Etiket arşivi: siber güvenlik uzmanı istihdamı

Burak Dalgın: Silikon Vadisi’ne büyükelçi atayacağız

Dünya teknolojinin uluslararası siyaset açısından belirleyici olduğu bir dönemden geçiyor. Sınır gerilimleri hasım ülkelerden çıkan mobil uygulamaların yasaklanmasına neden olabilirken, süper güçler arasındaki ticaret savaşı teknoloji şirketleri üzerinden yürüyor. 

Tüm bu dinamik süreçte yerel ve küresel siyaset nasıl bir şekil alacak, Türkiye bu yeni oluşan dünyada nasıl konumlanacak gibi sorular karşımıza çıkıyor. Bunları ve daha fazlasını Deva Partisi Dijital Dönüşüm ve Teknoloji Politikaları Başkanı Burak Dalgın’la yaptığımız röportajda ele aldık. 

Dalgın, tekno-otokrasilerden teknoloji monopollerine, Türkiye’nin global teknoloji şirketleriyle nasıl bir ilişki kurması gerektiğinden yeni dönemdeki ‘devlet’ kavramının yeniden tanımlanmasına kadar birçok konuda görüşlerini paylaştı:  

Dünyada bugün şekillenen teknoloji merkezli jeopolitik çekişmede Türkiye’nin konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Maalesef ülke olarak gündemimizde bu tür şeyler yok. Halbuki bizim geçmişten gelen problemlerimizi çözüp yeni problemlerin çözümü için uğraşmamız gerekiyor. Geçmişte de ifade özgürlüğü ve enflasyon gibi konularla uğraşıyorduk şimdi de. Ama dünya aldı başını gitti. 

Biz ülke olarak bu filmi bir kez daha seyrettik. Bizden 150 yıl önce bu topraklarda yaşayan atalarımız sanayii devrimi olurken herhalde yine başka konularla meşguldüler. Sanayi devrimini kaçırdık. Şimdi benzer bir süreç yine yaşıyoruz. Tarihin bu tekerrürü çok acı. 

Sorduğunuz soruyu iki boyutla ele alalım. Birincisi teknolojiyi üretmede ve kullanmada neredeyiz? İkincisi ise geliştirmeye ve kullanmaya başladığımızda olayın siyasi tarafında nerede olacağız?

Bireyler olarak ilginç bir yere doğru sıkışıyor olabiliriz. Bir tarafta teknolojiyi çok iyi kullanan otokratik rejimler, yüz tanımadan yapay zekaya kadar şahsın mahremiyetini neredeyse yok eden bir sisteme doğru gidiyor. Ama öbür uçta da bütün bu verilerin 3-5 tane özel şirketin elinde olması.

Türkiye’nin bu iki açmazı aynı anda geçmesi lazım. Bir taraftan bu teknolojiyi yakalaması lazım. Öbür taraftan insani boyutta tekno-otokrasi ve tekno-monopoli tuzağına düşmeden insanlarımız için makul bir yol bulmamız lazım. Benim gördüğüm çifte meydan okuma böyle.

Deva Partisi olarak sizin çözüm öneriniz nedir ?

Teknoloji konusunun birebir takip değil sıçramayla olacağını düşünüyoruz. Meşhur çocukluğumuzdaki araba problemlerini düşünelim. Bir araba diğerinden 100 km önde yarışa başlamış arkadaki 10 km daha hızlı gitse bile 10 saat sonra ancak yakalayacak. Üstelik arkadaki araba yani Türkiye’nin 10 km daha hızla gittiği de çok şüpheli. Aradaki fark da açılıyor olabilir. O yüzden belli alanlara agresif yatırım yapıp sıçramayla ancak biz bunları yakalayabiliriz.

Teknolojik değişiklikler diğer bir ifadeyle disruption doğru düzgün yakalarsanız bizim gibi ülkeler için bir şans. Çünkü 10 sene önce yapay zeka ile ilgili pek bir şey yoktu ortada. 10 sene önce blok zincir pratikte pek yoktu. Robotlar çok daha azdı. Bu tip yeni alanlara agresif girebilirseniz yakalama şansınız artıyor. 

Bu çerçevede ekonomi, eğitimi ve teknoloji altyapıyı doğru düzgün ve rasyonel biçimde yöneteceksiniz ki doğru düzgün bir şeyler ortaya çıkabilsin. Eğitim alanında mesela 3 yaşından itibaren çocukların eğitime başlamasını sağlayacağız. Algoritmayı zorunlu ders yapacağız ve eğitimi ideolojik değil evrensel boyuta taşıyacağız.

Teknoloji altyapısında da 5H yaklaşımını benimseyeceğiz: Hızlı, her yerde, hür, hizmet odaklı ve hesaplı internet. Bu çerçevede bütün gençler için interneti ücretsiz hale getireceğiz. Türkiye’deki fiber optik altyapısını 1000 km’ye taşıyacağız. Teknolojiye olan yaklaşımımızın özeti bu. 

Tekno-otokrasi ve monopoliler arasında kurulacak denge konusunda ise paydaş odaklı bir strateji izleyeceğiz. Sivil toplumla da, şirketlerle de uluslararası aktörlerle de konuşacaksınız ve bu süreç sonucunda bir yere varılacak. Bu süreç içerisinde yurtdışı organizasyonlarda kürsü sahibi olmayı önemsiyoruz. Bu nedenle Silikon Vadisi’ne büyükelçi atayacağız vaadini bunun için verdik. AB ile müzakerelerde Dijital Tek Pazarı önceliğimiz haline getireceğimizi bunun için söyledik. Çünkü bu sorun tek bir ülkenin kendi başına çözeceği bir sorun değil. Ancak benzer değerlere sahip ülkeler bir araya gelerek çözüm üretilebilir. Yani sürekli istişare, çünkü cevabı kimse bilmiyor. 

Devletlerin temel niteliklerine yönelik teknoloji kaynaklı meydan okumalar hakkında değerlendirmeleriniz nedir? Devleti devlet yapan unsurların ayakta kalmasını nasıl sağlayacaksınız? 

Bizim kafamızdaki modern devleti oluşturan temel nitelikler Sanayi Devrimi ile meydana geldi. Devletin rolü etrafında yeni bir tartışmanın da başladığını görüyoruz. Aslında bu tartışmanın özünde teknolojik gelişmelerden ziyade yeni bir güven mimarisi arayışı var.

Devletin rolü nerede başlar nerede biter sorularına yeni cevaplar aranıyor. O yüzden paydaş odaklı yaklaşımı önemsiyorum. Network odaklı dünyada devlet de önemli bir networkün yöneticisi haline gelmesi gerekiyor. Bunu yapmadığınızda ancak bu yeniliklerle savaşır hale gelir. Bu hem pratik değil hem de devletin nihai görevi olan vatandaşını mutlu etmek misyonundan devleti uzaklaştırır. O yüzden daha esnek, teknolojiyle daha barışık ve paydaşlarını daha çok dinleyen bir organizma haline gelmesi gerek devletin.  

Devletin diğer paydaşlarla eşit bir paydaş mı olacak? 

Devletin egemenlik hakları diğer paydaşların üzerinde olacağından diğer paydaşlarla eşit olamaz. Onların üzerindedir. O hiyerarşi o kadar kaybolmaz. Ama diğer paydaşlara ‘Ben söylerim sen yaparsın’ şeklinde dikey bir hiyerarşiden çıkıp paydaşlarla hızlı konuşan bir yapıya dönüşmesi gerekiyor ki değişime tepki verebilsin. 

Belirsizliğin bu kadar kalıcı hale geldiği dünyada çeviklik ve esneklik fevkalade önemli. Bireylerin ve şirketlerin bu yeni duruma ayak uydurması gerektiği gibi devletlerin de kurumlarını adapte etmesi gerek. Mesela bugün Türkiye’deki mahkemelerde vefat eden bir insanın cloud’daki verileri miras olarak değerlendirilebilir mi sorusu tartışılabiliyor. 20 sene öncesinde kalmış bir hukukçunun bunu anlaması mümkün değil. 20 sene sonra ise bambaşka içtihatlar konuşulacak. Yapay zeka ve siber suçlar gibi konularda baş etmemiz gereken önemli sorular karşımıza çıkacak.  

Yeni Kamusallık’ yazınızda bu kavramın ayaklarından birini yeni medya ve demokratik katılım olduğunu savunuyorsunuz. Son dönemde Türkiye ile sosyal medya şirketleri arasındaki ilişkileri de göz önünde bulundurursak Ankara, Twitter, Facebook TikTok gibi şirketlerle nasıl sağlıklı ve verimli bir iş birliği modeli kurulabilir? 

Bir kere konuşabilmek lazım. ‘Gece yarısı kanun çıkardım. Hadi bakalım cezayı kesiyorum’ gibi bir yaklaşım söz konusu olamaz. Almanya’da sosyal medya kanunu 2 senede çıktı. Hala da tadiller devam ediyor. Evrensel kurallarla, AB gibi taraf olduğunuz kurumların bu konuda yaptıklarıyla ve yerel kanunlarınızın bir mantık çerçevesinde tutarlı olması gerekiyor. 

Bu işin ekonomik boyutu da var. Microsoft geçen sene İtalya’ya Yunanistan’a ve Polonya’ya veri merkezi kurmak için birer milyar dolar yatırım yaptı. Bizim meselemiz sosyal medya şirketlerinin Türkiye’ye temsilci atamasından öte, biz bu şirketlerin yatırımlarını ülkemize çekebiliyor muyuz meselesidir. Bunların bedava internet denemelerini Türkiye’de yapmasını sağlayabiliyor muyuz? Beraber gençlerimizin önünü açabiliyor muyuz? Yatırım çekebiliyor muyuz? gibi konularla uğraşacağımıza olayı bir inatlaşmaya çeviriyoruz. Aşırı derecede vizyonsuz bir hareket. 

Dünyada ciddi bir siber güvenlik uzmanı açığı bulunuyor. Türkiye’deki genç işsizlik oranının arttığı bir dönemde bu tür yeni teknolojilerden nasıl istihdam fırsatı çıkartılabilir? 

Siber güvenlik alanındaki fırsatlar oldukça cezbedici. Değer zincirinin her tarafında olabiliriz. Bu sektörlerde olmak için illa kod yazmak zorunda değilsiniz. Test süreçlerinin de bir parçası haline gelebilirsiniz ve bu şekilde değer zincirinin bir parçası haline gelebilirsiniz. Bunun için de şirketler ile konuşabilmeniz gerekiyor. Bu olayın bir başka boyutu da beyin göçüdür. 

Sadece gitmek isteyeni tutmaya çalışmak ya da gidenler ile ilişki kurmak yerine, ki bunların da kesinlikle yapılması gerek. Biz beyin göçü olayına biraz daha agresif bakıyoruz. Niye bir uzman veya yazılım geliştirici Londra yerine Bodrum’dan çalışmasın, ya da neden bir beyaz şapkalı hacker Belçika yerine Bozcaada’dan çalışmasın? 

Yeni dünya böyle fırsatlar da bize sunuyor. Teknoloji meselesine bu derece kapsamlı bakmak gerek. O yüzden sadece temsilci etrafında bu şirketlerle kavga etmek olayın ufak bir kısmı. Temsilci atasa da atamasa da böyle bir ülkeye o şirketler yatırım yapmaz. 

Gündeminizde siber güvenlik nerede? 

Siber güvenlik şüphesiz milli güvenliğin çok önemli bir parçası. Giderek daha kritik bir hale gelecek. Fakat olayın bi de ekonomik boyutu var. İstihdam boyutunu biraz önce konuştuk. Bunu dışında bir de ulusal ekonomiye yönelik bir tehdit olarak da görülebilir. ABD’deki siber saldırıların yüzde 43’ü KOBİ’lere yönelik. Her ne kadar büyük şirketlerin hedef alındığı konuşulsa da, küçük ve orta boy işletmeler de siber saldırganların hedefinde. Ekonomik açıdan da büyük bir ağırlığa sahip siber güvenlik konusu. 

Siber güvenlik stratejimizde yerli ve milli ürün geliştirme konusu mutlaka yer alır. Fakat bu yerli ve milli bir slogan olarak kalmamalı. Yerli ve milli ürünler yurtdışında da satılabilir hale gelebiliyor mu? Estonya ve İsrail bu konuda çok önemli iki örnek. Kendi pazarları sınırlı olduğundan ihracat odaklı bir şekilde bu oyunu küresel olarak oynuyorlar. Sizin tek müşteriniz sadece Türkiye’deki kamu kurumları ise burada bir soru işareti vardır. Mesele buradan başlayıp dünyayla boy ölçüşebilmek ise ona amenna! 

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

 

Siber güvenlik alanında istihdam sıkıntısı sürüyor

Intel Security ve Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi (CSIS), hem şirketler hem de ülkeler düzeyinde siber güvenlik uzmanlığı krizi ile ilgili Hacking the Skills Shortage (Uzman Eksikliğini Kırmak) başlıklı bir rapor yayınladı. Araştırmaya katılanların yüzde 82’si siber güvenlik uzmanlığında eksiklik olduğunu kabul ederken, katılımcıların yüzde 71’i bu eksiklik nedeniyle hackerlar açısından kolay birer hedefe dönüşen kurumların doğrudan ve ölçülebilir zarar gördüğünü belirtti.

2015 yılında sadece ABD’de siber güvenlik alanında 209 bin pozisyon boş kaldı. Her dört katılımcıdan biri, kurumlarının siber güvenlik uzman açığı nedeniyle tescilli verilerini kaybettiğini belirtse de iş gücünde yaşanan bu eksikliğin kısa vadede çözüleceğine dair bir işaret bulunmuyor. Araştırmaya katılanlar şirketlerindeki siber güvenlik pozisyonlarının yaklaşık yüzde 15’inin 2020 yılına kadar doldurulamayacağını tahmin ediyor. Bulut, mobil uygulamalar ve nesnelerin interneti gibi alanlardaki artışla birlikte, ileri düzeydeki hedefli siber saldırılar ve siber terörizm yüzünden, daha güçlü siber güvenlik insan kaynağı giderek önem kazanıyor.

İLGİLİ HABER >> SİBER GÜVENLİK ALANINDA ÇALIŞMAK İSTEYEN ÖĞRENCİLERE BURS İMKANI

Araştırmanın yapıldığı ülkelerde, siber güvenlik profesyonellerine olan talep, gelişmiş teknik becerilere sahip kalifiye iş gücü arzından daha hızlı büyüyor. Saldırı tespit sistemleri, güvenli yazılım geliştirme ve saldırıların azaltılması gibi bilgi ve beceri alanları, iş birliği, liderlik ve etkin iletişim gibi sosyal becerilerden daha değerli görülüyor.

Intel Security Grubu Genel Müdürü ve Kıdemli Başkan Yardımcısı Chris Young “Güvenlik endüstrisi uzun süredir siber saldırıları ve güvenlik ihlallerinde yaşanan fırtınayı nasıl sonra erdirebileceğini konuşuyor ama ne kamu ne de özel sektör, siber güvenlik uzmanlığında yaşanan eksikliği çözmeye yeterince öncelik tanımadı. İş gücünde yaşanan bu krizi çözebilmek için, yeni eğitim modelleri geliştirmeli, eğitim fırsatlarını daha fazla erişilebilir kılmalı ve otomasyonu artırmalıyız” dedi.

HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

[wysija_form id=”2″]

 

Siber güvenlik uzmanlarını HAVELSAN yetiştirecek

Hava Elektronik Sanayi (HAVELSAN), Türkiye’nin yaklaşık 20 bin siber güvenlik uzmanı açığını kapatmaya yönelik çabalara kısa dönemde katkıda bulunmak için kolları sıvadı. Şirket, siber güvenlik alanında Türkiye’nin güvenliğine yaptığı katkının yanı sıra bu alandaki insan kaynağı yetiştirilmesinde de sorumluluk üstlenecek.

 

İLGİLİ HABER >> İNGİLTERE SİBER GÜVENLİK UZMANI KRİZİNİN EŞİĞİNDE
Vatan’ın haberine göre savunma, bilişim, siber güvenlik gibi birçok yeni teknoloji alanındaki uzmanlığını gençlere aktarmaya hazırlanan HAVELSAN, güvenlik ve yazılım konusunda ilk kez yaz okulları açmayı planlıyor. Yaz okullarından ilerleyen dönemlerde birçok alanda öğrenciler yararlanabilir.
Plana göre, Genç mühendis adaylarının bilişim sektöründe doğru bir kariyer başlangıcı yapmaları için HAVELSAN Akademi Yazılım Mühendisliği ve Siber Güvenlik Yaz Okulları faaliyete geçirilecek. Bu okullarla öğrencilere gördükleri teorik bilginin sektördeki yansımalarıyla tanışma fırsatı sunulacak.
HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

[wysija_form id=”2″]

İngiltere siber güvenlik uzmanı krizinin eşiğinde

 

Siber güvenlik son yıllarda git gide önem kazanır ve ülkeler bu yönde politika geliştirmeye çalışırken, bu alanda yetişmiş insan kaynağı ihtiyacı da ön plana çıkmaya başladı.

Bazı ülkeler yetenekli veya yetişmiş insan gücünü ülkelerine çekebilmek için şartları kolaylaştırırken, İngiltere’nin Ekim 2015’te açıkladığı yönerge ise, Londra’nın şartları zorlaştırdığı şeklinde yorumlandı.

İngiltere Başbakanı ve Maliye Bakanı, siber güvenliğe yönelik açıklamalarında bu konunun önemine dikkat çekmiş ve Savunma Bakanı Phillip Hammond, yüzlerce kişiyi bu alanda istihdam etmeyi planladıklarını söylemişti. Ancak hükümetin, Ekim 2015’te açıkladığı göçmenlik yönergesi ile siber güvenlik uzmanlarını Avrupa Birliği dışından istihdam etmek isteyen şirketlerin işini kolaylaştırmadıkları yönünde yorumlar ortaya atıldı.

İLGİLİ HABER >> İNGİLTERE’DE “DEVLET SEVİYESİNDE GÜVENLİK”TE BÜYÜK AÇIK

Siber güvenlik uzmanı, hala ülkenin “insan gücü açığı” listesinde. Ancak Hükümet, yeni yönergede şirketlerin, Avrupa Birliği ülkeleri içinde 28 gün boyunca iş ilanı verme zorunluluğunu da kaldırdı. Uzmanlar, hükümetin bu adımla işleri kolaylaştırmak şöyle dursun zorlaştırdığı görüşünde.

Göçmenlik bürosu MediVisas’dan Victoria Sharkey, Computer Weekly dergisinde yaptığı açıklamada,  yeni yönergeyi yorumladı. Sharkey, “Bu özellikle yeni kurulan işletmeler için zor. Ancak az sayıda şirket, İngiltere Ticaret ve Endüstri Bölümü’yle çalışabilir. Bu yüzden pek çok şirket, hala 28 günlük haktan yararlanamayacak” dedi. İngiliz uzman, Londra yönetiminin siber güvenlik uzmanını hala “insan gücü açığı” olarak değerlendirdiği bir ortamda bu yeni adımı “kısıtlayıcı” olarak değerlendirdi.

İLGİLİ HABER >> SİBER GÜVENLİKTE UZMAN AÇIĞI CYBARY’E YARADI

İngiltere İçişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği dışından insanları istihdam etmek için şirketlerin yeterlilik belgesi almasını şart koymaya karar verdi. Yeterlilik belgesi almak için ise sponsor lisansınızın olması gerekiyor.

Yeni kurulan bir şirketin, Avrupa Birliği dışından insan gücü getirmesi için hem İçişleri Bakanlığı hem de İngiltere Ticaret ve Endüstri Bölümü’yle çalışması gerekiyor. Ayrıca bu yeni kurulan işletmelerin, hisselerinin yüzde 25’nin de büyük bir şirket tarafından sahip olunmaması gerekiyor. Yani, bir melek yatırımı alan start-up’in bu hakka sahip olması baştan seçenek dışı kalıyor.

Bunların yanı sıra, işe alınacak kişinin 5 yıllık bir iş geçmişinin de olması gerekiyor. Siber güvenlik uzmanı olarak İngiltere’de istihdam edilebilmeniz için ayrıca bir gruba da liderlik yapmış olduğunu kanıtlamanız gerekiyor.

İngiliz uzman Sharkey, hükümetin istihdam noktasında işleri kolaylaştırdığına yönelik söyleminin içinin boş olduğuna dikkat çekti.

Uzman Adrian Davis da beş yıllık deneyimin başka sektörlerde istendiğine emin olmadığını belirterek, hükümetin son adımının daha çok göçmenlikle ilgili olup, siber güvenlik alanındaki istihdam eksikliğiyle ilişkili olmadığını savundu.

HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

[wysija_form id=”2″]

Siber güvenlikte uzman açığı Cybrary’e yaradı!

Dünya çapında ilk ve tek ücretsiz siber güvenlik online kursu sağlayan Cybrary, Inner Loop Capital ve New Stack Ventures ile yapılan çekirdek fonlamayla 400 bin dolar yatırım aldı. Bu fonlama sirkülasyonu, Cybrary’yi geniş kitlelere ulaştırıp, ek kurs içeriklerini artırmakta kullanılacak.

2015’te kurulan Cybrary siber güvenlik araştırmacılarına pratik yapma imkanı vererek, erişimi ücretsiz, yüksek kalitede, açık kaynak ve sonuç odaklı IT ve siber güvenlik pratiği sunuyor.

Cybrary misyonunu, kapsamlı IT ve siber güvenlik eğitim olanaklarını imkan bulamayan kişilere bu alanda kendilerini geliştirmede yardımcı olmak ve araştırmalarında ilerleme sağlamalak olarak tanımlıyor. Ocak 2015’te yayına başlayan site, 175 bin kullanıcıdan fazla kişiye ulaşmış durumda. Sitenin kurucularından Ryan Corey: “Vizyonumuz, Cybrary’i en geniş ve en etkili online siber güvenlik topluluğu yapmak. Bunlardan bazıları; ücretsiz öğrenme, iş becerisi ve bu alandaki açığı ele alarak pazarı sürdürmek olarak sıralanabilir. İsteğimiz, bu topluluğu genişletip kullanıcıların kendi profillerini öne çıkardıkları, becerilerini paylaştıkları ve başkalarının öğrenmesine de katkıda bulundukları bir alan haline getirmek.”

Son birkaç ayda Cybrary, siber güvenlik işgücü yeteneklerini artıracak ve aynı zamanda siber güvenlik uzmanlarının kariyerlerine ivme kazandıracak girişimler başlattı. Bu girişimler arasında kadınların siber güvenlik endüstrisinde ilerlemelerine yardım etmek için düzenlenen Women in Technology (WIT) programı ve eğitim platformu girişimlerini faydalı kılan Cornerstone, yüksek eğitim öğrencilerine yardım amaçlı tasarlanan öğretici alıştırma platformu; IT ve siber güvenlik programını yönetmek üzere tasarlanan platformu ve çalışanlarına siber güvenlik eğitim programı sağlayan organizasyonlara yardım etmek için güvenlik eğitim platformu geliştirmek sıralanıyor.

Son zamanlarda Cybrary, sosyal medyada siber güvenlik markalarında ilk yüz sıralamasında 51. sırada yer alıyor. Ayda bir başlatılan yeni kurslarıyla Cybrary siber güvenlikte en çok tercih edilen modern eğitim kursları sunuyor.

HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ULAŞMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

[wysija_form id=”2″]