Etiket arşivi: türkiye’de veri güvenliği

Türk Telekom veri merkezi üssü olma hedefinde

Türk Telekom, Türkiye’nin bölgenin veri merkezi üssü olması hedefiyle, bu alandaki yatırımlarını artırma kararı aldı. Bu hedef doğrultusunda ilk olarak Ankara’daki mevcut veri merkezi kapasitesini genişleten Türk Telekom, yenilenen veri merkezleriyle birçok sektöre hizmet vermeye hazırlanıyor. Ayrıca Ankara Ümitköy’deki veri merkezinin kapasitesini artıran Türk Telekom, yatırımlarını yıl içerisinde de sürdürecek.

Türk Telekom, 2016 yılı içerisinde de, Ankara Aydınlıkevler’de toplam 20 bin metrekare büyüklüğünde bir veri merkezini daha hizmete sunacak.

TÜRKİYE’NİN SİBER GÜVENLİKTE YENİ STRATEJİSİ: MERKEZİ KAMU OTORİTESİ

Mehmet Ali Akarca: Bölgenin veri merkezi üssü olacağız

Mevcut müşteri portfoyü ile veri merkezi konusunda Türkiye’nin en büyüğü olduklarını belirten Türk Telekom Kurumsal İş Birimi CEO’su Mehmet Ali Akarca, şunları söyledi: “Güçlü veri merkezlerimizle Türkiye’nin verisinin Türkiye’de kalmasını sağlamayı hedefliyoruz. Üç sene içerisinde Frankfurt, Amsterdam ve Londra’ya alternatif bir veri merkezi oluşturmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ayrıca, pek çok global içerik sağlayıcı ile görüşmeler yapıyoruz. İçeriklerini Türkiye’de konumlandırmaları ve buradan Balkanlar, Kafkaslar, Orta Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya hizmet sunmaları için gerekli platformları oluşturuyoruz”

HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

[wysija_form id=”2″]

Tek cümleyle Türkiye’de bilgi güvenliği: “Devlette sızan verinin hesabı olmaz”

İstanbul geçtiğimiz haftalarda önemli bir siber güvenlik etkinliğine ev sahipliği yaptı. Locard’ın düzenlediği ve Siber Bülten’in medya sponsorları arasında bulunduğu Türkiye’nin ilk uluslararası siber güvenlik zirvesinde ülkemizden ve yurtdışından birçok güvenlik uzmanı katıldı. ‘Hackerlar İstanbul’da buluşuyor’ sloganıyla yola çıkan iki günlük etkinliğin ilk günü kamudan katılımcıları ağırlıkta olduğu görülürken, ikinci günde daha çok sektör oyuncularının spesifik konular üzerinde yaptığı sunumlara yer verildi.

Deloitte’den Deepak Daswani, yaptığı sunumda insanların sosyal ortamlarda fark etmeden verebileceği güvenlik açıklarının nasıl mahremiyet sorunlarına yol açabileceğini gösteren ilgi çekici bir sunum yaptı. Bir kafenin kablosuz internetine bağlanarak diğer kullanıcıların WhatsApp konuşmalarını ele geçirilebileceğini gösteren Daswani, etik hackerlara büyük şirketler tarafından istihdam imkanı sunulduğunu da sözlerine ekledi.

Sunumunu son zamanlarda revaçta olan ‘akıllı şehir’ konsepti üzerine kuran İspanyol güvenlik uzmanı Juan Garrido da, şehirleri bir anlamda işgal eden sensörlerin sunuculara data gönderirken kolaylıkla nasıl araya girilip bu verilerin manipüle edilebileceğini canlı olarak gösterdi. Böyle bir sunum dinledikten sonra hem teknoloji camiasının dilinden düşürmediği IoT hem de akıllı şehirler insiyatifi için güvenlik adına geç olmadan bazı adımlar atılması gerektiğini düşünüyor insan.

Yıllar önce İnternet basit bir ağ olarak tasarlanırken, güvenliğin değil kullanılabilirliğe öncelik verilmesi küresel nüfusun dijital bağımlılığının artması ile günümüzde, gelecekte ciddi oranda artacak olan, güvenlik sorunlarına yol açıyor. Bugün IoT ve akıllı şehir projelerinin de sadece kullanıcı deneyimine ve insanların hayatlarını kolaylaştırmaya odaklandığından güvenlik perspektifi ikincil plana atılıyor. Bu da günlük hayatımızda daha fazla siber tehditle karşılaşma ihtimalimizi kuvvetlendiriyor. Kolumuza taktığımız saatin evdeki buzdolabına bağlı olduğu bir dünyada kötü niyetli saldırganlardan insanları şimdi kullanılan güvenlik ürünlerinden (IDS, IPS, Firewall…) hiçbiri koruyamayacak. Bunun aynı zamanda bir fırsat olduğu notunu da burada kaydetmiş olalım.

Sunumunda geçtiğimiz yıl küresel ve yerel olarak yaşanan büyük siber olayları özetleyen ve bunun üzerine bir gelecek perspektifi çizen Halil Öztürkçi’nin sunumundan sonra bir soruya verdiği cevap bence etkinliğin akılda kalması gereken notları arasında yer aldı.

Türkiye’deki 33 hastanenin hasta bilgilerinin çalınması hakkındaki yorumu sorulan Öztürkçi, cevabına “Devlete göre çalınan verinin hesabı olmaz.” cümlesiyle başladı. Adli bilişim uzmanı verdiği bu cevapla hem Türkiye’deki stratejik siber güvenlik anlayışını hem de devletin veri kaçaklarına yönelik bakış açısını tek cümleyle özetlemiş oldu.

Öztürkçi’nin sunumu sırasında adli bilişimi bekleyen önemli sorunları compexity, diversity ve consistency olarak sıraladı. IoT ile artık analiz edilmesi gereken daha çok veri olacağını bu verileri analiz ederken kullanılan araçlarda çeşitliliğin artacağını ve bu kadar veri arasında ilinti bulmanın da zorlaşacağını kaydetti.