Etiket arşivi: sıfır güven

NSA raporu: “Ağınızı ‘zero trust’ modeliyle güvenli hale getirin”

NSA raporu: "Ağınızı 'zero trust' modeliyle güvenli hale getirin"ABD Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA), ağları saldırılara karşı korumak için güncel bir kılavuz yayınladı. Ajans, tüm kuruluşlara BT ağ altyapılarını siber saldırılara karşı nasıl koruyacakları konusunda en güncel tavsiyeleri içeren  yeni raporunda “zero trust” (sıfır güven) modeli dikkat çekiyor.

Model, bir işletmenin potansiyel olarak ilişkide olabileceği içeriden veya dışarıdan hiçbir erişimciye doğrulama yapılmadan yetki verilmemesi ve cihazlara varsayılan bir şekilde güven sağlanmaması anlayışı üzerine kurulu bir model.  

NSA’nın ‘Siber Güvenlik Teknik Raporu (TO): Ağ Altyapısı Güvenliği Kılavuzu’ başlıklı raporu, tüm ağ yöneticileri ve CIO’ların ağlarını devlet destekli ve diğer siber saldırılara karşı güçlendirme noktasında ücretsiz olarak kullanılabilecek. 

Rapor, ağ tasarımı, cihaz parolaları ve parola yönetimi, uzaktan oturum açma ve yönetim, güvenlik güncelleştirmeleri, anahtar değişimi algoritmaları ve Ağ Zaman Protokolü, SSH, HTTP ve Basit Ağ Yönetimi Protokolü (SNMP) gibi önemli protokolleri kapsamakta.

ABD Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenlik Ajansı (CISA), Ukraynalı kuruluşları hedef alan son kötü amaçlı silici saldırılarından sonra teknoloji liderlerini söz konusu NSA belgesini ABD’deki ve diğer ülkelerdeki tüm kuruluşlara yönelik yeni baskısının bir parçası olarak görmeye teşvik ediyor.  

NSA’nın siber güvenlik müdürlüğü tarafından yayınlanan rapor, ‘zero trust’ modelinin benimsenmesini teşvik ediyor. Zero trust, klasik ağ sınırlarının içinde ve dışında kötü niyetli içerikler ve tehditler olduğunu varsayan bir güvenlik modeli.  

GÜVENLİK DUVARLARI OLUŞTURUN, BİRDEN FAZLA SATICI KULLANIN

NSA, “Zero Trust modelini tam olarak desteklediğini” söylüyor ve yönlendiriciler kurmaktan, birden fazla satıcı kullanmaktan, bir satıcının ürününü etkileyen bir istismarın potansiyelini azaltan güvenlik duvarları oluşturmaya kadar bu modelin hayata geçirilmesini tavsiye ediyor. Bununla birlikte, NSA ajansı ayrıca kılavuzun mevcut ağlardaki ortak güvenlik açıklarını ve zayıflıkları azaltmaya odaklandığını da belirtiyor. 

Biden yönetimi, zero trust mimarilerini uygulamak için 2024 yılına kadar federal kurumlara talimat verdi. NSA’nın kılavuzu, Microsoft ve Google gibi anahtar konumundaki satıcılarla sıfır güvenin ne olduğunu açıklama noktasında Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü’nün (NIST) çalışmalarından gelen önerileri destekleyici nitelikte oldu. İngiltere de kuruluşlara “zero trust” modelini benimsemeye zorluyor. 

2022’de daha kötüsüne hazır mısınız?

NSA, bir ihlalden sonra saldırganın yanal hareketine karşı korunmak için bir ağ içindeki benzer sistemlerin birlikte gruplandırılmasını öneriyor. Saldırganlar, örneğin daha kolay ihlal edilebilen yazıcılar gibi sistemleri hedef alabilir.

KATI TRAFİK FİLTRELEME KURALLARI UYGULAYIN

Ayrıca, ağdaki aygıtlar arasındaki arka kapı bağlantılarının kaldırılmasını, sıkı çevre erişim denetim listelerinin kullanılmasını ve ağa bağlı benzersiz aygıtların kimliğini doğrulayan ağ erişim denetimi’nin (NAC) uygulanması öneriliyor. VPN’lerle ilgili olarak ise, “tüm gereksiz özellikleri devre dışı bırakın ve katı trafik filtreleme kuralları uygulayın” diyor. IPsec VPN yapılandırmalarında anahtar değişimleri için kullanılması gereken algoritmaları da tespit ediyor.     

NSA, yerel yönetici hesaplarının benzersiz ve karmaşık bir parola ile korunması gerektiğini düşünüyor. Kurum, yeni bir parola ilkesinin uygulanmasını öneriyor ve “çoğu aygıtın herkese duyurulan varsayılan yönetici kimlik bilgilerine sahip olduğu” konusunda uyarıyor. Rapora göre yöneticilerin tüm varsayılan yapılandırmaları kaldırması ve ardından her yönetici için benzersiz bir güvenli hesapla yeniden yapılandırma yapması gerekiyor. 

NSA, “Varsayılan yönetim ayarlarını ve hesaplarını değiştirmeden ağa yeni cihazlar dahil etmeyin” diyor. Yeni rapor, NSA’nın kişilerin ve kuruluşların sanal özel ağları (VPN) seçmelerine yardımcı olacak kılavuzunun ardından geldi. Uzak çalışanlar ile şirket ağları arasındaki bağlantıları güvence altına almak için oluşturulan VPN donanımı salgın sırasında siber tehdit unsurlarının öncelikli hedefler arasında yer alıyor.

Pandemide veri ihlalleri rekor kırdı: Ortalama zarar 4 milyon doların üstünde

Son yapılan araştırma veri ihlallerinin firmalara rekor maliyetlere yol açtığını ortaya koydu.

IBM’in iş güvenliği birimi IBM Security, her yıl yaptığı güvenlik araştırma çalışmasını paylaştı.

Araştırma sonucuna göre veri ihlalleri, katılımcı şirketlere ortalama 4,24 milyon dolara mal oldu. Bu sonuç, raporun yayınlandığı 17 yıl boyunca görülen en yüksek maliyet olarak göze çarpıyor. 500’den fazla kuruluşta meydana gelen veri ihlallerine ilişkin kapsamlı analizlere dayanan araştırma, pandemi sırasında gerçekleşen büyük değişimler sebebiyle güvenlik açıklarının çok daha maliyetli ve kontrol altına alınması zor hale geldiğini ve maliyetlerin önceki yıla kıyasla yüzde 10 oranında arttığını gösteriyor.

İşletmeler geçtiğimiz yılda; teknolojik yaklaşımları hızlıca uygulayarak, çalışanlarını evden çalışmaya teşvik etti. Kuruluşların yüzde 60’ı ise pandemi döneminde bulut tabanlı faaliyetlere geçiş yaptı.Raporla birlikte gelen yeni bulgular, güvenliğin BT’de meydana gelen hızlı değişimlerin gerisinde kalmış olabileceğini ve kuruluşların veri ihlallerine müdahale etme yeteneklerini engellediğini gösteriyor.

Türkiye’den de 21 kuruluşun katıldığı araştırmada veri ihlalinin şirketlere ortalama 1,78 milyon dolara mal olduğu belirtiliyor. Çalınan kimlik bilgileri, yüzde 22 oranla veri ihlalinin en yaygın olduğu alan olurken, bunu yüzde 16 ile e-dolandırıcılık ve yüzde 15 ile yanlış bulut yapılandırması izliyor. Bu faktörler Türkiye’deki bir şirketin sırasıyla ortalama 1,29 milyon dolar, 2,19 milyon dolar ve 1,68 milyon dolar zarara uğradığını da ortaya koyuyor. Araştırmaya zarara sebep olan en pahalı neden ise ortalama 2,25 milyon dolarla üçüncü taraf yazılımlardaki güvenlik açıkları olarak belirlendi.

EVDEN ÇALIŞMA VERİ İHLALLERİNİN ÖNÜNÜ AÇTI

“Veri İhlalinin Maliyeti Raporu”, araştırmaya katılan kuruluşlar arasında aşağıdaki eğilimlerin görüldüğünü ortaya koydu:

  • Uzaktan çalışmanın etkisi: Pandemi sırasında hızla uzaktan operasyonlara geçiş yapılması, veri ihlallerinin maliyetli olmasına yol açtı. Araştırmaya göre uzaktan çalışma kaynaklı ihlallerin diğer ihlallere göre 1 milyon dolar daha yüksek olduğu gözlendi.
  • Sağlık hizmetlerinde ihlal maliyetleri artış gösterdi: Sağlık hizmetleri, perakendecilik, konaklama ve tüketici ürünleri üretimi ve dağıtımı gibi pandemi sırasında büyük operasyonel değişikliklerle karşı karşıya kalan sektörler de veri ihlali maliyetlerinde bir önceki yıla kıyasla büyük bir artış yaşandı. Geçtiğimiz yıla kıyasla 2 milyon dolarlık bir artışın görüldüğü sağlık hizmetlerindeki veri ihlalleri, her bir vakada ortalama 9,23 milyon dolarla en yüksek maliyetli ihlaller arasında yer alıyor.
  • Kimlik bilgilerinin ele geçirilmesi, verileri riske attı: Araştırmaya göre ele alınan ihlal sebepleri arasında kullanıcı kimlik bilgilerinin çalınması en yaygını. İsim, e-posta, parola gibi müşterilere ait kişisel veriler; yüzde 44’lük oranla veri ihlallerinde en yaygın açığa çıkarılan bilgiler konumunda bulunuyor. Bu faktörlerin bir araya gelmesi ve kullanıcı bilgileri ihlallerinin saldırganlara gelecekte daha fazla veri ihlali gerçekleştirme gücünü sağlamasıyla, sarmal bir etkiye sebep olabilir.
  • Modern yaklaşımlar maliyetleri düşürdü: Yapay zeka, güvenlik analitiği ve şifrelemenin benimsenmesi veri ihlali maliyetini azaltıyor. Bu araçlara yönelik kayda değer bir kullanıma sahip olmayan şirketlerle kıyaslandığında, sahip olan şirketler 1,25 – 1,49 milyon dolar tutarında tasarruf sağladı. Araştırmada ele alınan bulut tabanlı veri ihlalleri söz konusu olduğunda, hibrit bulut yaklaşımı uygulayan kuruluşların veri ihlali maliyetlerinin 3,61 milyon dolar olduğu görüldü. Bu sonuç; genel veya özel bulut çözümlerine öncelik veren yaklaşıma sahip kuruluşlara kıyasla ortalama yüzde 27 daha düşük.

2020’nin İkinci yarısında siber saldırılar en üst seviyeye çıktı

ŞİRKETLER GÜVENLİK OTOMASYONUNA GEÇİYOR

Dünya çapında yapılan araştırmada; herhangi bir bulut platformuna geçiş projesi sırasında ihlal yaşayan şirketlerin maliyetinin ortalamadan yüzde 18,8 daha yüksek olduğu gözlendi. Çalışma ayrıca genel bulut modernizasyon stratejilerinde “olgunluk” evresinde olanların erken aşamada olanlara göre, olayları daha etkili bir şekilde algılayabildiğini ve erken aşamada olanlara göre ortalama 77 gün daha hızlı müdahale edebildiğini tespit etti.

Rapor önceki yıllara kıyasla daha fazla şirketin güvenlik otomasyonu uyguladığını ve bunun önemli maliyet tasarrufları sağladığını da ortaya koydu. Dünya çapında ankete katılan şirketlerin yaklaşık yüzde 65’i güvenlik ortamlarında otomasyonu kısmen veya tamamen devreye aldıklarını bildirdi. “Tam olarak konuşlandırılmış” bir güvenlik otomasyon stratejisine sahip olan kuruluşların ortalama ihlal maliyeti 2,90 milyon dolar otomasyonu olmayanların maliyeti ise 6,71 milyon dolar.

Raporda olay müdahale ekiplerine ve planlarına yapılan yatırımların, veri ihlali maliyetlerini de azalttığı gözlendi. Hem olay müdahale planlanına hem de onu test eden bir ekibe sahip şirketlerin ortalama ihlal maliyeti 3,25 milyon dolarken, bir ekibe ya da plana sahip olmayanların maliyeti ortalama 5,71 milyon dolar.

 2021 global raporun ek bulguları arasında şunlar yer alıyor:

  • Müdahale süresi: Bir veri ihlalini tespit etmek ve kontrol altına almak ortalama 287 gün sürüyor. Tespit etmek için 212, kontrol altına almak için de 75 gün süren bu işlem; önceki yılın raporuna göre bir hafta daha uzun.
  • Mega ihlaller: 50 milyon ila 65 milyon kayda yönelik ihlaller arasından, bir mega ihlalin ortalama maliyeti 401 milyon dolar. Bu sonuç, raporda incelenen diğer ihlallerin çoğundan neredeyse 100 kat daha pahalı olduğunu gösteriyor
  • Sektörlere göre: Sektöre göre en yüksek veri ihlalleri 9,23 milyon dolarla sağlık hizmetlerinde gerçekleşti. Sağlık hizmetlerini, 5,72 milyon dolarla finans sektörü ve 5,04 milyon dolarla ilaç sektörü takip etti. Genel maliyetleri daha düşük olmasına karşın perakendeci, medya, konaklama ve kamu sektörlerinde önceki yıla kıyasla büyük bir artış yaşandı.
  • Ülkeye/bölgeye göre: En pahalı veri ihlalleri 9,05 milyon dolarla ABD’de meydana geldi. ABD’yi 6,93 milyon dolarla Orta Doğu bölgesi ve 5,4 milyon dolarla da Kanada takip ediyor.

2021’de dünyayı neler bekliyor?: Zoom’dan 2021 için güvenlik öngörüleri

Bütün dünyayı derinden etkileyen ve 2020 yılına damgasını vuran koronavirüs salgını sonrası tüm kurumlar için güvenlik öncelikleri değişti.

Zoom Bilgi Güvenliği Üst Düzey Yöneticisi Jason Lee, 2021 ile ilgili güvenlik öngörülerini paylaştı.

Pandeminin gündemden hiç düşmediği 2020 yılı, tüm dünyada kısıtlamalar, yüz maskesine geçiş, katı sosyal mesafe ve hijyen kurallarıyla gündelik hayatın şekil değiştirmesiyle hatırlanacak.

Salgın kurumların ve çalışanların için de iş yapma biçimlerinde radikal bir değişime neden oldu. Koronavirüs odaklı güvenlik tehditleri ortaya çıkarken, siber saldırganlar da uzaktan ve hibrit çalışma modeline geçen kişi ve kurumları daha kolay hedef aldı.

Lee’ye göre hibrit iş gücü için veri koruma süreçleri karmaşıklaşacak. Birçok şirket, bu zorlu dönemde tamamen uzak çalışma modelini benimsedi. Önümüzdeki yıl, bu şirketlerin birçoğu, bazı çalışanların ofise yeniden gelmesi ve diğerlerinin uzak çalışmasıyla hibrit bir iş gücüne geçecek.

Zoom Bilgi Güvenliği Üst Düzey Yöneticisi Lee, 2021 ön görülerini paylaştı

ŞİRKETLER KİŞİSEL CİHAZ İLE KİMLİK DOĞRULAMA YAPACAK

Güvenlik liderlerinin ağ güvenliği duruşlarını yeniden değerlendirmeleri, uç noktalarda etkili bir veri koruma stratejisi sürdürmeleri ve mobil cihaz yönetimini (MDM) dikkate almaları gerekecek. Kurumsal ağ yoğunluğu, büyük bir uzaktan çalışan gücüne ek olarak çok sayıda çalışanı ofise geri dönen şirketler için de büyük bir sorun haline gelebilir.

Çok sayıda uzak çalışanı olan şirketlerin de her zamankinden daha fazla uç noktayı desteklemesi gerekecek. Uç noktalardaki verilerin korunması ise kritik hale gelecek. BYOD (Kendi cihazını getir) gibi uygulamalar, çalışanların üretken kalmaları için ihtiyaç duydukları araçlara güvenli erişim sağlayacak.

2021’de sosyal mesafe uygulaması devam ederken, şirketler paylaşılan / ortak bilgisayar kullanımından çalışanlarını kişisel cihazlarında desteklemeye doğru yönelecek. Güvenlik ekiplerinin de hem ofis içi çalışanları hem de uzakta kalanları destekleyen tutarlı kimlik doğrulama uygulamalarını devreye alması gerekecek.

Şirkete ait ve / veya BYOD (Kendi cihazını getir) destekli akıllı telefonlar için çok faktörlü kimlik doğrulama en popüler çözüm olacak. Ayrıca, şifresiz yaklaşımın ve diğer faktörlerin öne çıktığı bir dönem göreceğiz.

Back view of Asian business woman talking to her colleagues about plan in video conference. Multiethnic business team using computer for a online meeting in video call. Group of people smart working from home.

SİBER GÜVENLİKTE LİYAKAT ESAS ALINACAK

Siber güvenlik iş gücünde yetenek ön plana çıkacak. Geçtiğimiz yıl birçok şirket, siber güvenlik uzmanları için nerede yaşadıklarına bakmaksızın uzaktan işe alım yapmaya başladı. 2021’de, siber güvenlik uzmanları istedikleri yerden çalışmaya devam edecek.

Zoom özellikle siber güvenlik ekibi için ofiste ve uzaktan çalışan işe alımı yapmaya devam edeceğini vurgulayan Lee,  “Bir kurumun güvenlik yeteneklerini artırmanın en etkili yollarından biri, geliştirme ekiplerine zengin bir eğitim olanağı sunmaktır. Zoom, 2021’de kendi geliştiricileri için güvenlik eğitimine önemli ölçüde yatırım yapacak.” diye konuştu.

Şirket, geliştirme organizasyonunu güvenlik konusunda eğitmek için güvenli kod eğitimi, “bayrak yakalama” yarışmaları ve diğer oyunlaştırma teknikleriyle sürekli öğrenmeyi destekliyor.

İki yıl sonra ortaya çıktı: Apple, uçtan-uca şifrelemeden neden vazgeçti?

 

SIFIR GÜVEN MODELİ

Şirket için 2021’in ana odağı olacak Sıfır Güven modelinde, çalışanlar ilgili uygulamalara ve doğru veri düzeyine erişim sağlamadan önce kimlik doğrulaması ve onaylama gerçekleştiriliyor.

Şirketler hibrit iş gücünü desteklemeye çalışırken, çalışanların hassas verilere o sırada erişmeye ihtiyaç duyup duymadıklarına dair sürekli kontroller sağladığı için, bu yaklaşım güvenlik liderleri için daha da cazip olacak.

Şirketler ayrıca, hızla büyüyen uzak iş gücünün güvende kalmasını sağlamak için uç nokta denetimlerini de artıracak.

 

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz