Etiket arşivi: bangladeş

İstihbarat yanlışlıkla sızdırdı: 50 milyon kişinin verileri hackerların elinde!

İstihbarat yanlışlıkla sızdırdı: 50 milyon kişinin verileri hackerların elinde!Bangladeş’teki Ulusal Telekomünikasyon İzleme Merkezi, veri tabanlarını yanlışlıkla sızdırdı.

Sızdırılan veri tabanları pasaport detaylarından parmak izi fotoğraflarına kadar uzanırken, araştırmacılar tutulan verilerin istihbarat teşkilatı tarafından tutulan bir veri tabanına bağlı olduğunu belirtti.

SIZDIRILAN VERİLER İSTİHBARAT BİLGİLERİ

Bangladeş’te cep telefonu ve internet faaliyetlerini toplayan bir istihbarat kurumu olan Ulusal Telekomünikasyon İzleme Merkezi’nin (NTMC), sistemlerine bağlı güvenli olmayan bir veri tabanı aracılığıyla yurttaşların kişisel bilgilerini aylardır sitelerinde yayınladığı fark edilmişti.

Geçtiğimiz hafta ise kimliği belirsiz bilgisayar korsanları bu veri tabanına saldırarak verileri çaldığını iddia etmişti. Söz konusu veriler için fidye talep eden tehdit aktörleri ödeme yapılmazsa verileri yayımlayacaklarını belirtmişti.

Sızan veriler arasında isim, kimlik numarası, cinsiyet, ebeveyn ismi, kan grubu, telefon numarası, doğum kaydı, meslek, çağrı kaydı ve süresi, araç kaydı, pasaport detayı, parmak izi fotoğrafı, sınav bilgisi, e-posta adresi, ev adresi, IMEI kaydı, SMS bilgisi, Twitter bilgisi, finans bilgisi gibi kişisel tanımlanabilir bilgiler yer alıyor.

Türkiye’de yaşayan milyonlarca vatandaşın verileri sızdırıldı mı?

 

Kasıtlı olarak yapılmayan bu ifşa, NTMC’nin gizli dünyasına ve yurttaşlar arası iletişimin nasıl ele geçirilebileceğine dair geniş bir bakış açısı sunuyor.

TEHLİKELİ BİLGİLER YER ALIYOR

Toplanan bilgilerin tam niteliği ve amacı belirsiz olsa da veri tabanını inceleyen güvenlik danışmanı ve Security Discovery’nin kurucularından Jeremiah Fowler, “Böyle bir şeyi ilk kez görüyorum.” açıklamasını yaptı.

Güvenli olmayan veri tabanını geçtiğimiz aylarda güvenlik araştırmacısı Viktor Markopoulos keşfetmişti.

Veri tabanının muhtemelen bir yanlış yapılandırma nedeniyle açığa çıktığını söyleyen Markopoulos, veri tabanında, her birinde farklı günlüklerin saklandığı 120’den fazla veri dizini bulunduğunu, dizinler arasında “uydu telefonu”, “sms”, “doğum kaydı”, “ehliyet” ve “Twitter” gibi isimler yer aldığını, bu dosyalardan bazılarının çok az giriş içerirken, bazısının da on binlerce giriş içerdiğini belirtmişti.

NTMC veri tabanında ifşa edilen verilerin büyük çoğunluğunu meta veriler oluşturduğunu söyleyen araştırmacılar, her ne kadar meta veri olsalar da bu tarz verilerin insanların davranışlarındaki kalıpları ve kimlerle etkileşime girdiklerini göstermek için geniş çapta kullanılabileceğini ifade ediyorlar.

İstihbarat birimiyle bağlantılı veriler hakkında Fowler, “Gördüğüm en tehlikeli şey bir grup IMEI numarasıydı. Bunlarla cihazı takip edebilir ya da cihazı klonlayabilirsiniz.” yorumunu yaptı.

Sızan verilerde kendini arayan çoğu kişi, bilgilerin kendisine ait olduğunu doğrularken çok az kişi de bilgilerin hatalı olduğunu söylüyor.

NTMC, toplanan verilerin amacı ve miktarı da dâhil olmak hiçbir soruyu yanıtlamadı. Bangladeş hükûmeti de yorum taleplerine yanıt vermedi.

BİLGİSAYAR KORSANLARI VERİLERİ ELE GEÇİRDİ

Markopoulos, söz konusu veri tabanının bir saldırgan ya da saldırganlar grubu tarafından ele geçirildiğini ve kuruma bir fidye notu bırakıldığını belirtti.

Saldırganlar fidye için 0.01 Bitcoin ödenmesi talep ederken, fidyenin ödenmemesi hâlinde verileri kamuya açıklayacaklarını belirtti.

Bu sırada Markopoulos, veri tabanında yeni girişlerin görünmeye başladığını ve bunların sistemin hâlâ kullanımda olduğunu gösterebilecek bir “arama günlüğü” dizini içerdiğini ifade etti.

NTMC, İSRAİL’DEN GÖZETLEME TEKNOLOJİSİ SATIN ALDI

Kendisini 167 milyon nüfuslu Bangladeş’teki “yasal şekilde iletişim dinleme” sağlayan bir kuruluş olarak tanımlayan NTMC, 2013 yılında kurulmuştu.

Son raporlara göre 30’dan fazla kurum NTMC’ye bağlı ve NTMC’nin elinde mobil operatörler, pasaportlar, göçmenlik hizmetleri ve diğer kurumlardan kayıtlar bulunuyor.

Ocak ayında ise NTMC’nin İsrailliler tarafından yönetilen şirketlerden gözetleme teknolojisi satın aldığı belirtilmişti.

NTMC BÜYÜK HACİMLERDE VERİ TOPLUYOR

NTMC’de çalışan eski bir telekom uzmanı, NTMC’nin “yasal dinleme merkezi” olarak çok büyük hacimlerde veri toplayabildiğini iddia etti. Anonim kalmak isteyen eski uzman, “Sadece mobil şirketlerden arama veri kayıtlarını toplamakla kalmıyorlar, aynı zamanda internet sağlayıcılarından da günlükleri ve ayrıntılı kayıtları, oturum geçmişini topluyorlar.” iddiasında bulundu.

Bangladeş’in Avrupa’nın katı veri koruma yasalarına paralel yasal düzenlemelere sahip olmamasına atıfta bulunan eski çalışan, “Yaptıkları gözetleme türü Avrupa ülkelerinden daha güçlü.” ifadelerini kullandı.

Bangladeşli bir araştırmacıysa, Bangladeş’te gelecek yıl yapılacak seçimler öncesinde bireylerin daha fazla gözetlenmesini ve hedef alınmasını beklediklerini ifade etti.

İsrailli casus yazılım firmalarına ‘sahte delil yerleştirme’ suçlaması

Hindistan’da hükümeti devirme planı yapmakla suçlanan bir grup Hintli eylemcinin bilgisayarlarına aleyhlerinde delil olarak kullanılabilecek sahte kanıtlar yerleştirildi.

Zararlı yazılım yükleme yoluyla gerçekleştirilen operasyonun arkasında İsrailli teknoloji firmalarının olduğu iddia ediliyor. 

ABD’li adli bilişim şirketi Arsenal Consulting’in araştırmasına göre söz konusu 16 aktivistten biri, Maocu bir isyancı grubu Hindistan Başbakanı Narendra Modi’ye suikast düzenlemeye çağırdığı iddia edilen Rona Wilson.

Rapora göre kimliği belirsiz bir saldırgan Wilson’a ait bir dizüstü bilgisayara sızmak için kötü amaçlı yazılım kullandı ve bilgisayara Wilson’ın aleyhinde kullanılabilecek belgeler yükledi. Aktivistlere yardım etmeyi teklif eden dokuz kişiye de NetWire yazılımı tarafından kötü amaçlı yazılım gönderildi. Üç kişinin de İsrailli casus yazılım firması NSO Group’a ait olan ve yalnızca hükümetlere satılan Pegasus yazılımı ile hedef alındığı öne sürüldü.

PEGASUS HALEN YARGILANIYOR

Raporda, “Bu, Arsenal’in bu zamana kadar “delillerle oynama”ya ilişkin olarak karşılaştığı en ciddi davalardan biri.” ifadesi kullanıldı. Pegasus, casus yazılımının cep telefonu kullanıcılarının WhatsApp görüşmelerine ve potansiyel olarak diğer kişisel veri biçimlerine erişim sağladığının ortaya çıkmasının ardından, ABD’de sosyal medya devi Facebook’un açtığı bir davayla halihazırda tartışma konusu.

40 dakikada Rusya’nın yapay zeka stratejisi: Putin 2030’da ne istiyor?

BANGLADEŞ’E DE CASUSLUK EKİPMANI SATMIŞ 

Yakın tarihte Bangladeş’in de 2018’de vatandaşların cep telefonlarını hacklemek için kullanılabilecek İsrail yapımı gözetim ekipmanı satın aldığı bildirilmişti. Söz konusu ekipmanın, Bangladeş’in İsrail’le diplomatik ilişkisi olmamasına rağmen satın alındığı ve anlaşmanın Macaristan’da İsrailli istihbarat uzmanları tarafından eğitilen Bangkok merkezli bir aracı ve Bangladeşli askeri istihbarat görevlileri aracılığıyla yapıldığı belirtiliyor.

İsrailli haber sitesi 972mag’e göre İsrail, son dönemde dünyanın en baskıcı hükümetlerine silah ve casusluk ekipmanı ihraç ediyor, ancak söz konusu ticaret hakkında resmi bilgi vermekten kaçınıyor. Haberde, “Listede Güney Afrika’daki apartheid rejimi, Arjantin’deki askeri cunta, Bosna soykırımı sırasındaki Sırp ordusu ve ülkede soykırımın gerçekleştiği dönemdeki Ruanda bulunuyor.” ifadeleri kullanıldı. 

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

 

Merkez bankaları siber tehditlere dair bilgi paylaşımı yapacak

Finansal Hizmetler Endüstrisi’ne yönelik çalışmalar yapan ABD merkezli küresel siber tehdit bilgi paylaşımı grubu, merkez bankalarına ve onların denetçilerini ilgilendiren dünya çapında bir proje hayata geçirdi.

Hackerların Bangladeş Merkez Bankası’nı 2016 yılında 81 milyon dolara ulaşan miktarda mağdur etmesi ve geçtiğimiz ay, yine hackerların Meksika Merkez Bankası’ndan 15 milyon dolar çalması, bu bankaların açık hedef olduklarının net birer göstergesi.

Finansal Hizmetler Bilgi Paylaşımı ve Analiz Merkezi (FS-ISAC) Başkanı ve CEO’su Bill Nelson, siber tehditlerin giderek daha karmaşık ve sofistike bir hal aldığını söyledi. Nelson yaptığı açıklamada, “Bugün, regülatörler, merkez bankaları ve denetçiler için siber ve fiziksel tehditler hakkında bilgi paylaşacak özel bir forum veya sistem yok. CERES Forumu, tehditler, zafiyetler ve vakalara dair bilgilerin güvenli paylaşımına olanak sağlayacak bir platformla bu boşluğu dolduracak,” şeklinde konuştu. CERES, Finansal Hizmetler Bilgi Paylaşımı ve Analiz Merkezi’nin bilgi paylaşım platformuna verdiği isim.

İlgili haber>> Hackerlar, Rusya Merkez Bankası’ndan 6 milyon dolar çaldı

1999’da hayata geçirilen FS-ISAC, finansal hizmetler sektörünün 1998’teki Başkanlık Talimatı 63’e cevaben kuruldu. Daha sonra 2003 tarihli ‘Ulusal Güvenlik Başkanlık Talimatı 7’ ile güncellenen söz konusu talimat, kamu ve özel sektörün ABD’nin kritik altyapısının korunmasına yardımcı olmak için fiziksel ve siber güvenlik tehditleri ile güvenlik açıkları hakkında bilgi paylaşmasını zorunlu kılınmasını içeriyordu.

FS-ISAC, dünyanın dört bir yanında faaliyet gösteren üyelerle çalışırken, kuruluşun yönetim kurulu, 2013 başlarında tüzüğüne dünya çapında iş yapan finansal hizmet şirketleri arasında bilgi paylaşımı yapmaya yönelik bir madde ekledi.

Finansal hizmet sağlayıcıları, ticari güvenlik firmaları, federal / ulusal, eyalet ve yerel hükümet kurumları, kolluk kuvvetleri ve diğer güvenilir kaynaklardan sürekli olarak güvenilir bilgi toplayan FS-ISAC, fiziksel ve siber tehdit uyarılarını hızla yayması bakımından alanında tek bir konuma sahip bulunuyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Killdisk ile dikkat dağıtan hackerler 10 milyon dolar çaldı

Bankalar arasında ödeme sistemine yönelik saldırı düzenleyen hackerların son hedefi Şili’nin en büyük bankası Banco de Chile oldu. 24 Mayıs’ta yaşanan saldırı sonucu bankanın binlerce çalışma istasyonunda duraksama yaşandı. Banka müşterilerine bir süre hizmet veremediği için özür diledi.
Hackerların Ukrayna’nın elektrik altyapısına karşı yaptıkları siber saldırıda kullandıkları Killdisk kötücül yazılımını Şilili bankaya karşı da kullandıkları yerel basında yer alan bilgiler arasında.
Killdisk bulaştığı dijital ortamdaki bütün bilgileri silen bir malware olarak biliniyor. Saldırganların Killdisk ile dikkat dağıtmaya çalıştıkları, daha sonra SWIFT sistemini hedef alarak asıl saldırıyı gerçekleştirdikleri düşünülüyor.

Bankanın CEO’su Eduardo Ebensperger Orrego basına yaptığı açıklamada saldırıyı doğrularken, bankadan 10 milyon dolar çalındığını söyledi. CEO bankanın saldırıyı atlatmak için 9 bin çalışma istasyonunu devre dışı bıraktıklarını da sözlerine ekledi.

Geçtiğimiz sene Bangladeş ve Rusya merkez bankaları da SWIFT sistemini istismar eden hackerlara para çaldırmıştı.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz