Etiket arşivi: Sigorta şirketleri

Fidye saldırılarındaki artış siber sigorta sektörünü zora soktu

Fidye saldırılarındaki artış siber sigorta sektörünü zora soktuŞirketlerin sistemlerine sızıp kilitleyerek iş yapamaz duruma getiren grupların elinde güçlü bir silaha dönüşen fidye yazılımları sigorta şirketlerini de kara kara düşündürüyor.

Sigorta şirketlerinin, kendilerine binlerce dolar ek maliyet getiren fidye yazılımı saldırılarının olumsuz etkilerinden kaçınmak adına bazı şirketlerden uzaklaşabileceğinden bahsediliyor.

Keysight Technologies’ten Scott Register, Colonial Pipe Boru Hattı’na yönelik gerçekleştirilen siber saldırının ardından devlet ve sektör temsilcilerinin ülkenin kritik altyapısını güvence altına almak için bir araya gelmesi gerektiğini düşünüyor.

FİDYE YAZILIMI SALDIRILARI ARTIYOR, SİGORTA ŞİRKETLERİ ATEŞ ALTINDA

Geçtiğimiz iki hafta içinde birbirinden bağımsız iki fidye yazılımı saldırısından biri  ABD’nin doğu yakasında geçici bir gaz sıkıntısına neden olurken, diğeri İrlanda ve Yeni Zelanda’da sağlık sistemlerine ait bilişim teknolojileri networklerini kesintiye uğrattı. Bu gelişmeler üzerine devletler ve sektör temsilcileri siber suçlularla mücadele noktasında önemli adımlar atmanın önemini kavramış durumda. 

Siber güvenlik sigortası, şirketlerin fidye yazılım saldırılarına ve bunun yansımalarına karşı nasıl hazırlandıkları ve bunlara nasıl müdahale edileceği konusunda önemli bir noktada durmakta.

Sigortacılar ve sigortalı şirketler bu saldırıların sonucunun firmalara ne kadar pahalıya mal olabileceğini öğrendikçe, sigorta sektörü yeni politikalar belirleme arayışına girdi. Belirsiz olan bir şey var ki bu da son ve geniş kapsamlı saldırıların gelecekte politikaları nasıl şekillendirebileceği.

HER ŞEY NOTPETYA SALDIRILARI İLE DEĞİŞTİ 

2017 öncesinde çoğu sigorta şirketi geleneksel fidye yazılımını emlak ve kaza poliçeleri kapsamına almıştı. NotPetya saldırıları ile bu durum değişti. NotPetya saldırısı solucan türü (worm-like) bir fidye yazılımının, virüsün yayıldığı şirketlerin bilgisayarlarını ve sistemlerini tahrip edip önce Ukrayna ve Rusya’da, daha sonra Avrupa ve ABD’de sistemleri müthiş bir hızla kilitlemesi ile hafızalara kazınmıştı.

Obama döneminde Beyaz Saray’da görev yapan siber güvenlik yetkilileri, saldırının küresel bazda 10 milyar dolar zarara neden olduğunu söylemişti.

NOTPETYA SİGORTA DEKTÖRÜNE 2,7 MİLYAR DOLARA MAL OLDU

SANS Enstitüsü’nde veri güvenliği ve soruşturma hukuku alanında ders veren Avukat Benjamin Wright, Notpetya’nın küresel sigorta sektörüne yaklaşık 2,7 milyar dolara mal olduğunu söyledi. Bu tür saldırıların hızı, artan sıklığı ve etki gücü kadar tedarik zincirindeki diğer paydaşlar üzerindeki ikinci ve üçüncü dereceden etkileri, sorunun nasıl ele alınacağına dair daha geniş bir değerlendirmeyi gerektiriyor.

Fidye yazılım saldırıları ilk üç ayda yüzde 58 arttı

Wright, RSA Konferansındaki bir oturumda şirket politikalarında yaşanan değişikliği şu sözlerle anlatmıştı: “Sigorta şirketleri Notpetya ile fidye yazılımının tamamen yeni bir alan olduğuna ve mülke zarar ve gasp gibi geleneksel bir hasar olmadığına karar verdiler.”

Söz konusu saldırılar özellikle büyük işletmeler için yıkıcıydı. Solucan türü fidye yazılımının yayılma hızı ve boyutu nedeniyle, bazı şirketler 300 milyon dolar veya daha fazla bireysel sigorta ödemesi aldı.

SANS Enstitüsü’nün “Yeni Çıkan Güvenlik Trendleri Direktörü” John Pescatore ise “Büyük şirketler genellikle daha fazla bilgisayara sahip olduğundan zararın telafisi daha pahalıdır, daha fazla sayıda müşterisi vardır, bu nedenle bu maliyetler astronomiktir.” diyor 

SİGORTA ŞİRKETLERİ FİDYE YAZILIMLARA ÖZEL POLİÇELER OLUŞTURUYOR

Notpetya, birçok sigorta şirketinin fidye yazılımlarına özgü sigorta poliçeleri oluşturmasına neden oldu. Cowbell Cyber’in Operasyon Şefi Trent Cooksley şubat ayında SC Media’ya verdiği demeçte, işletmelerin üzerindeki belirli denetimlerin sigorta şirketlerinin kârlı bir zarar oranını korumasına izin verdiğini belirtmişti. 

Fidye yazılımı saldırıları genellikle sigorta şirketlerinin güvenlik denetimleri ile takip ediliyor ve Wright’a göre, bir şirket fidye yazılımı saldırısına uğradığında denetim sonucunda tutarsızlıklar bulunması durumunda sigorta şirketlerinin poliçe kapsamını reddetmek veya azaltmak için bunları kullanılabiliyor.

Para ödemeden fidye yazılım saldırısından kurtuldular

Wright, “Bu yüzden bir güvenlik ekibinin sigorta ile çalışırken akılda tutulması gereken en önemli şeylerden biri gerçeği söylemek” diyor ve ekliyor: “Ancak siber güvenlik gibi çok karmaşık, teknik bir konuyla ilgili bir sigorta şirketine gerçeği söylemek zor olabilir.”

Fidye yazılımındaki en büyük tartışmalardan biri, devletin ve toplumun, her başarılı saldırının bir sonraki saldırıyı finanse ettiği ve beslediği mantığı ile, fidyeyi ödememek için bireysel kuruluşlara ne kadar baskı yapması gerektiği konusu.

Birçok bireysel işletme, işlerini ve verilerini kurtarmanın ve operasyonlara zamanında geri dönmenin en iyi yolunu bulma konusuna, daha geniş toplumsal etkilerden daha fazla odaklanıyor.

ŞİRKETLER FİDYE ÖDEMEYE YANAŞMIYOR SİGORTA ŞİRKETLERİ KÂR- ZARAR HESABI YAPIYOR

Wright, şirketler daha fazla dayanmak istediklerinde bile, sigortacıların ödeme yapmaları için onlara baskı yapabileceklerini söylüyor. Zira sigorta şirketleri hem fidye ödemelerini hem de fidye yazılımı saldırıları nedeniyle yaşanan iş kesintilerini kapsama eğiliminde olduklarından, beklenen aksama süresi ve iş kesintilerinin maliyetleri fidye ödemelerinin maliyetlerini aşarsa, müşterilerinden uzaklaşabiliyorlar.

Wright, “Sigortalanan işletmeler fidye ödemek istemeyebilir, fidye ödemesi yaptıklarının kamuoyu önünde açığa çıkmasından hoşlanmayabilirler, fidye ödemeyi ahlaken ve siyaseten doğru bulmayabilir, ancak sigorta şirketinin öncelikleri farklıdır ve bu da şirket için büyük bir sürpriz olabilir.” diyor.

Sigorta şirketleri siber saldırılardan kurtulamıyor: Sızma testleri ne kadar yeterli?

Sağlık raporu, maaş bordrosu ve kimlik numarası gibi birçok kişisel verimizi emanet ettiğimiz sigorta şirketleri, her geçen gün siber korsanların iştahını kabartmaya devam ediyor.

Şirketlerin güvenlik açıklarını bulma ihtiyacına yönelik çözümler üreten BugBounter, dijital dönüşüm yolculuğunda ilerleyen sigorta şirketlerini siber saldırılara karşı uyarılarda bulundu.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan BugBounter Kurucu Ortağı Murat Lostar,: “Dijital dünyadaki varlığını artıran her şirket, siber saldırıya uğrama riskini de aynı oranda artırıyor. Ancak müşterilerin taleplerini karşılayıp rekabette öne çıkmanın yolu dijitalleşmeden ve dijital dönüşümden geçiyor. Bu yüzden sigorta sektöründeki firmaların sistemlerinin sağlamlığını sürekli olarak denetime alması gerekiyor.” diye konuştu.

MİLYONLARCA DOLAR KAYIPLAR YAŞANABİLİYOR

Saldırılara tedbir olarak önceden uygulanan bazı yöntemlerin çözüm üretmekten uzak olduğuna işaret eden Lostar,

“Ne yazık ki yılda bir kez yapılan sızma testleri bunun için yeterli olamıyor. Aksi takdirde geçtiğimiz yıllarda sıkça gördüğümüz üzere milyon dolar seviyesine varan kayıplar yaşanabiliyor. Platformumuza farklı ülkelerden dahil olan, farklı beceri alanlarına sahip, farklı teknikler kullanan yüzlerce güvenlik araştırmacısı sayesinde bir siber saldırgan bakış açısıyla sistemleri uygun maliyetle test ediyoruz ve geçerliliği doğrulanmış raporlarla şirketlere farkında olmadıkları açıklarını göstererek kendilerini güçlendirmenin anahtarını sunuyoruz.” ifadelerini kullandı.

Interpol uyardı: Hastaneleri hedef alan fidye yazılımlar artıyor

Pek çok sektörde olduğu gibi sigorta sektöründeki şirketler de işlerine sanal olarak devam edebilmek ve müşterilerine sundukları deneyimleri iyileştirebilmek için yeni kanalları ve hizmetleri kullanıma alıyor. Ancak bu yeni ve dijital yöntemler, verilerini çalmak isteyen siber saldırganlara da fırsat yaratıyor.

Bu yüzden isim, TC kimlik numarası, doğum tarihi, ev adresi, aile bireyleri, sağlık bilgileri, maaş gibi kişiyi tanımlamak için kullanılan belgelerden oluşan veri merkezlerine sahip sigorta şirketleri de farkında olmadıkları güvenlik açıklarından ötürü siber saldırganlar için ilgi çekici bir hedef haline geliyor.

BugBounter, platformundaki çok sayıdaki güvenlik araştırmacısı ile sigorta şirketlerinin ve acentelerinin siber savunmalarını test ederek şirketlerin milyon dolar seviyesine varan maddi ve itibar kayıplarının önüne geçmesine yardımcı oluyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Sigorta şirketlerine yönelik siber saldırılar artıyor: Peki sigorta şirketleri siber saldırılardan nasıl korunabilir?

Birçok endüstride olduğu gibi sigorta şirketleri de dijital bir dönüşüm yaşıyor. Müşteri deneyimlerini iyileştirmek ve işlerini sanal dünyadan yürütmek amacıyla yeni kanallara ve servislere entegre olmaya çalışıyorlar.

Dijitalleşme, mobil uygulamalar, Nesnelerin İnterneti bağlantısı ve üçüncü parti portallarla stratejik entegrasyonların tümü para kazanmak için veri çalmaya çalışan siber suçlular için saldırıların kapısını aralıyor.

İşlemlerini modernize etmek amacıyla Büyük Veri ve Yapay Zeka analizleri kullanmaya devam eden sigorta şirketleri, kötü niyetli veri dosyalarıyla karşılaşma riskini de artırıyor.

KİMLİK HIRSIZLARI İÇİN CAZİP BİR HEDEF

Bankacılık gibi diğer yüksek profilli sektörler daha güvenli hale geldikçe hackerlar, dikkatlerini daha savunmasız hedeflere çeviriyorlar. Bunlardan biri de sigorta şirketleri. Sigorta şirketleri kişilerin isimleri, doğum tarihleri, sosyal güvenlik numaraları, sokak ve e-posta adresleri ve gelir bilgileri dahil olmak üzere kimlik hırsızları için cazip bir hedef oluşturan poliçe sahipleri hakkında büyük bir ‘personally identifiable information (PII)’ kişisel tanımlanabilir bilgi veri tabanına sahip.

Yıllardır sigorta şirketleri ‘güvenlik’ araçlarına yatırım yapsa da anti-virüs yazılımları veya güvenlik duvarları gibi siber güvenlik araçları, gelişmiş saldırı tekniklerinden daha yavaş ilerliyor. Yapılan bir araştırmaya göre sigorta şirketlerinin yüzde 43’ü siber saldırılara karşı hazırlıklı olduğunu gösteriyor.

Her ne kadar oran yarı yarıya gibi dursa da bu durum içinde tehlikeli bir risk barındırıyor. Çünkü sigorta şirketlerine yönelik saldırılar, önemli mali zararların yanı sıra sigorta markalarının itibarını zedeleyecek ve piyasa değerlerini olumsuz etkileyecek güçte bulunuyor. Bu durum aynı zamanda sigorta şirketlerine yönelik güven kaybına da neden olacak.

SİGORTA ŞİRKETLERİNE KARŞI  SİBER SALDIRILAR NASIL GERÇEKLEŞTİRİLİYOR?

Kötü amaçlı yazılımlar, herhangi bir sigorta şirketinin ağına veya altyapısına çeşitli şekilde yerleştirilebiliyor. Bunun yanında ‘kimlik avı’ da ön plana çıkıyor. Kimlik avı, hackerların güvenlik açıklarından yararlanıp  ‘şifre’ ve ‘sosyal güvenlik numarası’ gibi hassas bilgileri çalmak için kullandıkları yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Bu yöntem, kötü amaçlı bir ‘ek’ içeren ancak alıcının bu ekin zararsız olduğunu düşündüğü e-posta iletileriyle uygulanıyor. Eğer alıcı eki açarsa, kötü amaçlı yazılım saldırıya başlıyor.

Koronavirüs pandemisi boyunca, siber suçlular muhtemelen hedeflerini ekleri açmaya ikna etmek için pandemi içerikli mesajlar kullanıyor. Bir sigorta şirketinde çalışıyorsanız ve size gelen kötü amaçlı dosyayı açtıysanız muhtemelen bütün sigorta ağını tehlikeye atmış olabilirsiniz.

Yukarıdaki senaryo sadece bir hikayeyi konu alıyor. Oysa kimlik avı saldırıları genel olarak sizin kötü amaçlı dosyayı açmanızı sağlayacak ikna edici konuları bulmakta gittikçe ustalaşıyor. FirmGuardian’a göre, sigorta şirketlerinde bir kişiyi hedef alan ‘Phishing’ saldırıları artıyor. Örneğin bir hacker, şirket yöneticisinin kimliğine bürünerek aynı şirketin finans departmanındaki belirli bir çalışandan ekteki faturayı ödemesini isteyen bir e-posta göndermesiyle daha sonra bu dosyanın çalışan tarafından açılmasıyla sigorta ağına kötü amaçlı yazılımını sokabiliyor.

Apple’ın açığını bulan Ünüver: Elimizde henüz bildirmediğimiz zafiyet var

Bunların yanı sıra sigorta şirketleri aynı zamanda çeşitli göndericilerden çok sayıda dosya kabul ediyorlar. Böylelikle poliçe formları, talep belgeleri veya teminat sertifikaları gibi dosya alışverişlerinde yer alan herhangi bir cihaz veya sistemden gelen dosya kaynaklı tehditlere de açık oluyorlar. Sigorta şirketlerini hedefleyen kötü niyetli bir yazılım olmasına gerek olmadan, örneğin bir müşterinin kişisel bilgisayarına kötü amaçlı bir yazılım bulaşmışsa, bu yazılım müşteri tarafından araba sigortası teminatı almayı umarak gönderilen bir dosyanın şirket çalışanı tarafından açılmasıyla kolayca sigorta ağına yayılabiliyor.

Diğer yandan ise üçüncü taraflarla yapılan iş birliklerinde de aynı senaryoyu görüyoruz. Bir müşteri veya satıcı, sigorta şirketinin ağına her bağlandığında yasal verilerle birlikte kötü amaçlı yazılımı bulaştırma riski barındırdığı herkes tarafından bilinen bir gerçek.

SİGORTA ŞİRKETLERİNDE YAŞANAN SİBER SALDIRI ÖRNEKLERİ

Sağlık sistemi tarihindeki en büyük veri ihlali rekorunu elinde bulundurmasıyla ünlü sağlık sigortası şirketi Anthem Healthcare’den Ocak 2015’te 78,8 milyon kaydı çalındı. Kimlik avı yöntemiyle gerçekleştirilen saldırıyla son derece hassas bilgiler hackerlarca ele geçirildi. Anthem, mahremiyet iddialarının ihlali nedeniyle bilgileri çalınan kurbanlara ödemiş olduğu 115 milyon dolarlık tazminata ek olarak yakın zamanda 40 milyon dolar daha tazminat ödemesine karar verildiği kayıtlara geçti.

ABD’deki en büyük kaza sigortası şirketlerinden olan Chubb, Mart 2020’de üçüncü parti servis sağlayıcısı tarafından tutulan verilere erişim sağlayan siber saldırının hedefi oldu. Herhangi bir resmi ayrıntı açıklanmasa da güvenlik araştırmacıları Chubb şirketinin bir fidye yazılımı saldırısına maruz kaldığını düşünüyor.

Mart 2019’da ev ve otomotiv sigortası sağlayıcısı Pacific Specialty Insurance Company’de kimlik avı saldırısının kurbanı oldu. Şirketten kişisel tanımlanabilir bilgiler çalındığı biliniyor.

Interpol uyardı: Hastaneleri hedef alan fidye yazılımlar artıyor

SİGORTA ŞİRKETLERİ NASIL ÖNLEM ALMALI?

Hub International’ın Risk Hizmetleri bölümünün başkan yardımcısı Scott Fouts, Insurance Journal TV’ye verdiği bir röportajda, koronavirüs pandemisi dolayısıyla birçok sigortacının evden çalıştığını, bu durumun da çalışanların siber saldırıya uğrama olasılığını daha yukarılara çektiğini belirtiyor. Aynı zamanda Scott Fouts, siber saldırıları önlemek için sigorta şirketlerinin önlem almak zorunda olduğunu vurguluyor.

Bir dosyanın gerçekten güvenli olduğunu anlamanın tek yolu içerik riskine ve dosya güvenliğine öncekilerden tamamıyla farklı bir açıdan yaklaşmakla mümkün olabilir.

Sigorta şirketlerinin şu anda dosyaların güvenliğini inceleme yöntemi ‘algılama’ odaklı çalışıyor. Anti-virüs yazılımları, dosyaları kötü amaçlı yazılımlara karşı tarar ve daha önceden kodu bilinen diğer saldırıların veri tabanlarıyla karşılaştırıyor. Sandbox’lar ise bir dosyanın sistem kaynaklarına erişimini kısıtlayan koruyucu bir mekanizma üstleniyor. Algılama odaklı bu mekanizmalar, sürekli gelişen siber tehditlere göre oldukça etkisiz kalıyor.

Son olarak kötüyü engellemek pek işe yarar değildir. Çünkü tüm kötülerin aslında ne olduğunu bilemezsiniz. Bunun yerine sigorta şirketleri, yalnızca bilinen ‘iyi’ içeriğe izin vermeye odaklanmalıdır.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz