Etiket arşivi: Japonya

Japonya’da 500 milyon dolarlık kripto para vurgunu

Bilgisayar korsanları, Japonya’nın en büyük dijital döviz piyasalarından biri olan Coincheck’in sistemlerini hackleyerek, yaklaşık 500 milyon dolar değerindeki kripto parayı kendi hesaplarına geçirdi.

Coincheck, Cuma günü yaşanan olayın ardından Bitcoin haricindeki tüm kripto para birimlerine ait işlemleri durdurduklarını açıkladı.

Bilgisayar korsanlarının NEM adlı kripto parayı nasıl çaldıklarının incelendiği belirtildi. Coincheck’ten yapılan açıklamada “Müşterilerimizin varlıklarının koruma altında olduğunu garantilemeye çalışıyoruz” denildi.

2014’te de bir diğer Japon dijital döviz piyasası sistemlerinden 480 milyon dolardan fazla kripto paranın çalındığını açıklamıştı. Başta Bitcoin olmak üzere, birçok ditijal para birimi geçen Aralık ayında büyük değer kazanmış, Ocak ayı ortasında ise ciddi düşüş yaşamıştı.

Bir ara 19 bin 800 dolara kadar yükselen Bitcoin, Ocak ayı ortasında 10 bin doların altına indi.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için doldurunuz

Robotlar, Güvenlik ve Mahremiyet

Robotlar hayatımızın büyük bir bölümünde yer almaya ve hayatımıza artan bir hızla etki etmeye başladı. Evinizde kullandığınız temizlik robotundan tutun endüstriyel üretim, savunma sanayii ve diğer birçok alanda sayıları her geçen gün artıyor. Örneğin, Amazon’un yirmi ana dağıtım deposunda toplam 45 bin robot çalışıyor. Geçen yıl bu rakam 30 bin, ondan önceki yıl 15 bin civarındaydı. Yani Amazon her yıl kadrosuna 15 bin robot katıyor. (Bilim ve Teknik, Şubat 2017)

Günümüzde bu robotlar kendi kendini programlayabiliyor, çevresini algılayıp kararlar alabiliyor. Bundan 100 yıl kadar öncesini düşündüğümüzde, günümüzdeki bu teknolojiler akla getirilmesi imkansız fikirler olarak görülürdü. Ancak teknoloji inanılmaz bir hızla ilerliyor. Ray Kurzweil’e göre 2045 yılında üretilecek bir yapay zeka, bugünkü insan nüfusunun toplam zekasından 1 milyar kat daha güçlü olacak. (Predictions made by Ray Kurzweil)

Yapay zekanın ve robotların kullanımı, kuşkusuz işgücü, zaman ve masraf bakımından bize birçok fayda sağlayacak. Ancak getireceği faydanın yanında birtakım sorunlar doğurması da söz konusu olabilir. Gelişmiş sensörler ile gözlem yeteneğine sahip, her türlü şekil ve boyuttaki robotlar, özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin güvenliği konuları üzerinde dikkatle durmayı gerektiriyor. Güvenlik ve gözlem amaçlı olarak robotlar pek çok alanda kullanıyor.

Örneğin, insansız hava araçları havada fark edilmeden günlerce kalabiliyor ve geniş bir coğrafyayı tarayabiliyor. Bu bakımdan ordu ve kolluk güçleri bu teknolojiyi kullanmaya başlamış durumda. Bunun yanında hükümetler, gözlem izlenimi yaratarak istenmeyen davranışları önlemek için sosyal robotları kullanma eğiliminde. Bilgisayar korsanları açısından ise robotik teknolojilerin saldırıya açık alanları, özel yaşama ilişkin bilgilere ulaşabilmek için yeni bir fırsat sunuyor.

Sosyal hayatta kullanılan bu robotlar, ticari işletmeler için veri toplama bakımından harika bir imkan oluşturuyor. Japonya’da kullanılan alışveriş asistanlarını düşünün. (https://www.youtube.com/watch?v=q4pzNl2vQOM ) Bu makineler müşterileri tanımlayıp onlara erişir ve ürünlere yönelik rehberlik etmeye çalışır. Ancak sıradan mağaza çalışanlarının aksine robotlar işlemin her alanını kaydedebilir ve işleyebilir. Yüz tanıma teknolojisi sayesinde yeniden kolayca tanımlayabilir. Bu müşteri verileri, hem kayıp önleme hem de pazarlama araştırmalarında kullanılabilmektedir. (Ryan Calo, Robot and Privacy, sf.4)

Bunun dışında ev robotlarını düşünelim. Standart ve kızılötesi kameralarla, koku algılayıcılarla, GPS ve diğer sensörlerle donatılabilirler. Bu robotlar, aslında gizlilikle ilgili birçok farklı tehlikeyi de beraberinde getiriyor. Örneğin, evin içinde internete bağlanabilen bir robotun kullanılması, evin iç mekanının görüntülenmesinin yolunu açabilir, tek başına kaldığımız özel alanlara girerek mahremiyeti azaltabilirler. Harika “hafızaları” sayesinde elde ettikleri bilgilerimizi depolayabilirler ve daha da kötüsü bunları başkalarıyla paylaşabilirler.

Tamara Denning, Tadayashi Kohno ve Washington Üniversitesi’ndeki meslektaşları tarafından yapılan bir çalışma, piyasada bulunan ev robotlarının güvensiz olduğunu ve bilgisayar korsanları tarafından ele geçirilebildiğini gösteriyor.( https://sensor.cs.washington.edu/pubs/ubicomp_robots_authors_copy.pdf) Washington Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, her biri kameralarla donatılmış, kablosuz ağ oluşturma özelliğine sahip üç robota, WowWee Rovio, Erector Spykee ve WowWee RobotSapien V2’ye baktı. Sonuç, korsanlar, örneğin Rovio veya Spykee’nin veri akışlarını belirleyebilir ve yakındaki konuşmaları dinleyebilir veya robotu çalıştırabilirler.( Calo, sf.9)

Facebook kurucusu Zuckerberg’nin geçtiğimiz yıl laptop kamerasını ve mikrofon girişini bantlaması gündeme gelmişti. Web kameralara karşı güvensizlik bu noktada iken; kaydetme, aktarma, hareket edebilme ve kontrol edilebilme özellikleri sebebiyle ev robotları, güvenlik açığı duygusunu daha da artırmaktadır.

Bunun sonucunda hukuki ve teknik sorunlar oluşabileceği gibi etik sorunlarla da karşılaşmamız muhtemel. Örneğin, antropomorfik özelliklere sahip sosyal robotlara karşı insanlar paylaşımda bulunmaya daha meyilli olabilecektir. Bu da kişilerle ilgili bilgi toplayabilmek adına kötüye kullanımın önünü açabilir.

Hukuksal açıdan ise; örneğin, eşinin sadakatsizliğini ortaya çıkarmak isteyen bir eş, robotun verilerine başvurabilir mi? Ya da hükümetler devlet güvenliği, gizliliği gereği evin içini izleyebilir mi? gibi sorular mahremiyet ve güvenlik ile ilgili sorunlara işaret etmektedir.

Bu alanla ilgili olarak, robotik teknolojiye uygulanabilecek mevzuat ise şu şekildedir:

Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı’nın 8. Maddesi,

2016/679/EU sayılı Tüzük,

95/46/EC sayılı Direktif,

2002/58/EC sayılı Direktif,

2009/136/EC sayılı Direktif,

45/2001 sayılı Tüzük

Yukarıda aktarılan mevzuat kapsamında, veri işlemenin süjesi olan kişinin sürece dair bütün aşama ve olaylarla alakalı olarak önceden bilgilendirilmesi, bir verinin süjesinin veri işleme sürecinin kontrolüne sahip olması ve bu sürece itiraz edebilmesinin her zaman mümkün olması şeklinde düzenlemeler öngörülüyor. Robotların veri kullanımı söz konusu olduğunda da bu düzenlemelerin aynı şekilde geçerli olacağı söylenebilir.( Çağlar Ersoy, Robotlar, Yapay Zeka ve Hukuk, sf.72,73)

Sonuç olarak, robotların sosyal hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olması uzak bir gelecek değil. Durum gösteriyor ki, mahremiyet ve güvenlik ile ilgili hukuki düzenlemeler yapılmasına ihtiyaç duyulacaktır. Bu düzenlemeler gerekli teknik standartlar oluşturulup,  robotların sosyal boyutu da dikkate alınarak yapılmalıdır.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için doldurunuz!

Japonya’dan dijital para birimi hazırlığı: J-Coin

Japon bankaları 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda hazır olacak bir dijital para birimini tanıtmayı planlıyor. Bankaların bu planlarında son zamanda ülkede mobil telefon ödeme servisini sunan Çinli Alibaba’nın Alipay servisine yanıt verme motivasyonu öne çıkıyor.

Mizuho ve Japan Post Bank’ın başı çektiği bankalar J Coin isimli dijital para birimi için Japonya Merkez Bankası ve finansal regülatörün desteğini almış durumda. J Coin akıllı telefonlar üzerinden para transferi ve ödemeler için kullanılacak.

İlgili haber>> Bitcoin Cash fiyatları uçuşa geçti

Akıllı telefon uygulamaları ve mağazalardaki QR kodlarla kullanılabilecek olan J Coin yen para birimine çevrilebilir olacak. Para birimi ile ilgili hizmetler ücretsiz olurken, bankalar da tüketicilerin tüketim davranışları ile ilgili verilerin derlenmesinden fayda sağlayacak.

Bunun yanında Mitsubishi UFJ Financial Group (MUFG) da blockchain bazlı MUFG Coin isimli bir para birimi geliştiriyor. MUFG Coin’in, Japon bankalar tarafından geliştirilen J Coin’e dahil olup olmayacağı da tartışma konusu ediliyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için doldurunuz!

Beyaz eşyaya yeni kıstas geliyor: Siber güvenlik

İnternet artık günlük yaşantımızın ayrılmaz bir parçası hale gelirken, hayatımızı kolaylaştıran web bağlantılı nesnelerin güvenlik zaafiyetleri ise yetkilileri düşündürüyor. Teknoloji ülkesi Japonya bu konuyu erkenden gündemine alan ülkelerin başında geliyor.

Japon İçişleri ve İletişim Bakanlığı bu kapsamda gelecek yıl bir sertifika sistemi uygulamayı planlıyor. Bu çerçevede internete bağlanabilen ev aletleri ve diğer gereçler, siber saldırılara karşı dirençlerine göre derecelendirilecek. Müşteriler de Internet of Things (IoT) (Nesnelerin İnterneti) olarak adlandırılan webe bağlanabilen nesneleri almak istediklerinde bakanlığın vereceği sertifikaya bakarak siber güvenlik açısından hangi ürünün daha iyi olduğuna karar verip ona göre tercih yapabilecek.

Şu an ürünlerin siber güvenlik tedbirlerini derecelendirecek bir index bulunmuyor. Japonya İçişleri ve İletişim Bakanlığı, kendi oluşturacağı sertifikayı IoT cihazlarının güvenliğinin belirlenmesinde bir kıstas olarak kullanılmasını istiyor. Japonya Ulusal Enformasyon ve İletişim Teknolojileri Enstitüsü’ne göre geçtiğimiz yıl Japonya’yı hedef alan siber saldırıların yüzde 64’ü IoT cihazları üzerinden gerçekleştirilmiş. Bu bir önceki seneye göre yüzde 26’lık bir artışa işaret ediyor.

İlgili haber >> Akıllı fırınlar SMS yoluyla hacklenmeyecek kadar akıllı mı?

İnternetin günlük hayata daha fazla oranda entegre olmasıyla, web bağlantılı buzdolabı, fırın, akıllı saat ve Web kamera gibi çok sayıda cihaz gündelik hayatımıza girdi. Ancak bu cihazların güvenlik açıkları bulunuyor. Örneğin bu aletlerin şifrelerini değiştiremiyoruz. Şifre değişikliği üçüncü tarafların bu aletleri hacklemesini önlemek açısından hayati önemde.

Aynı zamanda söz konusu cihazların çoğunda siber saldırılara karşı update edilebilecek şekilde bir savunma programı da bulunmuyor. Bu aletlerin, hacklenmesi durumunda sahibinin haberi bile olmadan uzaktan kumanda edilmesi hususunda endişeler var. Yine internete bağlanabilen nesnelerin hükümetlere ve şirketlere karşı siber saldırılar için bir platform olarak kullanılmasından korkuluyor.

İlgili haber >> Japonya 2020 Olimpiyatları için Siber Güvenliğini Arttırıyor

Japonya’nın bu konudaki tecrübesi diğer ülkeler için de örnek olabilir. İnternet bağlantılı cihazların daha da yaygınlaşmasının ardından ev aleti alımında fiyat, kalite, fonksiyon, elektrik tüketimi ve dayanıklılık gibi kıstasların yanına belki de ilerde siber güvenlik notu da eklenebilir.

Japonya 2020 Olimpiyatları için Siber Güvenliğini Arttırıyor

Japon hükümeti 2020 Tokyo olimpiyatları sırasında siber güvenlik ile ilgili bir sorun yaşanmaması için bir panel kurmaya karar verdi. Siber suçlarla da mücadele amacını taşıyan bu yapının başında üst düzey bir bürokrat bulunacak ve her bakanlığın siber güvenlik ile ilgili yapması gereken adımları belirledikten sonra bunların koordinasyonunu sağlayacak. Bunun dışında diğer ülkelerin muadil kurumlarıyla işbirlikleri geliştirecek.