Etiket arşivi: hack

Şarj kablosu deyip geçmeyin, bilgisayarınız hackerların eline geçmiş olabilir

Mobil cihazınızı şarj ederken ya da bilgisayarınıza bağlarken orijinal ürün kullanmamanın tek zararı bataryanıza zarar veriyor olması değil. Örneğin, orijinali ile tıpatıp aynı olan fakat eklentilerle modifiye edilmiş bir kablo ile hackerların bilgisayarlarınıza uzaktan erişmesi çok imkansız olmaktan çıktı.

Görünüşte, Apple’ın şarj ve bağlantı kablosundan (yıldırım kablosu) hiçbir farkı yok, işlevsel olarak da cihazınızı şarj ediyor. Ancak gerçek bir Apple kablosundan farkı, bir saldırgana bilgisayarınızı uzaktan bağlanma imkanı vermesi. Vice.com’da yer alan bir haberde orijinal Apple USB kablosu gibi görünen bir lightning kablosu ile hackerların bilgisayarları nasıl ele geçirebildikleri anlatıldı. Joseph Cox, kaleme aldığı yazıda konuyu şu ifadelerle dile getiriyor: “Apple’ın kablosunu iPod’uma taktım ve her zaman yaptığım gibi onu da Mac’ime bağladım. iPod’um şarj olmaya başlarken, iTunes cihazı algıladı ve iPod’um bu bilgisayar güvenilir mi sorusunu sordu. Buraya kadar her şey gayet normal”

ORİJİNALİNDEN AYIRT ETMESİ OLDUKÇA GÜÇ

Fakat Cox’a göre söz konusu kablo bir sırrı gizlemekte idi. Şöyle devam ediyor Cox: “Kısa bir süre sonra bir hacker uzaktan Mac ekranımda bir terminal açtı ve bilgisayarımda komutları çalıştırmalarını sağladı. Zira bu güvenilir bir kablo değildi. Aksine bir implant entegre edilmiş şekilde modifiye edilmiş kablonun içine yerleştirilen ekstra bileşenler, korsanların bilgisayara uzaktan bağlanmasını sağlıyordu.”

“Orijinal gibi görünen kablonun farkını kendi bilgisayarınızın bile ayırt etmesi güç. Ta ki benim bir saldırgan olarak kablonun kontrolünü ele geçirmeme kadar”

Bu sözlerin sahibi ise MG olarak bilinen ve bu kabloları yapan güvenlik araştırmacısı. MG, yaptığı bu kablonun nasıl çalıştığını Cox’a DEF CON konferansı sırasında göstermiş daha sonra da Motherboard’a yukarıda geçen ifadelerle konuyu özetlemiş.

Fox sonraki süreci ise şöyle anlatıyor: MG, sahte kablonun IP adresini kendi telefonunun tarayıcısına yazıyor ve Mac’imde bir terminal açmak da dahil bir seçenek listesi sunuyor. Bu aşamadan sonra bir bilgisayar korsanı kurbanın bilgisayarında her türlü aracı çalıştırabilir hale geliyor” MG ise durumu şöyle özetliyor: “Hiçbir şekilde orada olmadan, kurbanın mouse’u ve klavyesinin başında olduğunuzu düşünün”

Kablo çeşitli veri yükleri ya da bir saldırganın kurbanın cihazında çalıştırabileceği komut dosyaları ve komutlarla birlikte gelir. Bir hacker ayrıca kullanımına veya varlığına dair bazı kanıtları gizlemek umuduyla USB implantını uzaktan “öldürebilir”

MG, kabloları gerçek Apple kablolarını titiz bir şekilde modifiye etmek suretiyle implantı içerecek şekilde el ile yaptı. “Neticede implantın yüzde 100 kendi mutfağımda oluşturdum ve daha sonra bir kabloya entegre ettim. Def con’daki bu prototipler çoğunlukla aynı şekilde yapıldı ” sözleri de kendisine ait. MG, implant ve grafiksel kullanıcı ara yüzü üzerinde çalışan diğer araştırmacılara da işaret ediyor. Bu arada MG kabloların tanesini 200 Dolara satıyor.

MG şimdilerde söz konusu kabloları meşru bir güvenlik aracı olarak ürettirmek istiyor ve Hak5 adlı şirketin bunun gerçekleştireceğini belirtiyor. Bu ürünün Apple kablolarının modifiye edilmesinden ziyade sıfırdan yapılabileceğini söyleyen MG, ekliyor: “Bunu gerçekleştirmek için en zor olanı Apple kablolarıdır. Bu yüzden bunlardan birini başarıyla takabilmem diğer kablolara da rahatlıkla yapabileceğim anlamına gelmekte”

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

İsrail’den hacker mağduru kişi ve şirketler için alo yardım hattı

İsrail, hacker mağduru işletmelere ve bireylere yardım etmek ve çözümler almalarını sağlamak için, çoğunlukla askeri bilgi işlem birimlerinin kıdemli askerleri tarafından cevap verilen bir siber acil yardım hattı devreye soktu.

Bilgisayar Acil Durum Müdahale Merkezi (CERT) Direktörü Lavy Shtokhamer, teknoloji merkezi Beershaba’nın güneyindeki merkezlerinde Reuters’a yaptığı açıklamada “Görevimiz zararı olabildiğince çabuk azaltmak, tehditler hakkında bilgi edinmek ve bu bilgiyi yaymak” şeklinde konuştu ve ekledi: “Bir siber saldırı maddi ve mali zararlarla sınırlı değildir. Hayatları da tehdit edebilir.” Shtokhamer, bazı durumlarda, CERT’nin birkaç saat içinde mağdur bilgisayar kullanıcılarına uzman ekipler göndereceğini söyledi.

İlgili Haber >> Amazon balığı Candiru ile İsrail siber şirketi arasındaki ilişki ne olabilir?

Merkezde 20 müdahale elemanı, dev ekranlar önünde çalışıyor. Bu bilgisayarlardan biri İsrail ve hackerlar tarafından kullanılan bilgisayar sunucularının olduğu ülkelerin yer aldığı bir dünya haritasını gösteriyor.

Sahte İhbar Çok Az

Shtokhamer, üç hafta önceki açılıştan bu yana, hacker mağduru şirket veya insanlardan günlük yaklaşık 100 çağrı aldıklarını söyledi. CERT direktörü ayrıca hacker mağduru insanlara ve şirketlere yardım için açtıkları hattı arayanların büyük bir kısmının siber suçluların saldırılarına maruz kalan mağdurlar olduğunu ve çağrıların yüzde birinden daha azının sahte ihbar olduğunu söyledi.

Arayanların yaklaşık yüzde 15’ini kurumsal ya da hükümetlerin kullandığı sistemlerde güvenlik açıkları bulabilen ve bunları durdurmaya çalışan ‘beyaz şapkalı hackerlar’ oluşturuyor. CERT ayrıca İsrail’in önde gelen firmalarının teknoloji çalışanları için veri ihlallerine ilişkin samimi fakat gizli bilgi paylaşımı sağlayan bir sohbet odası işletiyor.

Hacker Mağduru Hattı Fikri Benzersiz

AB ve Birleşmiş Milletler’deki siber güvenlik ajanslarına danışmanlık yapan Cardiff Üniversitesi Kriminoloji Profesörü Michael Levi, İsrail’in yardım hattını benzersiz olarak nitelendirdi ve fikrin başka yerlerde de tutabileceğini söyledi.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Ruslar, House of Cards izleyip propaganda yapmışlar

Rusların ABD’deki seçim sonuçlarını etkilemeye yönelik gizli girişimlerine dair çok ilginç detaylar ortaya çıkıyor.

Rus lider Vladimir Putin’in seçimlere müdahale kampanyası kapsamında hayata geçirilen ve ‘Trol fabrikası’ diye adlandırılan ekipte çalışan Rusların ünlü Amerikan dizisi ‘House of Cards’ı izlemek zorunda oldukları ortaya çıktı.

Ajanların diziyi Amerikalıların kendi hükümetlerine karşı gelmelerini sağlayacak mesajları elde etmek için izledikleri iddia ediliyor. İddiayı dile getiren kişi ise bahsi geçen troll fabrikasının eski çalışanlarından biri.

İlgili haber>> 400 bin dolarınız varsa seçimleri manipüle edebilirsiniz

Rus bağımsız TV kanalı Rain’de yayınlanan röportajda eski ajanın anlattıkları, eski adıyla İnternet Araştırma Ajansı olarak bilinen Trol fabrikasının nasıl çalıştığına dair fikir veriyor. Buna göre sözkonusu ekibin çalışanları, New York Times ve Washington Post gibi gazetelerde yayınlanan haberlerin altına Amerikalılar tarafından yazılmış süsü verilen provokatif yorumlar yazıyorlar.

Mesajların ana temasını eşi döneminde gerçekleşen eski skandalları, kişisel servetini, özel bir e-mail sunucusu kullanmasını gündeme getirerek Hillary Clinton’ı şeytan gibi göstermek oluşturuyor.

Sözkonusu bilgileri veren kişi Maksim kod adıyla biliniyor. Röportajda yüzünü gizleyen Maksim, trol fabrikasının elit tabir edilen ‘İngilizce Dil Departmanı’nda çalışıyor.

Maksim, seçimden bir yıl önce, 2015 yılı boyunca sözkonusu birimde çalıştığını belirtti ve şu sözleri kaydetti: “Ana mesaj şuydu; ‘Amerikalı kardeşim, Clinton’lardan artık bıkmadın mı?’”

Maksim ayrıca kendisinin ve çalışma arkadaşlarından sürekli Clinton’ların geçmişteki yolsuzluk skandallarına vurgu yapmalarının istendiğini ifade etti.

Rus gizli servisinin yerel departmanlarında çalışan kişilerden daha önce basına çıkanlar olduysa da Maksim’in verdiği röportaj sözkonusu İngilizce departmanından birinin verdiği ilk röportaj olması itibariyle önem arz ediyor. Geçtiğimiz seçimlerde sonuçları etkilemek adına Facebook’ta gizli 3 bin mesaj yayınlayanların da aynı birimden olduğu söyleniyor.

Rain TV kanalı, Maksim’in söyediklerinde inandırıcı olduğunu çünkü ajanın yaklaşık bir yıl boyunca Internet Araştırma Birimi’nde çalıştığına dair belgelere sahip olduğunu ifade etti. Söz konusu birim Putin’in Şefi olarak bilinen servet sahibi oligark Evgeny Progozhin’e ait olduğu düşünülüyor.

Ajanların ‘House of Cards’ dizisini izlemeleri, çalışanların gerçekçi mesajlar üretmek için Amerikan politikasını iyi anlamaları gerekçesine dayanıyor. Bunun için de Amerikan politikasına dair çok çarpıcı detaylar sunan dizi seçilmiş.

Netflix’in popüler dizisi başkan olmak için her şeyi göze alan acımasız politikacı Güney Carolina Kongre Üyesi Frank Underwood’un hikayesine odaklanıyor. Kevin Spacey’nin canlandırdığı karakter, yolsuzluk yapmak, siyasi rakibi hakkında yalan hikayeler uydurmak ve arkasında iz bırakmamak adına kongre üyesi arkadaşını ve bir gazeteciyi öldürtmek gibi oldukça acımasız yöntemlere başvuran bir kişi.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için doldurunuz!

NSA’dan öğrencilere açık davet: “Gelin bizi hackleyin”

Amerikan Hükümeti’nin veritabanını hacklemeyi hiç düşündünüz mü? Peki denemek ister misiniz? Saldırı tespit sistemi için ağ imzası geliştirebiliyorsanız ya da ele geçirilmiş bir makina üzerinde adli analiz yapabiliyorsanız Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) sizin de kendinizi göstermenizi istiyor.

2017 Codebreaker Challenge başvuruya açıldı. (Adres: https://codebreaker.ltsnet.net/) Yarışma, üniversite öğrencilerinin tersine mühendislik yapması, kodları parçalaması ya da hayali bir sistem açığını sıfırdan kapatma gibi görevler veriyor.

“Tersine mühendislik, zararlı yazılımlara, ağlara kalıcı zarar verebilecek büyük tehditlere ve bunun gibi siber saldırılara karşı savaşanlar için çok önemli bir yetenek” diyor NSA’in internet sayfası. “Bu kurumun görevi Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti’nin ulusal güvenlik ile ilgili bilgi sistemini korumak olduğu için kurum, gelecekte bünyesinde çalışabilecek üniversite öğrencilerinin yeteneklerini geliştirmeyi amaçlıyor.”

İlgili haber>> ABD ordusundan çocuklara hacklemeye giriş dersi

Her yıl altı görevi tamamlamak için yarışan lisans ve yüksek lisans öğrencilerinden ilk elliye girenler, NSA’den sembolik birer ödül alıyor. Ayrıca üniversitelerinden fazladan not almaları da mümkün olabiliyor. Yarışmada katılımcılardan istenen görevlerden bazıları:

  • Sistem için bir test hazırla (Görev 0)
  • Ağda şüphe çeken kullanıcıları analiz et (Görev 1)
  • İzinsiz girişleri tespit eden sistem için bir ağ imzası geliştir (Görev 2)
  • Sistemin önemli bileşenlerinin zayıf noktalarını değerlendir (Görev 3 ve 4)
  • Tehlike oluşturan kullanıcıların adli analizini yap (Görev 5)
  • Saldırıya uğrayan sunucudan faydalan ve virüs bulunan bölümleri temizlemek için bir strateji geliştir (Görev 6)

.edu ile biten güncel mail adresine sahip öğrenciler için 15 Eylül’de başlayan kayıtlar 31 Aralık’a kadar devam edecek.

“Bu sene çok yaklaşanlar oldu ama şimdiye kadar altı görevi de tamamlayan olmadı.” diyor Codebreak Challenge’ın internet sayfası. 25 Eylül’e kadar 335 üniversite öğrencisinin başvuruda bulunduğu ifade ediliyor.

İlgili haber>> ABD ordusundan, hackerlara ‘hadi bizi hackleyin’ daveti

2016 yılında en fazla yarışmacı Atlanta’daki Georgia Institute of Technology’den katıldı. Toplamda 149 öğrenci arasından beş tanesi altı görevi de tamamlayarak en başarılı öğrenciler arasına isimlerini yazdırdı.

Georgia Tech’in yanı sıra Pittsburgh’daki Carnegie Mellon University’den üç kişi, Annapolis’te yer alan Deniz Harp Okulu’ndan, University of Maryland College Park’tan, Monterey/California’daki Deniz Harp Yüksek Okulu’ndan, Cambridge’deki Lesley University’den ve Williamstown/ Massachusettes’teki Williams College’dan birer kişi bütün görevleri tamamladı.

Geçen yıl, 481 üniversiteden 3325 öğrenci altı görevi de tamamlamayı denedi, ancak sadece 15 öğrenci başarılı oldu. Pittsburgh’daki Carnegie Mellon University’den Robert Xiao 18 saatten daha kısa bir sürede bütün görevleri yerine getirdi. Bu süre, peşinden gelen yarışmacının süresinden neredeyse 2.5 gün daha kısaydı.

“Bence bilgisayar güvenliği muhteşem bir konu. Bu konuda muazzam bir üne sahip olan Carnegie Mellon’a kabul edildiğim için çok şanslıyım” dedi doğma büyüme Kanadalı olan Xiao.

Carnegie Mellon, Amerika’da siber güvenlik eğitimi veren üniversiteler arasında ilk yirmide yer alıyor. Gelecekte ülkenin bilgisayar güvenliği uzmanı olacakların merkez üssü olarak kabul ediliyor. Üniversitenin Plaid Parliament of Pwning (PPP) isimli hack takımında yer alan Xiao, takımının dünya çapında yapılan bilgisayar güvenliği yarışmalarına katılıp iyi sonuçlar aldığını söylüyor.

Bunun doğruluğundan şüphe etmeyin. PPP hack takımı, New York University’nin organize ettiği Siber Güvenlik Farkındalık Haftası’nda yapılan sanal bayrak yarışlarında sekiz galibiyet elde etti. Ayrca üniversiteler arası Dünya Hack Kupası’nda son beş yılda dört kez zafer kazandı.

Xiao, 2017 Codebreaker Challenge’ın çok zor olduğunu, pek çok konuyu kapsadığını söylüyor. “Başlangıçta çok fazla zaman ve emek istiyor. Zor görünmesine rağmen hevesiniz kırılmasın, başlangıçta böyle olması çok normal” diyor. Xiao, “insan-bilgisayar etkileşimi” konusunda doktora çalışmalarını yürütüyor, bilgisayar güvenliğiyle insan etkileşimi birleştirmeyi amaçlıyor.

“Kullanılabilir, insan dostu güvenlik sistemleri çok önemli bir konu. Bu konuda kafa yoran insan sayısı ise bir elin parmaklarını geçmez bile” diyor. Xiao aslında bilgisayar kullanımı konusunda çok da yetenekli olmayan insanlar için bilgisayar güvenliğinin kapsamını geliştirmek istiyor, bilgisayar güvenlik sisteminin günlük kullanıcılar için daha da basitleştirmeyi planlıyor.

Bu seneki yarışmanın içeriği ve talimatları Codebreaker Challenge’ın internet sitesinde bulunuyor.

Cesaretin var mı bu kodu kırmaya?

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için doldurunuz

E-posta hesapları hacklenince paralar da gitti!

Hackerler şimdi de şirketlerin e-posta hesaplarına dadandı. Mısırlı bir firmaya mal satan Kayserili şirketin e-posta adresi hacklendi. Hesabı ele geçiren kişiler Mısırlı firmaya, Kayserili şirketin banka hesabı yerine kendi hesap numaralarını gönderdi ve parayı aldı. Benzer şekilde, Kütahya’da bulunan bir firmaya, Filistin’den gönderilecek madeni yağ parası da bu kişilerin eline geçti. İki şüpheliden biri tutuklanırken haklarında 30’a yakın soruşturmanın olduğu anlaşıldı.

Kayseri’de yaylık çelik tel üreten bir şirket, müşterileri arasında yer alan Mısırlı firmaya talep ettiği ürünler için faturaları hazırladı. Mısırlı Golden Foam Co. ile uzun bir süredir çalışan Kayserili firma, daha önce olduğu gibi faturayı Mısır firmasının e-posta adresine gönderdi.

İlgili haber>> 55 yaş üzeri internet kullanıcıları daha sık dolandırıcılık kurbanı oluyor

Faturada ödemenin yapılacağı bankanın adı ve hesap numarası da yer alıyordu. İki ayrı fatura Golden Foam ve grup şirketi Mohamed Mostafa Ali Morsy Co. şirketine gönderildi. Bu elektronik mesaj 18 Ağustos 2014 günü saat 14:23’te gönderildi. Ancak aynı gün saat 19:25’de Mısırlı firmaya ikinci bir e-posta daha gitti.

HESAP NUMARASI DEĞİŞTİRİLDİ
Gerçek, yürütülen soruşturma sonrası ortaya çıktı. Ortaya çıkan bilgilere göre, Kayserili firmanın e-posta hesabını ele geçiren kişiler öncelikle gönderilen maillere ulaştı. Kısa bir araştırma sonrası Mısırlı firmaya gönderilen faturalar ele geçirildi. Bu kişiler başlangıçta gönderilen faturalarda değişiklik yaptı. Kayserili şirketin banka hesap numarası bilgisi silinerek kendilerine ait İstanbul Fatih’deki bir bankanın hesap numarası yazıldı.

İlgili haber >> Türkiye siber güvenliği hafife alıyor

GELEN MESAJI SİLDİLER
Hackerlerin ikinci hamlesi Mısırlı firmanın e-posta hesabı üzerinde oldu. Bu kez, Mısırlı şirket çalışanını e-posta hesabına ulaşılarak Kayserili şirketten ilk gelen mesaj silindi. Ve gerçek fatura bilgilerinin olduğu e-posta silinenerek yerine saat 19:25’de kendi banka hesap bilgilerinin olduğu sahte faturayı içeren mail gönderildi. Mısırlı firma da olan bitenden habersiz bu kişilerin hesabına 48 bin doları gönderdi.

BENZER BİR HESAP OLUŞTURDULAR
Kayserili firmanın yaşadığı olayın bir benzeri bu kez madeni yağ ticareti yapan Kütahyalı bir şirketin başına geldi. Bu olayın tarihi ise 19 Haziran 2014 olarak kayıtlara girdi. Genaxoil Petrol isimli Kütahya’da bulunan şirketin müşterileri arasında Filistinli Shuhail Jamal Khudadi de bulunuyordu.

Genaxoil, Filistinli müşterisine gönderdiği ürünlerin bedeli olarak 25 bin 725 dolarlık ödeme tutarı çıkardı. Bu fatura, şirketin bir personelinin e-posta adresi üzerinden gönderildi. Ancak, bu e-posta hesabına benzer başka bir adres oluşturularak Filistinli Khudadi’ye gönderildi. Bu e-postada, yine kendilerine ait banka hesap numarası verildi.

O HESAPLAR AYNI KİŞİYE AİT
Hem Kütahyalı firmanın hem de Mısırlı firmanın şikayetler sonrası soruşturma açıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmalarda paraların gönderildiği hesaplar mercek altına alındı. Yapılan araştırmalar sonrası aynı bankanın Fatih ve Şişli’deki şubelerinde bulunan hesapların Arslan Salti’ye ait (57) olduğu belirlendi. Salti hakkında iki ayrı dosyada ağır ceza mahkemesinde iki ayrı dava açıldı.

30’A YAKIN DOSYALARI VAR
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davalarda Salti ‘nitelikli dolandırıcılık’ yapmakla suçlanıyor. Yapılan araştırmalarda Salti ve İnpafer Yapı Limited şirketindeki ortağı Şemuel Kemal Bebiçaçi hakkında benzer suçlarda 30’a yakın soruşturmanın olduğu ortaya anlaşıldı.

Mısırlı firmanın İstanbul’daki avukatı Azim Çiğil  ceza davası yanı sıra İnpafer Yapı ve ortakları Salti ve Bebiçaçi hakkında İstanbul Ticaret Mahkemesi’nde tazminat davası açıldı. Bu davanın son duruşması 10 Temmuz’da yapıldı.

Kaynak: Hürriyet


Siber Bülten abone listesine kaydolmak için doldurunuz!