Etiket arşivi: Volkan Ertürk

Picus kurucuları dünyanın önde gelen girişimcileri arasına girdi

1997 yılında New York merkezli olarak kurulan ve dünyadaki etkin girişimcileri ortak bir hedef için birleştirme amacına sahip Endeavor Vakfı’nın düzenlediği seçmelerde Picus Security’nin kurucuları küresel bir başarı yakalayarak dünya çapında 25 girişimci arasına girmeyi başardı.

2006’da Türkiye ofisini açan vakıf her sene Uluslararası Seçme Panelleri düzenleyerek dünyanın farklı ülkelerinde, getirdiği yeniliklerle bulundukları sektörlere değer katan girişimcileri ‘Endeavor Girişimcisi’ olarak ağına dahil ediyor.

Her biri 3 gün süren paneller sonrasında Endeavour Girişimcisi adayları, küresel iş dünyasının seçkin isimlerinin karşısına çıkarak mülakatlarda ter döküyor. İş modellerinin ve yenilikçi fikirlerin yarıştığı panellere katılan Picus kurucu ortakları Volkan Ertürk ve Hamdi Alper Memiş Endeavor Girişimcisi olarak seçilmeyi başardı.

11 – 13 Aralık tarihlerinde Cape Town’da gerçekleşen uluslararası seçim panelinde 15 farklı ülkedeki 18 şirketten 25 girişimci Endeavor ağına katılmaya hak kazandı.

Davet ile katıldıkları Ankara panelinde Endeavor mentörlerine girişimlerini anlatan Ertürk ve Memiş ikilisi daha sonra İstanbul’daki panelistlerin karşısına çıktı. İki panel sonrasında Endeavor ağındaki iş insanları tarafından Türkiye’yi  Cape Town’da yapılacak uluslararası panelde temsil etmesi uygun görülen Picus’un başarısının arkasında şirketin yapısında yer alan ‘yenilikçilik’ ve ‘etki yaratma gücü’ yatıyor.

Siber Bülten’e konuyla ilgili konuşan Picus’un COO’su ve kurucu ortağı Alper Memiş, Endeavor kriterlerinin başında girişimin ‘teknoloji odaklı’ ve ‘fark yaratan’ bir karaktere sahip olması gerektiğinin önemini vurguladı. “Girişimin yenilikçi yapısı, hızlı büyüme potansiyeli ve  teknoloji girişimci ekosistemine fayda sağlayabilmesi önemli kriterler arasında yer alıyor. Bunların dışında ekipteki girişimcilik ruhundan, finansal verilere ve müşteri memnuniyetine kadar çeşitli açılardan girişimi değerlendiriyor ve karar veriyorlar.”

Ağa katılan ilk Türk siber güvenlik şirketi

Endeavor ağına katılmış olan diğer Türk şirketleri arasında yemeksepeti.com ve Peak Games gibi uluslararası arenada

başarısını kanıtlamış şirketler de bulunuyor. Picus ise Türkiye’den Endeavor ağına seçilen ilk siber güvenlik firması olmasının yanında, bu ünvana sahip olan ilk Ankara çıkışlı girişim oldu.

“Ankara girişim ekosisteminin çok iyi olduğunu düşünüyoruz. Çok iyi girişimciler olduğunu biliyoruz. Buradaki teknokentlerin verimli olduğunu görüyoruz.” diyen Memiş’e göre Ankara’daki girişimcilerin bilinirliğinin artırılması gerekiyor.  Picus gibi küresel anlamda atılım gerçekleştiren şirketlerin ise ‘Ankara girişimciliğinin’ sadece Türkiye’de değil aynı zamanda dünyada da bilinir hale gelebileceği değerlendirmesi yapılıyor.

İçerisinde Vodafone, ING Bank ve Turkcell gibi dev şirketlerin yer aldığı banka, perakende şirketi, devlet kurumu ve askeri kuruluşların oluşturduğu 60’dan fazla müşteriye sahip olan Picus, Türkiye’nin yanı sıra İngiltere, Almanya, İtalya, İspanya ve Meksika pazarlarında da hizmet veriyor.

2013 yılında kurulan şirket aldığı yatırımlar ile de dikkat çekiyor. ACT Venture Partners, Social Capital, ScaleX ile melek yatırımcılar Steve Ciesinski ve Melih Öd

emiş’in yatırım yaptığı Picus’un San Francisco ve Londra’da ofisleri ve Ankara’da da Ar-Ge merkezi var. Gartner tarafından yayımlanan raporlarda Tehdit Simülasyonu pazarının önde gelen oyuncuları arasında yer alan Picus, Gartner raporlarına giren ilk Türk siber güvenlik ürün şirketi olmuştur.

Uluslararası satış ağı ve yatırımcı desteğinin yanı sıra, Picus’un küresel karakterini tamamlayan başka bir unsur da danışma kurulu üyeleri. Bu kurulda uzun yıllar Gartner analistliği yapmış olan Tenable’in tecrübeli araştırma direktörü Oliver Rochford, güvenlik dünyasının yakından tanıdığı bir isim olan The Institute for Security and Open Methodologies (ISECOM) direktörü Pete Herzog ve Darktrace’in Threat Hunting direktörü Maximilian Heinemeyer yer alıyor.

Endeavor ne kadar pişerse o kadar lezzetli olacak bir yemek

Cape Town’dan Türkiye’ye dünyanın önde gelen girişimci ağlarından birinin üyesi olarak dönerek küresel karakterini güçlendiren Picus yöneticileri önümüzdeki süreçte Endeavor ağının faydalarından yararlanmak için çaba sarf edeceklerini belirtti.

Endeavor elemelerini zorlu ama aynı zamanda öğretici olarak değerlendiren Picus CEO’su Volkan Ertürk seçmelerin önemli katkılarından birinin farklı bakış açılarını görmek olduğunu söyledi: “ABD, Avrupa ve Afrika’dan çok fazla mentörle görüştük. Hepsinin verdiği öneriler uygulanabilir değil ama farklı gözler tarafından nasıl göründüğünüzü anlamak için çok faydalı oluyor. Bu süreç belirli sorunlarınızı daha iyi anlamanıza ve çözümü konusunda odaklanmanıza yardımcı oluyor.”

Mentörlerin farklı uzmanlık alanlarından gelmesinin büyük bir avantaj olduğuna değinen Alper Memiş de farklı coğrafyadan gelen girişimcilerin tecrübelerinin kendilerine çok şey kattığı görüşünde:

“Girişimlerin başarılı olmasındaki önemli noktalardan bir tanesi hatalarından ders alıp, hızlıca öğrenip daha iyisini yapabilme. Bu tür firmalar her zaman bir adım öne çıkıyorlar. Cape Town’daki panelde diğer girişimleri dinlerken kendi firmamızla ilgili daha önceden fark etmediğimiz yönlerin farkına vardık. Bu büyük bir zenginlik.”

Endeavor panellerine katılanlar genelde başarılı girişimciler ya da kurumsal şirketlerde üst düzey yöneticilik yapmış tecrübeli iş insanlarından oluşuyor. Paneller sırasında sorularıyla karşılarındaki girişimi öğrenmeye çalışan mentörler ardından pazarlamadan, istihdam politikasına kadar bir çok konuda öneriler de bulunuyor. Hatta önerinin de ötesine geçen teklifler olduğunu anlatan Memiş, eksiklerini anlatan bir mentörün kendileri için ABD’de bir çalışma turu ayarlayabileceğini söylediğini aktardı.

Artık bir Endeavor girişimcisi olarak bundan sonraki süreçte nasıl adımlar atılacağı sorusuna Alper Memiş’in cevabı ‘daha fazla çalışacağız’ oluyor:

“Endeavor’dan ne kadar yararlanılacağı girişimin kendi vereceği bir karar. Endeavor sana şunu söylüyor: Bizim ağımızdaki yatırımcılarla iletişimini sağlayabilirim. Erişmek istediğim birine Endeavor aracılığıyla ulaşabilirim. Fakat burada önemli sorular karşımıza çıkıyor. Kiminle neden tanışacaksın? İnsanların karşısına somut taleplerle gitmek gerekiyor. Bunlar için de daha çok çalışmamız lazım. Endeavor ne kadar pişirirsen o kadar lezzetli olacak bir yemek.”

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

RSA’de Türk kahvesi: Picus Security standında neler yaşandı?

1991 yılında küçük bir kriptografi toplantısı olarak yola çıkan RSA Konferansları bugün dünyanın sayılı siber güvenlik etkinlikleri arasında başa oynuyor. Her sene ortalama 45 bin ziyaretçinin katıldığı ABD’de düzenlenen RSA Konferansı, küresel siber güvenlik camiasının kalbinin attığı en önemli organizasyonlardan biri sayılıyor. Öyle ki, Obama Yönetimi’nin hazırladığı Comprehensive National Cybersecurity Inıtiative 2010 yılında ilk kez RSA Konferansında halka açıklanırken, Anonymous gibi grupların bazı üyelerinin kimliklerinin açıklanması gibi sıra dışı olaylar da yine bu etkinlikte gerçekleşiyor.

Bu zamana kadar RSA Konferans etkinliğe Türkiye’den de katılımcılar oldu. Mesela güvenlik konusunda istikrarlı şekilde içerik üreten Güvenlik TV’nin 6 bölümünde, Halil Öztürkçi ve Sertan Kolat katıldıkları RSA Konferansı’na dair izlenimlerini izleyicilerle paylaşmışlar. Fakat Türkiye merkezli bir siber güvenlik şirketinin RSA’de stant açtığı görülmemişti; ta ki Süleyman Özarslan ve Volkan Ertürk adlı iki ‘kafadar’ bir çılgınlık yapana kadar.

Picus Security’nin ortakları Özarslan ve Ertürk’ün yaklaşımını küresel ve yerelin dengeli bir kombinasyonu, başka bir deyişle ‘glocal’ olarak tanımlamak yanlış olmaz. Geliştirdikleri ürüne duydukları güvenle ‘dünya pazarında biz de varız’ demek için RSA’e 30 bin dolarla sponsor olacak kadar küresel vizyona sahip, ama aynı zamanda stantlarına gelenlere ikram edecekleri kahvenin bardağını Türkiye’den götürecek kadar da yerliler.

Siber Bülten’e konuşan CEO Volkan Ertürk etkinlik olumlu olumsuz birçok tepki aldıklarını belirterek, Picus’u tanıtmaya başladıklarında genelde ‘Türkiye’den yazılım firması çıkmış mı ki, siber güvenlik firması çıksın?’ önyargısıyla karşılaştıklarını anlattı. “Sadece firmamızı ve ürünümüzü tanıtmakla kalmadık aynı zamanda Türkiye ile ilgili bu algıyı da bir ölçüde bertaraf ettik.” şeklinde konuşuyor.

Picus siber güvenlik denetimlerine yeni bir yaklaşım getiriyor. Kurumların sistemlerini savunmak için kullanıldıkları siber güvenlik ürünlerini sürekli denetleyen bu yazılım, kurumların siber saldırılara ne kadar hazır olduğunu ölçerek, iyileştirme önerileri sunuyor. Güncel ataklara karşı kurumların güvenlik başarımlarını ve güvenlik sistemlerinde alınması gereken önlemleri raporlayan Picus, kurumların yeni bir siber saldırıya hazır olma süresini aylar mertebesinden, günler mertebesine indiriyor. Kurumların her biri on binlerce atak imzası içeren çeşitli güvenlik sistemlerini yönetmeye çalıştığı ve yapılandırma hatalarını tespit etmenin pratik bir yolu olmadığı bir dönemde Picus’un Türkiye’nin en büyük bankalarında ve kamu kurumlarında ciddi referanslarının olmasının arkasında da bu yatıyor olabilir.

Daha önceki RSA etkinliklerine ziyaretçi olarak katıldıklarını anlatan Ertürk “Bundan önce katıldığımız etkinliklerde yabancı iş ortaklarımızın bize sık sık ‘Standınız nerede?’ diye sorması canımızı sıkmıştı. Biz de bu sefer RSA’de firmamızla var olma kararı verdik.” diyerek sürecin nasıl başladığını anlatıyor. Volkan Ertürk böyle bir küresel etkinlikte stant açmanın pazarlama adına faydalarını saymakla bitiremiyor: “Geçtiğimiz senelerde Londra’daki Infosec’de stant açmıştık ama burada bir kez daha gördük ki, RSA gerçekten global vitrine çıktığımız bir etkinlik. Her şeyden önce artık RSA Konferans’ına sponsor olmuş bir şirket oluyorsunuz. Sadece bu durum bile şirketi bir üst lige taşıyor.”

Türk markası kendini ispat etmek için daha fazla çalışmak zorunda

RSA Konferansına ilk kez stant açan yeni girişimler için etkinlik yönetimi bir ‘kıyak’ yapıyor ve bu şirketlerin listesini yayınlıyor. Bu sayede yatırımcıların ve meraklı ziyaretçilerin biraz daha dikkatini çekmeleri hedefleniyor. Picus’un bu listede de yer aldığını söyleyen Ertürk, ‘uzaktan müşteri ve iş ortağı yapmanın en doğru yolu’ olarak tarif ettiği RSA Konferansı için Picus’un küresel marka bilinirliğine çok büyük katkı yaptığını ifade etti.

“Firmanızın ciddiyeti sorgulanırken RSA’de bulunmuş olmanız çok önemli bir veri olarak sizinle çalışmak isteyenlerin karşısında duruyor. Aynı zamanda sizin firma yöneticisi olarak yerel mi yoksa küresel bir vizyona mı sahip olduğunuzun da somut bir göstergesi.”

Ürünleri ile alakalı çok olumlu tepkiler aldıklarını kaydeden Ertürk, Picus’u bir şekilde duyan kişilerin stantlarına gelerek ‘firmaya dokunmalarının’ çok önemli iş ortaklıklarının önünü açtığını anlattı. “Ortaklık teklif eden bir yatırımcı bize geldi ve ‘Çalışmalarınızı takip ediyordum, burada gördüğüme çok sevindim.’ dedi. Picus gibi özgün ürünlerin ABD ve İsrailli firmalardan çıkmasına alışık olan bir kitle var karşınızda. Bu nedenle kendinizi ve ürününüzü ispat etmek için daha fazla çalışmak durumunda olduğunuzu kavrıyorsun.”

Milliyetçi yaklaşımlarla görüşmek istemeyen de çıktı

RSA’de Picus’a yönelik ilgi öyle bir boyuta ulaşmış ki, Volkan Ertürk otelde dinlenirken bile uykudan uyandırılıp kendisiyle görüşmek isteyen distribütör veya yatırımcılarla görüşmek zorunda kalmış. Güvenlik sektörünün büyük oyuncularından birinin önce mühendisinin, daha sonra ürün yöneticisinin ve sonunda CEO’sunun stantlarına gelerek ‘Bizim hep yapmak istediğimiz şeyi yapmışsınız.’ itirafını yaptığını da aktarıyor Ertürk.

RSA gibi platformların şirketlerin rakiplerini tanıması için de iyi bir fırsat oluşturduğunu söyleyen güvenlik araştırmacısı, rakipler arası işbirliklerinin de ortaya çıkabileceği bir ‘flört’ ortamının da oluştuğunu ekliyor. Bu etkileşim ortamına rağmen randevu vermeyen, milliyetçi yaklaşımlarla Türk firmalardan uzak duranların da olduğunu sözlerine ekliyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz