Etiket arşivi: MIT

MİT’ten tarihi hamle: Siber İstihbarat Başkanlığı kuruldu!

MİT'ten tarihi hamle: Siber İstihbarat Başkanlığı kuruldu!Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) kritik bir adım atarak bünyesinde “Siber İstihbarat Başkanlığı” oluşturdu.

Siber İstihbarat Başkanlığı’nın görev alanında her türlü araç ve sistemi kullanarak siber dünyadaki her çeşit veriyi toplamak, kaydetmek, analiz etmek ve bu incelemeler sonucunda elde edilen istihbaratı gerekli kuruluşlara ulaştırmak gibi konular yer alıyor.

Siber güvenlik konusunda MİT’in faaliyetleri bugüne kadar “Elektronik ve Teknik İstihbarat Başkanlığı” bünyesinde gerçekleştiriliyordu.

Uzmanlar son yıllarda tüm dünyada siber saldırılarda ve veri sızıntılarındaki büyük artışın bu adımın atılmasında önemli bir rol oynadığını belirtiyor.

 

Dikkat eksikliği yalan haberin önünü açıyor: ABD’liler yalan haberi çoğu kez yanlışlıkla paylaşıyor

Yalan haber üzerine yapılan yeni bir çalışma çoğu Amerikalının aslında ‘dikkatsizlik’ nedeniyle sahte haber paylaştığını ortaya koydu.

Massachusetts Institute of Technology (MIT), University of Regina (Kanada) , University of Exeter Business School (İngiltere), Center for Research and Teaching in Economics (Meksika) gibi çeşitli coğrafyalardaki üniversitelerden araştırmacıların yaptığı deneylere katılan sosyal medya kullanıcılarının yüzde 51,2’lik bölümünün paylaştığı sahte haberlerin arkasındaki itici gücün, ‘dikkat eksikliği’ olduğu belirtildi.

“SOSYAL MEDYA GERÇEKLİKTEN KOPARABİLİYOR”

Deneyden çıkan bir diğer bulgu ise sosyal medya kullanıcılarına basit bir müdahale ile çevrimiçi ortamlarda yayılan yalan haberlerin önüne bir miktar geçilebileceği oldu.   

Çalışmanın ortak yazarlarından Gordon Pennycook, “Sosyal medya bağlamı, insanların gerçeklikten koparabiliyor. Örneğin insanlar bir haberin içeriğinin doğru olup olmadığını normalde anlayabilirken, sosyal medyada paylaşmadan önce içeriğin doğru olup olmadığına bakmıyor.” dedi. 

Pennycook ve meslektaşları, “Shifting attention to accuracy can reduce misinformation online” adlı çalışmalarının bir parçası olarak davranış ve anket deneyleri gerçekleştirdiler.  Bazı deneylerin odak noktası Facebook olurken bazı deneylerin odak noktası ise Twitter oldu.

KATILIMCILARA ÇOK SAYIDA TEST YAPILDI

Amazon Mechanical Turk hizmetinden buldukları kişiler arasından sağ görüşe sahip ve haber doğruluk oranları düşük iki internet sitesi Breitbart.com ve Infowars.com’dan daha önce haber paylaşan Twitter kullanıcılarını seçti. Her bir deney için birçok katılımcıya sahip gruplar oluşturuldu.

Araştırmacıların gerçekleştirdiği bazı deneylerde katılımcılardan haberlerin başlık, ilk paragraf ve fotoğraf gibi en temel ögelerine bakmaları istendi. Haberlerin yarısı gerçekken yarısı asparagas haberleri içeriyordu. Aynı zamanda haber içeriklerinin yarısı demokratlara hitap ederken diğer yarısı cumhuriyetçilere hitap ediyordu. Katılımcılardan ise hem başlıkların doğru olup olmadığını hem de çevrimiçi olarak onları paylaşıp paylaşmayacaklarını belirlemeleri istendi.

Yapılan son deneyde araştırmacılar, daha önce Breitbart ve Infowars sitelerinden içerik paylaşan 5.379 Twitter kullanıcısına özel mesajlar gönderdiler. Yollanılan mesajlarda, katılımcılardan siyasetle ilgisi olmayan bir konu hakkındaki haber manşetinin doğruluğunu derecelerdirmeleri istendi. Araştırmacılar daha sonra söz konusu katılımcıların 24 saat içinde paylaştığı içerikleri izledi.

DENEY SONUÇLARI FARKLI FİKİRLER SUNUYOR

Gerçekleştirilen deneyler sonucunda farklı sonuçlara ulaşıldığını aktaran araştırmacılar, katılımcıların yanlış başlıkları paylaşma kararlarının yüzde 51,2’sinin dikkatsizlikten kaynaklandığını ortaya koydu.

Katılımcıların yanlış başlıkları paylaşma kararlarının yüzde 33,1’i ise yanlış olduklarının farkında olmadıkları için paylaştıkları belirtildi.

Çok ilginç sonuçlardan biri ise katılımcıların, ‘doğruluğun’ bir ideolojiyi sonuna kadar savunmaktan daha önemli gördüklerini belirtmeleri oldu. Anket deneylerinde ortaya çıkan sonuçlara göre katılımcıların yüzde 60’ı, kendi siyasi partilerine fayda sağlamak veya muhalif partiye zarar vermek için yanlış bilgiler paylaşmasının yanlış olduğunu belirtti. Sosyal medyada paylaştıkları içeriğin doğru olmasının ‘son derece önemli’ olduğunu söyleyen bu büyük kesimin yanında yaklaşık yüzde 25’lik bir kesim ise bunun ‘çok önemli’ olduğunu söyledi.

Ancak yine de ‘partizanlık’ sosyal medyada yalan haber paylaşma kararlarının arkasındaki yüzde 15,8 ile itici güç oldu.

Diğer bir sonuç ise daha önce Breitbart ve Infowars’tan içerik paylaşan Twitter kullanıcılarının, bir haber manşetinin doğruluğu hakkında fikirlerini soran özel mesajlar aldıktan sonra yanlış bilgi paylaşma olasılığının daha düşük çıkması oldu. Mesajları aldıktan sonraki 24 saat boyunca, bu Twitter kullanıcılarının yalan bir haber veya aşırılıkçı internet sitelerindeki haberlerden ziyade ana akım bir haber kaynağını paylaşma olasılığı 2,8 kat daha yüksekti.

YALAN HABER UYARILARLA BİR NEBZE ENGELLENEBİLİR

Sosyal medyanın yapısının farklı olduğunu belirten araştırmacılar, örneğin ciddi ve duygusal haber karışımlarının sınırlı sayıda karakterlerle ve etkileyici resimlerle sunuluşundan dolayı insanları çabuk etkilediğini ve dolayısıyla haber içeriğinin sahte olmasına karşın insanların bunu sorgulamaya tenezzül etmeden haberi paylaştığını belirttiler.

Pennycook ve çalışma arkadaşları, sosyal medya platformlarının, kullanıcılarından doğruluğa daha fazla dikkat etmeleri için çeşitli uyarılar yaparak (Twitter’ın ‘Bu makaleyi okudunuz mu?’ uyarısı gibi) daha doğru içerik ve haberlerin paylaşımını teşvik edebileceğini ve insanları gerçeğe yeniden yönlendirebileceğini söyledi.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Hakan Fidan: Türkiye siber tehditlere karşı hazırlıklı olmalı

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan, hareketli bir coğrafyada bulunan Türkiye’nin siber tehditlere karşı bilinçli ve hazırlıklı olması gerektiğini söyledi.

MİT Başkanı Hakan Fidan, Yüksek Öğretim Kurulu’nda (YÖK) düzenlenen ‘Bölgesel Güvenlik Değerlendirmesi’ konulu konferansa katıldı. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ile de görüşen Fidan’ın, konferansta yaptığı konuşmaya ilişkin YÖK’ten yazılı açıklama yapıldı. Fidan, ülkenin jeostratejik ve jeopolitik konumuna değinerek şunları söyledi:

“Teknolojik gelişmelerin ve imkânların da etkisiyle, ulus devletlerin çatıştığı klasik rekabet ortamından, bireylerin devletleri tehdit edebildiği, asimetrik çatışmaların yaşanabildiği uluslararası bir düzen ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle farklı coğrafyalardaki gelişmeler ve krizler arası etkileşim, ülkemizin iç, dış tehditler, algı operasyonları ve siber saldırılar gibi asimetrik tehditlerle aynı anda mücadele etmesini gerekli kılmaktadır.

Ülkemizin istikrarını, bağımsızlık ve bütünlüğünü hedef alan terör örgütleri, Suriye ve Irak’taki otorite boşluğundan yararlanmaktadır. Devletleşmeye ve devleti ele geçirmeye çalışan terör örgütlerinin taşeron olarak yoğun şekilde kullanılması, iç ve dış tehditlere karşı bütüncül bir yaklaşımla mücadele edilmesini gerektirmektedir.

Hareketli bir coğrafyada bulunan Türkiye, içe içe geçen siyasi, güvenlik, ekonomik, siber tehditlere karşı bilinçli ve hazırlıklı olmak durumdadır. Bunun için bölgesel ve küresel denklemin iyi analiz edilmesi ve olayların stratejik düzeyde nasıl şekilleneceğinin öngörülmesi büyük önem arz etmektedir.”

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

MIT ve Lockheed Martin işbirliği yolunda

MIT ve Lockheed Martin bilim insanları, robot biliminde yeni nesil otonom sistemleri geliştirmek üzere işbirliğine dayalı bir girişim başlattıklarını duyurdu. İnsan/makine takımlaşması ve karışık çevrelerdeki navigasyon gibi yeniliklerdeki araştırma zorlukları için Lockheed Martin, MIT Fakülte ve öğrencilerini çözüm için çağırmıştı.

İLGİLİ HABER >> MIT’İN YENİ ALGORİTMASI BİLGİ GÜVENLİĞİNDE ÇIĞIR AÇABİLİR

Lockheed Martin teknoloji sorumlusu Keoki Jackson, MIT ile olan işbirliklerini bir üst seviyeye taşıyıp, birinci sınıf araştırmacılarla çalışmayı arzuladıklarını belirterek, “Yeni nesil uzay sistemi teknolojisini ilerletme ve en iyi yetenekleri bünyemize katmaya odaklandık” diye konuştu.

Şirketin Program yöneticisi ve girişim mimarı Padraig Moloney de, “Bugün başlattığımız girişim sadece araştırma ve geliştirmeye yönelik değil; aynı zamanda geleceği şekillendirecek bu parlak insanlarla olan etkileşimimiz odaklıdır” ifadelerinde bulundu. Moloney, MIT ile olan işbirliklerinin, robot bilimi alanında önümüzdeki 15-20 yıla damgasını vuracağını ekledi.

MIT Hava-Uzay birimi de bu girişimin akademik sıkıntıları aşmak için iyi bir adım olduğu şeklinde değerlendirdi.

HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

[wysija_form id=”2″]

MIT’in yeni algoritması bilgi güvenliğinde çığır açabilir

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) araştırmacılar problemlerin çözüm sürecini 200 kata kadar hızlandıran bir algoritma geliştirdiklerini açıkladı. Geliştirilen algoritma problemi çözmek için her bir bilinmeyen değişkene değer tahminleri yapmayı hedefliyor.

MIT’nin algoritması her türlü bilgisayımsal probleme uygulanabilmesi ile geniş bir yelpazeye hitap ediyor. Algoritma bir problemin her bir bilinmeyeni için değer tahmini yaparak doğru çözümü ortaya çıkartıyor.

Yapılan açıklamada, MIT algoritmanın çalışma prensibinin gittikçe küçülen bir hedef çemberi olarak düşünülebileceğini söyledi. Algoritmanın modeli, ilgili verilerin de eklenmesi ile problemin çözümünü içeren daireyi her seferinde biraz daha daraltıyor. Doğru çözümün elde edilmesi, bilinmeyen değişkenlerin değerlerinin olasılık dağılımının yapılabilmesi ile gerçekleşiyor.

İLGİLİ HABER >> AMERİKAN KRİPTOLOGLARINI YETİŞTİREN GİZLİ OKULUN HİKAYESİ

Dünyanın ileri gelen bilişim teknolojileri şirketi Gartner’in analistleri bilişim teknolojilerinden sorumlu üst düzey yöneticilere algoritmaların bir işletmedeki en değerli varlıklar olacağını daha önceden açıklamıştı. Bu  gibi algoritmalar ticari olarak geliştirilebilir, borsada alınıp satılabilir ve hatta kilit varlıklardan biri olabilir.

Amerikan İstatistik Derneği’nin yayın organında yayımlanan araştırmanın sonuçları, MİT tarafından geliştirilen algoritmanın örnekleme işlemini hızlandırmayı ve ünlü istatistiksel örnekleme metodu olan Monte Carlo analizine bir alternatif oluşturmayı hedeflediğini gösteriyor. Bu yaklaşım herhangi bir karmaşık model üzerinde olasılık dağılımını hesaplayabiliyor ve aynı zamanda muhtelif girdiler ile de çalışıyor. Algoritma aynı zamanda ilgili verileri kullanarak bilinmeyen değişkenlerle alakalı değerleri sağlıyor

Finansal açıdan enerji bölümü tarafından desteklenen araştırmanın sonucu ortaya çıkan algoritma, 24 bilinmeyen değişken içeren Antartika’daki deniz buzullarının hareketlerinin benzetiminde kullanıldı. Algoritmanın gelecek sefer süpersonik jetlerdeki yanma sistemlerinin modellemesi için kullanılacak.

HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

[wysija_form id=”2″]