterilerin verilerini koruma ve hassas bilgilerin gizliliğini sağlama baskısının küresel bir sorun olduğuna dikkat çeken ESET, GDPR’ın dünya çapında gizliliğe yönelik bir hamleyi kesinlikle teşvik edeceğini öngörüyor.

Çinli hackerlar siber saldırı ile AB diplomatlarının yazışmalarını ele geçirdi

Çinli hackerlar siber saldırı ile Avrupa Birliği diplomatlarının gizli mesajlaşmalarına sızdı. New York Times’ta yayınlanan habere göre hackerlar, Trump yönetimi, Rusya ve Çin ile mücadeleler ve İran’ın nükleer programını yeniden gündemine almasına yönelik endişeleri açığa vuran binlerce mesajı indirmek suretiyle Avrupa Birliği’nin diplomatik iletişim ağlarına sızdı. Dosyaların, öncelikle Kıbrıs’taki diplomatlara yapılan siber saldırı ile elde edildiği ifade edildi. Sızdırılan yazışmaların birinde Avrupalı diplomatlar Başkan Trump ile Başkan Vladimir Putin arasında Helsinki’de gerçekleşen bir toplantıyı ‘başarılı (en azından Putin için)’ olarak nitelendiriliyor.

16 Temmuz’daki toplantıdan sonra yazılan bir başka mesaj, Avrupalı yetkililer ile Trump’ın Pekin’e sataşmasını kuralsız serbest bir boks maçına benzeten Çin Devlet Başkanı Xi Jinping arasındaki tartışmanın analizi ve detaylı raporunu konu ediniyor.

Avrupalı diplomatların, Temmuz’da Xi ile özel görüşmelerinde aldıkları notta, Çinli başkanın ülkesinin ticari bir savaşın herkese zarar verecek olsa dahi ABD’den gelen sataşmalar karşısında boyun eğmeyeceğini, söylediği aktarılıyor. AB’li bir diplomat, bu sözleri analiz ederken şu ifadeyi kullanıyor: “Çin artık çekingen bir ülke değil”

Hackerların üç yıl boyunca uyguladığı teknikler Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun elit bir birimi tarafından uzun süre kullanılan bir tekniğe benziyor. Mesajlar, güvenli ağdan kopyalanıp hackerların saldırıları sırasında kurduğu açık bir internet sitesine gönderiliyor. İddia, sızıntıyı ortaya çıkaran Area 1 adlı şirkete ait.  Area 1, hacklenen 1100’den fazla Avrupa Birliği mesajını New York Times’a ulaştırdı. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi konu hakkında yorum yapmaktan kaçındı.

Gizliliği ihlal edilmiş içerikler, Avrupa’nın üç kıtayı saran siyasi çalkantıları anlama çabasına da ışık tutuyor. Mesajlar, ayrıca Suudi Arabistan, İsrail ve Avrupa Birliği’ndeki diğer ülkelerin liderleri ile yapılan görüşme tutanaklarını da içeriyor. Ayrıca, açığa çıkarılan içerikler, hackerların uluslararası müzakerelerin en gizli detaylarını kapmaya yönelik dev iştahlarını da göz önüne seriyor.

Siber saldırganlar ayrıca Birleşmiş Milletler’in ağlarına, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en büyük işçi sendikaları federasyonu olan Amerikan Emek Federasyonu ve Endüstriyel Örgütler Kongresi’ne (A.F.L.-C.I.O.) ve dünya genelindeki maliye ve dışişleri bakanlıklarına sızmışlar. A.F.L.-C.I.O.’ya yönelik siber saldırı, Pekin’i dışlayan bir ticaret anlaşması olan Trans-Pasifik Ortaklığı’yla ilgili müzakereleri merkeze alan konulara odaklanmış.

BM Sözcüsü Stephane Dujarric de la Riviere, Birleşmiş Milletler’in olası bir siber ihlalin Çinli hackerlar tarafından yapıldığına dair bir bilgileri olmadığını ifade etti. Gizliliği ihlal edilen mesajlar, Avrupalı diplomatların Rusya’nın Ukrayna’yı zayıflatmaya yönelik hamlelerine dair geniş çaplı raporları da içeriyor. Raporda, 8 Şubat’ta Moskova’nın dört yıl önce ilhak ettiği Kırım’ın “nükleer savaş başlıklarının daha önce konuşlandırıldığı sıcak bölgeye dönüştürüldüğü” uyarısı da bulunuyor. Amerikalı yetkililer, Kırım’da nükleer savaş başlıklarına ait kanıt görmediklerini söylüyorlar.

7 Mart tarihli bir mesajda, ABD ile AB arasında Trump yönetimi dönemindezorlaşan ilişkilere  değiniliyor.  Mesajda, Washington’daki üst düzey bir Avrupalı yetkili, başlangıçta Avrupa Birliği’ne yönelik negatif tutumla mücadele adına yürütülen mesajlaşma çabalarından bahsetmesi yer alıyor.

2010’daki Wikileaks sızıntısından ve 2016’da Demokratik Ulusal Komitesi ve diğer Demokrat Parti liderlerine yönelik Rus siber saldırısından farklı olarak, Avrupa Birliği’ne yönelik siber saldırılarda çalıntı materyallerin yayınlanması konusu zorluk teşkil etmedi. Kimliğinin gizli kalması koşulluyla açıklama yapan eski bir üst düzey istihbarat yetkilisi, aksine bunun kusursuz bir casusluktan ibaret olduğunu ifade ediyor. Olay veri sızıntılarının dünya çapında utanç verici bir hal almaya başlamasının ardından, Avrupa Birliği yetkilileri arasındaki rutin bilgi değiş tokuşlarındaki korumanın oldukça zayıf olduğunu da gösterdi.

Area 1’in genel başkanı Oren Falkowitz, sözkonusu olayda yazışmaların Kıbrıs’taki diplomatlara yönelik yapılan sıradan bir e- dolandırıcılık saldırısının ardından elde edildiğini açıkladı. Falkowitz, insanların sofistike hackerlardan söz ettiğini ancak bu olayda sofistike bir durumun olmadığını belirterek şunları ifade etti: “Hackerlar, Kıbrıs’taki sisteme giriş yaptıktan sonra Avrupa Birliği’nin karşılıklı görüşmelerin veri tabanının tamamına erişebilmek için gerekli olan şifreleri elde ettiler”

Area 1 araştırmacıları, hackerların bir zamanlar 3PLA olarak adlandırılan Muhabere Elektronik İstihbaratı Ajansı’nın bir bölümü olan Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun Stratejik Destek Gücü için çalıştıklarına inandıklarını söyledi. Area 1’in uzmanlarından Blake Darche, “Uzun yıllar boyunca karşılaştığımız Çinli siber operasyonlar ve geniş kapsamlı teknik analizlere dayanarak bu operasyonun Çin hükümeti ile bağlantılı olduğuna dair hiçbir şüphe yok” şeklinde konuştu.

NATO, siber saldırı için yeni merkez kuracak

Geçtiğimiz temmuz ayında düzenlenen Brüksel Zirvesi’nde Siber Alan Operasyon Merkezi kurma kararı alan NATO’nun, 2023 yılına kadar bilgisayar saldırganlarına karşı koymak ve caydırıcı siber saldırı düzenlemek amacıyla yeni bir askeri merkez kuracağı açıklandı.

Reuters’ın NATO’da görevli Alman General Wolfgang Renner’e dayandırdığı haberde, yeni merkezin NATO adına siber saldırı düzenlenmesinin hukuki altyapısının kurulması için hazırlıkların devam ettiği belirtildi.

Temmuz ayında alınan kararın ardından 31 Ağustos’ta Operasyon Merkezi’ni açan NATO, 2016 yılından bu yana siber alanı bir muharebe alanı olarak değerlendirerek savunma gücünü artırma yönünde çalışmalarına devam ediyor.

İLGİLİ HABER>> “NATO, Rusya’ya karşı siber asker kullansın”

Renner, NATO’nun kendi siber silahlarının bulunmadığının altını çizerek, ABD, İngiltere ve Estonya’nın Operasyon Merkezi için siber kabiliyetlerini kullanıma açtığını ifade etti.

Alman generalin siber alanda tehditlerin hızla geliştiğinin altını çizdikten sonra, “Hazırlıklı olmalıyız ve operasyon gerçekleştirecek kapasiteye ulaşmalıyız. Koruma ve önlemenin ötesine geçmiş bulunmaktayız.” ifadelerini kullanması ‘NATO’nun ofansif saldırı kapasitesini arttırma yolunda somut adımlar attığı’ şeklinde yorumlandı.

NATO’ya ve müttefik ülkeleri hedef alan Çin, Rusya ve Kuzey Kore kaynaklı saldırıların artması, İttifak’ın siber güvenliği öncelikli bir konu olarak gündeme almasını sağladı.

2023’e kadar tam anlamıyla teşekkül etmesi beklenen merkezin NATO’nun siber caydırıcılık faaliyetlerini koordine etmesi bekleniyor. Müttefiklerden gelecek askeri istihbarat ve gerçek zamanlı bilgiler ile beslenen merkezin ilk aşamada 70 uzman istihdam etmesi bekleniyor.

NATO’nun siber saldırı prensipleri ve normları üzerinde anlaşması sonrasında siber saldırıların 5. Madde kapsamına alınması öngörülüyor.

NATO komutanlarının konvansiyonel saldırılardan daha az kayba neden olacağı öngörüsünde bulunarak, düşmanın silah sistemlerine yönelik siber saldırı gerçekleştirme yetkisi bulunuyor.

Rusya’dan Hollanda’ya “siber” nota

Rusya Dışişleri Bakanlığı, ülkeye yönelik siber saldırı suçlamalarıyla ilgili olarak Hollanda’nın Moskova Büyükelçisi Renee Jones-Bos’a protesto notasını sundu.

Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Notada, Rus vatandaşların tutuklanması ve sınır dışı edilmesinin, Rusya’nın Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü içinde bu yetkili uluslararası yapının politize edilmesine ve Kimyasal Silahlar Sözleşmesi ile Birleşmiş Milletler Antlaşması’na aykırı şekilde bu örgüte sıfatlı işlevlerin verilmesine karşı çıkan çizgisiyle ilgili provokasyon olarak değerlendirildiğinin altı çizildi”.

Hollanda Savunma Bakanlığı, 4 Ekim’de Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’ne (OPCW) siber saldırı düzenlediğinden şüphelenilen 4 Rus vatandaşının sınır dışı edildiğini duyurmuştu. Hollanda Savunma Bakanlığı, siber saldırının 13 Ekim’de düzenlendiğini iddia ediyor. Hollanda’daki 4 Rus vatandaşı iddiaların ardından sınır dışı edilirken, Rusya suçlamaları reddediyor.

Türkiye’ye yapılan siber saldırı sayısı: 25 milyon

Türkiye’de, herhangi bir Avrupa ülkesinden daha fazla zararlı yazılım bulunuyor.

Bir güvenlik firması olan Fireeye’ın yayınladığı bu raporda genel güvensizlik durumuna ek olarak Türkiye’deki devlet kurumlarında yaşanan iki büyük siber ihlalin de ülkedeki siber güvenlik sorunuyla ilgili endişeyi artırdığına dikkat çekiliyor.

Hatta, Türkiye, 25 milyon siber saldırı ile dünyada ABD ve Brezilya’nın ardından en fazla saldırıya uğrayan 3. ülke konumunda yer alıyor.

Şu anda ülkemizin karşı karşıya olduğu en büyük siber tehditlerden biri “Savaş Botları”. Botnet kelimesi robot ve network kelimelerinin birleşiminden oluşuyor. Botnet’lere, bilgisayar korsanlarının, genellikle cihaz sahibinin bilgisi olmadan, çeşitli cihazların kontrolünü uzaktan ele almasını sağlayan kötü amaçlı yazılımlar bulaşabilir.

İLGİLİ HABER>>  ‘Türkiye, siber güvenlik konusunda icraata odaklanmalı’

En son Microsoft Güvenlik İstihbaratı raporuna göre, botnet’ler dünya çapında milyonlarca bilgisayarı etkilemeye devam ediyor ve bunları eski ve yeni kötü amaçlı yazılım biçimlerine maruz bırakıyor. Siber suçlular, spam göndermek, web sitelerine DoS saldırıları yapmak, kötü amaçlı yazılım yaymak, çevrimiçi reklamlarda tıklama sahtekarlığını kolaylaştırmak ve çok daha fazlası gibi çeşitli çevrimiçi saldırıları gerçekleştirmek için botnet’leri kullanıyorlar.

Türkiye, ülkedeki her bir 1.139 internet kullanıcısı için bir botla en fazla toplam “bot” enfeksiyon sayısına sahip ülke konumunda. Symantec’in Norton bölümündeki araştırmacılara göre, Türkiye aynı zamanda Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesindeki tüm botların yüzde 18,5’ini içeriyor.

Botnet faaliyetlerine karşı savunmak kolay bir iş değil ve hem özel hem de kamu kuruluşları tarafından büyük ve koordineli bir çaba gerektiriyor. Kuruluşları botnetlere karşı korumanın ilk adımı ise gelişmiş makine öğrenimini destekleyen bir çözüm aramaktan geçiyor.Örneğin, Windows Defender ATP, botnet’leri ve diğer siber tehditleri tespit etmek, korumak ve bunlara yanıt vermek için bulut, makine öğrenimi ve davranış analizlerini kullanması ile iyi seçenekler arasında.

Kaynak: CHIP

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz