Etiket arşivi: Büyük Birader

Anayasa Mahkemesi Başkanından küresel büyük birader uyarısı

Anayasa Mahkemesi Başkanından küresel büyük birader uyarısıAnayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, “1984 kitabının yazarı George Orwell’a gönderme yaparak, “Küresel büyük biraderin ortaya çıktığını görmekten dolayı dehşete düşerdi.” dedi.
“Mesleki Hayat Bağlamında Özel Hayata Saygı Hakkı” konulu sempozyumda konuşan Arslan, özel hayatın gizliliği yönündeki tartışmaların birçok ülkede sürdüğünü hatırlatarak, “İngiliz George Orwell, 1984 adlı romanında distopik bir dünyanın korkutucu tasvirini yapmıştır. Orwell gözetimin bir anlamda içselleştirilmesini şöyle dile getirmiştir: ‘Çıkardığınız sesin işitildiği, karanlıkta olmadığınız sürece, her hareketinizin izlendiği varsayımı, içgüdüsel bir alışkanlık haline dönüşmüştü, bununla yaşamanız gerekiyordu- yaşıyordunuz’.” diye konuştu.
Arslan, Orwell’e göre ‘büyük birader’ iktidarının en etkili gözetleme aracının televizyon olduğunu belirterek, “Televizyonun hem alıcı hem verici olarak kullanılmasını sağlayan teknik gelişmeler, özel hayata son verdi. Orwell, kitabını tamamladığı 1948 yılından iki yıl sonra, yani internetin ve akıllı cep telefonlarının icadından çok önce aramızdan ayrıldı. Bugün yaşasaydı, kitabında tasvir ettiği distopik dünyanın kusursuz şekilde gerçekleştiğini, hatta aşıldığını hayretle gözlemlerdi. Muhtemelen de dijital çağ olarak ifade edilen bugünlerde neredeyse adım başı rastlanan kameralarla karanlıkta olanları bile izleyebilen, yazılımlarla konumları takip edebilen, görünmeden gören, her yerde hazır ve nâzır bir ‘küresel büyük birader’in ortaya çıktığını görmekten dolayı dehşete düşerdi.” ifadelerini kullandı.

Rus hacker ‘büyük birader’ olursa…

İmkanınız olsa eşinizin, sevgilinizin, dostlarınızın ya da düşmanlarınızın nereden nereye gittiğini, kimlerle buluştuğunu nerede tatil yaptığını takip etmek istemez miydiniz? Bir kısım insanın, bu soruya evet cevabı vereceği malum. İşte dark web olarak bilinen internetin karanlık bölümünde bu hizmeti sunan biri var.

Haberlere göre Abrisk adını kullanan bir Rus hacker, herhangi bir kişiyi dünya genelinde takip edebiliyor ve vergi kayıtları, uluslararası uçuş bilgileri ve Interpol soruşturması dahil bir kişiye ait her türlü bilgiye ulaşabiliyor.

İlgili haber>> Dark web’deki kişisel izlerinizi silen program: Matchlight

Daily Beast’in haberine göre sözkonusu hacker bir Rus suç forumuna gönderdiği mesajda şunları yazdı: “Rusya Federasyonu dahilinde herkes ve bir çok durumda da sınır ötesindeki herkese dair bilgileri sağlayabilirim”

Sözkonusu mesajda Abrisk, ilgilenen insanlara çok kapsamlı bilgiler sunacağından bahsederken müşteri memnuniyeti konusunda da kendini övmekten geri durmuyor: “Bir çok durumda, herhangi bir uçaktaki yolcu listesine ulaşmak gerçeken çok kolay. Siparişleriniz çok hızlı ve net bir şekilde yerine getirilir”

Hacker’ın tüm bu vaad ettiklerini yerine getirmesi için gereken şey hedefteki kişinin ismi ve doğum tarihi. Bazı durumlarda pasaport numarası da istenebiliyor. Gerekli tüm bilgiler elde edilince Abrisk istenilen bilgilerin üç dört gün içinde teslim edileceğinin sözünü veriyor. Hatta mümkünse dakikalar içinde… Abrisk ayrıca kanun güçlerinin belirli bir kişiyi takip edip etmediğine dair bilgiye de ulaşabiliyor. Sözkonusu hizmetin bedeli 50 ile 300 dolar arasında değişiyor fakat bazı bilgiler daha pahalı olabiliyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

‘Büyük Birader’den ‘Bazı Biraderler’e

Dünyaca ünlü güvenlik araştımacısı Mikko Hypponen Aralık ayında Belçika’nın başkenti Brüksel’de verdiği Ted konuşmasında 2014 yılının siber olaylarının yıllık özetini sunuyor.

Konuşmasına 1977 yılında ABD’deki bir eğlence merkezinde yaşanan yangını anlatarak başlayan Hypponen, yangın sırasında bir garsonun dikkatli davranışının yüzlerce insanı ölümden kurtarmasını bugünkü diyatal hayat ile benzerlikleri olduğunu söylüyor. Çok geç olmadan yapılan uyarıların dijital hayatın daha sağlıklı ve güvenilir olacağına dair diğer konuşmalarında da dile getirdiği düşüncesini yineliyor.

Hypponen, dijital bağımlılığın yaygınlaşması ile sıkça gündeme gelen ‘Büyük Birader Bizi Gözetliyor’ algısınıda küçük bir düzeltme yapılması gerektiğini düşünüyor. Tüm vatandaşların izlendiği her adımlarının bir otorite tarafından takip edildiği algısının temelde doğru olduğunu ifade eden siber güvenlik uzmanı, bunu yapanın tek bir otorite olduğu fikrine karşı çıkıyor. Mika Mannerma adlı fütüristten alıntı yapan Hypponen ‘Bir Birader’ yerine ‘Bazı Biraderler’(Some Brothers) olduğunu savunuyor. Üstelik bu biraderler grubunun illa bir devlet ya da istihbarat servisi olması zorunluluğu bulunmuyor.

F-Secure şirketinin başında bulunan Hypponen, şirketinin 2014 yılında Rus hükümetinin çeşitli birimlerinden gönderildiği düşünülen 5 kötücül yazılım familyası bulduğunu açıkladı. Daha çok Ukrayna sistemlerinde bulunan Sandworm, Stuxnet’ten sonra sanayi kontrol sistemlerinde bulunan ikinci virüs olan Havex’i bunlara örnek veren Hypponen, İngiliz istihbaratı GCHQ’nun geliştidiği Regin virüsünün AB’deki müttefiklerine (Almanya gibi) saldırmakta kullandığını hatırlattı.

Finlandiyalı uzman bu örneklerle ‘Bazı Biraderlerin’ büyüğünün devletler olduğunun altını çiziyor.

Diğer biraderler ise şüphesiz teknoloji şirketleri. Silikon vadisindeki devler ile ABD hükümeti arasında ‘müşterilerin özel bilgilerine’ erişim konusuna değinen Mikko Hypponen, Yahoo’nun kendisine yönelik siber saldırılara karşı gelmeye çalıştığını, konunun FISA mahkemesine taşındığını ve mahkemenin kişisel bilgilere erişim isteyen devlet kurumunun lehine karar verdiğini söyledi.

Müşterilerinin kişisel bilgilerini barındıran başka bir birader ise telekomünikasyon şirketleri. Snowden belgelerinin de ortaya çıkardığı gibi Alman telekom firması Stellar’ın müşterileri hakkında topladıkları bilgiler NSA’in dikkatini çekmiş ve Stellar mühendisleri bizzat NSA’in hedefi olmuşlar.

Hypponen konuşmasının sonraki bölümünde kişisel bilgilerin başkalarının eline geçmesinde yine kişisel hataların olduğunu vurguluyor. Bir hizmet ya da ürünü kullanmadan önce imzalanan lisans sözleşmeleriyle ilgili bir araştırma yaptıklarını anlatan Hypponen, Londra’da bedava internet hizmeti verdiklerini ve bunun için hazırladıkları sözleşmeye koydukları “ bu hizmeti kullanarak F-Secure şirketinin gerektiğinde ilk doğan çocuğunuza sahip olmasını kabul ediyorsunuz. Eğer çocuğunuz olmazsa şirket en sevdiğiniz evcil hayvanınıza el konulacaktır.” maddesine rağmen insanların hepsinin okumadan anlaşmayı kabul ettiğini aktarıyor.

Gerçek dünyadan da bir örnek veren uzman, Samsung televizyonlarının bazılarının sözleşmesinde geçen aşağıdaki maddeyi dinleyicilerine göstererek durumun vahametini açıklamaya çalışıyor:

“Lütfen televizyonunuzun etrafında konuştuğunuz kişisel ya da hassas bilgilerein ses tanıma özelliği aracılığıyla kaydedilen ve üçüncü taraflara aktarılan veriler arasında olabileceğinin farkında olun.”

Hypponen konuşmasının sonunda ise tüm bunlara rağmen gözetleme kültürü ile mücadele edilmesi gerektiğini salık veriyor.