Etiket arşivi: e-ticaret

Çin’de yazılım sektörünün iki aylık kazancı 185 milyar doları geçti

Çin'de yazılım sektörünün iki aylık kazancı 185 milyar doları geçtiÇin’de yazılım sektöründeki şirketlerin iki aylık toplam cirosunun 185 milyar doları geçtiği ortaya çıktı.
Endüstri ve Enformasyon Teknolojisi Bakanlığının verileri, Çin’in yazılım endüstrisinin yılın ilk iki ayı içinde çok güçlü bir büyüme kaydederek gelirlerinin de iki haneli oranda büyümesine tanık olunduğunu gösterdi. Bu dönemde sektörün geliri, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 11,6 oranında büyüyerek 1,18 trilyon yuana (yaklaşık 185,8 milyar dolara) ulaştı. Söz konusu artış önceki iki yılın aynı dönemlerinin ortalama artışından 8 puan fazla.

Sektörün toplam kazancı ise yine ocak-şubat döneminde bir önceki yıla göre yüzde 7,6 azalarak 133,2 milyar yuanda kaldı.

Dağılım ve döküme bakıldığında enformasyon teknolojisi hizmetlerinin bileşik geliri 770,3 milyar yuana yükselerek bir önceki yıla kıyasla yüzde 13,1 arttı. Bu tutar, sektörün toplam gelirinin yüzde 65,3’lük oranını oluşturuyor.

Bu hizmetler arasında e-ticaret platform teknik hizmetlerinden kaynaklanan gelirler bir önceki yıla göre yüzde 24,8 kadar yükselirken, endüstriyel internet platform hizmetlerinin gelirleri yine bir önceki yıla kıyasla yüzde 16,6 oranında tırmandı.

Kaynak: INVESTING.COM

2022’de daha kötüsüne hazır mısınız?

İnternet ve akıllı telefonlar bir yandan hayatı kolaylaştırırken öte yandan da en büyük kâbusumuz haline gelebiliyor. Örneğin, 30 milyon kullanıcısı olan yemeksepeti.com’un sistemine sızılması, kullanıcının müşteri ve kimlik bilgilerinin çalınması yüzünden kim bilir kaç kişi geceleri uykusuz geçirdi? Ya da bazı bankaların siber saldırılar yüzünden saatlerce hizmet vermemesi yüzünden kaç kişi ciddi paralar kaybetti? Hal böyle olunca siber güvenlik alanında yaşanan gelişmeler sıradan insanlardan, üst düzey yöneticilere kadar herkesi yakından ilgilendiriyor.

Bu gerçekten hareketle Siber Bülten, dünyada ve Türkiye’de yaşanan son gelişmelerin şirketlerin siber güvenlik politikalarını nasıl etkilediğini sektöre yön veren isimlerle birlikte masaya yatırdı.

Keepnet Labs sponsorluğunda ve Siber Bülten Koordinatörü Minhac Çelik’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen webinara Mastercard Siber Güvenlik Direktörü Yaşar Yüzer, Trendyol Bilgi Güvenliği Takım Lideri Sibel Akay ve Keepnet Labs Eş Kurucusu Ozan Uçar katıldı. Alanında uzman isimler sektörün dününü ve geleceğini farklı bakış açılarıyla değerlendirirken, çok önemli bilgileri paylaştı.

SİBER GÜVENLİKTE YENİ RİSKLER NELER?

Mastercard Siber Güvenlik Direktörü Yaşar Yüzer, siber güvenlik suç pazarının toplam büyüklüğünün 6 trilyon dolara ulaştığını belirterek, “Bu da sektörü ABD ve Çin’in ardından dünyanın üçüncü büyük ekonomisi haline getiriyor.” dedi. Siber saldırıların sadece ekonomik kazanç elde etmek için gerçekleştirilmediğini politik ve ideolojik çıkarlar için de kullanıldığına işaret eden Yüzer, bu nedenle tehditlerin doğru analiz edilmesinin önemine dikkat çekti. Sanal dünyadaki tehditlerin sürekli biçim değiştirdiğini vurgulayan Yüzer, “Biz bu dönemin en önemli sorununun üçüncü parti saldırıları olduğunu düşünüyoruz. Şirketler artık sadece kendi veri ve altyapı güvenliğinden değil, birlikte iş yaptığı, çalıştığı veya hizmet aldığı kurumların da güvenlik zafiyetlerini önemsemek ve ciddiye almak zorunda.” dedi.

Trendyol Bilgi Güvenliği Takım Lideri Sibel Akay ise siber saldırganların sürekli yeni taktikler geliştirdiğine dikkat çekerek, “ Örneğin bu yıl alışık olmadığımız türden bir saldırı çeşidiyle karşı karşıyayız. DDoS fidyeciliği adını verdiğimiz bu yeni nesil siber saldırılarda saldırganlar, bir e-ticaret platformuna Ddos saldırısı düzenliyor sonra saldırıyı durdurmak için fidye talep ediyor. E-ticaret sitelerinin bir dakikalık işlem yapamama maliyetinin milyonlarca dolara ulaştığı bir dönemde bu saldırılara anında yanıt vermeniz hayati önem taşıyor” bilgisini paylaştı.

 

KORSANLAR ŞİRKETLERE NASIL SIZIYOR?

Keepnet Labs Eş Kurucusu Ozan Uçar, şirketlerin müşteri bilgilerini hedef alan saldırıların %97’sinin yemleme ya da bilinen adıyla ‘Phishing’ yoluyla gerçekleştiğine dikkat çekerek, şirket olarak bu alanda güvenlik çözümleri ürettiklerini anlattı.

2021 yılında ek BT harcamaları tavan yaptı

Bilgisayar korsanlarının hedef aldıkları kişi veya kurumlara hediye, indirim ve benzeri cezbedici sahte iletiler göndererek parola, kimlik bilgisi veyahut benzeri verilerini çalmaya çalıştıklarını anlatan Uçar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kullanıcı dikkatsiz ve eğitimsiz ise gelen dosyayı açıyor ve sonrasında sızıntı süreci başlıyor. Ardından şirketlerin siber güvenlik uzmanları saldırının meydana getirdiği zararı minimize etmek için geceli-gündüzlü büyük bir mücadele veriyor. Biz her bir bireyin bir siber güvenlik ajanı gibi hareket etmesini, güvenlik kültürünün tüm şirket çalışanları tarafından benimsenmesini ve bu sayede siber güvenlik birimlerinin iş yükünün azalması ve olası risklerin erkenden bertaraf edilmesi konularında hizmetler veriyoruz.”

SİBER GÜVENLİK UZMANI SAYISI YETERSİZ 

Trendyol Bilgi Güvenliği Takım Lideri Akay, şirket olarak siber güvenlik alanına ciddi yatırımlar yaptıklarını ve 60 kişilik bir ekiple hizmet verdiklerini aktardı. Türk ekonomisinin hızla dijitalize olduğunu buna karşın siber güvenlik alanında ciddi bir nitelikli iş gücü açığı olduğunun altını çizen Mastercard Siber Güvenlik Direktörü Yüzer, bu alanda çalışacak kişilerin farklı disiplinleri doğru analiz etme yeteneğine sahip olmasının şart olduğunu söyledi. 

KEEPNET’TEN DİKKAT ÇEKEN BÜYÜME

Farkındalık ve zararlı e-posta tespiti konusunda çalışmalar yapan Keepnet Labs‘in kurucu ortağı Ozan Uçar da şirket açısından 2021 yılının çok iyi geçtiğini belirtti. Yüzde 200’ün üzerinde bir büyüme yakaladıklarına dikkat çeken Uçar, ABD, İngiltere ve Türkiye’deki çalışan sayısını da genişletmeyi başardıklarını söyledi.

Türkiye’de siber suçlar 2021’de patladı: 436 bin kişinin bilgileri çalındı

Türkiye’de 2021 yılı siber suçlarda büyük bir patlama yaşanan bir yıl olarak tarihe geçti.

PRODAFT Siber Güvenlik firmasının elde ettiği bilgilere göre, Türkiye’de sadece 2021 yılının eylül ayında kredi kartı bilgileri çalınanların sayısı 178 bin 797.  Yıl boyunca siber saldırganlar tarafından hedef alınan 436 bin kişinin parolaları ise kötü niyetli kişilerin eline geçti.

Özellikle cep telefonlarına gönderilen sahte kampanya içerikleriyle bulaşan zararlı yazılımlar, insanların başına dert olmaya devam ediyor. Yetkili kurumlar, düzenli olarak vatandaşları uyarsa da bu yöntemle bilgileri çalınan kişilerin sayısı her gün çoğalıyor. En hayati tehlike ise kredi kartı ve banka bilgileri olarak öne çıkıyor.

Siber güvenlik alanında uzman kadrosuyla Türkiye’deki pek çok banka, e-ticaret, finans, sigortacılık, havacılık, telekomünikasyon ve kamu kuruluşu ile çalışan PRODAFT, her yıl siber saldırılara dair geniş çaplı raporlar hazırlıyor. Son hazırlanan rapora göre, 2021 yılında siber saldırılarda büyük bir artış gözlendi. 

EYLÜL AYINDA BANKACILIK SALDIRILARI ZİRVE YAPTI

2021’de toplam 436 bin 399 kişinin bankacılık bilgileri ele geçirilirken, 362 bin 866 kişinin ise kredi kartı bilgileri çalındı. Özellikle eylül ayında yapılan saldırılarda büyük bir artış yaşandı. 

Sadece kredi kartı çalıntı vakası bu ayda 178 bin 797 olurken, 152 bin 132 kişinin de eylül ayında bankacılık bilgileri üçüncü kişilerin eline geçti. Sadece bir yıl içinde insanların kişisel verilerini ele geçirebilmek için 19 bin 946 yasa dışı internet sitesi kuruldu. 

Kişilerin gözle bilgilerini ele geçirmenin en yaygın yöntemi cep telefonlarına gönderilen mesajlardan bulaşan zararlı yazılımlar. 

Yemek Sepeti saldırganı, 20 bin kullanıcıya ait olduğunu iddia ettiği verileri paylaştı

Sahte bir banka, şirket ya da bir kamu kuruluşu adınaymış gibi gönderilen mesajlara tıklayan vatandaşlar, kötü niyetli kişilere tüm özel bilgilerini de açmış oluyor. Son dönemlerde en sık kullanılan yöntem ise bedava internet kampanyaları… 

SİBER SALDIRGANLARIN HEDEFİNDE ANDROİD İŞLETİM SİSTEMLİ TELEFONLAR VARDI

Bankacılık bilgileri ele geçirilen zararlı yazılımların hedef olarak yüzde 99 oranında android işletim sistemine sahip telefonlar tercih edildi. Bilgilerin bir kısmı deep webde satılırken, bazı kişiler dolandırıldı, kredi kartlarından paralar çekildi ve banka hesapları boşaltıldı.

Buna karşılık Apple’da, App Store’da olmayan bir uygulama cihaza kurulamıyor.. Android’de ise durum farklı. Google Play yayınlansa da  yayınlanmasa da bir yazılım cihaza kurulabiliyor. Bu nedenle Android telefonu olanlar ayarlarda ‘onaylanmayan kaynaklardan yükleme yapılmayacak’ seçeneğini mutlaka işaretlemesi gerekiyor.

Çin’den e-ticaret devlerini üzen düzenleme: Bir günde 200 milyar dolar kaybettiler

Çin’de e-ticareti domine eden şirketler yeni düzenlemeyle büyük kayıp yaşadı

Çin hükümeti, ülkedeki e-ticaret şirketlerini ekonomik gücünü sınırlayan bir düzenlemeye imza attı. İnternet alışveriş sitlerinin sektörde oluşturduğu hegemonyayı kırmak isteyen Pekin yönetimi, koyduğu yeni kurallarla Alibaba, Ant Group, Tencent ve yemek sipariş sitesi Meituan’ı derinden sarsması bekleniyor.

Çin’de kabul edilen tasarı ülkede internet üzerinden en fazla alışverişin yapıldığı gün olan “Bekarlar Günü’nden (11.11- 11’inci ayın 11’inci günü) hemen önce açıklanmasıyla e-ticaret şirketlerinin hisselerinin değeri hızla düşüşe geçti. Hisselerdeki düşüş bugün de devam ederken Alibaba, JD.com, Tencent, Xiaomi ile Meituan’ın hisselerinin toplam değerinin 200 milyar dolardan fazla azaldığı bildirildi.

Bloomberg Haber Ajansı, toplam piyasa değeri 2 trilyon doların üzerinde olduğu tahmin edilen Alibaba, Ant Group ve Tencent’in Çin’deki kamu bankalarından Bank of China’nın değerinin çok üzerinde olduğu bilgisini paylaştı.

Bulut bilişim, Türkiye’de 130 bin kişiye istihdam yaratacak!

Çin Piyasa Düzenleme Kurumu (SAMR), online alışveriş devlerine el attı

TASARIDA NELER YER ALIYOR?

Piyasa Düzenleme Kurulu (SAMR) tarafından hazırlanan 22 sayfalık taslak düzenleme, teknoloji sektöründe rekabet karşıtı uygulamaları tanımlamaya yönelik ilk girişim olarak değerlendiriliyor.

Yeni kurallar, şirketlerin hassas tüketici bilgilerini paylaşmasını ve küçük rakipleri ortadan kaldırmak için iş birliği yapmasını önlemeyi amaçlıyor. Yeni düzenlemelerle büyük şirketlerin küçük işletmelere yönelik uyguladığı özel anlaşma dayatmasının engellenmesi amaçlanıyor.

Alibaba, küçük şirketler ve rakipleri tarafından bu şekilde davranmakla suçlanıyordu. SAMR, ay sonuna kadar tekelin önlenmesine yönelik düzenlemeler konusunda kamuoyundan görüş bildirmesini istedi.

Çin’deki perakende piyasasında büyük bir hakimiyet kuran Alibaba ve JD.com ,ülkede e-ticaretin yaklaşık üçte ikisini elinde bulunduruyor. Alibaba’nın aktif mobil kullanıcı sayısı, Eylül başında 881 milyona ulaştı.

Nüfusu yaklaşık 1 milyar 400 milyon olan Çin’de, yüzde 33’ü Alibaba’ya ait olan Ant Group, geçen hafta halka arz kararını ertelemişti. Şirket dünyanın en büyük halka arzını gerçekleştirmeye hazırlanıyordu.

Ant Group bu kararını, düzenleyici kurumların internet üzerinden kredi sağlayan şirketlerin artan gücünün mali sisteme olası etkileri konusunda kaygılarını bildirmesinden sonra almıştı. Çin’in en büyük dijital ödeme sistemi olan Alipay’i de çatısı altında bulunduran Ant’ın yaklaşık 1,3 milyar kullanıcısı bulunuyor. Dünyanın en büyük oyun şirketi Tencent’in de Alipay’e rakip bir ödeme sistemi bulunuyor.

Kaynak: BBC Türkçe

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Bir Türk yazılımcının itirafları: ‘Çalıştığım iki e-ticaret şirketinde de kredi kartlarının kayıtlı olduğu hesaplar çalındı’

Tüm dünya ‘Kara Cuma’ (Efsane Cuma) adlı tüketim çılgınlığına hazırlanırken, güvenlik uzmanları da ardı ardına kullanıcıların verilerini korumalar konusunda dikkatli olmaları için uyarılarda bulunuyor. E-ticaret sitelerinde yapıldığı iddia edilen büyük indirimleri bekleyen milyonlarca tüketicinin kişisel verilerini ve bankacılık bilgilerini çalmak için çeşitli yöntemleri kullanacak siber dolandırıcılar internet kullanıcıları için önemli tehditler olarak niteleniyor. Güvenlik uzmanlarının son kullanıcıya yönelik uyarıları dikkate alınırken, akıllara Türkiye’de faaliyet gösteren e-ticaret sitelerinin siber güvenlik anlamında ne kadar güçlü olduğu sorusu geliyor.

Siber Bülten’e konuşan ve iki yıl öncesine kadar e-ticaret sitelerinde çalışan bir yazılımcının anlattıkları e-ticaret sitelerinin güvenliği ile ilgili kuşkuları artırdı. Türkiye’nin en büyükleri arasında yer alan iki e-ticaret sitesinde çalışan ve isminin açıklanmasını istemeyen yazılımcı, çalıştığı e-ticaret kurumlarında kullanıcı hesap bilgilerinin ve kredi kartı bilgilerinin çalındığına bizzat şahit olduğunu söyledi. “Her iki şirkette de bu tarz olaylara tanıklık ettim. Bu olayların hiçbirinin medyaya yansıdığını görmedim. Yalnız 2015 ve 2017’de birkaç web forumunda çalıştığım şirketlerden biri hakkında kullanıcı hesaplarının ve kredi kartlarının çalındığına dair bir şeyler gördüğümü hatırlıyorum.”

DEVLETİN VERİ HIRSIZLIĞINDAN HABERİ VARDI

Veri hırsızlığının nasıl yapıldığına dair ayrıntıları da anlatan eski e-ticaret sitesi çalışanı, zafiyetin her gün kullanıcının bot olup olmadığını anlamak için kullanılan güvenlik tedbiri CAPTCHA’dan kaynaklandığını aktardı:

“Kredi kartlarının kayıtlı olduğu kullanıcı hesaplarına izinsiz giriş yapılıp alakasız adreslere fiyatı yüksek ürünlerin sipariş edildiğini fark ettik. Bunu da şöyle yaptıklarını düşünüyorduk, login sayfası 3 kere yanlış şifre girince CAPTCHA soruyordu ancak sonraki gün CAPTCHA sistemi resetleniyordu. Bu sayede ‘dictionary attackla’ (bir parola kırma taktiği) kullanıcı başına günde 3 deneme yapılarak uzun vadede birçok kullanıcının şifresi patlatılmıştı. Bu olay anlaşıldığında devlete bağlı bir kuruluştan olayla alakalı ziyaret edildiğimizi anımsıyorum.”

YAZILIMCILAR VERİ TABANINA ULAŞABİLİYORDU

E-ticaret sitelerinin günümüzdeki durumuyla alakalı yorum yapmaktan sektörden 2-3 yıldır uzak olduğu için kaçınan haber kaynağı, çalıştığı dönemde e-ticaret sitelerinin sistemlerindeki yetki önceliklendirmelerinin güvenlik sorunu yaşattığını da yine kendi tecrübesine dayanarak okuyucularla paylaştı:

“Yaklaşık 13-18 kişilik bir yazılım takımıydık. Bir gün kredi kartı sistemde kayıtlı olan arkadaşların o kartlarından harcama yapılmıştı. Bu harcamalar mail-order mıydı, bir internet sitesinden sipariş mi verilmişti hatırlamıyorum. Sisteme kayıtlı kredi kartlarımızı iptal etmiştik. O günden sonra yolumuza sadece ihtiyaç durumunda limit yüklediğimiz sanal kredi kartlarıyla devam ettik. Bu sızıntının kaynağının açığa çıktığını hatırlamıyorum. Şirketten istifa eden ve yurtdışına taşınan bir yazılımcının, giderken kredi kartlarının olduğu veritabanı kopyasını yanında götürdüğü yönünde bir söylenti yayıldı. Bu senaryo benim de aklıma yattı çünkü yazılımcılar bulunduğu takımın canlı veri tabanlarına erişebiliyordu. Bu da başlı başına bir sıkıntı zaten. Mesela bugün nasıldır bir fikrim yok ancak geçmişte çiçek satan bir web sitesinde yazılımcıların canlı veri tabanlarına erişmeye yetkili olmadıklarını biliyorum. Yazılımcıyı canlıda işlem yapmaktan kısıtladığınızda, yazılım geliştirme daha yavaş ve kompleks bir hal alıyor. Bu yüzden bu güvenlik uygulaması her şirkette yok.”

ŞİRKET ÇALIŞANLARI KULLANICI VERİLERİNE ULAŞABİLİYORDU

“Sadece şirket Wi-Fi ağına bağlıyken erişilebilen, artık kullanımda olmayan ancak hala aktif bir portal vardı. Bu portala şirket kullanıcısıyla giren herkes isim-soyisim veya telefon numarasıyla sipariş aratabiliyordu. Bu da şirket çalışanı herkesin, tüm kullanıcıların geçmiş sipariş detaylarını, adresini, ne satın aldığını, telefon numarasını görebilmesi anlamına geliyordu. Bu konuda bir uyarıda bulunmuştum ancak portalın sadece intranete açık olduğu ve portaldaki sorguların loglandığı yanıtını almıştım. Bunu güvenlik açığı olarak nitelendirir misiniz bilmiyorum. İstismar edildiğine de tanık olmadım. Şirket kablosuz ağının güvenliği mac adresi ile sağlanıyordu ama bunu taklit etmek çok zor değil biliyorsunuz.”

Siber Bülten’e e-ticaret sitelerinde gözlemlediği güvenlik açıklarını açıklayan haber kaynağının anlattığı başka bir olay en azından birkaç sene önce bu kurumların bilgi güvenliği açısından ‘güzel bir restoranın pislik içerisindeki mutfağına’ benzediğini ancak duyarlı çalışanlar tarafından ‘temizlendiğini’ gösteriyor:

“Bir de kod geliştirirken fark ettiğimiz bir açık vardı. Ödemeyi kayıtlı kredi kartından gerçekleştirirken o kredi kartının o kullanıcıya ait olup olmadığını sorgulamıyorduk. Dolayısıyla bir kullanıcının, başka bir kullanıcı kayıtlı kredi kartını kullanarak sipariş tamamlamasını sağlıyordu. Bu çok low-level bir açıktı ve önce biz fark etmiştik, bu yüzden istismar edilmeden giderildi. Fixlenene kadar bir önlem alınmadı, fixlenmesi zaten 2-3 gün sürmüştü.”

GÜVENLİK AÇIKLARI NASIL FARK EDİLDİ?

“Güvenlik açıklarını ya istismar edilmeden biz fark ettik, ya da kullanıcılardan “ben böyle bir sipariş vermedim, bu adres benim değil ve kayıtlı kredi kartımdan para çekilmiş” gibi bir feedback geldi. Bizim fark etmediğimiz ve abuse edilmiş açıklar da vardır mutlaka. Eğer kullanıcı hesabı değil de kredi kartı bilgileri çalındıysa, kart bilgilerini hangi e-ticaret sitesinin çaldırdığını kullanıcının öğrenebilmesi çok zor. Benim gördüğüm kadarıyla yöneticiler bu olaylardan hiçbirinin öğrenilmesini ve medyaya yansımaması için önlem geliştirmediler. Zaten yaptılarsa da bizim haberimiz olmadı.”

CEO NE ZAMAN IT KATINA UĞRAR?

Çalıştığı dönemde yazılım ekibinde bulunduğu e-ticaret sitesinin çöktüğüne şahit olan haber kaynağı, benzer kriz durumlarında şirkette neler yaşandığını da anlattı:

“Çökmenin sebebi IT altyapımızı patlatan, sunucu tarafındaki bir geliştirmeydi. Site 404 verdi, birkaç dakika sonra IT direktörü gelip müdürlerden birbiriyle panik halinde olayı bir an önce çözmek için tartışmaya başladı. Sitenin tekrar ayağa kalkması yaklaşık 1 saat sürmüştü. Kesinti saat 14-15 civarı olması lazım, cironun yüksek olduğu saatlerden biriydi. Sitenin kapalı olduğu kesinti suresince 2015’teki değeriyle 500 bin TL civarı ciro tahmin ediliyordu. Olay çözüldükten sonra da IT’ye CEO’nun geldiğini ve IT’deki yöneticilerle görüştüklerini hatırlıyorum.

Yazılım sektöründe bu ölçekte olmasa da serviste kesintiler sık sık yaşanıyor. Kullanıcının fark etmeyeceği, küçük servislerimizin ortalama iki haftada bir patladığını hatırlıyorum. Bir keresinde 12-24 saat civarı ödeme alıp, sipariş detayını kaydedip işleme koymadığımızı ve bunu sonraki gün fark ettiğimizi hatırlıyorum. Akşam deploy edip çıkmıştık, sanırım sonraki günün öğlenine doğru fark edip fixlemiştik.”

ÖNLEM ALMAK İÇİN NELER YAPILMALI?

Benim naçizane fikrim, her sistem bir şekilde kesintiye uğrar veya hacklenir. Hem yazılım sistemlerinde, hem de hayatımızda ‘single point of failure’ uygulamalardan kaçınmamız gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca online alışverişlerde ve sanal pos siparişlerinde sanal kredi kartı kullanmak ve bu sanal kredi kartına sadece ihtiyaç halinde, yapılacak harcama kadar limit yüklemek bizi bir nebze güvende tutacaktır. Gördüğüm  kadarıyla bireyler zorunlu trafik sigortası ve kasko ödemelerinde yaygın bir biçimde sanal pos kullanarak kredi kartı bilgilerini sigorta acentesine aktarıyorlar.

Adresimiz ve telefon numaramız kargo şirketlerinde, online yemek siparişi sitelerinde, online market sitelerinde, online alışveriş sitelerinde, devlet kurumlarında, internet/elektrik/su altyapı sağlayıcılarında ve telefon operatörlerinde, mağazada adımıza fatura keserken telefon numarası soran mağaza zincirlerinde mevcut.

Otomobil plakamızı bilen biri benzin istasyonu olan bir şirkette çalışan birini tanıyorsa hangi saatlerde, hangi istasyonlardan yakıt aldığımızı biliyor. Telefon operatörümüz hangi gün saat kaçta nerede olduğumuzu biliyor. İnternet servis sağlayıcıları hangi gün saat kaçta neredeki kablosuz ağa bağlı olduğumuzu görüyor. Sağlık personellerinin hakkımızda erişebildiği veriler var. Problem sadece şirketlerin bu verileri bulundurması değil, ayni zamanda çalışanların kullanıcı verilerine kolaylıkla erişebilmesi.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz