Etiket arşivi: Etiyopya

Etiyopya’da karışıklıklar artınca devlet interneti kesti

Doğu Afrika ülkesi Etiyopya‘nın doğusunda devam eden şiddet olayları nedeniyle dört gündür bölgeden internete erişilemiyor.

Doğru Afrika ülkesi Etiyopya’nın Somali sınırındaki doğu bölgesinde yaşanan şiddet olayları nedeniyle internet erişiminin dört gündür kapalı olduğu bildirildi.

Dijital haklar konusunda faaliyet gösteren aktivist grup Access Now, internet sitesi üzerinden bir açıklama yaparak ülkenin doğusundaki Harar ve Dire Dawa kentleri ile ülkenin doğusundaki tüm Somali bölgesinde internete dört gündür erişilemediğini öne sürdü.

Access Now ayrıca Hükümet Sözcüsü Ahmed Şide’ye telefon ve SMS aracılığıyla ulaşıp bilgi almaya çalıştığını ancak şu ana kadar geri dönüş olmadığını kaydetti.

Dört kişi vuruldu

Ülkenin Somali sınırına yakın Jijiga kentinde Cumartesi günü başlayan şiddet olaylarında kalabalık grupların etnik azınlıkların mallarını yağmaladıkları bildirilirken Reuters haber ajansına konuşan görgü tanıkları güvenlik güçlerinin dört kişiyi vurduğunu öne sürdü.

Hükümetin yerel yetkilileri suçladığı olaylarla ilgili olarak konuşan bölge halkı, misillemelerden ve şiddet olaylarının doğudaki Somali bölgesinden ülkenin geneline yayılmasından endişe ettiklerini söyledi.

Haberin devamı için: DW

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

“İnsana en çok benzeyen robot” Sophia’nın parçaları kayboldu

“İnsana en çok benzeyen robot” olarak tanımlanan Sophia, 3 günlük bir ziyaret için Etiyopya’ya giderken Frankfurt Havalimanı’nda bazı parçalarının kaybolması nedeniyle Başbakan Abiy Ahmed ile akşam yemeğine katılamadı.

Sophia’nın Ulusal Müze’de vereceği konferans da iptal edildi. Robot bu konferansta Etiyopya’nın resmi dili Amharca konuşacaktı.

Parçalarının bulunduğu bavulun kaybolmasına rağmen robotun başkent Addis Ababa’ya geldiği ve Uluslararası MCIT Fuarı’na katılmasının planlandığı belirtiliyor.

İnsansı robotlar üreten Hong Kong merkezli Hanson Robotics tarafından 3 yıl önce geliştirilen ve geçen sene Suudi Arabistan vatandaşlığı alan Sophia, bir süredir farklı ülkelerde konferanslar veriyor.

Yapay zeka çalışmalarının son ürünü olan Sophia, Nisan’da Mısır’daki bir konferansta soruları yanıtlamış ve “Benim lugatımda savaşa yer yok” demişti. Amerikalı ünlü aktris Audrey Hepburn’e benzetilerek yapılan Sophia, İngilizce dışında şimdilik sadece Amharca konuşabiliyor.

Etiyopya ajanlık faaliyetini eline yüzüne bulaştırdı

Etiyopya hükümeti, ülkedeki ve yurtdışındaki muhalifleri izlemek amacıyla İsrailli bir şirketten casus yazılım aldı. Fakat hükümet için çalışan ajanlar yazılımın komuta-kontrol sunucusunu yapılandırmayı başaramayınca hedefteki tüm kişilerin isminin bulunduğu liste ifşa oldu.

Çeşitli internet sitelerine ait linkleri içeren e-maillere sızmaya yönelik yürütülen izleme operasyonu geçen sene başladı. Bu internet sitelerinde kullanıcılara sahte bir Adobe Flash Player güncellemesi yapmaları ya da video ve PDF dosyalarını görüntülemeye yönelik Adobe PdfWriter uygulamasını kullanmaları için tuzak kuruluyordu.

Bu iki dosya zararlı yazılım içeriyordu. Tam bu noktada Etiyopyalı ajanlar hayati bir hata yaptılar. Kimlik hırsızlığı operasyonu düzgün çalıştırılamadı ve hedefteki bazı kişiler durumdan şüphelendi. Bazıları şüpheli e-mailleri uzun süredir siyasiler tarafından yürütülen izleme faaliyetlerini araştıran Citizen Lab adlı kuruluşa gönderdiler.

İlgili haber>> ‘Casusu izleyen casusu takip eden casus’ vakası

Etiyopyalı ajanlar, operasyondan geri çekilmek yerine bu kez bir Citizen Lab araştırmacısını hedef aldı ve söz konusu kişiye kimlik avı dolandırıcılığı uygulamaya karar verdi.  Citizen Lab ekibi saldırılar üzerinde daha yoğunlaşmaya başlayınca sahte Flash Player ve PdfWriter uygulamalarıyla donanmış zararlı yazılımın çevrimiçi bir komuta kontrol (C&C) sunucusu ile iletişim kurduğunu keşfetti.

Bu komuta kontrol sunucusu da web klasörlerini ifşa ediyordu. Web klasörlerinin içinde araştırmacıların ihtiyaç duyduğu ve saldırganların neyin peşinde olduğunu anlamalarını sağlayacak her şey vardı. Mesela saldırganların IP adresleri ve ajanların kimlik bilgilerine sızmaya çalıştığı ve izlemek istediği hedefteki kişilere dair detaylı bir liste…

Citizen Lab’ın ortaya çıkardığı listede gazetecilerden, aktivistlere; yakın zamanda Oromia bölgesinde gerçekleşen hükümet karşıtı protestolara katılan muhaliflerden komşu ülke Eritre’deki hükümet yetkililerine kadar çok geniş bir isim ve kimlik bilgisi bulunuyordu.

İlgili habere>> Makedonya ve Etiyopya da siber casusluğa karışırsa?

Dikkat çekici bir başka konu da hükümetin sadece ülke içindeki kişilere değil diğer ülkelerdeki Etiyopya diasporasında yaşayan çok sayıda kişiyi de izlemek istediğinin ortaya çıkması oldu.

Citizen Lab ekibine göre saldırılarda kullanılan zararlı yazılım PC Surveillance System (PSS) adı verilen ve İsrailli bir siber güvenlik şirketi Cyberbit tarafından satılan bir Windows programı.

Citizen Lab araştırmacıları Cyberbit yönetiminin kendilerinin sadece satıcı olduğunu ve hiç bir şekilde operasyonlara katılmadıklarını söyleyerek kendilerini temize çıkarmaya çalıştıklarını aktardı.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için doldurunuz

ABD’nin Afrika Boynuzu’ndaki gizli üssü: Aslan Gururu

Son dönemde ulusal güvenlik, siyaset ve sivil özgürlüklerle ilgili cesur haberleriyle dikkat çeken online haber sitesi Intercept, ABD’nin Batı Afrika’daki istihbarat faaliyetlerini ifşa etti.

Intercept, ABD’nin görünürde sağlık, eğitim, insan hakları ve ekonomi gibi alanlarda uzun süredir işbirliği yaptığı Etiyopya ile perde arkasında derin bir istihbarat ve terörle mücadele ittifakı içinde olduğunu yazdı.

Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu NSA’in eski çalışanı Edward Snowden tarafından sızdırılan yeni belgeleri yayınlayan site, ABD’nin, Somali ve Yemen başta olmak üzere bölge ülkelerini dinlemek üzere Etiyopya’da istihbarat merkezleri kurduğunu yazdı. Teknolojik dinleme teçhizatlarıyla donatılan bu merkezlerden ilkinin 15 yıl önce Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da kurulduğunu kaydeden Intercept, yıllar içerisinde birçok yeni üssün açıldığını bildirdi.

Snowden’ın verdiği gizli istihbarat belgelerine göre ABD, ilk dinleme merkezini 11 Eylül saldırılarından hemen sonra  ‘terörle mücadele’ adına kuruyor. İlerleyen yıllarda ise Etiyopya, Somali, Eritre ve Cibuti’yi kapsayan ve Arap Yarımadası’nı çevreleyen Afrika Boynuzu bölgesini dinlemek üzere birçok merkez dinleme istasyonu inşa ediliyor.

TEKNOLOJİ ABD’DEN, DEŞİFRELER ETİYOPYA’DAN

NSA belgelerine göre Şubat 2002’de kurulan ilk merkezin kod adı ‘Lion’s Pride’ (Aslan Gururu). Burası 2005’te genişletilerek sekiz Amerikan askeri personeli ile 103 Etiyopyalı personelin bulunduğu, 46 istasyon ile çalışan merkeze evriliyor. Somali, Sudan, Yemen buradan dinleniyor. Daha sonra ise başkentteki bu merkeze ek olarak üç istihbarat karakolu daha ekleniyor.

İlgili haber>> ABD, 20 bin mil yukarıdan dünyayı dinliyor

Taraflar arasındaki işbirliği çerçevesinde ABD, Etiyopya’nın avantajlı coğrafi konumu, yerel dillere hakimiyeti ve bölgesel istihbaratından istifade ederken, Etiyopya hükümetine elektronik dinleme konusunda teknoloji ve eğitim veriyor. Ancak Intercept, Etiyopya hükümetinin bu dinlemeleri sadece terörle ve suçla mücadele için değil muhalifleri bastırmak için de kullanıdığı iddia ediyor.

Siteye konuşan İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün kıdemli uzmanlarından Felix Horne, Etiyopya hükümetinin verilen teknolojik desteği suistimal ettiğini ifade ederek, “Kim hükümete karşı muhalef ediyor ya da rahatsızlığını ifade ediyor ise ‘barış karşıtı unsur’ veya ‘terörist’ olarak değelendiriliyor.” dedi.

ETİYOPYA’YA SOMALİ İŞGALİ ÖNCESİ ASKERİ YARDIM

Belgelere göre ABD, 2002 yılında başlayan istihbarat işbirliği kapsamında Hıristiyan Etiyopya’nın Müslüman Somali’yi işgal ettiiği Aralık 2006’ya kadar Addis Ababa hükümetine yaklaşık 20 milyon dolarlık askeri yardımda bulunuyor. İşgal, yıllardır iç savaşın hüküm sürdüğü Somali’de belli ölçüde istikrar sağlayan İslam Mahkemesi Birliği yönetimine son verirken, El Kaide destekli El Şebab örgütünün palazlanmasına yol açmıştı.

İlgili haber>> Makedonya ve Etiyopya da siber casusluğa karışırsa?

Intercep’in yayınladığı NSA belgesinde ABD’ye göre, işgalin yol açtığı kaos, “terörle mücadelede ilerleme kaydetmek için fırsatlar üretti.” Haberde o dönemde  dinlemelere takılan İslam Mahkemesi Birliği üst düzey üyeleri ve El Kaide müttefikleri verilen istihbarat sonucu Etiyopya tarafından öldürüldü. Ancak bugün terörün kol gezdiği Somali’de el Şabab’ın güç kaybettiğine dair bir belirti yok.

NSA,  ‘Aslan Gururu’nun faaliyetlerini devam edip etmediğine dair herhangi bir açıklama yapmaktan kaçındı. Ancak Etiyopya’daki istihbarat merkezlerinin kapandığına dair herhangi bir delil de yok.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için doldurunuz!

 

Makedonya ve Etiyopya da siber casusluğa karışırsa?

Siber casusluğa yatırım yapan gelişmiş ülkeler sayesinde artık az gelişmiş ülkeler de bu teknolojik uçurumu kapatabiliyor. Hem ucuz hem de etkili bir yolla savunma kabiliyetlerini güçlendiren bu ülkeler artık sadece Kuzey Kore’den ibaret değil.

Güvenlik devi Symantec yetkilisi Jon DiMaggio, bu ülkelerin hızlı bir şekilde evrildiğini ve rakiplerine karşı kendilerini koruma altına almaya çalıştıkları ifade etti. Komşusu Hindistan’a karşı geliştirdiği teknolojik silahı olan Pakistan ile Makedonya ve Etiyopya bu ülkelerden sadece birkaçı.

Siber güvenlik analisti Kenneth Geers’ın ‘bilgi hırsızlığında altın çağ’ olarak nitelendirdiği günümüzde artık pek çok devlet can ve mal kaybı riski düşük olan siber casusluk peşinde koşuyor. İstihbarat Başkanı James Clapper’a, Obama yönetiminin ABD hükümet yetkililerine yapılan Çin destekli saldırılara neden karşılık verilmediği sorulunca, “Camdan evlerde yaşayanların taş fırlatmadan önce düşünmesi gerekir.” benzetmesiyle yanıtlaması, savunma anlayışının değişmekte olduğunu kanıtlıyor.

Çin’in ardından Rusya’nın seçim sistemine karıştığı soruşturmaları ve yine Rusya’nın Avrupalı ülkelerdeki şaibeli müdahaleleri çokça tartışıldı. Peki küçük devletler ne yapabilir?

Siber güvenlik şirketi Kaspersky, ‘görünmez ülkelerin’ siber saldırılardaki yükselişine dikkat çekerek finansal olarak beslenen korsanların gün geçtikçe karmaşıklaşan saldırı yöntemlerini gözlemlediklerini aktarıyor.

Symantec yıllık raporları, devlet destekli korsan gruplarının verdiği hasarın günden güne arttığını kaydederek, bu haberlerin artık duyurulmadığını da ekliyor. DiMaggio, bu durumu “Yeni bir casusluk vakası yaşandıysa, -Eh ne var bunda?- denilebiliyor.” diye eleştiriyor.

Gelecekteki mücadelenin oldukça hareketli olacağından ve uluslararası hukukta siber casusluğa dair bir yasaklama olmadığından bu boşluğa karşın her ülkenin hazırlıklı olması gerekiyor. Çünkü bunun adı ‘görünmez bir silahlanma yarışı.’