Etiket arşivi: siber korsanlar

2022’de daha kötüsüne hazır mısınız?

2022’de daha kötüsüne hazır mısınız?İnternet ve akıllı telefonlar bir yandan hayatı kolaylaştırırken öte yandan da en büyük kâbusumuz haline gelebiliyor. Örneğin, 30 milyon kullanıcısı olan yemeksepeti.com’un sistemine sızılması, kullanıcının müşteri ve kimlik bilgilerinin çalınması yüzünden kim bilir kaç kişi geceleri uykusuz geçirdi? Ya da bazı bankaların siber saldırılar yüzünden saatlerce hizmet vermemesi yüzünden kaç kişi ciddi paralar kaybetti? Hal böyle olunca siber güvenlik alanında yaşanan gelişmeler sıradan insanlardan, üst düzey yöneticilere kadar herkesi yakından ilgilendiriyor.

Bu gerçekten hareketle Siber Bülten, dünyada ve Türkiye’de yaşanan son gelişmelerin şirketlerin siber güvenlik politikalarını nasıl etkilediğini sektöre yön veren isimlerle birlikte masaya yatırdı.

Keepnet Labs sponsorluğunda ve Siber Bülten Koordinatörü Minhac Çelik’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen webinara Mastercard Siber Güvenlik Direktörü Yaşar Yüzer, Trendyol Bilgi Güvenliği Takım Lideri Sibel Akay ve Keepnet Labs Eş Kurucusu Ozan Uçar katıldı. Alanında uzman isimler sektörün dününü ve geleceğini farklı bakış açılarıyla değerlendirirken, çok önemli bilgileri paylaştı.

SİBER GÜVENLİKTE YENİ RİSKLER NELER?

Mastercard Siber Güvenlik Direktörü Yaşar Yüzer, siber güvenlik suç pazarının toplam büyüklüğünün 6 trilyon dolara ulaştığını belirterek, “Bu da sektörü ABD ve Çin’in ardından dünyanın üçüncü büyük ekonomisi haline getiriyor.” dedi. Siber saldırıların sadece ekonomik kazanç elde etmek için gerçekleştirilmediğini politik ve ideolojik çıkarlar için de kullanıldığına işaret eden Yüzer, bu nedenle tehditlerin doğru analiz edilmesinin önemine dikkat çekti. Sanal dünyadaki tehditlerin sürekli biçim değiştirdiğini vurgulayan Yüzer, “Biz bu dönemin en önemli sorununun üçüncü parti saldırıları olduğunu düşünüyoruz. Şirketler artık sadece kendi veri ve altyapı güvenliğinden değil, birlikte iş yaptığı, çalıştığı veya hizmet aldığı kurumların da güvenlik zafiyetlerini önemsemek ve ciddiye almak zorunda.” dedi.

Trendyol Bilgi Güvenliği Takım Lideri Sibel Akay ise siber saldırganların sürekli yeni taktikler geliştirdiğine dikkat çekerek, “ Örneğin bu yıl alışık olmadığımız türden bir saldırı çeşidiyle karşı karşıyayız. DDoS fidyeciliği adını verdiğimiz bu yeni nesil siber saldırılarda saldırganlar, bir e-ticaret platformuna Ddos saldırısı düzenliyor sonra saldırıyı durdurmak için fidye talep ediyor. E-ticaret sitelerinin bir dakikalık işlem yapamama maliyetinin milyonlarca dolara ulaştığı bir dönemde bu saldırılara anında yanıt vermeniz hayati önem taşıyor” bilgisini paylaştı.

 

KORSANLAR ŞİRKETLERE NASIL SIZIYOR?

Keepnet Labs Eş Kurucusu Ozan Uçar, şirketlerin müşteri bilgilerini hedef alan saldırıların %97’sinin yemleme ya da bilinen adıyla ‘Phishing’ yoluyla gerçekleştiğine dikkat çekerek, şirket olarak bu alanda güvenlik çözümleri ürettiklerini anlattı.

2021 yılında ek BT harcamaları tavan yaptı

Bilgisayar korsanlarının hedef aldıkları kişi veya kurumlara hediye, indirim ve benzeri cezbedici sahte iletiler göndererek parola, kimlik bilgisi veyahut benzeri verilerini çalmaya çalıştıklarını anlatan Uçar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kullanıcı dikkatsiz ve eğitimsiz ise gelen dosyayı açıyor ve sonrasında sızıntı süreci başlıyor. Ardından şirketlerin siber güvenlik uzmanları saldırının meydana getirdiği zararı minimize etmek için geceli-gündüzlü büyük bir mücadele veriyor. Biz her bir bireyin bir siber güvenlik ajanı gibi hareket etmesini, güvenlik kültürünün tüm şirket çalışanları tarafından benimsenmesini ve bu sayede siber güvenlik birimlerinin iş yükünün azalması ve olası risklerin erkenden bertaraf edilmesi konularında hizmetler veriyoruz.”

SİBER GÜVENLİK UZMANI SAYISI YETERSİZ 

Trendyol Bilgi Güvenliği Takım Lideri Akay, şirket olarak siber güvenlik alanına ciddi yatırımlar yaptıklarını ve 60 kişilik bir ekiple hizmet verdiklerini aktardı. Türk ekonomisinin hızla dijitalize olduğunu buna karşın siber güvenlik alanında ciddi bir nitelikli iş gücü açığı olduğunun altını çizen Mastercard Siber Güvenlik Direktörü Yüzer, bu alanda çalışacak kişilerin farklı disiplinleri doğru analiz etme yeteneğine sahip olmasının şart olduğunu söyledi. 

KEEPNET’TEN DİKKAT ÇEKEN BÜYÜME

Farkındalık ve zararlı e-posta tespiti konusunda çalışmalar yapan Keepnet Labs‘in kurucu ortağı Ozan Uçar da şirket açısından 2021 yılının çok iyi geçtiğini belirtti. Yüzde 200’ün üzerinde bir büyüme yakaladıklarına dikkat çeken Uçar, ABD, İngiltere ve Türkiye’deki çalışan sayısını da genişletmeyi başardıklarını söyledi.

Siber korsanlar, ABD’de Ida Kasırgası etkinliğine sızdı: Ekrana uygunsuz içerik yansıttılar

ABD’de Louisiana’daki Ida kasırgasıyla ilgili düzenlenen bir toplantıda uygunsuz içerikli görüntülerin ekrana yansıması etkinliği aksattı.

Ülkede kasırga felaketi nedeniyle yaşanan elektrik ve telefon kesintilerini tartışmak için sanal olarak bir araya gelen katılımcıların bazılarının bilgisayar ekranlarında pornografik içeriklerin yer aldığı görüldü.

The Advocate’nin haberine göre, elektrik şirketleri ve Louisiana eyaletinin kamu hizmet servisi, yaşanan aksaklıklar nedeniyle büyük tepki altında. Yaşanan bu olayın da söz konusu tepkilerin bir parçası olabileceği düşünülüyor.

“TALİHSİZ VE İĞRENÇTİ”

Louisiana Kamu Hizmeti Komisyonu (PSC) Başkanı Craig Green, yaşanan olayla ilgili olarak “Talihsiz ve iğrençti. Görünüşe göre, bilgisayar korsanlarının yeterli elektriği ve internet erişimi var.” ifadelerini kullandı.

Toplantı raporlarına göre, beş üyeli komisyon sorunu çözene kadar toplantıyı 15 dakika ertelemek zorunda kaldı. Grubun yönetici sekreteri ise, WGNO-TV’ye, işin içinde birden fazla ‘sahte hesap olduğunu’ söyledi. Öte yandan, toplantı yeniden başladığında herhangi bir kesinti yaşanmadı.

Toplantının yapılacaklar listesine, Ağustos ayı sonlarında yaşanan kasırga nedeniyle meydana gelen elektrik kesintileri ve hizmet aksamaları hakkında yayınlanan raporların tartışılması da yer aldı. The Advocate, Ida’nın 1 milyondan fazla müşterinin elektriğini kestiğini ve 25 binden fazla insanın hala elektriksiz olduğunu aktardı.

Dark web’deki kişisel izlerinizi silen program: Matchlight

Veri güvenliği, internet kullanıcıları için vazgeçilmez olmasına rağmen, paylaşmak istenilmeyen verilerin akıbetini kesin olarak bilinmiyor. Dark web, kredi kartı numarasından diğer mahrem detaylara kadar pek çok bilginin satılabildiği büyük bir market olduğu gibi, öğrenciler için de notlarını yükseltmek için bir araç işlevi görebiliyor.

Peki isminizin, telefon numaranızın ya da kredi kartı bilgileri gibi kişisel bilgilerinizin dark web’de bulunup bulunmadığını nasıl kontrol edebilirsiniz? Bilgi güvenliği şirketi olan Terbium Labs, bunun için internetin karanlık yerlerindeki verileri ortaya çıkaran ‘Matchlight’ adlı bir ürün geliştirdi.

İLGİLİ HABER >> SANAL DÜNYADA BIRAKTIĞINIZ İZLERE DİKKAT

Ürün Sosyal güvenlik numarası ya da bir doküman içeriğine kadar verilen herhangi bir anahtar sözcükle bağlantılı tüm verilere ulaşabiliyor ve bu bilgileri toplayan ağ gezginleri hakkında kullanıcıyı uyarabiliyor. Sonrasında ise verilerin dijital parmak izlerini yaratıp bilgilerinizin gizliliğinden emin olmanızı sağlıyor.

Tüm sürecin tek yönlü şifrelemeyle müşteri odaklı olduğunu ve ürünün kişisel hiçbir veriyi saklamadığını belirten şirket, sistemin veri tabanında saptanan izden hemen birkaç dakika sonra uyarı yaptığını da ekliyor. Ancak, dark web’de kendinizi aramak 24 saati bulabilir. Kullanımı belirli bir limite kadar ücretsiz olan Matchlight, sonrasında ücretli abonelikle hizmet vermeye devam ediyor.

HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

[wysija_form id=”2″]

Tatilde siber tehlikelerden korunun

Araştırmaya göre seyahat eden Türklerin yüzde 43’ü yurtdışında karşılaşabilecekleri en büyük üç tehditten biri olarak para kaybetmeyi görüyor. Kredi kart bilgilerinin çalınması da Türk kullanıcıların yüzde 35’i tarafından ilk üç büyük tehditten biri olarak görülüyor. Bu kaygılar sağlam bir zemine dayanıyor. Araştırma, aynı zamanda seyahat ederken para kaybedilmesi konusunda gerçek bir tehlike olduğunun altını çiziyor: ankete katılan Türklerden yüzde 36’sı başlarından böyle bir kaybın geçtiğini ve yüzde 8’i de yabancı bir ülkedeyken kredi kartlarında siber suç kaynaklı sorun yaşadıklarını dile getiriyor.

Buna rağmen oranlar, konu cihazlara virüs bulaşması veya çevrimiçi dolandırıcılığa geldiğinde azalıyor. Türklerin yüzde 19’u cihazlarına virüs bulaşmasını, yüzde 25’i de çevrimiçi dolandırıcılığı yurt dışı seyahatlerindeki en büyük üç endişelerinden biri olarak gösteriyor.

İLGİLİ HABER >> YURT DIŞI TATİLİ KİŞİSEL BİLGİLERİNİZE MAL OLMASIN

Seyahat edenlerin siber suçlara maruz kalması sürpriz bir gelişme değil. Seyahat eden Türklerin yüzde 66’sı yurt dışındayken potansiyel olarak riskli ve siber suçlular tarafından belirlenip kullanılmaya müsait olan herkese açık kablosuz ağlara bağlanıyor. yüzde 61’i çevrimiçi banka işlemleri gerçekleştiriyor ve yüzde 58’i internette alışveriş yapıyor. Buralarda gereken uygun güvenlik çözümleri olmadığında bu davranış biçimi kullanıcıları gereksiz bir şekilde tehlikeye maruz bırakıyor; ancak kullanıcıların yalnızca yarısı güvenli bağlantı (VPN) kullanıyor. yüzde 9’u ise güvenlik için hiçbir şey yapmadığını dile getiriyor.

Siber tehlikelerden korunmak aslında çok kolay
Oysa küçük önlemlerle siber saldırılardan korunmak mümkün. ÖnceliklePara kaybını önlemek için kullanıcıların yurt dışında güvenlik çerçevesinde hareket edilmesi gerekiyor. Kredi kartlarınıgöz önünden kaldırmamak, internete yalnızca güvenli bir VPN bağlantısı aracılığıyla bağlanmak ve güçlü bir güvenlik programı kullanmak da, siber dünyada tehlikelerden korunmak için kullanıcıların alması gereken temel önlemler olarak kabul ediliyor.

HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

[wysija_form id=”2″]

Her iki kullanıcıdan biri korsan yazılım kullanıyor

Korsan yazılım kullanımını engellemek için pek çok girişimde bulunulsa da, şimdiye kadar önüne geçilmesi mümkün olmadı. Lisanssız ve yasal olmayan yazılım kullanımına ilişkin küresel boyutta yapılan araştırmalar ise, çarpıcı sonuçlar taşıyor.

 Yapılan araştırmalara göre, dünya çapında bilgisayarlarda kurulu uygulamaların yüzde 43’ü lisanssız olduğu ortaya çıktı.  Türkiye’de de korsan yazılım oranı ise, dünya genelinden daha yüksek: Araştırmaya göre, Türkiye’de her 100 bilgisayardan 60’ında, korsan yazılım bulunuyor. 

Avrupa Birliği’nin 2013 İlerleme Raporu’nda Türkiye’nin fikri mülkiyet hakları açısından AB müktesabatıyla ileri seviyede uyum içinde olduğu belirtildi. Ancak Türkiye’de fikri mülkiyet hakları açısından sorun, mevzuatta değil uygulamada yaşanıyor. Korsan yazılım kullanımı da buna en iyi örneklerden biri.

İLGİLİ HABER >> SANAL KORSANLAR ARTIK ANILARINIZIN PEŞİNDE

Söz konusu araştırmadan ortaya çıkan sonuç, kısaca şöyle:

– Dünya çapında bilgisayarlar üzerinde yüklü uygulamaların yüzde 43’ü lisanssız. Bu durumun yarattığı finansal kayıp yaklaşık 62,7 milyar dolar olarak hesaplanıyor.

– Kurumların sadece yüzde 35’inde lisans yönetimine ilişkin politikalar var.

– Lisanssız yazılım kullanımıyla bilgi güvenliği risklerinin artmasına rağmen kullanıcıların yüzde 64’ünü en çok endişelendiren konu, hack’lenmek.

– Yöneticilerin güvenlik tehditleri ötlistelerinin başında; veri kaybı riski, firma bilgilerine yetkisiz erişimin takip edilememesi, zaman ve maliyet artışı ve fikri mülkiyet ya da özel mülkiyet bilgilerinin kaybı konuları yer alıyor.

– Türkiye’de kullanılan her 100 yazılımdan 60’ı korsan. Kullanımda olan lisanssız yazılımların toplam ticari değeri yaklaşık 1,08 milyon TL.

– Lisanssız yazılım kullanım oranı AB’de yüzde 36, Japonya’da yüzde 21, ABD’de yüzde 20 seviyesinde.

Yazılım korsanlığının, teknoloji şirketlerinin inovasyon kazandırma ve iş oluşturma yeteneğini zorlaştırdığını belirten Servet Gözel, “Bunun başlıca 3 sonucu var; yerel BT hizmeti veren şirketler zarar görüyor. Hükümetin vergi gelirlerinde kayba neden oluyor. Siber suç ve güvenlik sorunları artıyor” dedi.

Korsan yazılım kullanımıyla ilgili riskler ve kullanımı engellemek için şu öneriler sıralanıyor:

– Yazılım varlıklarını satın alma, kurulum, taşıma, yenileme ve imha etme süreçlerine birçok fonksiyon dahil oluyor. Maliyetler yükseliyor, gereksiz yatırımlar ve fazla finanslama gibi tablolar ortaya çıkabiliyor.

– Birçok firma için finansal, yasal ve düzenleyici konular ya da fazla lisanslama açısından önemli riskler bulunuyor. İyi kontrol edilen bilgi teknolojileri departmanlarında bile lisanssız yazılımlar, onaylanmamış satın almalar ya da dağıtıma ilişkin yanlış anlaşılmalar, denetime kadar uzun süre fark edilemiyor.

– ‘Yazılım varlık yönetimi’ adlı süreç korsanda mücadelede etkili sonuç veriyor.

HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

[wysija_form id=”2″]