Etiket arşivi: Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi

Ankara’daki Siber Güvenlik Okulu açılış dersini yaptı!

Ankara'daki Siber Güvenlik Okulu açılış dersini yaptı!Ankara Üniversitesi bünyesinde açılan Siber Güvenlik Meslek Yüksek Okulu, açılış dersini gerçekleştirdi.

İlk dersi Turkcell Genel Müdürü olduğu açıklanan  Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç verdi.

Ankara Üniversitesi’nden yapılan açıklamada,  Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı arasında 5 Ekim 2022’de imzalanan işbirliği protokolü kapsamında açılan Siber Güvenlik MYO’da ilk ders yapıldı.

Koç, Siber Güvenlik MYO öğrencilerinin aranan eleman ruhuyla eğitim hayatlarını sürdürmelerini tavsiye etti. Öğrencilerin aranan eleman olması için her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirten Koç, siber güvenlik, metaverse, yapay zeka ve Nitelikli Fikri Tapu (NFT) hakkında öğrencileri bilgilendirdi.

Siber güvenlik meslek yüksekokulları kuruluyor: Mezunlara iş imkanı sağlanacak!

Her yeni teknolojinin yanında bir riskle geldiğini anlatan Koç, bu nedenle teknolojinin tanınması için dikkat edilmesi gereken noktaları vurguladı. Açış dersinin ardından öğrencilerle sohbet eden Koç, öğrencilere staj ve iş imkanları hakkında da bilgi verdi.

TÜRKİYE’DE 4 ÜNİVERSİTE’DE SİBER GÜVENLİK MYO BULUNUYOR

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Türkiye’de yalnızca 4 üniversitede siber güvenlik meslek yüksekokulu kurulduğu bilgisini paylaştı.

Ünüvar, değişen ve dönüşen dünyada teknolojinin sunduğu imkanlarla insanların hem özgür hem de güvende olmayı istediklerini bildirerek, “Ben inanıyorum ki bugün burada bulunan öğrencilerimiz birkaç yıl sonra en çok konuşulan, en mutlu ve en değerli işi yapan bireyler olacak” ifadelerini kullandı.

Siber güvenlik meslek yüksekokulları kuruluyor: Mezunlara iş imkanı sağlanacak!

Türkiye’de siber güvenlik alanındaki istihdam açığının kapatılması ve yetenekli uzmanların yetiştirilmesi için meslek yüksek okulları açılacak.

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı ve YÖK arasında imzalanan protokole göre üniversitelerin bünyesinde siber güvenlik meslek yüksekokulları kurulacak.

YÖK ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi arasında, “Siber Güvenlik Meslek Yüksekokulları Açılmasına İlişkin Protokol” imza töreni, YÖK Başkanı Erol Özvar ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç’un katılımıyla YÖK’te yapıldı.

Özvar, törendeki konuşmasında, ülkelerin sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel yapılarının güvenliğinin 21. yüzyılda sanal bir yapıya büründüğünü ifade etti.

Siber güvenlikte çıraklık modeli istihdam açığına çare olabilir mi?

Ülkelerin sahip olduğu kişisel ve kurumsal bilginin maruz kalabileceği çeşitli siber saldırılara karşı, insan-süreç ve teknoloji üçgeninde etkili önlemlerin alınmasının zorunlu hale geldiğine dikkati çeken Özvar, ağ güvenliği, ağlarda adli bilişim, web güvenliği, kritik altyapı güvenliği, nesnelerin interneti güvenliği konularının bugün dünyada tehdit ve risklere karşı ülkelerin güvenliğini sağlayan operasyonel yetkinlikler arasına girdiğini söyledi

SİBER GÜVENLİK EĞİTİM İÇERİKLERİ ZENGİNLEŞECEK

Ülkenin kalkınma hedefleri doğrultusunda belli bir alanda ihtisaslaşmış meslek yüksekokulları açarak, sektörün talep ettiği niteliklere sahip iş gücünü yetiştirmeye büyük önem verdiklerini ifade eden Özvar, şöyle konuştu:

“Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı ile siber güvenlik meslek yüksekokullarının ve programlarının açılmasına ilişkin protokol ile siber güvenlik alanında yetkin ve nitelikli iş gücü inşa edilmesini, siber güvenlik öğretim programlarının geliştirilmesini, alandaki eğiticilerin beceri ve yetkinliklerinin artırılmasını, yükseköğretimde mevcut siber güvenlik eğitim içeriklerinin zenginleştirilmesini, siber güvenlik öğretim programlarının yaygınlaştırılmasını ve siber güvenlik alanındaki istihdamın artırılmasını hedefliyoruz.”

SİBER SALDIRILAR HİBRİT SAVAŞ YÖNTEMLERİNİN BİR UNSURU

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç ise yapay zeka, nesnelerin interneti, bulut ortamlar, blok zinciri, kuantum gibi yenilikçi teknolojilerin sosyal hayatın birçok alanını dönüştürdüğünü belirtti.

Dijitalleşmenin, bir yandan hayat kalitesini artırırken diğer yandan da siber tehditlerin çeşitlenmesine yol açtığına dikkati çeken Koç, hizmetlerin dijital ortama taşınmasıyla kritik altyapıların daha büyük bir hedef haline geldiğini, bu durumun siber güvenliği dijitalleşmenin ayrılmaz bir parçası haline getirdiğini vurguladı.

Koç, hızla artan siber tehditlere karşı vatandaşların ve dijital altyapıların korunmasına bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduklarını ifade etti.

Siber saldırıların hibrit savaş yöntemlerinin bir unsuru olarak kullanıldığına ve tarafların askeri ve siyasi hedeflerine ulaşmasında etkin rol oynadığına işaret eden Koç, siber saldırıların artık savaşa dönüşmesinin ülkelerin tıpkı sınırları gibi dijital altyapılarını da korunmasını zorunlu hale getirdiğini söyledi.

MEZUNLARA İSTİHDAM DESTEĞİ SAĞLANACAK

Koç, siber güvenlik meslek yüksekokullarına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu.

“Açılacak olan siber güvenlik meslek yüksekokulları ile yükseköğretimde siber güvenlik programlarını yaygınlaştıracağız. Kamu, akademi ve özel sektör temsilcileri ile birlikte siber güvenlik ihtisas üniversitelerini belirleyip araştırma ve uygulama merkezlerinin etkinliğini artıracağız. Temel bilgi güvenliği ve siber güvenlik müfredatının standartlaştırılmasını da sağlamış olacağız. Siber olay müdahale uzmanı, siber tehdit istihbarat analisti, güvenlik sistemleri operatörü gibi geleceğin meslek tanımlarını oluşturacağız ve bu okullardan mezun olacak öğrencilere istihdam desteği sağlayacağız.

Ön lisans düzeyinde attığımız bu adım, ileride oluşacak lisans seviyesindeki programlara da zemin teşkil edecek. Siber güvenlik alanında bir mottomuz var, siber güvenlik meslek yüksekokullarından yetişecek uzmanların ara eleman değil aranan eleman olacağını peşinen söylemek istiyorum.”

Kaynak: TRT Haber

Dijital Dönüşüm Başkanlığı katıIımcıları hacklediğini itiraf etti

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisinin etkinliğine katılanların cep telefonlarının farkındalık yaratmak için hacklenmesi veri güvenliği açısından hukuki bir tartışmanın fitilini ateşledi.

Geçtiğimiz günlerde Gençlik ve Spor Bakanlığı uhdesinde Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ve Türkiye Bilişim Derneğinin katkısıyla düzenlenen Gençlik ve Bilişim Festivali’nin açılışı gerçekleştirildi.

Festivalde konuşmasını gerçekleştiren Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, tartışmalı ifadeler kullandı. Söz konusu açıklamalardan hareketle açılış konuşmasında bahsettiği durumun suç olup olmadığını İstanbul Barosu Bilişim Hukuku Komisyonu başkanlığı görevini yürüten Avukat Fehmi Ünsal Özmestik’e sorduk.

Bilişim Festivali kapsamında düzenlenen Üreten Gençlik Paneli’nde birçok gençle buluşan Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Koç, burada gençlere yönelik bir konuşma yaptı.

YTÜ Teknopark’ta veri ihlali: Müşterilerin kişisel ve finansal bilgileri çalındı!

 

KATILIMCILARIN CEP TELEFONLARI HACKLENDİ

Koç, salonda bulunan bazı katılımcıların cep telefonlarının az önce hacklendiğini belirterek şunları kaydetti:

İnsanlar şunun farkında değiller, ortak Wi-Fi ağları güvenli mi? ‘Otomatik olarak bağlan’ tuşu kötü niyetli kişilerce kullanılabilen bir şey. Şu anda bu tuşu açık olan bazı arkadaşlarımızın verilerini ele geçirdik, onlarla birebir görüşeceğiz. Ben size ‘Wi-Fi’ye bağlanmayın’ deseydim nasıl etki yapardı, şu anda canlı canlı Wi-Fi hacklendiğinde nasıl etki yaratıyor? Dijital Dönüşüm Ofisi olarak yapmayı hedeflediklerimizden en önemlisi de farkındalık yaratmak.”

AÇIKLAMALAR SUÇ TEŞKİL EDİYOR MU?

Kaydettiği ifadelerde katılımcıların verilerini ele geçirdiklerini söyleyen Ali Taha Koç’un bu ifadelerinin suç teşkil edip etmediğini Avukat Fehmi Ünsal Özmestik, Siber Bülten için değerlendirdi.

Özmestik, “Öncelikle ortak Wi-Fi ağları kullanılarak zafiyet bulunan bilgisayarlara ve cihazlara kolay olmasa da erişim sağlanabiliyor. Cihazlarında zafiyet bulunan veya bu tarz tehdide açık ağlar kullanan kişilerin dışarıda bir tehdit olduğunun, bu tehdide maruz kalabileceğinin, verilerinin çalınabileceğinin farkında olmaları gerekiyor. Ancak bunun farkındalık yolları veya cihazlarda zafiyet bulunup bulunmadığını öğrenmenin yolları var. Bunlar arasında bilgilendirici açıklamalarla bilinç düzeyini yükseltmek, sızma testleri yapmak gibi çeşitli uygulamalar bulunuyor. Ancak Ali Taha Koç’un ifadelerinin herhangi bir rıza kapsamında değilse TCK’nın 243 ve 244 maddelerine göre “bir kişinin rızası olmadan verilerinin ele geçirilmesi” kapsamında değerlendirilebileceğini ve yapılan eylemin her ne kadar farkındalık yaratmak gibi ‘iyi niyetli’ de olsa mahkemede bunun bir anlam ifade etmeyeceğini ve bunun suç olduğunu söylemek gerekiyor.” ifadelerini kullandı.