Etiket arşivi: Hindistan

Birleşik Arap Emirlikleri destekli hackerlar yüksek profilli gazeteci ve siyasetçileri hedef alıyor

Birleşik Arap Emirlikleri destekli hackerlar yüksek profilli gazeteci ve siyasetçileri hedef alıyorGoogle’ın Tehdit Analiz Grubu aralarında Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) de bulunduğu bazı ülkelerden gelen “kiralık hacker”a ait bir ekosistemi paylaştı.

Edinilen bilgiler arasında dünya çapında izlerini sürülen Hintli, Rus ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden kiralık hacker firma ve aktörlerinin ekosistemleri ve kampanyalarına dair edindikleri istihbarat verileri bulunuyor.

TAG ekibi, söz konusu aktörlerin kampanyalarında kullandığı birçok alan adını da Güvenli Tarama’ya eklediklerini bildirdi.

KİRALIK HACK FİRMALARI NASIL ÇALIŞIYOR?

“Kiralık hack” firmaları veya aktörleri, çeşitli gözetim araçları satan şirketlerin aksine saldırıları kendileri gerçekleştiriyor. Gerek çeşitli güvenlik zafiyetlerinden yararlanarak gerekse de oltalama (phishing) yöntemiyle saldırılarını gerçekleştiren aktörlerin hedefleri de çeşitlilik gösteriyor.

Dünya çapında insan hakları savunucularından siyasilere, gazetecilerden yüksek profilli kişileri hedef tahtasına koyarak kampanyalarını yürüten bu aktörler, Kıbrıs’ta bir bilişim şirketinden Nijerya’daki eğitim kurumuna, Balkanlar’daki finans teknolojisi şirketinden İsrail’deki bir alışveriş şirketine kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor.

Dünyayı sarsan siber casusluk skandalı: İsrailli Pegasus yazılımıyla yüzlerce gazeteci ve aktivist hedef alındı

Söz konusu aktörlerden kimisi hizmetlerini girişken bir şekilde herkese açıkça tanıtırken, kimi aktörlerde daha ihtiyatlı bir şekilde sınırlı kitlelere hizmet veriyor.

HACKLEME KAMPANYALARI

Google’ın Tehdit Analiz Grubu’nun kiralık hack ekosistemi ve kampanyalarına dair çeşitli örnekler sunarak paylaştığı raporda ise Hindistan, Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden kiralık hack aktörleri yer alıyor.

HİNDİSTAN

TAG’ın 2012’den bu yana takip ettiği Hintli kiralık hack aktörleri, çeşitli kimlik avı saldırılarıyla Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn’deki hükûmet, sağlık ve telekom sektörünü hedef alıyor. Söz konusu aktörlerin gerçekleştirdiği kampanyalar belirli devlet kuruluşlarını hedeflemenin ötesinde AWS ve Gmail hesaplarını ele geçirmeye kadar uzanıyor.

1) AWS oltalama maili

2) AWS oltalama sayfası

TAG, söz konusu aktörleri, Appin ve Belltrox’un eski çalışanlarıyla ve kurumsal casusluğu hizmet olarak sunan ve yeni bir firma olan Rebsec’le ilişkilendirdi.

RUSYA

TAG, 2017 yılında gerçekleşen ve yolsuzluklarla mücadele eden gazetecinin hedef olduğu bir kimlik avı kampanyasını araştırırken keşfettiği, birçok gazeteciyi, Avrupa’daki politikacıları, çeşitli STK’ları ve kâr amacı gütmeyen kuruluşları hedef alan bir kiralık aktöre raporunda yer verdi. Söz konusu aktör “Void Balaur” olarak bilinirken hiçbir kuruluşa bağlı olmayan, Rusya ve çevre ülkelerden sıradan vatandaşları da hedef aldığı belirtildi.

Oltalama ve kimlik avı saldırılarıyla hedeflerine ulaşmaya çalışan aktörün, herkese açık bir internet sitesi aracılığıyla hesap hackleme yeteneklerinin reklamını yaptığı da keşfedildi.

3) Aktörün 2018 yılına ait reklamı

BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ 

TAG, paylaştığı raporda Birleşik Arap Emirlikleri’nde faaliyet gösteren ve çoğunlukla Orta Doğu ve Kuzey Afrika üzerindeki kişi ve kuruluşları hedef alan kiralık hack grubunu da paylaştı.

4) Google kimlik avı sayfası

Söz konusu aktör hükûmet kurumları, eğitim sektörü, Avrupa’daki Orta Doğu odaklı STK’ları ve Filistin siyasi partisi Fetih dâhil siyasi kuruluşları hedef alıyor. Söz konusu aktörün gerçekleştirdiği kampanyaları Uluslararası Af Örgütü de daha önce paylaşmıştı.

ALAN ADLARI GÜVENLİ TARAMA’YA EKLENDİ

Söz konusu tehdit aktörleriyle mücadele kapsamında TAG, kiralık hack aktörlerinin kullandığı alan adlarını paylaşarak bunların Güvenli Tarama’ya eklendiğini belirtti.

Bunun yanı sıra TAG, ilgili detayları kolluk kuvvetleriyle paylaştığını belirterek hedef olabilecek kitlelere karşı farkındalığı artırmanın bir yolu olarak bulgularını paylaşmaya devam edeceklerini duyurdu.

Türk programcıyı taklit eden fidye yazılımcılar Robin Hoodluk yapıyor

Türk yazılımcının açık kaynaklı hale getirdiği bir yazılımı taklit  ettiği iddia edilen tehdit aktörlerinin, zenginden alıp fakire veren Robin Hood karakteri gibi davrandığı ortaya çıktı.

Fidye yazılımı grupları büyük veri şifreleme operasyonları ile şirketlerin başını ağrıtmaya devam ederken bu gruplardan biri eylem tarzı ile şaşkınlığa yol açtı. Kendilerine GoodWill adını veren yeni bir fidye yazılımı grubu sistemlerine sızdıkları şirketleri toplum yararına bağış yapmaya ve ihtiyaç sahibi insanlara yardım yapmaya zorluyor.

CloudSEK’te görev yapan araştırmacılar geçtiğimiz hafta yayınlanan bir raporda, “Fidye yazılımı grubu şifre çözme anahtarı karşılığında çok sıra dışı taleplerde bulunuyor. Robin Hood gibi hareket eden grup, kurbanları finansal motivasyonlarla gasp etmek yerine, muhtaçlara yardım etmekle ilgilendiğini iddia ediyor.”
.Net’te yer alan haberde fidye yazılımı ilk olarak Mart 2022’de Hindistan merkezli siber güvenlik firması tarafından tespit edildi.

Hamza Bendelladj: Modern Robin Hood mu yoksa bir gangster mi?

Şifreleme için AES algoritmasını kullanan kötü amaçlı yazılım, dinamik analize müdahale etmek için 722.45 saniye boyunca uyku modunda kalması ile dikkat çekiyor.
Şifreleme işlemini, kurbanların şifre çözme kitini elde edebilmek için sosyal içerikli üç faaliyet yürütmelerini gerektiren çok sayfalı bir fidye notunun görüntülenmesi takip ediyor.

EVSİZLERE BATTANİYE, ÇOCUKLARA YEMEK…

Bu görevler arasında evsizlere yeni kıyafetler ve battaniyeler bağışlamak, beş dezavantajlı çocuğu Domino’s, Pizza Hut veya KFC’ye götürmek ve acil tıbbi yardıma ihtiyaç duyan ancak maddi imkanları olmayan hastalara maddi destek sunmak gibi işler yer alıyor.

Ayrıca, mağdurlardan yaptıkları bu görevleri ekran görüntüleri ve selfi şeklinde kaydetmeleri ve sosyal medya hesaplarında kanıt olarak paylaşmaları isteniyor.

Araştırmacılar şunları ifade etti: “Facebook ya da Instagram’da, üç görevin tümü tamamlandıktan sonra, mağdurlar ayrıca ‘GoodWill adlı bir fidye yazılımının kurbanı olarak kendinizi nasıl nazik bir insana dönüştürdükleri’ konusunda sosyal medyada da bir not yazmak durumunda kalıyorlar”
GoodWill’in henüz bilinen bir kurbanı bulunmuyor ve saldırıları kolaylaştırmak için kullanılan somut taktikleri, teknikleri ve prosedürleri (TTP’LER) henüz net değil.

TÜRK PROGRAMCININ FİDYE YAZILIMINI TAKLİT ETMİŞ OLABİLİRLER

Ayrıca, e-posta adresine ilişkin yaplan bir analiz, operatörlerin Hindistanlı olduğunu ve Hintçe konuştuklarını gösterse de tehdit aktörünün kimliği henüz bilinmiyor.

Fidye yazılımı örneğiyle ilgili daha ayrıntılı bir şekilde yapılan bir araştırma, söz konusu yazılımın Windows tabanlı başka bir tür ile önemli ölçüde örtüştüğünü ortaya koydu. Bahsi geçen tür, HiddenTear (Gizli Gözyaşı) adıyla 2015 yılında bir Türk programcı tarafından kavram kanıtı (PoC) olarak açık kaynaklı hale getirilen ilk fidye yazılımı.

PoC, bir fikrin uygulanabilirliğini pratikte gösterebilmek için bir fikrin test uygulamasını ifade ediyor.
Araştırmacılar, “GoodWill operatörleri, gerekli değişikliklerle yeni bir fidye yazılımı oluşturmalarına izin vererek buna erişmiş olabilirler” dedi.

Türk gazeteciyi de hedef alan hacker çetesinin sahte delil yöntemleri ortaya çıktı

Türkiye’den  gazeteci Barış Pehlivan’ı da hedef alan hacker çetesinin, kurbanlarının bilgisayarına sahte delil yerleştirme yöntemleri ortaya çıktı.

Yeni yapılan bir araştırma, Hindistan’daki aktivistlerin cihazlarına sahte suç delilleri yerleştirdiği bilinen bir siber suç grubunun taktiklerini ve tekniklerini açığa çıkardı.

En az on yıl boyunca, Hindistan’daki insanları hedef alan hackerlar dijital kabiliyetlerini cihazlara uydurulmuş suç faaliyeti kanıtları yerleştirmek için kullandı. Bu sahte kanıtlar, kurbanların tutuklanması noktasında sıklıkla bir gerekçe olarak gösterildi.

Siber güvenlik firması Sentinel One tarafından yayımlanan rapor, dijital taktiklerin Hindistan’daki “insan hakları aktivistlerini, insan hakları savunucularını, akademisyenleri ve avukatları” araştırmak ve hedeflemek için nasıl kullanıldığını aydınlatan önemli ayrıntıları ortaya koyuyor.

ZARARLI YAZILIMLARLA SAHTE KANIT BİLGİSAYARA YERLEŞTİRİLİYOR

Araştırmacıların “ModifiedElephant” (Modifiye Edilmiş Fil) olarak adlandırdıkları grup, büyük ölçüde casusluk faaliyetlerinde bulunuyor, ancak bazen suç hedeflerini açıkça karalamaya yönelik işler de yapıyorlar. Araştırmacılara göre, Modifiedelephant’ın amacı, koordineli tutuklamalardan önce, ‘kanıtların’  belli dönemlerde yerleştirilmesiyle sonuçlanan uzun vadeli casusluk işleri.

40 dakikada Rusya’nın yapay zeka stratejisi: Putin 2030’da ne istiyor?

Elephant’ın dahil olduğu en önemli dava, Maocu aktivist Rona Wilson ve 2018’de Hindistan güvenlik güçleri tarafından tutuklanan ve hükümeti devirmek için komplo kurmakla suçlanan bir grup ortağı etrafında toplanıyor. Sözde komploya yönelik kanıtlar — ülkenin başbakanı Narendra Modi’ye suikast planlarını detaylandıran bir word belgesi de dahil olmak üzere — Wilson’ın dizüstü bilgisayarında bulundu. Ancak, daha sonra cihaza yönelik yapılan adli incelemede belgelerin aslında sahte olduğu ve kötü amaçlı yazılım kullanılarak yerleştirildi tespit edildi.  Sentinel araştırmacılarına göre, belgeleri yerleştirenler Elephant grubunun üyeleriydi.

Washington Post tarafından yayınlandıktan sonra dikkatleri üzerine çeken dava, söz konusu dizüstü bilgisayarın Boston merkezli Arsenal Consulting adlı bir dijital adli tıp firması tarafından analiz edilmesinden sonra açıldı. Arsenal nihayetinde Wilson ve sözde komplocularının yanı sıra diğer birçok aktivistin dijital manipülasyonla hedef alındığı sonucuna vardı. Şirket konuyla ilgili yayınladığı bir raporda izinsiz girişin ne kadar kapsamlı olduğunu şu şekilde detaylandırdı: 

Arsenal, aynı saldırganı yaklaşık dört yıl boyunca yalnızca Bay Wilson’ın bilgisayarına 22 ay boyunca saldırmak ve ihlal etmek için değil, Bhima Koregaon davasındaki sanıklarına ve diğer yüksek profilli Hint davalarındaki sanıklara saldırmak için dağıtılan önemli bir kötü amaçlı yazılım altyapısı ile ilişkilendirdi.

BELGELER İLK ETAPTA BİLGİSAYARA NASIL YERLEŞTİRİLDİ?

Rapora göre, Elephant kurbanların bilgisayarlarına yerleşmek için ortak hackerlık araçları ve teknikleri kullanıyor. Genellikle mağdurun ilgi alanlarına göre uyarlanmış kimlik avı e-postaları, ticari olarak temin edilebilen uzaktan erişim araçları (RATs) içeren kötü amaçlı belgelerle yükleniyor. Bu belgeler dark webde bulunan ve bilgisayarları ele geçirebilecek kullanımı kolay programlar olarak biliniyor. Özellikle, Elephant’ın iki tanınmış marka olan DarkComet ve Netwire’ı kullandığı düşünülüyor.

İtalyan casus yazılımı Türkiye’de kimlere karşı kullanıldı?

Araştırmacılar, bir kurban başarılı bir şekilde avlandıktan ve hackerların kötü amaçlı yazılımları indirildikten sonra, RAT kurbanın cihazı üzerinde kapsamlı bir kontrole izin veriyor; sessizce gözetim yapabiliyor veya Wilson’ın durumunda olduğu gibi sahte, suçlayıcı belgeler yerleştirebiliyor.

Hacker dünyasındaki her şeyde olduğu gibi, “Filin” gerçekte kim olduğunu kesin olarak bilmek zor. Araştırmacılar, grubun Hindistan hükümeti “çıkarları” için çalıştığının varsayıyor: 

GAZETECİ BARIŞ PEHLİVAN DA KURBANLAR ARASINDA

Modified Elephant faaliyetlerinin Hindistan devletinin çıkarlarıyla keskin bir uyum içinde olduğunu ve tartışmalı, politik olarak suçlanan davalarda değiştirilmiş elephant saldırıları ile bireylerin tutuklanması arasında gözlemlenebilir bir ilişki olduğunu gözlemliyoruz.

Ne yazık ki, ModifiedElephant bu tür şeyleri yapan tek grup değil. Türkiye’de terör faaliyetleri ile suçlanmasının ardından 2016 yılında 19 ay hapis cezasına çarptırılan gazeteci Barış Pehlivan’a karşı da bambaşka bir grup tarafından benzer operasyonlar yürüttüğüne inanılıyor.

Adli tıp daha sonra Pehlivan’ın suçlamalarını haklı çıkarmak için kullanılan belgelerin Wilson’ın dizüstü bilgisayarındakiler gibi sonradan yerleştirildiğini ortaya çıkardı.

Dünyayı sarsan siber casusluk skandalı: İsrailli Pegasus yazılımıyla yüzlerce gazeteci ve aktivist hedef alındı

Bazı otoriter devletlerin İsrailli NSO şirketinin geliştirdiği casus yazılım Pegasus‘la, sivil toplum, medya, iş ve siyaset dünyasından çok sayıda kişiyi hedef aldığı öne sürüldü.

Firmadan çeşitli verilerin sızması sonrası olayı The Washington Post, The Guardian ve Fransız Le Monde gazetesinin de aralarında bulunduğu 16 basın kuruluşu haberleştirdi . Sızan bilgiler arasında 50 binden fazla cep telefonu numarasını bulunuyor.

Araştırmaya katılan medya kuruluşlarından The Guardian gazetesinde yer alan habere göre, küresel olarak hedef alınan gazeteciler arasında, CNN, The New York Times, Al Jazeera, Le Monde, Bloomberg gibi kuruluşlarda çalışan isimler de yer alıyor.

Washington Post gazetesi, 50 ülkeden 1000 numaranın sahiplerinin belirlenebildiğini aktarıyor. Bu listede Arap kraliyet ailelerinin üyeleri ile 65 iş insanı, 85 aktivist, 189 gazeteci ile aralarında devlet başkanlarının da olduğu 600’den fazla siyasi yer alıyor.

Numaraların ait olduğu kişiler üzerinde yapılan araştırma, listenin toplam 10 ülke üzerinde yoğunlaştığını gösteriyor. Bu ülkeler; Azerbaycan, Bahreyn, Macaristan, Hindistan, Kazakistan, Fas, Ruanda, Meksika Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri. Suudi Arabistan’ın söz konusu yazılımı, İstanbul’daki konsolosluğunda öldürülen Cemal Kaşıkçı cinayetinde de kullandığı iddia ediliyordu. 

Kaşıkçı’nın bir grup arkadaşı, NSO şirketine İsrail ve Kıbrıs’ta dava açmıştı. Şirket, muhalif isimleri hedef almakta Suudi Arabistan’a yardım etmekle suçlanıyordu. 

NSO Group tarafından geliştirilen yazılım, hedef alınan kişinin telefona cevap vermesi halinde dahi yüklenebiliyor. 

MEKSİKA’DA ÖLDÜRÜLEN GAZETECİNİN NUMARASI DA SIZDI

Washington Post gazetesi, listenin haber organizasyonları ile Forbidden Stories isimli Paris merkezli, kar amacı gütmeyen bir gazetecilik oluşumu ve Uluslararası Af Örgütü tarafından paylaşıldığını duyurdu. 

Gazete, gerçekte ne kadar kişiye ait telefon üzerinde casusluk yapıldığının bilinmediğini ancak listedeki 15 bin numaranın Meksika’yı kapsadığını bildiriyor. Listede numarası yer aldığı bildirilen isimler arasında, bir araç yıkama noktasında öldürülen Meksikalı bir serbest gazeteci de yer alıyor. Bu gazetecinin telefonu bulunamamıştı. 

40 dakikada Rusya’nın yapay zeka stratejisi: Putin 2030’da ne istiyor?

Hindistan’da yer alan bir araştırmacı gazetecilik sitesi olan The Wire, numaralardan 300’ünün ülkedeki çeşitli gazetecilere, muhalif siyasetçilere, bilim insanlarına ve aktivistlere ait olduğunu duyurdu. Hindistan hükümeti 2019 yılında, WhatsApp’ın NSO Group’a dava açması sonrası, ülke vatandaşlarının casus yazılım ile hedef alındığı iddialarını yalanlamıştı.

PEGASUSLA SIZILAN TELEFON KONTROL EDİLEBİLİYOR

Pegasus yazılımı, sızdığı telefonun tüm özelliklerinin uzaktan kumanda ile kontrol edilmesine olanak sağlıyor. NSO firması Pazar günü yayımlanan haberler sonrası bir açıklama yaparak, haberlerin “desteksiz teoriler ve yanlış çıkarımlar” içerdiğini savundu ve dava açma tehdidinde bulundu. 

NSO firması, Cemal Kaşıkçı cinayetinde bu teknolojinin kullanıldığı iddiasını da yalanladı ve yazılımın yalnızca “incelenmiş ülkelerin güvenlik güçleri ve istihbarat örgütlerine satıldığını” açıklandı. 

Şirket, Pegasus adlı yazılımının Avrupa’daki bir stadyuma düzenlenmesi planlanan bir saldırının engellenmesine ve Meksikalı uyuşturucu baronu El Chapo’nun yakalanmasına katkıda bulunduğunu söylüyor.

Kaynak: BBC Türkçe

WhatsApp’tan Hindistan’da dezenformasyona karşı kritik hamle: İki milyondan fazla hesap engellendi

WhatsApp, Hindistan’da dezenformasyonla mücadele etmek için iki milyondan fazla hesabı engelledi.

ABD’li teknoloji devi Facebook’un sahibi olduğu uygulama  kural ihlali nedeniyle Mayıs ayında Hindistan’da iki milyondan fazla hesabın engellendiğini açıkladı. Bunların yüzde 95’inin, Hindistan’da mesajların kaç defa iletilebileceğine dair kuralların ihlal ettiği belirtildi.

WhatsApp bu verileri, Hindistan’ın yeni tartışmalı teknoloji yasası kapsamındaki ilk aylık raporunda yayımladı. Hindistan, 400 milyon dolayındaki kullanıcıyla WhatsApp’ın en büyük pazarlarından biri.

Firma yetkilileri başlıca odak noktalarının, Hindistan’da zararlı ya da istenmeyen mesajları toplu halde gönderen hesapların engellenmesi olduğunu bildirdi.

WhatsApp’ın yapay zeka teknolojisiyle, dünya genelinde her ay yaklaşık sekiz milyon hesabı yasakladığı belirtiliyor.

Şirket, 15 Mayıs-15 Haziran arasında “yüksek ve anormal sayıda” mesaj gönderen iki milyon hesabın engellendiğini belirtti.

Whatsapp, Hindistan’da dezenformasyon ve sahte haberlerin yayıldığı platform olarak tartışmaların odağında.

WHATSAPP ÜZERİNDEKİ DEZENFORMASYON MESAJLARI ÖLÜMLERE YOL AÇMIŞTI

Bu tür sahte haberler ve aldatmacalar saatler içinde on binlerce kullanıcıya ulaşıyor. Bu şekilde dolaşan mesajlar ve videolar geçmişte şiddet olaylarına ve hatta ölümlere yol açmıştı.

WhatsApp kullanıcı şikayetlerine yanıt vermenin yanı sıra, kötüye kullanımı önlemek için kendi araçlarını da devreye soktuklarını belirtti.

Hindistan’da Şubat ayında gündeme gelen ve Mayıs’ta uygulanmaya başlanan yeni teknoloji yasası, sosyal medya ve video izleme platformlarındaki içeriklere düzenleme getiriyor. Yasa ifade özgürlüğü ve kullanıcı mahremiyeti alanlarında tartışmalara neden oldu.

Karşıtları, yasanın güvenlik güçlerine geniş çapta içeriği internetten silme yetkisi verdiğinden şikayetçi. Ancak hükümet bu kurallarla internet üzerinden taciz ve dezenformasyonu önlemeyi amaçladıklarını iddia ediyor.

Kaynak: BBC Türkçe