Etiket arşivi: mueller

Rusya, Assange’yi Londra’dan kaçırmak istemiş

The Guardian gazetesi, Rus diplomatların geçtiğimiz yıl Londra’da bir takım kişilerle WikiLeaks kurucusu Julian Assange’ın İngiltere’den kaçırılmasına ilişkin gizli görüşmeler yaptığını iddia etti.

Plana göre 2012 yılından beri Londra’daki Ekvador Büyükelçiliği’nde yaşayan ve dışarı çıkamayan Julian Assange diplomatik bir araçla başka bir ülkeye gönderilecekti. Birçok kaynaktan gelen bilgiye göre bu ülkenin ABD’ye sınır dışı edilme tehlikesi bulunmayan Rusya olması düşünülüyordu. Ancak plan daha sonra çok riskli olduğu gerekçesiyle rafa kaldırıldı.

Kaçırma planlarında Rus yetkililerin adının geçmesi, Assange’ın Kremlin’le olan bağlantıları hakkında yeni sorular ortaya atıyor. WikiLeaks kurucusu, Rusya’nın ABD’de 2016 başkanlık seçimlerinin sonucunu etkilemeye yönelik girişimleriyle ilgili devam eden soruşturmada kilit bir isim. Soruşturmayı yürüten özel avukat Robert Mueller, temmuz ayında başkanlık seçimi kampanyasında Demokrat Parti’nin server’larını hackledikleri iddia edilen bir düzine Rus GRU askeri istihbarat subayı aleyhinde suç duyurusunda bulunmuştu.

İddianamede, hackerların Hillary Clinton’u zor durumda bırakan e-postaları WikiLeaks’e gönderdiği bilgisi yer alıyor. Mueller’e göre WikiLeaks, Rus casuslar tarafından çalınan “50.000’den fazla belge” yayınladı. İlk parti 14 Temmuz 2016 tarihinde şifreli bir ek olarak geldi. Assange, Rusya’dan çalıntı e-postaları aldığına dair iddiaları reddetti.

İLGİLİ HABER>> Rusların, ABD’yi nasıl hacklediğinin özeti: Oltalama, X-Tunnel ve X-Agent

Ekvador Büyükelçiliği’nin iç yapısına hakim iki kaynak, yakın zaman önce Ekvador’un Londra Konsolosu olarak görev yapan ve Assange’ın yakın müttefiki olan Fidel Narváez’in Moskova’yla irtibat kuran kişi olduğunu söylüyor.  Narváez, The Guardian gazetesine verdiği röportajda büyükelçilikten Assange’ı kaçırmaya ilişkin görüşmelere dahil olduğu yönündeki iddiaları yalanladı.

Narváez, Rusya’nın Kensington’daki büyükelçiliğini bu yıl iki kez ‘farklı ülkelerden 20-30’dan fazla diplomattan’ oluşan grubun bir parçası olarak ziyaret ettiğini ve bunların İngiltere-Rusya krizi sırasında gerçekleşen “halka açık toplantılar” olduğunu söyledi. Mart ayında Eski bir Rus istihbarat görevlisi olan Sergei Skripal ve kızı Yulia’nın İngiltere’de, Novichok adlı eski bir Rus zehri ile zehirlendiği iddiası iki ülke arasında gerginliğe sebep olmuştu.

Kaynaklara göre kaçış planı dahilinde Ekvador, Assange’a diplomatik belgeler vererek onun diplomatik dokunulmazlıktan yararlanmasını talep edebilecekti. Operasyon kapsamında Assange, büyükelçilikten yine diplomatik bir araçla çıkarılacaktı. Dört ayrı kaynak, Kremlin’in plana destek vermeye istekli olduğunu söyledi.

Plana, Assange’ın Rusya’ya seyahat etmesine ve orada yaşamasına izin verme olasılığı da dahil. Kaynaklardan biri, bu tartışmalarda kimliği belirsiz bir Rus iş insanının aracı olarak hizmet verdiğini de iddia etti. Assange’ın Ekvador’a tekneyle seyahat edebileceği ihtimali de plana dahil edilen şeyler arasında.

Bir kaynağa göre Assange’ın Noel arifesinde planlanan kaçışı birkaç gün kala iptal edildi. İddialara göre Ekvador’un istihbarat ajansı başkanı Rommy Vallejo, 15 Aralık 2017’de operasyonu izlemek üzere İngiltere’ye gitti ve plan rafa kaldırılınca Londra’yı terketti. Şubat ayında Vallejo işinden ayrıldı ve şu anda Nikaragua’da olduğuna inanılıyor.

Vallejo hakkında Correa’nın siyasi bir rakibini kaçırma iddiasıyla soruşturma açılmış durumda. Ekvador’un yeni devlet başkanı Lenin Moreno, Assange’ın büyükelçilikten çıkmasını istediğini belirtmişti. Mart ayında hükümet Wikileaks kurucusunun internet erişimini kesmiş ve ziyaretçilerini sınırlamıştı.

Assange’ın insan hakları konusunda uzman avukatı Melinda Taylor, müvekkilinin büyükelçilikteki hapis hayatını kınarken ekliyor: “Assange’ın savaş suçları ve insan hakları ihlallerine dair yayın yaptığı için yaklaşık sekiz yıldır keyfi olarak gözaltına alınması şok edici. Birleşik Krallık, Assange’ın ABD’ye iade edilmeyeceğine dair güvence vererek bu durumu bugün sona erdirebilir.”

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Trump’tan tarihi itiraf: Ruslar seçime müdahale etti

ABD Başkanı Donald Trump, ABD istihbarat servislerinin Rusya’nın 2016 Başkanlık seçimlerine müdahale ettiğine dair ulaştıkları sonucu kabul ettiğini ilan etti.

Trump, Pazartesi günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le yaptığı açıklamada, Rusya’nın böyle bir müdahalede bulunması için bir neden görmediğini belirtmişti. Trump’ın bu açıklamaları sadece Demokrat Parti değil Cumhuriyetçi Parti içinde de tepkilere neden olmuştu.

ABD Başkanı, Salı günü yaptığı açıklamadaysa bu konuşması sırasında hata yaptığını, Rusya’nın seçimlere müdahale etmemesi için bir neden görmediğini söylemek istediğini belirtti. ABD’nin istihbarat servislerine “güven ve desteğinin” tam olduğunu söyleyen Trump, ABD’deki seçim sürecinin güvenliği için güçlü bir şekilde harekete geçeceğini söyledi.

İlgili haber>> ABD seçimlerinin hacklenmesi iddianamesi ortaya çıktı: Ruslar hedef tahtasında

Bununla birlikte ABD Başkanı, müdahalenin seçim sonuçları üzerinde bir etkisi olmadığını da ekledi.

Trump, 2016 seçimlerini Demokrat rakibi Hillary Clinton’a karşı kazanmıştı.

ABD Başkanı, gazetecilerin Putin’i müdahale nedeniyle kınayıp kınamayacağına dair sorusuna ise yanıt vermedi.

Pazartesi günkü açıklamada, Rusya’nın 2016 ABD Başkanlık seçimlerine müdahale ettiği iddialarının gündeme gelmesi üzerine Putin, “Daha önce de söylediğim gibi Rusya, ABD’nin içişlerine hiçbir zaman müdahale etmedi ve hiçbir zaman müdahale etmeyecek” açıklaması yapmıştı.

Seçimleri Trump’ın kazanmasını isteyip istemediğine ilişkin bir soruya Putin, “Evet, istedim, çünkü ABD ve Rusya ilişkilerini normalleştirmekten bahsediyordu” yanıtını verdi.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

ABD seçimlerinin hacklenmesi iddianamesi ortaya çıktı: Ruslar hedef tahtasında

ABD’de Özel Yetkili Savcı Robert Mueller’ın 12 Rus istihbarat görevlisini 2016 başkanlık seçimlerine siber saldırılarla müdahale etmekle suçlaması, savcının bu zamana kadarki en az şaşırtıcı eylemi olmakla birlikte en dikkat çekeni olabilir. Zira Rus hükümeti için çalışan istihbarat ajanlarının 2016 başkanlık seçimlerine müdahale ettiğine dair çıkan haberlerin, söz konusu seçimin galibi Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Helsinki’de bir araya gelmesi öncesine denk gelmesi yenilir yutulur bir şey olmanın çok ötesinde.

29 sayfalık iddianamede yer alan yeni suçlamalar, Başkan Trump’ın ABD’nin saldırıların ardında kim olduğu sorusunu perdelemeye yönelik çabalarını baltalıyor. Nitekim Trump daha önce şu şekilde yorumlarda bulunmuştu: “Saldırıların arkasındaki kişi New Jersey’deki evinde oturan herhangi biri olabilir. Rusya ya da Çin de olabilir. Ayrıca yatağında oturan 180 kg ağırlığında biri olabilir”

Konuya ilişkin bazı ayrıntılar daha önce Demokratik Ulusal Komitesi‘nin (DNC) açtığı davada yer alırken, geçtiğimiz cuma günü ortaya çıkan ve oldukça ses getiren iddianame ABD hükümetinden gelen ilk resmi ayrıntı olması itibariyle dikkat çekiyor. Söz konusu iddianame, saldırının Rus Ordusu tarafından koordine edildiği konusunu açıklığa kavuşturuyor. Kamuoyunda Fancy Bear takma adıyla bilinen hacker ekibi, Mueller’in iddianamesinde ilk kez, kısa adı GRU olan Rus Genelkurmay Ana İstihbarat Müdürlüğü’nün iki özel biriminin adı ile geçiyor: “Birim 26165 ve Birim 74455.”

İlgili haber>> Uluslararası hukuk açısından Rusya’nın ABD seçimlerine müdahalesi

Resmi raporlara göre, aynı birim daha önce de Fransa Devlet Başkanı Emmanuel Macron, NATO, Almanya Parlamentosu, Gürcistan ve Avrupa genelindeki diğer hükümetlere yönelik saldırılara karışmıştı.

Adalet Bakanlığı’nın verdiği bilgiye göre “GRU memurları, resmi yetkilerine dayanarak Demokratik Kongre Kampanya Komitesi (DCCC) ve Demokratik Ulusal Komite’nin (DNC) bilgisayar ağları ile Hillary Clinton’ın başkanlık kampanyasına karşı sürekli bir hackleme faaliyetlerinde bulundular. Daha sonra elde ettikleri bilgiyi ‘DCLeaks’ ve ‘Guccifer 2.0’ isimleri altında internet üzerinden yayınladılar.

Yine Adalet Bakanlığı’na göre seçimlere müdahale edenler yalnızca GRU değildi. İddiaların merkezinde en az 12 özel istihbarat elemanı da yer alıyor. Bakanlığın verdiği isimler şu şekilde: Viktor Borisovich Netyksho, Boris Alekseyevich Antonov, Dmitriy Sergeyevich Badin, Ivan Sergeyevich Yermakov, Aleksey Viktorovich Lukashev, Sergey Aleksandrovich Morgachev, Nikolay Yuryevich Kozachek, Pavel Vyacheslavovich Yershov, Artem Andreyevich Malyshev, Aleksandr Vladimirovich Osadchuk, Aleksey Aleksandrovich Potemkin ve Anatoliy Sergeyevich Kovalev.

İddianame mart ayında Clinton’ın kampanyasını hedef alan GRU memurlarından dördü tarafında yapılan ve e-posta hırsızlığına imkan veren e-dolandırıcılık ile yine GRU elemanlarının hi.mymail@yandex.com şeklindeki e-postalarını, Google’dan geliyormuş gibi görünecek şekilde düzenlemelerinin izini sürüyor. İddianameye göre ayrıca GRU, gerçek çalışanlarınkinden bir harfi eksik olarak düzenlenmiş e-posta hesapları kullanarak Clinton’ın kampanyasında çalışan personeli de hedef almış. GRU elemanları e-posta gönderdikleri kişilerden “Hillary-clinton-favorable-rating.xlsx.com” adlı dosyayı açmalarını istemiş.

İddianameye göre bir başka hacker grubu da Demokratik Kongre Kampanya Komitesi’nin (DCCC) internet protokolü yapılandırmalarını kontrol ederek ve bir diğer başarılı e-dolandırıcılık saldırısından sonra erişebildikleri sisteme bir yol açmak suretiyle DCCC üzerine yoğunlaşmış. Neticede iddianameye göre GRU 10’dan fazla DCCC bilgisayarına ve en az 33 Demokratik Ulusal Komite’nin DNC bilgisayarına erişim imkânı kazanmış.

İlgili haber>> Rus siber ordusu süvarilerini nasıl topluyor?

İstihbarat ajanlarının daha sonra, çalıntı dosyaları iddianamede ‘üçüncü varlık’ olarak geçen DCLeaks, Guccifer 2.0 gibi web siteleri aracılığıyla yayınlamak üzere Birim 74455’teki meslektaşları ile iletişime geçmiş.

ABD Adalet Bakanı Yardımcısı Rod Rosenstein, yeni iddianamede herhangi bir Amerikan vatandaşına saldırılara dahil olma noktasında suçlamanın ya da Rusya’nın bu girişimlerinin 2016 seçim sonuçlarını toptan değiştirdiğine dair iddiaların yer almadığını ifade etti.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz