Etiket arşivi: insan hakları

BM’nin siber suçlarla mücadele anlaşması insan haklarına tehdit mi?

BM'nin siber suçlarla mücadele anlaşması insan haklarına tehdit mi?BM’nin siber suçlarla mücadele etmek için küresel bir anlaşma sağlanması yönündeki çabaları insan hakları savunucuları tarafından tepki gördü. Hak örgütleri, hükümetlere sağlanacak geniş yetkilerin kötüye kullanıma oldukça açık olduğu yönünde eleştiriler getiriyor. Rusya’nın başı çektiği anlaşmayla ilgili müzakereler 30 Mayıs’ta başlayacak.

 
BM’nin internet üzerinden işlenen siber suçlarla mücadele amacıyla küresel bir anlaşma geliştirme çalışmaları insan hakları savunucularının tepkisine sebep oldu. Hak savunucuları anlaşmanın devletlere daha önce benzeri görülmemiş yetkiler tanıyacağını ve bu durumun bunun insan haklarını ciddi manada aşındırabileceği eleştirilerini getiriyor. Taslağın geniş çaplı bir anlaşmaya dönüşmesi halinde ifade özgürlüğü ve vatandaşların internetteki mahremiyetinin zarar göreceği düşünülüyor.
Budapeşte Sözleşmesi olarak bilinen söz konusu küresel siber suç anlaşmasının çerçevesi büyük ölçüde Avrupa Konseyi tarafından oluşturulması ve dünyanın geri kalanının görüşüne başvurulmamış olması nedeniyle Avrupa merkezli olmakla da eleştiriliyor.
Siber suçlara karşı küresel bir iş birliği anlaşması geliştirme önerisinde büyük ölçüde Moskova’nın etkili ve istekli olduğu görülüyor. Rusya’dan gelen taslak önerisi, hükümetlerin “siyasi, ideolojik, sosyal, ırksal, etnik veya dini nefret veya düşmanlık motivasyonu taşıyan yasa dışı eylemler, bu tür eylemlerin savunulması ve meşrulaştırılması veya bunlara erişim sağlanması” gibi eylemleri kriminalize etmesini beraberinde getiriyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin söz konusu çalışmalar hakkında Mart ayında yaptığı açıklamada, “çatışmaları önlemek ve küresel siber uzayda karşılıklı yarar sağlayan bir ortaklık kurmak için tasarlanmış evrensel uluslararası yasal anlaşmalar imzalamanın gerekli olduğuna” inandığını söylemişti.
Aralarında Çin’in de bulunduğu diğer yedi ulus devlet, hükümetlerin BM tarafından hazırlanan bir anlaşmaya dayanarak ifade özgürlüğünü aşındırmasına imkan vermekle eleştirilen öneriye destek verdi. 8 Nisan’da kendi teklifini sunan Amerika Birleşik Devletleri ise, “Bu Sözleşmedeki hiçbir şey, Birleşmiş Milletler Şartı ve uluslararası insan hakları hukuku da dahil olmak üzere, devletlerin ve bireylerin uluslararası hukuk kapsamındaki diğer hak ve yükümlülüklerini etkileyecek şekilde yorumlanamaz” açıklamasıyla gelmişti.
Rusya devletlere internet üzerinde tam hakimiyet sağlamayı amaçlıyor. Her ne kadar Ukrayna’yı işgal etmesi sebebiyle Rusya’nın uluslararası kamuoyunda eli zayıflamış olsa da, birçok devletin Moskova’dan gelen bu öneriye olumlu yaklaşmasından endişe ediliyor. BM gözlemcileri 30 Mayıs’ta başlayacak olan müzakerelerin anlaşmaya varmasının yıllar alabileceğini söylüyor.

HRW: HÜKÜMETLER HER EYLEMİ KRİMİNALİZE EDEBİLİR

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nde (HRW) kıdemli araştırmacı ve dijital haklar savunucusu olan Deborah Brown, bu geniş hakların hükümetlerce suistimal edilmeyeceğinin garantisi olmadığını söyledi. Brown, “Bir alanda gerçekten iyi görünen şeyler başka bir alandaki bir şeye feda edilebilir. Bazı eyaletler ve hükümetler ifade özgürlüğünün daha fazla savunucusu iken aynı zamanda mahremiyetten vazgeçmeye razı olabilir. Bu yüzden ‘Gerçekten müdahaleci bir ortamda yasaların uygulanabilmesi için verilere erişimi feda etmemizde sorun yok’ diyebilirler.” dedi.

Brown, HRW’nin birçok insan hakları aktivistinin internette söyledikleri şeyler nedeniyle siber suçlar kapsamında hapse girdiklerini belgelediğini söylerken, anlaşma kapsamında “hükümetin münasip gördüğü her şeyin suç; ve internetin kullanıldığı her eylemin de artık siber suç olarak damgalanmasından” endişelendiklerini dile getirdi.

Çin’de yeni SIM kart almak için yüz taratmak zorunlu oldu

İnsan hakları ihlalleri ile dünya gündemine gelen Çin geçirdiği son yasa ile kişisel mahremiyet ile bir başka tartışmalı uygulamayı daha hayata geçirdi. Pekin Yönetimi, yeni SIM kart alacak vatandaşların yüz tanıma sistemlerinde yüzlerini tanıtmasını zorunlu hale getirdi.

Eylül ayında hazırlanan ve 1 Aralık’ta yürürlüğe giren yeni yasayı hazırlayan Sanayi ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, yasanın Çin vatandaşlarının siber alandaki meşru haklarını ve çıkarlarını koruma amacını taşıdığı ifadelerini kullandı. Yasaya göre, yapay zeka ile SIM kartı kimliğiyle birlikte alan ve kaydını yaptıran kişinin yüzü taranarak gerçekten o kişi olup olmadığı anlaşılacak.

Uzmanlar, Çin hükümetinin hayata geçirdiği son uygulamanın vatandaşların siber alanda gizli kalmasını kısıtlamaya yönelik politikanın son adımı olarak değerlendiriyor. BBC’de yer alan konuyla ilgili haberde, Çinli sosyal medya kullanıcılarının yasayla ilgili endişelerini dile getiren paylaşımlara yer verildi. Çinliler bio-metrik verilerinin ele geçirilmesinden korkuyor.

Yüz tanıma sistemi ABD’nin bazı eyaletlerinde kişisel mahremiyeti ihlal ettiği için yasaklanmıştı.

Çin son dönemlerde artan şekilde denetim / gözetim teknolojilerini kullanarak özellikle Uygur Türklerini hedef alan insan hakları ihalleriyle suçlanıyor:

Çin, Uygur Türklerine rahat vermiyor: Cep telefonu üzerinden tehdit

Çin’in tüm ülkeye yerleştirdiği kameralar ile vatandaşlar her an izlenebiliyor:

 

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Google ve Facebook reklam için insan haklarını ihlal ediyor

Son yıllarda tüm dünyada artan şekilde Facebook ve Google’a bir tepki de Uluslararası Af Örgütü’nden (Amnesty International) geldi. Kuruluş yayınladığı raporda iki şirketi ‘gözetime dayalı iş modelini’ terk etmeye çağırarak bu iş modelinin ‘insan haklarına aykırı olduğunu’ ifade etti.

60 sayfalık raporda kurum, “Kullanıcılara ücretsiz çevrimiçi hizmetler sunup onlar hakkında bilgi toplayıp bunu pazarlamanın, düşünce ve ifade özgürlüğü dahil olmak üzere çok sayıda insan hakkını ihlal ettiğini” savundu.

“Google ve Facebook verdikleri hizmetlerin değerlerine rağmen, bu platformlar sistemik bir maliyetle geliyorlar.” ifadelerinin yer aldığı raporda Uluslararası Af Örgütü, reklam işini beslemek için kişisel verilerin toplanmasıyla iki firmanın mahremiyet haklarına eşsiz bir saldırı yürüttüğünü iddia etti.

Skandal: Facebook uygulamasını açtığınızda kameranız da açılıyor

Faust’çu bir değiş-tokuş

Kullanıcılar ve bu iki şirket arasındaki veri değiş tokuşunu Faustçu olarak niteleyen raporda, “kullanıcıların verilerini ve kişisel bilgilerini Google ve Facebook hizmetlerine ulaşmak için paylaştıkları” kaydedildi. Uluslararası Af Örgütü’ne göre, Google ve Facebook kullanıcılar ile kurdukları bu ilişkiyle insanların dijital dünyaya bağlanmasında ve birbirleriyle etkileşim kurmasında neredeyse bütün hakimiyeti ele geçirmiş oluyor. Böyle bir ilişki de insanların hayatları üzerinde eşsiz bir güç sağlıyor.

Google hakkında bilmediğiniz on şey!

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz