Etiket arşivi: Kaspersky

Alman firmasının ürettiği casus yazılımın son versiyonu tüm mesajlarınızı okuyabiliyor!

Dünyanın en çok bilinen casus yazılımları arasında tanımlanan FinSpy’ın yeni versiyonunun hem iOS hem de Android telefonlarda mesaşlaşma uygulamaları dahil olmak üzere birçok veriyi çalabildiği ortaya çıktı.

Önceki versiyonlarına göre teknik olarak daha donanımlı olan FinSpy’ın son versiyonu, bulaştığı cihazların SMS/MMS mesajları, e-postalar, takvim, lokasyon, fotoğraflar ve hafızadaki diğer dosyalar ile telefon görüşme kayıtlarına erişebiliyor. Casus yazılımın Signal, Telegram ve WhatsApp ve daha birçok mesajlaşma uygulamasından da çeşitli verileri alabildiği belirtildi.

Almanya’da kurulan ve İngiltere’deki şirketi üzerinden satış yapan Gamma Group adlı firmanın ürettiği FinSpy, 2011 yılından bu yana özellikle hükümetlere ve kolluk kuvvetlerine satılmak için geliştirilen bir veri toplama aracı olarak biliniyor.

Rus Antivirüs firması Kaspersky araştırmacılar, konuyla ilgili yaptığı açıklamada FinSpy’ın son sürümünün ‘bir mobil cihazın neredeyse tüm faaliyetlerini izleyebildiğini’ söyledi. Firma yetkilileri FinSpy’ın Skype ve WhatsApp üzerinden yapılan VoIP aramalarının yanı sıra güvenlik olduğu öne sürülen Threemai Signal ve Telegram gibi mesajlaşma uygulamalarını da hedef aldığını belirtti.

FinSpy’ın iOS işletim sistemi kullnan telefonlardan sadece üretici tarafından kurulmuş yazılım kısıtlamaları kaldırılanlara (jailbroken) yüklenebildiği de konuyla ilgili gelen bilgiler arasında yer alıyor. Diğer bir deyişle, saldırganın telefona fiziksel ulaşımı olması ve fabrika ayararında bulunan yazılım kısıtlamalarını devre dışı bırakması gerekiyor.

Casus yazılımın hedeflenen cihazlara gönderilen SMS, WAP Push ve/veya e-posta üzerinden bulaştığı bildirildi. Apple kullanıcılarının rahatlatacak bir başka gelişme ise, casus yazılımın iOS 11 ve altı sürümlerde etkili olduğu fakat daha yeni versiyonlarında henüz gözlenmemiş olması. Buna karşılık FinSpy’ın Android için geliştirilen versiyonu, kolay bir şekilde telefona fiziksel erişimi olan biri tarafından yüklenebiliyor. Saldırgan casus yazılımı uzaktan bulaştırmayı tercih ederse, yukarıda belirtilen 3 yöntemle bunu basitçe yapabiliyor.

PAROLANIZI DEĞİŞTİRSENİZ DE KURTULUŞ YOK

Casus yazılımın iOS versiyonuna ai tana modülün toplam 7,828 fonksiyonu yerin getirdiği ve diğer modülleri yönettiği ortaya çıktı. Yapılan teknik incelemede FinSpy’ın veri talepleri için local bir HTTP sunucusu kullandığı da belirlendi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR >> ALMANYA, WHATSAPP MESAJLARINI HACKLEMEYE HAZIR

FinSpy’ın hedefleri arasında BlackBerry Messenger, Facebook Messenger, InMessage, Signal, Skype, Threema ve Wechat de bulunuyor. Casus yazılım bu uygulamaların sadece mesajlarını değil topladığı tüm veriyi de alıp bir local sunucuya gönderiyor. Yazılımın sahip olduğu başka bir modül kullanıcının parolasını çalmayı amaçlıyor ve tuş vuruşlarından parolahyı öğrenebiliyor. Aynı modül parola değiştirme sürecini de izliyor ve parola değiştiğinde yeni parolayı kaydediyor.

20 ÜLKEDE TESPİT EDİLDİ

Kaspersky’nin araştırmasına göre FinSpy’ın yeni versiyonu 20 ülkede bulundu. Uzmanlar, Gamma Group’un müşteri havuzunun genişliğini göz önünde tutarak casus yazılım bulaştırılan çok daha fazla mağdur olduğu değerlendirmesini yapıyor. Casus yazılımın bulaştığı cihazlar inceleyen ekipler de, hedeflerin dikkatli bir şekilde seçildiği ve her bir hedef için ayrı bir saldırı planı hazırladığı ayrıntısının üzerinde duruyor. Ayrıca FinSpy’ı geliştiren ekip, yazılım üzerinde sürekli çalışarak yeni güncellemeler yapıyor. Kaspersky yeni bir versiyonunun daha bulunabileceği ihtimali üzerinde duruyor.

Kaspersky’e göre Gamma Group’un geliştirdiği casus yazılımın kaynak kodunun 2014 yılında sızmasının ardından şirket ürünü üzerinde önemli değişiklikler yaptı. Bunlar arasında özellikle WhatsApp gibi anlık mesajlaşma uygulamalarından daha çok veri alınması hedeflenen değişklikler göze çarpıyor. Aynı zamanda yazılımınhem bulunmasını hem de analizinin yapılmasını kriptosunu da güçlendirildiği de biliniyor.

CASUS YAZILIMIN TÜRKİYE’DE DE KULLANILDIĞI İDDİA EDİLMİŞTİ

2017 yılında Cumhuriyet Halk Partisi tarafından düzenlenen ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun şahsen liderlik ettiği ‘Adalet Yürüyüşü’ne katılanların cep telefonlarına sızmak için FinSpy kullanıldığı iddia edilmişti. Access Now adlı kuruluşun yayınladığı rapora göre, casus yazılım yürüyüşe katılan CHP’li liderlerin telefon kayıtlarına ulaşmak ve telefon görüşmelerini dinlemek için kullanıldı.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

 

Türkler artık kişisel veri paylaşmak istemiyor

Türkiye’de yapılan bir araştırma, insanların kişisel veri paylaşma noktasında daha az istekli olduğunu ortaya koydu.

Facebook, Instagram ve Twitter gibi sosyal medya servisleri hayatımızın önemli birer parçası haline geldi; Kaspersky’nin raporuna göre artık Türkiye’de insanların %88’i bu servisleri kullanıyor.

Sosyal medya platformları, kendileri hakkında bazı veriler karşılığında kullanıcılarına kendilerini ifade etme, arkadaşlarıyla ve aileleriyle iletişim kurma, evlerinden bile çıkmadan haberleri, görüşleri ve trendleri takip etme fırsatı sunuyor.

Öte yandan, çeşitli avantajlarına karşın kullanıcıların bir kısmı, dijital gizliliklerini geri getirmeyi sağlayacağı takdirde sosyal medyadan tamamen vazgeçmeyi tercih ediyor.

Buna göre, Türkiye’de her on kişiden ikisi (%17) artık hangi ünlüye benzediği ya da en sevdiği yemeğin ne olduğu hakkında eğlenceli testlere katılmak için kişisel bilgilerini veremeyecek. Durum, artık farklı web sitelerine ve hizmetlere rahatlıkla giriş yapmak için sosyal oturum açma bilgilerini kullanamayacak olan %44’ü için daha da zor.

CEP TELEFONLARINA VEDA ETMEYE HAZIR

Cep telefonu kullananların sayısının her sene %2 arttığı bir zamanda, Türkiye’de beş kişiden birinin (%20) geri kalan hayatı boyunca verilerinin gizli kalmasını garanti altına alabilmek için cep telefonlarına tamamen veda etmeye hazır olması daha da şaşırtıcı.

Günümüzde sosyal medya, kullanıcı deneyimi kalitesinin ağırlıklı olarak kişisel bilgiye dayandığı bir aşamada bulunuyor. Bu kişisel bilgiler kimi zaman finansal bilgiler veya konum olurken, kimi zaman alışveriş alışkanlıkları, yemek yeme tercihleri ya da ilişki durumu olabiliyor. Dolayısıyla sonsuza dek kaybedilmiş gibi görünen veri gizliliği hakkında nostaljik hislere kapılabiliyoruz.

Ne yazık ki bu uğurda sosyal medyadaki tüm varlığınızı feda etmek bile dijital gizliliğinizi korumaya yetmiyor. Bu tek seferlik bir pazarlık değil; bir süreç.

Kaspersky Tüketici Ürünleri Pazarlama Başkanı Marina Titova şunları söyledi:

“İnsanlar birkaç yıl önce potansiyel tehditleri ve sonuçlarını hiç düşünmeden çeşitli avantajlar karşılığında özel bilgilerini sosyal medyayla paylaştı. Dünyada veri sızıntılarının sayıca artmasıyla birlikte tüketiciler arasında yeni bir trend görüyoruz. Birçoğu artık kendileriyle bilgili belirli bilgilerin halka açık olmamasını tercih ediyor ve çevrimiçi hizmetlerle paylaştığı bilgiler hakkında daha dikkatli davranıyor. Öte yandan çoğunluk hala dijital gizliliğini nasıl koruyacağını bilmiyor ve bilgilerinin güvende kalmasını garanti altına alabilmek için sosyal medyadan vazgeçmeye razı. Sosyal medya hesaplarının şifrelerini düzenli şekilde güncelleyerek ve güvenlik çözümleri kullanarak kişisel bilgilerini güvende tutmak, verilerinin çevrimiçi güvenliği konusunda tüketicilerin içini biraz daha rahatlatabilir.”

Kaspersky, dijital gizliliğinizi korumak için bazı basit adımları izlemenizi öneriyor:

  • Medya gizliliği ayarlarınızı düzenli olarak kontrol etmeye çalışın ve medya hesaplarınız için güçlü şifreler seçin
  • Yabancı dosyaları açmayın veya cihazınızda saklamayın; kötü amaçlı olabilirler
  • Kişisel verileriniz karşılığında değerli şeyler teklif eden şüpheli kişilere kanmayın ve kendiniz hakkında çok fazla bilgi paylaşmayın
  • Birden fazla web sitesi veya hizmet için aynı şifreyi kullanmayın
  • Kaspersky Security CloudKaspersky Secure Connection ve Kaspersky Password Manager gibi gizlilik ihlali riskini en aza indiren hizmetleri içeren güvenilir güvenlik çözümlerini kullanmaya başlayın

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Kaspersky cep telefonları için özel uyarı sistemi geliştirdi

Kaspersky Lab, Kaspersky Internet Security for Android çözümünü Gizlilik Uyarısı özelliğiyle güncelledi. Bu yeni özellik, ticari amaçla kullanılan casus yazılımların gizli bilgileri izlediğini tespit ederse kullanıcıları uyarıyor.

Bu tür yazılımlar yasal olarak kabul edilse de kullanıcılar genellikle istenmeyen bu programların varlığından bile haberdar olmuyor. Bazı durumlarda, program indirme sayfasında yazılımın kullanıcıyı gizlice izlemek için kullanıldığı açıkça yazıyor. Kaspersky Lab, bu tür programlar için özel bir uyarı sistemi geliştirdi. Böylece, bu yazılımları indiren kullanıcılar ne yapmak istediklerine kendileri karar verebilecekler.

Ticari casus yazılımları telefonların arka planında çalışan ve cihazdaki faaliyetleri izlemek için kullanılabilen programlar. İnsanların genellikle başkalarını takip etmek için yararlandığı bu yazılımların kötü amaçlarla belirli kişileri hedef alacak şekilde kullanılmasını engellemenin bir yolu yok. Kurbanın haberi olmadan çalışan bu programlara ‘taciz yazılımı’ da deniliyor.Çeşitli işlevlere sahip olsalar da bu yazılımlar genellikle kurbanın cihazı hakkında bilgilere, kısa mesajlara, fotoğraflara, sosyal medya görüşmelerine, konum verilerine ve bazı durumlarda gerçek zamanlı ses ve görüntülerine erişim imkânı veriyor.

Yalnızca Resmi Sitelerden Program İndirin

Başka birinin cihazına taciz yazılımı kurmak için cihaza fiziksel olarak erişmek gerekse de bunu dağıtıcının web sitesinden uygulamayı indirerek çabucak yapmak mümkün. 2018’de Kaspersky Lab ürünleri 58.487 ayrı mobil cihazda bu yazılımlardan tespit etti. Bu da tehdidin ne kadar ciddi boyutta olduğunu ortaya koyuyor. Bu kadar bariz bir gizlilik ihlalinin bu kadar yaygın ve kolay ulaşılabilir olması şaşırtıcı gelebilir fakat taciz yazılımlarının daha önce birçok kez ortaya çıkarıldığı ve açıkça eleştirildiği durumlar yaşandı. Ancak çoğu ülkede bu yazılımların durumu belirsizliğini koruyor.

Kaspersky Lab, cihazlarında bu tür programlar bulunan kullanıcıları açıkça uyaran bir özelliği Kaspersky Internet Security for Android çözümüne ekledi.

Dijital casusluk kurbanı olup olmadığınızı anlamak için şunları yapabilirsiniz:

  • Yalnızca Google Play gibi resmi uygulama mağazalarından uygulama indirin.
  • Akıllı telefonunuzun ayarlarından, bilinmeyen kaynaklardan gelen programların kurulmasını engelleyin.
  • Mobil cihazınızın parolasını veya giriş kodunu güvendiğiniz kişilere bile vermeyin.
  • Bilmediğiniz dosya veya uygulamaları cihazınızda tutmayın. Bunlar gizliliğinizi ihlal ediyor olabilir.
  • Bir ilişkiyi sonlandırdığınızda mobil cihazınızın tüm güvenlik ayarlarını değiştirin.
  • Arka planda çalışan programları kontrol edin ve şüpheli faaliyetleri sonlandırın.
  • Gizliliğinizi ihlal etmeyi hedefleyen ticari casus yazılımların varlığını haber veren, Kaspersky Internet Security gibi güvenilir bir güvenlik çözümü kullanın.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Siber suçluların gözü Game of Thrones dizisinde!

Siber suçluların zararlı yazılımları yaymak için popüler TV dizilerinin yeni bölümlerini kullandığı, en çok da Game of Thrones dizisini kullandıkları ortaya çıktı.

TV dizileri hemen herkesin ilgisini çeken, en popüler eğlence unsurlarından biri. Torrent, çevrim içi yayın ve diğer dijital dağıtım kanallarının yükselişiyle telif hakkı ihlalleri de sıkça yaşanır hale geldi. Birçok bölgede bu programlar torrent siteleri ve yasa dışı yayın platformları gibi kanallardan izlenebiliyor. Yasal kaynaklardakilerin aksine, torrent sitelerinde ve başka bilgisayarlarda bulunan dosyalar, TV dizisi gibi görünmelerine rağmen aslında birer zararlı yazılım olabilir.

Game of Thrones zararlı yazılım yayıyor!

Yasal olmayan kaynaklardan indirilen TV dizilerinin zararlı yazılımlarla değiştirilmesinin ne kadar kolay olduğunu gören Kaspersky Lab araştırmacıları, 2018 ve 2017’yi kapsayan çalışmalarında bu tür dosyaları daha yakından inceledi.

Her iki yılda da listenin başında Game of Thrones yer aldı. 2018’de zararlı yazılım içeren içeriklerin %17’si (20.934 saldırı) bu dizinin adını taşırken, The Walking Dead ile 18.794 ve Arrow ile 12.163 saldırı düzenlendi.

Game of Thrones, 2018’de yeni bölüm yayınlanmamasına rağmen bu alanda birinci oldu. Listedeki diğer diziler için ise büyük reklam kampanyaları düzenlenmişti.

İncelenen tüm vakalarda, saldırganlar her sezonun ilk ve son bölümünü kullanmayı tercih etti. Örneğin Taht Oyunları’nın 1. sezonun ilk bölümü olan ‘Kış geliyor’ yoğun bir şekilde kullanıldı.

Kaspersky Lab Güvenlik Araştırmacısı Anton V. Ivanov şunları söyledi:

“Saldırganların, korsan içerik sitelerindeki popüler TV dizilerinden yararlandığını açıkça görebiliyoruz. Bunlar genellikle, geniş tanıtım kampanyaları düzenlenen dram ve aksiyon dizileri oluyor. İzleyicilerin en çok ilgi gösterdiği ilk ve son bölümlerde zararlı yazılım bulunma olasılığı daha yüksek oluyor. Dolandırıcılar, insanların dizilere olan bağlılığı ve sabırsızlığından faydalanarak siber tehditlerin indirilmesini sağlıyor. Taht Oyunları’nın son sezonunun bu ay başlayacak olması nedeniyle, dizinin yeni bölümleri gibi görünen zararlı yazılımların sayısında da büyük ihtimalle artış yaşanacak. Kullanıcıları bu konuda dikkatli olmaya çağırıyoruz.”

İşte korunmak için yöntemler:

  • TV içerikleri üretip dağıtmasıyla bilinen yasal servisleri kullanın.
  • İndirilen dosyaların uzantılarına dikkat edin. TV dizilerini güvenilir ve yasal olduğunu düşündüğünüz kaynaklardan indirseniz bile dosyanın uzantısının .avi, .mkv, .mp4 veya benzeri olduğuna, kesinlikle .exe olmamasına dikkat edin.
  • Web sitelerinin gerçek olup olmadığına daha fazla dikkat edin. TV dizilerini izlemeye izin veren fakat yasal olduğuna emin olmadığınız ve ‘https’ ile başlamayan web sitelerini ziyaret etmeyin. Dosya indirmeye başlamadan önce web sitesinin gerçek olup olmadığını, URL’nin biçimine veya şirket adının yazılışına bakarak kontrol edin.
  • Yeni bölümü erken izleme şansı vereceğini söyleyen şüpheli bağlantılara tıklamayın. Dizilerin takvimini kontrol edin.
  • Birçok farklı tehdide karşı kapsamlı koruma sağlayan, Kaspersky Security Cloud gibi güvenilir güvenlik çözümleri kullanın.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Türkler para karşılığında özel verisini paylaşmaya hazırmış!

Kaspersky Lab’ın düzenlediği bir araştırmaya göre, her iki Türk’ten biri, özel verisini para karşılığında tanımadığı birine satabileceğini söyledi. Yüzde 24’ü ise, ödül karşılığında gizliliğinden vazgeçebileceğini belirtti.

Türkiye’de kullanıcıların yarısından fazlası (%55) modern dijital dünyada tamamen gizli kalmanın imkansız olduğuna inanıyor. Hatta birçok kullanıcı verilerini ve çevrim içi kimliklerini korumak yerine satmayı tercih ediyor. Ancak bunun çok büyük sonuçları olabiliyor.

Kişisel verilerin kötüye kullanımı veya yanlış ellere geçmesinin yaratabileceği ciddi sonuçlara rağmen Türkiye’de kullanıcıların dörtte biri (%24) ücretsiz bir ödül aldıklarında rahatlıkla gizliliklerinden vazgeçip verilerini paylaşabileceğini belirtti.

Araştırmaya Türkiye’den katılanların %47’si para karşılığında hiç tanımadıkları biriyle tüm özel verilerini paylaşabileceğini söyledi. Özel verilerini paylaşıp karşılığında gelir ya da ödül elde etmek isteyen kullanıcılarının sayısı giderek artıyor. Ancak bu kısa vadeli yaklaşım uzun vadede büyük sorunlar doğurabiliyor.

ÇALIŞANLARIN, SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARINA DİKKAT ETMESİ GEREKİYOR

Çalışanların kendileri ve şirketleri hakkında çok fazla bilgi paylaşmamaya dikkat etmesi gerekiyor. Career Builder tarafından yapılan çalışmada, işverenlerin %57’si sosyal medyada gördükleri paylaşımlar nedeniyle bir adayı işe almaktan vazgeçtiğini, üçte biri (%34) ise paylaşımları nedeniyle bir çalışanı işten çıkardığını veya uyardığını belirtti.

Açıkça paylaşsak da paylaşmasak da bilgilerimiz yanlış ellere geçtiğinde gerçek hayatımıza büyük etkileri olabiliyor. Kaspersky Lab’ın yaptığı araştırma, Türkiye’de yaklaşık her üç kişiden birinin (%30) kişisel verilerine izinsiz bir şekilde erişildiğini ortaya koydu. Bu durum kullanıcılar için birçok farklı sonuç doğurabiliyor. Örneğin, Türk katılımcıların yarısından fazlası (%55) bu tür bir olayın kendilerini strese soktuğunu dile getirdi. %8’lik bir kesim maddi zarara uğrarken spam ve reklamlarla rahatsız edilenlerin oranı ise %23 oldu.

TÜRKLER, SİBER SUÇLULARDAN KORKUYOR

Birçok kişi özel bilgilerini gizli tutmak veya bunlara başkalarının erişmesini engellemek için önlemler alsa da bu sonuçlar yaşanabiliyor. Türkiye’de insanların, kişisel verilerine erişmesinden en çok korktuğu grupların başında siber suçlular geliyor. Onu genel olarak tüm internet ortamı ve sosyal ağlar takip ediyor. Türk kullanıcıların %59’u bilgilerinin gizli kalması için cihazlarını parola ile koruyor. Araştırmaya Türkiye’den katılanların %51’i kullandıkları cihazlar, hizmetler ve uygulamalardaki gizlilik ayarlarını düzenli olarak kontrol edip değiştirdiğini, %33’ü gizlilik amacıyla web kameralarının üzerini kapattığını ve %43’ü ise verilerini şifrelediğini belirtti.

DİJİTAL HİJYENE DİKKAT

Kaspersky Lab Tüketici Ürünleri Pazarlama Müdürü Marina Titova, “Verilerin tüketicilerin aleyhine nasıl farklı şekillerde kullanılabileceğini görmek için çok uzağa bakmanıza gerek yok. Bunun çeşitli nedenleri var. 500 milyon müşteriyi etkileyen ve çoğunun dolandırıcılığa uğramasına neden olan 2018’deki Marriott veri sızıntısı veya Forever 21 mağazalarındaki kasiyer terminallerinin müşterilerin kredi kartı bilgilerini açığa çıkarması gibi olaylar giderek sıklaşıyor. Müzisyen olan eski sevgilisinin e-posta hesabına girerek burs teklifini reddedip Montreal’den taşınmasını engelleyen kadının neden olduğu durum da bunlara örnek olarak gösterilebilir.

“Dijital hijyeninizi koruyup, çevrim içi gizliliğin ve kendinizi güvene almanın ne kadar önemli olduğunu bilerek verilerinizin başkaları tarafından ele geçirilmesini önleyebilirsiniz. Herkes verilerinin gizli kalmasını sağlayabilmeli. Sırlar gizli kalabilir ve internet üzerinden yapılan işlemlerde veri kaybı bir beklenti yerine bir istisnaya dönüşebilir. Güvenlik ürünleri ve pratik adımların birlikte kullanıldığı bir çözümle tehditleri en aza indirip internetteki verilerinizi koruyabilirsiniz.” dedi.

Çevrimiçi dünyanızın gizli kalmasını sağlamak ve verilerinizin kötüye kullanılmasını engellemek için şu basit adımları izleyebilirsiniz:

  • Sosyal medyada paylaşım yaparken iki defa düşünün. Görüşlerinizi veya bilgilerinizi herkesle paylaşmanın daha büyük etkileri olabilir mi? Paylaştığınız içerik şimdi ya da ileride size karşı kullanılabilir mi veya zarar verebilir mi?
  • İnternetteki hesaplarınızın parolalarını ailenizle veya arkadaşlarınızla paylaşmayın. Sevdiklerinizle hesaplarınızı paylaşmak iyi ya da kullanışlı bir fikir gibi görünebilir fakat bu aynı zamanda parolalarınızın çalınma ihtimalini de artırır. Parolalarınızı kendinize saklayın, böylece ilişkileriniz kötüye giderse gizli bilgilerinizi koruyabilirsiniz.
  • Çevrim içi gizlilik konusunu ciddiye alın, çok gerekli olmadığı takdirde üçüncü taraflarla bilgilerinizi paylaşmayın. Böylece verilerinizin yanlış ellere geçme ihtimalini azaltırsınız.
  • Hassas verilerinizi saklayıp korumak için Kaspersky Password Manager gibi yasal uygulamalar kullanın. Bu sayede bilgileriniz potansiyel tehditlere karşı güvende olur.
  • Kişisel verilerinizi ele geçirmeye yönelik birçok farklı tehdide karşı kapsamlı koruma sağlayan, Kaspersky Security Cloud ve Kaspersky Internet Security gibi güvenilir güvenlik çözümleri kullanın.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz